TARİHE GEÇEN MACERALAR Hancının kızı: SOFA 31 Şubat 1740da Pariste Ohancılık eden bay Arnould ile sohbetinin hoş- luğu dillere des- tap olan bayan Arnould'un bir kı- zn oldu. Çocuğun adını Madeleine koydular ve baş- larından attılar; Parise civar köy“ lerden birine gön- derdiler, yeni do- guran bir kadına teslim ettiler: Bu nu emzir! dediler. Kadın kendi çe- cuğunu ancak Yiyebiliyordu. tünü Madeli den esirgedi, Ar- nould'ların kızını keçi sütü ile bü- yüttü. Dört yaşına basan Madeleine'i anasile babası yanına aldı. yaşındayken Vel - de - Grâce kilise- sinin korosuna girdi. Bir sabah k » gelen Conti pren- sinden dul prenses Modöne ço- a aldı. Adı- aptı; musiki, öğretmenleri cuğa hay: nı değiştirip Se Lâtince n oldu, yanına İtalyanca ve tuttu Sofia büyü çalış- tıkça sesi Dokuz nda Ursulines de Saint - Denis'te yeceğini duyan bütün Pa- halkı kiliseye hücum elti. Voltaire bir medhiyeyazdı. Bir kaç zaman Sohra, bir hafta süren bir dini bayramda koroda solo ecek olân kadın hastalandı. Prenses Modöne: Sofia o kadının ye- tutsun! dedi. Sofia şarkı söyle- di, Ertesi gün kilise adam almadı; kiliseye gelenlerin arabaları cadde- ye sığamadı. Sofia'nın kçe çalışıyor, süzeleşiyordu. rini şöhreti içe Leczins- ka'nın kulağına gitti. Kızı Versallles sarayına çağıritı, şarkı söyletti, son- ra prenses Modüne'e: ız benim olsun! dedi. Kraliçenin arzusu fermandı; fakat dahş kuvvetli bir fermen Çıktı. So- Ga'yı bayan Pompadour da istiyor. du. Is inci Lowis'nin güzdesine anâ kız beraber gittiler. Pompadour kızı sevdi, okşadı, ertesi gün de ana kız kraliçenin muzikasına iki bin lira maaşla tayin edildiler. Pompadour, Sofla'yı iyice benim- semişti, Uzun sürmedi, kızı Kral ope- rasına aldı İşte bu srada Sofl'aya bir talip çıktı. Bu seksene merdiven dayamış bir ihtiyard:: Bay Malözieux. Prenses Modöne: «Eğer bütün servetini sana bağışlarsa var» dedi. Fakat Sofia ne Operaya yazılmak istiyordu, ne de ihtiyara varmak; her iki işi de tavik ediyordu, Bir kaç gün sonra Operaya gitmek istedi y Malözicux onları Palais - Royal'a götürdü. Sofia ken- dinden geçti Dünüşte bay Malezieux içini çekti; fia, dedi bu âlem İçin yaratılmış r kız!» Operada çalışma. Operanın ri Mari Fell'den ders alyor- du. 13 Mart 1758 de Mari Fellin rok lerini Sofia oynamağa başladı 14 Teşrinisani 1758 de verilen bir temsilde Mari Feli, birinei rolü yapan talebesinin yanında ikinci plânda bir | rol aldı “ Sofia on sekiz yaşında ufak tefek, güzel tenli, güzel vücudlü, güzel göz- Jü, harikulâde güzel sesli bir kızdı. Paris halkı bu kızı görmek, bu kızın sesini duymak için Palais - Royal'a koşuyordu. Opera her gece hıncahınç daluyordu. Parisin Sofia'yı alkışladığı sıra- larda bay Arnould'un oteline fakir bir müşteri yerleşti. Bayan Arnould'a: «Rica ederim elbiselerimi biraz mir ediniz, söküklerini dikiniz!» dedi. Bu zat bay Dorval adında kimse- 8iz, fakat dürüst bir adamdı. Parise Kız beş | İ oğlu öldü. Kadın inzivaya en kıymetli | Yazan: Selâmi Sedes tahsile gelmişti. Her hafta köyünden | yemiş, tavuk, yumurta, yağ, peynir | gönderiyorlar, o da bu gelenleri otel sahiplerile pay ediyordu. Kısa zaman- da otelin çocuğu olmuştu, artık onu yabancı saymıyorlardı. Bir sabah Dorvalin odasını boş buldular: Sofianın da odası boştu. Bu firar hadisesi Parise pek çabuk yayıldı ve bay Dorvalin kim olduğu derhal meydana çıktı. Kendin! fakir bir köylü diye tamtan bay Dorvaj, Villars - Brancas ve Lauragâis Di sının oğlu Luragais Kontu Louis - Löon - Fölicite de Brancas idi, Ev- liydi. Karısı İsingheim prensesi Eti- zabeth - Paul de Gand de Merod de Montmoreney idi Sofia'nın bay Lüurâgais'ten bir ço- cuğu oldu, ondan sonra da Lauragais sevgilisinden o yüzçevirdi, öylesine vüzçevirdi ki, Sofia çocuğuna bak- mak, geçinmek için gırtlağına kadar borca girdi. Bütün eşyası hazcedildi. lavragais ele geçirdiği aktrislerle gö- nül eğlendiriyor, arada sırada Sofia'- nın evine geliyor: «Üzülme, her şey düzelir, bu sıralarda biraz dardayım» deyip gidiyordu. Fakat Sofla'dan bir çocuğu daha oldu. Nihayet günlerden bir gün kadı- nm canmna tak etti. İki çocuğu Lauragais'nin verdiği bir kaç parça cimasla beraber gene Lauragais'nin verdiği bir arabaya koydu, Laura- gals'nin konağına gönderdi Lauragais'nin karısı araba ile ek maşları iade etti. Çocukları alakoy- du, analarına da iki bin lira tahsisat bağladı. O devrin Maliye Nezareti umumi müfettişi bay Bertin Komedi Pransez artistlerinden bayan Hus ile yaşıyor- du. Bir gün aynldılar. Bay Bertin Sofia'ya âşık olmuştu. Kadının 20,000 lira borcunu ödedi ve onunla yaşamağa başladı. Bu anlaşmanın şerefine 30 teşrinisani 1762 de mükellef ir afet çekti. Davetliler arasında ba- yan Hus ile Lawragaja de vardı Lavragais de yalnız kalan bayan Hus'la anlaşmıştı. 1762 temmuzunda Sofia'nın büyük çekildi. Anasile başbaşa yaşıyor, arada sıra- da o devrin meşhur berberi Lacroix ile dolaşıyordu. Evlenecekler deni- yordu. Amma Sofia bu arada Lauragais Manvielle ile, Bouyainvile ile, | Fransul ile görüşüyordu. Arada sıra- İ da Conti prensinin de odasına gidi- | yordu. Ona nazaran kadın: «Sosy& tede parmaktan parmağa takılan bir yüzüktü.» Evet amma Sofia'nın Lauragais'de günlü vardı. Onu seviyordu. Bunu Lavragais çiçek aşısı aleyhinde bu- lunup ta hapse atıldığı zamân daha iyi anladı. Bir gece Richelicux'nün ayaklarına Kapandı, Lauragsis'nin diledi. Lauragais edildi, Hapisten çıkar çıkmaz kendini Sofla'- nın kollarına attı. Bir çocukları ds- ha oldu 1768 de Lauragais affını Sofia'yı gene İ bıraktı, bayan Heinel ile yaşamağa başladı. Hefnel on yedi yaşında bir Alman dansözdü. Uzun bir boyu, lâ civert iri gözleri, bal rengi saçları vardı, Bofla da kendi- ne bir dost buldu. Prens Hönin ile anlaştı. Hânin soğuk, budala, sersem bir zengindi. «Hasta- yıma hasatalığına yakalanmıştı, Kar- Şısında yarım seat oturup ta esneme- mek kabil değildi. 1769 da Laura gais, Alman kı- zından bıktı, Sofia hem onu, hem de Hönin'i idare edi- yordu. Bu aralık mimar Belanger'- ye âşık oldu, Gene de . Lauragajis'yi seviyor, Henin'in parasını yiyordu. 