1Y,iy: m — Cüceler filim çeviriyorlar ? Filimde 116 cüce rol alıyor Tabii insanlara ehemmiyetsiz bir iki rol verilmiştir. Çok uzun boylu birine de ayrıca rol verilmiştir Son zamanlarda Hollivutta garip bir filim çevrilmesine başlanmıştır. Bu filmin: bütün artistleri cüceler- dir. Filimde jönprömye, baş yıldız, en mühim rolleri yapanlar hep cüce- lerdir. Yal bunların ne kadar ki $& boylu olduklarını göstermek için ikinci, üçüncü derecede bir kaç rol tabii boyda olan insanlara verilmiş- tir. Bir rol de mutad boydan. uzun boylu olan birisine tevdi edilmiştir. Bu filim için 116 cüceye ihtiyağ vardır. Hollivut civarında San Die- go'da bir cüceler şehri vardır. Büra- da 88 cüce bulunmaktadır. Binaen- aleyh geriye 28 cüce daha kalmakta- dır. Şimdi bunları tedarik etmeğe ça» Mişılıyor. San Dicgo'daki cüceler arasında mühendisler, avukatlar, fen adamla ri vardır. Bunlar iyi tahsil görmüş ve bir meslek sahibi olmuş iken boy- lanrın kısalığı yüzünden meslekle- rinde muvaffak olamıyacaklarını dü- şünerek hayata atılmaktan vazgeç- mişlerdir. Cüceler şehrinde yerleşme» ğe karar vermişlerdir. İşleri güçleri filimlerde, piyeslerde cüce rolünü ya- pacak kimseye ihtiyaç hasıl olunca San Diego'da cüceler şehrinin küçük sakinleri ve çok uzun boylu bir bekçi Tefrika No. 17 SEVİLEN KADIN Büyük macera romanı Doktor gevezelik ettikçe gencin ben- xi sararıyordu, Kadri bey munis bir sesle: — Bu kadar hassas olma, gözüm erkekliğe yakışmaz!.. Hoş benim de bir bildiğim yok ya... Söylediklerim hep faraziyat... Hakikat olan bir şey varsa o da Necile hanım gizlice ba- na yalvardı: «Doktor! Allah aşkına bana yardım et. Sıkı bir göz hapisin- deyim. İki satır yazı yazmağa vakit bulamıyorum... Bari şu yazdıklarımı götür!» dedi. Doğrusu önce tereddüt ettim. Fakat nihayet dayanamadım, uzattığı zarfı cebime attım. Evime gelip de adrese bakınca:» Acıbadem- lere kadar yollamağa ( hacet yok elimle teslim ederim; iye düşün- düm, İşte!.. Cemil titriyen parmaklarile zarfı yırttı. Sevgilisinin ne düşündüğünü, ayrıldıkları andanberi nasıl bir hale- ti ruhiyede” olduğunu bu satırlarda öğrenecekti. Kalbi şiddetle çarpıyordu. Fakat <dâha İlk kelimelerde içini TUPK yrükigi Tün y zeee “ig ? bu vazifeyi yapmaktır. Şimdiye kâ- işimi; Bir cüceler grupu dar cüceler bu suretle çok iş görmüş- lerdir. Fakat hepsinin bir arada çö lıştığı hiç vaki değildir. Cüceler şehrindeki cücelerin kü- çük evleri, bahçeleri vardır. Bunlar, işleri olmadığı zaman bahçede çalı- şırlar, sebze, meyva, çiçek yetiştir. mekle.meşgul olurlar. Tabii bahçele- rindeki ağaçlar ve fidanlar da evleri ve boylarile mütanesip olarak hep | bodurdur. Cüceler filiminin çevrilmesine baş- lanırken garip bir hadise olmuştur. Amerika kanunları çocukların filim çevirmesini yasak etmemiştir. Fakat bunlar için stüdyoda mektep bu- Tunması, çocukların her gün munta- zam sâallerde ders görmesi lâzımdır. Bu hususta sıkı bir kontrol vardır. Cüceler filim çevirmeğe başlayınca memurlar çocuk zannederek mekte- be gönderilmesi hususunda ısrar et- mişlerdir. Halbuki iptidat tahsilini Nakleden : ( Vâ - Nü ) müthiş bir ölke