| an mii Onları bize, bizi de tomşularımıza sormalı! tüin bir tarğı imtidadınca diğer mii etleri esdiğini yazıyormuş. ... Balkan milletlerinin murahhasla- 'n İstanbula geldikleri sırada şu me İaide nutuklar söylemişlerdi: Dağlar üzerine bembeyaz bir " kar yağar. Vaktinden evvel açmış çi- | gekleri korkunç fırtınalara karşı ko- İ rur, İşte siz Türkler de Balkanları bu gekilde kapladınız. Milli olgunluğu” muzun baharı gelipte sizler çekildi- İ ğiniz zaman, hars ve ananemizin bü- tün goncaları hiç örselenmemiş bir ; balde taptaze duruyordu. | '... Müşterek hayatımıza dair arapla rın tahessüsü başka türlü değildir. Eğer aleyhimizde söyliyenleri de var- ga kabahati bizde değil, onların nan yörlüğünde aramalı. Suriye | milliyetçiliğinin kaynağı jolan Şam çarşısını gezenler, dükkân duvarlarmda Türk büyüklerinin re- #imlerini asılı görürler. — Fakat filânea paşa haldanda söylenenler? il Mağlüb kumandanların her i “erde aleyhinde bulunulmuştur. © Bir hezimeti müteakib yıkılan bir jim, değil ecnebi bir muhitte, hatti özzat kendi milletinin muhitinde ne aksülâmeller uyandırır. «Düşenin dostu olmaz!» #, söylenmedik söz bırakılmaz. Harp- i f | İ | İ i ten evvel ve harp esnasında ilâhi sâ- yılanlar harpten sonra iblis sayıldı. ... Ben Türk imparatorluğunun yıkal- asını müteakih terkettiğimiz ekser »mleketleri gezdim. Gezmedikleri- sin de lapınırcasına bizi seven mü- wwer mümessillerini gördüm. Biraktığımız yerlerden her hangi ine giden Türk, oralarda Türkün lâ ne itiharda olduğunu, ne mu- »bet ve iyi nam telkin ettiğini gö- » Henüz yirmi bir deli- ılı idim. Ak sakallı ihtiyar adamlar, # Türk olduğum için elimi, eteğimi nüşlerdir. Yüzüme bakarak ve 4 günleri anarak ağlamışlardır. na birdeğil, birçok istikametle ” çok yerlerde, umumi kaide olarak #tladım. Üç kıtada: Avrupada, As- da, Afrikada... Mat memat kavgası esnasında, -"nefs halinde şunu yapmı 4, bunu etmişiz... Boynumuzu her ellâdın satırına uzatan, kendini mü- iafaadan âciz kurbanlık koyun halin- Ae bulunsaydık, asırların ötesinden gelen Türk milleti olamazdık; badire ler, hercümereler içinde adımız sa- pımız kalmazdı. Bir Erzurumlu da şöyle anlatıyor: — Şarkta ekseriyetin vaktile er- menilerden mürekkeb olduğuna dair Amerikahları nasılsa ikna etmişler. Onlar da şehrimize bir tahkik heyeti fehvasınca arkadan | Sit şirketinin sermayesi 800 bin lira Şirketin teşkili için bir heyet kuruldu İstanbulun süt işi etrafında Ziraat Vekâletile temas etmek üzere Anka- raya giden belediye iktisad müdürü B. Saffet dün şehrimize dönmüş; Vali ve Belediye Reisi Dr. LâtfI Kır- darı ziyaret ederek - Ankaradaki te- maslârı neticesi hakkında izahat ver- miştir. Vali dün akşam bir muharri- rimizi kabul ederek bu hususta şu beyanatta bulunmuştur: İstanbul şehrinin hayati meselelerin- den birisi de süt işidir. Belediye; halka temiz ve sıhhi bir süt temin olmeği ken- disine esash vazife edinmiştir. Bu mevra etrafında şimdiye kadar bir çok teşebbüs- lerde bulunmuş ise de müsbet bir netice alınamamıştır. Bazı Avrupa memleketlerinde bile tam mânaslle. hallolunamıyan bu- iş sayın at Vekilimizin kıymetli nlâka ve mü- zaheretlerile müsbet hal yolunu tutmuş bulunmaktadır. Bu maksadia bir kaç aydanberi şehri mizde çalışın mütehassıslar