1772 de Lauragais Pariste kayna- yan siyasi kanazan düşüp haşlan- mamak için Frunsadan kaçtı. Başka ine abayı ya Sofla, Belangere'ye yolverdi, ancak Henin'i başından at- mıy 1714 de Parise dönen Lauragais derhal dört profesör çağırttı ve in- sanın can sıkıntısından ölmesi ka- bil midir, değil midir? diye sordu. Doktorlar: Kabildir! dediler, bir de rapor verdiler. Lauragais bu raporu aldı, müddei- umumiliğe gitti, bayan Sofla'yı can sıkıntısından ülüme mahküm eden prens Henin aleyhine takibat yapıl- masını İsteği, Bu şaka dillere destan oldu, Henin kızdı, Sofia'yı terk etti Sofla aşktan ne zaman yüzçevirdi? Bunu kimse bilmiyor. Hattâ Laura- gâis, Hönin, Belanger'den ayrıldığı tarihler de malüm değildir. Ölünceye kadar onlarla ve yüzüne baktıkları müddetçe başkaları ile düşüp kalktı. Üçüncüden ancak onu ihtilâl ayırdı. Fakat ihtilâlden sonra Belanger ve Lauragais ile yeniden buluştu, buluş- madığı zaman mektuplaştı. Hânin'e gelince, eğer Robespierre prensin ka- fasının kestirmemiş olsaydı, muhak- kak ki o da Sofia'dan uzaklaşamıya- caktı . Diderot, Duclos, Beaumachais, Vol- taire gibi o günün değil, bugünün bile sayılı adamları Sofla'nın dostu idi. Bir gün Voltaire: — Matmazel dedi, seksen dröt ya: | şındayım, seksen dört koz kırdım! Sofla gülümsedi: — Bu da bir şey mi dedi, ben kırk yaşındayım, kırdığım koz bini aştı! 1791 de hastalandı; bu hastalık- tan kurtuldu amma bir deri bir ke- mik kâlmıştı 22 Teşrinlevvel 1802 de butunu dört kişi mezarlığa Bir zamanlar Paris Ta- öldü. kınlarını küçük parmağında oynat- mış olan, bir zamanlar bütün Paris halkının alkişlarını toplamış ölan Sophie Arnou mezarı kaybol- bolmuştur. Gömüldüğü mezarlığa Bretonneau hastanesi Lâf atmak yüzünden bir cinayet İzmir (Akşam) — Menemende Şe- hidkemalbey köyünde bir cinayet öl muştur. Mustafa adında biri, yanına kızını ve amele bazı kadınları alarak tütün kırmak için tarlaya giderken çoban Osman Yahşallı, kadınlara söz almıştır. Bundan Gölayı iki kişi ara- sında kavga çikmış, Mustafa yanın- daki çifte tüfeği ile aleş ederek çoban Osmanı öldürmüştür, Katil tutul muş, adliyeye verilmiştir. Saradan ölüm İzmir (Akşam) Çeşme kazasının Ayayorgi mevkiindeki bağında otu- Tan Arapoğlu 30 yaşında Ali Vardar, şiddetli sara nöbetlerine kalbi daya- namıyarak ölmüştür. Izmir mektupları İzmirde yeni ve güzel bulvarlar açılıyor Refik Saydam bulvarına paket taşı döşendi, şimdi Aziz Akyürek bulvarı yapılıyor İzmir (Akşam) — Belediye, Kül İ türpark civarın- | da (Başvekilimiz sayım doktor Re- fik Saydam adr na açılan toühim ve büyük bulva- ra, paket taşı dö- | şetmiştir. Bu bul- | var, Alsancak ile | Büyük Gazi bur varı, şehrin eski semtlerinden Ke- İ geciler ile İsmet paşa meydanını birbirine © bağla- yan otuz metre p genişliğindedir. Al sancak ve Çorak- kapı İle İkiçeşme- Jik, Keçeciler semtleri arasında en kısa ve mühim bir yoldur. Kük Sa türpark önünden geçmektedir, Belediye, şimdi Tx Basmahane civa- rında Aziz Akyü- rek bulvarını inşa ettirmektedir, Bu bulvar, evvelce İz- mir Belediye reis- liği