sardı, kan başına çıktı. Kadri bey arzu ettiği tesirin ha- sü olduğunu görünce memnuniyetini belli etmemek için başını çevirip pen» cereden bakmağa başladı. Cemil gözlerine inanmıyordu. Tek. rar tekrar mektubu okudu nası! olu- yor da onun o muhabbetli, o müşfik Necilesi ona bu sözleri yazıyordu? Ebediyen seveceğini, sadık kalacağı- nı defalarca vaadetmemiş miydi? «Mektubu yak; diyordu, Bu, mü- nasebetlerini inkâr etmek değil miy- di? Her kelime hesaplı... Sanki bü- tün cümleler delikanlının yaralı ru- hunu daha ziyade kanatmak için yazılmış... Yazı onun!. Buna şüphe yok. Hasta, asabiyetle kâğıdı avucunda buruşturdu ve teessürle bağırdı: - Ah! Doktor bey... Hakkın var. mış! Netileyi kandırmışlar... Mihri nur hanımefendi onu istediği yola çekmiş. Fakat herhalde xemin de VE Bizi “Atli lans ha- ayenehanesinde tedavi eder. Mi ME görmek üzere mektebe sevk edilmek istenilenlerin içinde âli tahsilini bitir. | miş pek çok kimseler vardı. Bunlar diplomalarını göstererek yeniden ip- tldai tahsiline başlamaktan kendile- rini kurtarmışlardır. Cücelerin çevirmeğe (başladıkları filimin senaryosu gizli tutuluyor. Fa- kat filimin çok alâka uyandıracağı tahmin edilmektedir. Cüceler içinde bir çok artistlere taş çıkartacak dere- cede müstaid sanatkârlar varmış. Otomobil iki kişiyi yaraladı Dün Sarıyerde sulardan yaya ola- rak inen Beyoğlu Kanzuk eczanesin- den Süleyman ile arkadaşı Lütfiye yoldan gelen hususi bir otomobil çarpmış, Lütfi kalçasından yaralan- mış, Süleymanın da kaburga kemik. leri kırılmıştır. Yaralılar Beyoğlu hâs- tanesine kaldırılmışlardır. müsaitmiş Ki bu iş pek çabuk, pek kolay olmuş!... Yazıklar olsun... — Ne olmuş?.. Ne var?. Vallahi merak ettim? — Alın okuyun... Kadri bey mektubu dikkatle oku- du, Ara sıra başını sallıyor: «Tski 'Tskiş diyordu. Sonra yarı öfke, ya- rı tevekkülle: — İşte kadınlar böyledir... Güven olmaz! Fırıldak gibi dönerler... Gü- ya şu Necile hanım da en iyilerin- den ölacak... Al birinden, vur biri- e... Adam sen de, oğlum! Üzülme değmez... Böyle kızlardan insana hayır gelmez... Bunlar para şımarı- ğı... Ne istediklerini ne yaptıklarını bilmezler... Şimdi bir erkeğin kolları arasına atılır, ebedi aşk vaadeder- ler; yarın her şeyi unutup âşıkları- nın mektubile sigaralarını yakar. lar... Maamafih Neclle iyi kızdır! Arma işte etrafınm. tesirinde kal. mtış olacak... Zarar yok... Gençsin bir gülle bahar olmaz... Sen erkek- sin; aldırma geç... Bu işte asıl kay- beden o, âtide günün birinde karşı karşıya gelirseniz başını önüne eğe- tek olan yine bizim küçük hanım- dır... Doktor, hastasını bu tarzda bir müddet teselli ettikten sonra çıkıp gitti. Cemil yatağında acı acı düşünü- S4 Temmüt 1939 Diyarbakır mektupları Diyarbakırın su, elektrik meselesi hallediliyor Yenişehirde yapılmakta olan lise paviyonunun inşası bitmek üzere Diyarbakır (Akşam) — Şehre ge- len Hamrevat suyu 3 kilometre me- safeden itibaren demir boru içerisine alınmıştır. Halbuki suyun çıktığı ye- re kadar daha on dört kilometre me- safe vardır ki, su bu mesafeden şeh- re yakın 3 kilometreye kadar taş ka- nalı içerisinden