komisyonu mesaisi, mufassal bir raporla kendisine bildirilmişti. Ankaraya avdetinde bu İşi Vekâlet er- kânile görüşmek üzere iktismd müdürü- müzü Ankaraya davet etmiş ve mütehas- sular komisyonunca hazırlanan süt pas- törlzasyon projesi üzerinde yapılan ted- Kik ve müzakerelerden sonra Ziraat Ve- kâleti namına devlet ziraat işletmeleri kurumunun büyük bir hisse ile iştirak ede- &eği bir anonim şirket teşkliline karar vermiştir. Kurulmak üzere bulunan bu şirketin sermayesi sekir yüz bin liradır. Bunun beş yüz elli bin lirası Devlet ziraat işletme- Yeri kurumu, iki yüz elli bin lirası da İs- tanbul belediyesi ile İstanbul süt müstah- #illeri tarafından temin olunacaktır. Şirketi kurmak için icab eden kanun! formaliteleri ve muktazi fabrika sipariş- lerini yapmak üzere devlet ziraat işletme- leri kurumu iinre meclisi relsi B. Cemilin reisliğinde beş kişilik bir heyet teşkil olunmuş ve faaliyete geçmiştir. B. Yusuf Ziya yeniden tahliyesini istedi Fakat bu hususta ancak ağır- ceza reisliği karar verebilecek Dördüncü istintak dairesince lü- zumu muhakeme kararile ağır cezâ mahkemesine sevkedilen Satye me- selesi suçlularındân eski Denizbank müdürü B. Yusuf Ziya Öniş, dün, dördüncü sorgunun itiraz mercii olan asliye dördüncü ceza dairesi riyaseti- ne bir istida ile müracaat ederek, ke- faletle tahliye talebinin İstintak dai- resince reddedilmiş olduğunu bildir- miş ve yeniden tahliyesini taleb et- miştir. Asliye dördüncü ceza dalresi, B. Yusuf Ziyanın bu müracaati üzerin- de icab eden tedkikatta - bulunmuş, bu davanın berayı muhakeme ağırcö- za mahkemesine intikal etmiş bulun- göndermişti. Kendilerine ciyarı gez | ması dolayısile bu hususta karar ve- dirdik; Dağları, tepeleri, ovaları kap- yan Türk mezarları yanında erme TİN © kabristancığım — gördüler. Yalnız bu isbat Htiranın meydana Şıkmasına sebebiyet verdi : ... Alman gazetesi Türklerin asırlarca Müdüet kendilerinden gayri millet ne zulümler yaptığını, onları mASl imha ettiğini yazıyormuş. Bu- MA Cövab veren Müseyin Cahid Yal- şınn şübhesine bende iştirak edi- yorum: On beş Sene sonra acaba bir tek Sağlam Çek kalacak mı? «Ta'neğen dinimize...» Umumi harpte Almanların, müt- telikimizken, bize ettikleri muame- eleri biliriz, Pek çok dimağlarda şa fikir bile hasıl olmuştu: — Galib gelseydik dostlarımızın Zulüm ve tahakkümü düşmanlarımı- zınkini kat kat geçecekti! Almanların Almandan gayri insan- Mari nasıl baktıklarını unutmuş de İz. (Irkçı nazariye ile, hayat saha- SI İddialarile esasen hodbinliklerini, kendini beğenmişliklerini sakladıkla- m yok!..) Onları bize - ve herkese -, de bütün komşularımıza sorsun- m Yerli mallar sergisi kapandı Ma lâtasaraydaki 11 inci yerli mal- Sergisi, dün gece 23 de kapan- Müşir, g pan: rebek merciin ağırceza riyaseti olaca ğını tahtı karara almış ve bu kararı- nı dün geç vakit B, Yusuf Ziyaya teb- iğ etmiştir. B. Yusuf Ziya Öniş, şimdi | tekrar ağırceza riyasetine müracaat ederek kefaletle tahliyesini istiye- cektir Ka Adliyede teftişler Adilye teftiş heyeti relsi B. Sezal dün de adliyeye gelmiş ve mezun bu- lunmasına rağmen adliyede olan müddetumumi B. Hikmet Onat İle bir müddet görüşmüştür. B. Sezainin teflişlerinin ay sonuna kadar sörece- ği tahmin edilmektedir. Bir