gelmektedir. Bu geri kalan 14 kilometrelik mesafede de su- yun demir boru içerisine alınması ve tazyik kuvvetini yükseltmek maksa- dile de Belediye teşebbüsata girişmiş- tir. Bunun için Yenişehir su tesisatı- na ve Eskişehir su şebekesindek: ta- dilâte dair olan keşifname, proje ve buna aid bilümum vessik ikmal edil. miştir. Bunlar aid olduğu Vekâletle- rin tedkikine arzedilecektir. Tasdiki müteakib Dahiliye Vekâletile olan muahbere intaç edilerek Belediyeler bankasından yapılacak istikrazla su sıhhi ve fenni bir şekilde Yeni ve Eski şehire isale edilecektir. Elektrik meselesine gelince: Nok- sanlar hakkında beyeti fenniye tara- fından mahallinde iptidai tedkikler yapılmıştır. Bu husustaki raporun hazırlanmasını müteakib noksanları Ikmal edilecektir, Su ve elektrik nok- sanlarının ikmalini müteakib şehrin su ve elektrik cereyanındaki kısmın intizamsızlığına nihayet verilecektir. Yenişehirde lise paviyonunun inşaatı bitiyor Bin iki yüze yakın mevcudu bulü- nan ve her sene talebe adedi artan Wise binasının darlığı göz önüne ali- narak geçen sene teşrin aylarında Yenişehire bir lise paviyonu vinası- nın irişasına başlanmıştı, Geçen kış mevsiminin müsaid gitm dolayı» İ siyle inşaata faaliyetle devam edile- rek binanın bu günlerde çatısı ikmal edilmiş ve üzeri kapatılmıştır, Şimdi iç kısmının marangozluk işlerinin ya- pılmasile iştigal edilmektedir. Bu da iki aya kadar bitecektir Lisenin bir kısmı, yeni ders sene. sinde burada tedrisata başlıyacaklır. Bu sene bu paviyon karşısında ikin- ci bir binanın daha yapılacağı mem- nuniyetle haber alınmıştır. Arpa ve buğdaylar biçilmeğe başlandı Bu sene mayıs ayının kurak gitme- sine rağmen ekinlerin vaziyeti umu- miyesi normaldır. Ekiliş miktarı ge- çen seneye nazaran tahminen yüzde yirmi - yirmi beş nisbetinde fazladır. Randıman miktarının da geçen sen&- kinden çok fazla olduğu tahmin edil- yordu. Mibrinur hanımefendinin kendisine kızması haklı, bilhassa cnu yakından tanımayanlar, Necileyi ne kadar sevdiğini bilmiyenler bu işi hesapla yaptığına kani olabilirlerdi. Şüphesiz bu fikirleri tekrarlıya tek- hya genç kızın fikrini çelmişlerdir... Belki şimdi o da sevgilisinin hüsnü- niyetinden şüphe ediyordu. «Ümüdlerimiz, istikbal hakkındaki hayallerimiz bir serapmış,» demesine bakılırsa demek ayrılmağı göze alı- yor; delikanlı ile nazikâne veda cüi- yor; vaadlerini geri aliyordu. Peki amma arada çocuk vardı. O, ne ola- caktı? Her rabıtayı koparabilirlerdi; fakat bu canlı bağı ne yapacaklar. dı? Hissiyatile, kalbile uzun uzun mü- €adele ettikten sonra Cemil kararını verdi, Mademki Necile onu artık iste- miyordu, icbar edecek değildi. Arzu- su veçhile hayatından çekilip gide- cekti, Emrini sormağa gelen sütnineden zari kâğıt istedi; ve ıztırap içinde şu satırları yazdı: Sevgili Necileceğim, Mektubun beni hayretlere düşür. dü. Satırlarının arasında gizlenön manâyı anladım. Beni artık istemi- yorsun. Pekâlâ... Hürsün güzelim... İstediğin gibi hareket et. Lâkin şu- nu bil ki mini mini ayakların ak (5160), mektedir. Arpaların biçilmesine hâ- ziranın ilk haftasında ve buğdayla- rın biçilmesine