tramvay kazası Kurtuluş - Eminönü hattında ça» lışan vatman Mehmedin idaresindeki tramvay, İstiklâl caddesinde sinema müâkinisti Mahmuda çarparak başın- dan yaralamıştır. Polis, makinisti te davi altına aldırmış, vatmanı yaka r, Büyükadada gene fundalık- lar tutuştu Dün saat on iki otuzda; Büyüka» dada Yürük Alide sanatoryom önün- deki fundalık sahası tutuşmuş ve itfaiye gelinciye kadar elli metre mu- rabbaı kadar fundalık ile dört çam yanmış, bilâhare söndürülmüştür. Ateşin, atılan bir sigaradan çıktığı tahmin edilmektedir, v | Karilerimizin mektupları Mühim merkezler ge- celeri nakil vasıtasız kalıyor Bir kariimiz yazıyor: «Pilânca istasyon... o FPilânca kaymakamlığın merkezi. Gün- düz tren durur; taksiler, araba- lar müşteriyi âdeta çekişirler.. Fakat saat dokuz sulardır. Ay- ni yerde bir tek nakil vasılası bulunamaz Neymiş?.. O saatte müşteri az olurmuş. Fakat umumi hizmetler yal mz kâr için değildir. Mühim istasyonlarda, (iskelelerde, mer- kez vaziyetindeki durak yerle- rinde hiç olmazsa son irene, son. vapura kadar, otomobil ve ara- ba “ve bütün gece otomobil, nö- beti ihdas etmeleri için o'nokta- nan şöförlerile arabacılarını ara» larında anlaştırmalıdır.» N.S. a aa Buğday piyasası Külliyetli miktarda yeni mahsul gelmeğe başladı Yeni mahsul buğday piyasaya külliyetli miktarda gelmektedir. Bu yüzden buğday fiyatları kilo başına 10 para düşmüştür, Toprak mahsulleri ofisirin buğday piyasası ile alâkası -bu yüzden. git- tikçe azalmaktadır. Halen yüzde yet- miş nisbetinde olan bu irtibat düşük- lüğü “15, 20 güne kadar yüzde yüzü bulacak ve Toprak mahsulleri ofisi, muvakkaten piyasaya mal vermiye- cektir. Toprak mahsulleri ofisi, yur- dun her tarafında buğday mübayaa- tına devam etmektedir. Fiyatlar, ge- çen sene de olduğu gibi kilo başına 4,5 ile 5,5 kuruş arasındadır. Yeni mahsul buğday, serbes tacirler tara- fından 5,32 (yumuşak), 5.5 (sert) kuruş üzerinden satılmaktadır. . Zehirlenenler Üç kişi kıymalı börekten, bir kişi de şerbetten zehirlendi Beşiktaşta Akaretlerde Nüzhetiye sokağında 21 numaralı evde oturan mütekaid Nuri Hidayet ve karısı Sa- fiye ile hizmetçisi 14 yaşlarında İk- balde zehirlenme alâmetleri görüldü. günden, Beyoğlu hastanesine kaldırıl- mışlardır. Bunların, yedikleri kıymalı börek- ten zehirlendikleri anlaşılmaktadır. Tedari ediliyorlar. Arap Camisinde oturan yapı ame- lesinden Safranbolulu Recep oğlu Ah- med, seyyar bir şerbetçiden şerbet iç» miş, biraz sonra kendisinde zehirlen- me alâilmi görülmüştür. Ahmed bay- gın bir halde Beyoğlu hastanesine kal- dırılmıştır. Sarhoşluğun sonu Evde camları kırarken bilek damarları kesildi Kasımpaşada Bedreddin mahallesin- de Ambar arkası 39 numarada oturan seyyar kömürcü Mustafa oğlu Sey- feddin, fazla miktarda rakı içip sar- hoş olarak evine gitmiş ve evde karısı ile kavga ederken camları kırmağa başlamıştır. Bu sırada Seyfeddinin bi- lek damarları kesilmiş olduğundan, baygın bir halde Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Beylerbeyi - Paşabahçe yolu açılacak Beylerbeyi ile Paşabahçe arasında- ki yolun açılması için 13 bin liralık bir keşifname hazırlanmıştır. Bu yol tanzim edilirken Beylerbeyi sarayı- hin yanındaki saray tünelinin du- varları, pek karanlık ve