de bu günlerde bâş- lanmıştır, Yalnız bu sene âmele mik. tarı geçen senekinden noksan olduğu cihetle bu hususla sıkıntı çekiliyor. Bazı çifçiler orak makinesi tedariki. ne teşebbüs etmişlerdir Kolp ve Silvanda çekirge zuhur etti Kulp ve Silvan kazalarda çekir- ge zuhur ettiği haber alınması üzeri” ne mahallinde . tedkikat yapılmak zere vilâyetçe ziraat müdürü gönde- rilmiştir. Yapılan tetkikler neticesin- de-Silvandaki çekirgelerin (madrap) ve Kulp Kazasındaki çekiigelerin ise bir nevi çayır çekirgesi olduğu anla- şılmış ve derhal mahallinde lâzını ge- Jen tedbirler alınmıştır. On beş günlük borsa faaliyeti Bu günlerde borsanın zahire kıs- mına yeni mahsul gelmeğe başlamış- tır. Bu münasebetle bu kısımda faa- diyet artmış, alışveriş hararetlenmiş- tir. Türkofisin arasıra kilosu beş Kü- Tuş üzerinden buğday mübayaa et- mesi flatler üzerinde oldukça müös- sir olmakta ve müstahsil çifçiyi mem- nun etmektedir, Fakat her sene baş- ka vilâyetlerden zahire mübayaa için tüccarlar gelir ve külliyetli miktarda mübayantta bulunurlardı. Şimdiye kadar bu gibi tüccar gelmemiş oldu- ğundan henüz sevkiyat başlamamış. tır. Bugünkü piyasaya nazaran 2â- hire pazarında buğday kilosu 3 kuruş 60 santim, arpa 3 kuruş 11 santim, nohud 5 kürüs 15 santim Üzerinden muamele görmektedir. Muş, Bitlis, Van ve Karacadağdan bol miktarda yağ gelmeğe başlamış olduğundan alış veriş de o nisbette ha» raretlenmiştir, Şimdi bir çok tüccar- Jar külliyetli miktarda yağ alarak İs- tanbul, İzmir, Ankara ve Mersin pi- yasalarına sevketmektedirler, Bugünkü piyasaya nazaran yağın kilosu 79 kuruş 93 santim, yünün ki. Tosu 51 kuruş, mazi 16 kuruş 35 san” timi, pirinç 18 kuruş 38 santim, Ka- buklu ceviz 10 kuruş 5 santinı, Sığır derisi 75 kuruş 72 santimdir, Bunlar. dan yalnız yağın fiatine şimdilik ta karrur etmiş nazarile bakılamamak- tadır, Çünkü henüz göçen seneki gi- bi matlup derecede yağ gelmemiştir. Bugün gelen malın, iki misli daha geldiği takdirde fiatlerin de oldukça düşeceği tahmin eğiliyor, tında kalbimi çiğniyerek geçiyorsun. sun. Çocuğumuzu seveceğini, omuhab- betle büyilteceğini söz vermiştin. Ba- ri o vaadinde sebat-et. Senden başka bir şey istemem. Maziyi unutmak için nerelere gideceğimi bilemiyo- rum. Herhalde İstanbulda kalamam! Belki de hayatta bir daha birbirimi. zi görmeyiz. Beni hatırladığın zaman nefretle yadetme (Bense seni nsla nefretle yadelme... Bense seni &sla seviyorum. Daima senin için hayeiw mi, canimi verm2ğe hazırım, Cemi Akşama kadar Vehbi ile çene ça- lan Kadri Ahmed bey evine gilme- den evvel bir daha hastasını görme. ğe çıktı, Delikanlı mahcup bir edâ ile yazdığı mektubü uzattı, Doktor zarfı alârak sordu: — Neler yazdın bakalım? — Ne olacak... İstediği gibi hare ket etmesi için hür olduğunu söyle- dim Hekim bir sır tevdi eder gibi iğildi ve yavaş sesle: Metin Di.. seviyorum, elimden geldiği ka i düzelimeğe uğraşacağım... bilir... Gün do n neler de Cemil dost zannettiği bu adamın elini meyus bir tebessümle sıktı (Arkası var) Ben ikinizi de pek r bu Trim yazık vesenalaluc Vennir HUCRCUPLALILI Si; VEL İ09 genele ev ae wa eme