kirli oldu- ğundan, badana edilecektir, Floryada bir genç boğuldu İstinyede bir kişi boğulurken kurtarıldı Sıcaklar devam ed Dün termo- metre 33 dere kudar çıkmış, ak- şam 27 dereceye inmiştir. Sıcaklardan ve havanın &i ğından geceleri ra- hat uyumak kabil olmamaktadır. | Dün de'plâjlar çok kalabalıktı. Se- inlemek için denize girenler pek çok- tu. Fakat maatteesüf iki kaza olmuş, bir genç boğulmuş, bir kişi de boğul mak üzere iken kurtarılmıştır. Kaza- Jar şunlardır: Zeytinburnunda oturan 25 yaşların- da Geyveli Abdürrahman dün atka- daşlarile Floryaya gitmiş, denize gir. miştir. Abdürrahman yüzme bildiğin. den, fazla açılmış, fakat avdette taka- tı kesildiğinden, boğularak ölmüştür. Yeniköyde oturan kırk yaşlarında bahçıvan Süleyman, İstinyede denize girmiş, fakat yüzme | ediğinden, bir aralık boğulmak üzere olduğu et- raftan görülerek kurtarılmış, hasta- neye kaldırılmıştır. Maarif Vekilinin bugün İz- mire gitmesi muhtemel Şehrimizde bulunan Maarif Vekili B. Hasan - Âli Yücel dün akşam geç vakit Belediyeye gelerek Vali ve Be- lediye Relsi doktor Lütü Kırdarı zi- yaret etmiş, İstanbul maarif işleri, bilhassa ilk tedrisat meseleleri etra- | fında görüşmüştür. Maarif Vekili Maltepedeki kampı da ziyaret etmiştir. B. Hasan - Âli Yücelin bugün İzmire hareket etmesi muhtemeldir, Toprak ofisin yeni kadrosu Memur ve müstahdeminden 19 kişi açıkta kaldı Toprak mahsulleri ofisinin İslan- bul şubesi kadrosu, dün gelmiştir. Kadro, bügün âlâkadarlara tebliğ olunacaktır. Yeni kadroda, 19 memur ve müs. tahdem açıkta bırakılmıştır. Eski kad- ro 80 kişilikti. Görülen lüzum üzeri- ne bu kadro, dünden itibaren, 61 e in- dirilmiştir. Açıkta kalanlar Anadoludaki diğer şubelerine derpey tayin edileceklerdir. Şimdiye kadar, Istanbul Toprak mahsulleri ofisi müdürlüğünü-vekâ- leten idare eden bay Nuri Orak da, yeni kadro ile, müdürlüğe asaleten tayin edilmiştir. pey- Pasif korunma tedbirleri için dün de toplantı yapıldı Dün Vilâyette Dahiliye Vekili B. Faik Öztrak'ın riyasetinde Vali Dr. Lütfi Kırdar, hava tehlikesinden ko- ruma komutanı general Hüseyin Hüs- nü Kılkış, Vali muavini B, Muzaffer, Dahiliye Vekâleti Seferberlik şubesi müdürü B. Hüsameddin, Vilâyet Sefer- berlik müdürü B. Nailin iştirakile ha- va tehlikesine karşı alınacak pasif ko- runma tedbirleri etrafında bir toplan- tı yapılmıştır, 150 bin kilo yapağı satıldı Rusya ve Almanyaya taahhüdü olan ihracatçılar, dün, piyasadan 150 bin kilo yapağı - satıh almışlar. dır, Yapağıların kilosu 53 kuruştan verilmiştir. Bir temizlik amelesine otobüs çarptı Feriköyde oturan temizlik amele. sinden Musa, dün sabah Kurtuluş civarını temizlerken Mahmudun ida- resindeki otobüsün sadmesine uğr- yarak yaralanmıştır... Doğu tipindeki vapurların da noksanları tamamlanacak Doğu 'vapurundaki noksanların ayni tipteki diğer gemilerde mevcut bulunduğu anlaşılmıştır. Bu vapur. larda da Doğuda yapılacak tadilât icra edilecektir. Maamafih, Doğu va- puru için kali cevap, Almanyadaki tesellüm heyetimize henüz gönderil- miş değildir, Z ofisin | | ilama yı Vapurda karşılıklı kanapelere otu- . runca göbekleri hemen hemen biribi- n rine dokunacak kadar yaklaştı, Bir müddet uflaya puflaya terlerini silip sıcaklardan şikâyet ettikten sonra çıp* lak kafalısı gözlüklerini taktı, cebin- den çıkardığı frenkçe gazeteyi karış. © tıramağa başladı. Bir aralık gazetenin iç sahifesini dikkatle gözden geçirdi, dö&” rin derin içini çekerek arkadaşına döt dü; — Azizim, insan işte böyle bir vap da seyahat etmeli, Şurada frenk va: purlarından birinin günlük yemek lis. tesi var, Şu hal bak: Sekiz türlü om dövr. Yiyebildiğin kadar ye... Öteki yüzünü ekşitti: 4 — Sekiz türlü ordövr yenir mi a © nım? İnsanın midesini atüst eder, $ man başkasının ise samanlık seni — A iki gözümün nuru, hepsini yemezsen içinden beğendiklerini seç Ya şu çorbalara ne buyurulur? Sıcak istersin, soğuk mu seversin?,. Her tür. lüsü var, Gözlerini süze süze anlatırken ağrı j İ sulanıyor, kocaman göbeği inip kalkı el yordu. Gözlük camlarını silerek gen gazeteyi açtı: “j — Mele şu yumurtalı yemeklere © bak. Daha neler var... Türlü türlü ba., © lıklar, çeşid çeşid et kızartmaları, sebe zeli yemeklerin envaı, üç türlü hamur <ğ işi, soğuk etler, salatalar, üç çeşid pey “ nir... <5 Devam edemedi, Mendilini çıkarıp İ sulanan dudaklarını sildi, birkaç defa © yutkundu. Fakat gözü bir türlü gaze- İteden ayrılamıyordu. Müteessirane iç çekti: — İşte, seyahat buna denir. Bir sof. rada insanın önüne altı türlü tatlı ge.” lir de dayanılır mı?... Ayrıca bir sep de mütenevvi meyvalar... Karşısındaki dudak büktü: — Amma da yemek meraklısı adan larmış ha... Bir sofrada bu kadar ye mek yenir mi imiş... Telâşla atıldı: — Dur, iki gözüm, Dahada var, | Türlü türlü şaraplar, yemek üstüne ayrıca da kahve, çay, ıhlamur, nane, ! milisa, papatya... l | | ! İ Başını eğerek gözlüklerinin üstün. den arkadaşına baktı ; — Ne buyurulur böyle sofraya?.. Öteki, yüzünü buruşturdu: — Vallahi azizim, doğrusunu ister- sen saydığın yemeklerin hiç biri on p ra etmez. İmambayıldı, kıymalı bam- ya, soğan mıhlaması var mı?,, i — Aman azizim, alafranga sofi öyle yemekler girmez ki... n — O halde ben de o sofraya gire mem... Cemal Refik —i ar sanar Almanyadan getirtilen ku- maşlardaki suni pamuk için ceza verilmiyecek i Manifaturacılar birliğinden bir he- yetin, Gümrük ve İnhisarlar Vekili B. Raif Karadeniz şehrimizde iken, kendisine müracaat ederek, Alman- yadan getirttikleri pamuklular ara» sında Suni pamuk çıktığından dola- yı ipekli rüsümu vermeğe mecbur tutulduklarını, bu işte, hiçbir sunu taksirleri bulunmadığını, kinaenaleyh cezalarının affını rica etmişlerdi. Dün Ankaradan, gümrükler baş- müdürlüğüne gelen bir emre göre, bu gibi suçsuz ithalâtçılardan bade ma ceza almmaması bildirilmiştir, Balkondan düştü ,, Üsküdarda Dede mahallesinde otu» ran 4 yaşlarında Yılmaz ismindeki çocuk 3 metre yükseklikleki evinin © bâlkonundan düşmüş, tehlikeli su- retle yaralandığından hastaneye dırılmıştır. Bayındır civarında bir cesed bulundu # #) İ İzmir (Akşam) — Bayındırda Çay- > İçi mevkiinde dere içinde esrarengiz bir cinayet olmuştur. Yüzüstü kapan- miş vaziyette bulunan bir cesedde yedi, sekiz kadar bıçak yarası ile bir kurşun yarası bulunduğu görülmüş “ tür. Cesedin yanıbaşında birde ta- banca bulunmuştur. Adliyece yapı- lan tahkikattan cesedin, Bayıdırda Sokakbaşi mevkiinde oturan Mehmöâd. oğlu 22 yaşında Mustafaya aid oldu- gu anlaşılmaktadır. Katil aranmak- p tadır. e Wa