yapmış olan ve ettirmektedir. Bu bulvar, evvelce İz- mir Belediye rösliği yapmış olan ve İzmire birçok eserler hediye eden şimdiki Kars mebusu B, Aziz Akyü- rek adile anılmaktadır. Belediye, ayni zamanda Kültür. parka civar büyük caddeler arasın- daki ara yollarını da inşa ettirmek- tedir. Bu ara sokaklan, muhtelif İ renklerde asfalt olarak inşa edik mektedir. Fuar mevsimine kadar Kültürpark civarındaki bütün mey- dan, bulvar ve ara sokakları inşa edilmiş olacaktır. Kültürparkta hayvanat bahçesi, evvelod hazırlanmış olan programa göre zenginleştirilmektedir. Yakında hayvanat bahçesine yeni birçok vah- İ şi hayvanlar getirileceği için bunla- rın paviyonları tadil edilmekte, ge- nişletilmektedir. Şimdi göz önünde tutulan mesele, bahçedeki vahşi hayvanların çifte olarak beslenmeleridir. Bu sayede üremeleri temin dilecektir. Çünkü geyik, sırtlan, ceylân, karaca, hatta ihtiyar bir maymun ve ayı tektirler. Bu hayvanlar zaman zaman sinir buhranları geçirmekte, acı acı bağı- rarak eşlerini aramaktadırlar. Diğer tarafta çifte olarak yaşayan genç maymun ve şebekler, çakal, tilki, porsuk, sansar, hatta yılanlar -bahçe memurunun anlattığına göre- vazi- yetlerinden çok memnundurlar, Hele tavus kuşlarile kartalarm keyfine son yoktur. Yalnız tavuskuş- larının bir ıztırabı var; Çirkin ayak- ları... Baş, kanat ve kuyruklarındaki çe- şitli, fevkalâde güzel renklerden bu- sule gelen mânzara karşısında iİn- san, bu hayvanlara dalip gidiyor Tavus da mağrur bir tarzda kabar- dıkça kabarıyor, güzelliğinin her ta- rafını gösterebilmek için kabardıkça güzelleşiyor, fakat biran geliyor ki zavallı hayvan birdenbire bu güzel- likleri arasında çirkin ayaklarını gö- rüyor. O vakit çirkin sesini salıveri- yor ve kabarık tüyleri bir anda sönü- yor. Suni göldeki kugu kuşları ve ör- dekler, halka çok alışmışlardır. Bu hayvanlar, Kültürparkj gezenlerin kendilerine vermek istedikleri | yiye- cekleri ellerinden bile alp yiyorlar ve ziyaretçiler, onları yakalayıp Se mırıldanır gibi garip bir ses ine kaçmıyorlar. sahas p müzesi in şaatı bitmiş, Lanzim ve dekorasyon Yukarda İzmirde güzel bir bulvar, aşağıda Refik Saydam bulvarı işine başlanmıştır. Ziraat mahsulle- ri müzesinin tanzimi işile bir heyet meşgul olmaktadır. Belediye fuar komitesi reisi Dr, B. Behcet Uz, her gün Kültürparktaki inşaatı, fuar hazırlıklarını teftiş et. mekte, mühendis ve müteahhitlere, hazırlıkların süratle ikmali için dik rektifler vermektedir, Bu seneki fuar, geçen yıllar fuarlarından çok mü- kemmel ve güzel bir eser olacak, Iz- mirliler, fuar münasebetile İzmire gelecek bir imilyon ziyaretçiyi ağırla- yacaktır. Bünun için bütün İzmirde i hummalı bir çalışma ve hazırlık var- dır. Romanya paviyonu Romanya hükümeti namına bura ya gelen bir heyet, fuar münasebe- tile inşa edilecek büyük Romanya paviyonu için tedkikler yapmış ve paviyon yerini tesbit etmiştir. Fuardaki Devlet paviyonları ârasın- da Romanya paviyonu büyük ve gö- zel bir eser ölacâktır. İnşaata bu haf- ta içinde başlanacaktır. Fuar mevsiminde Yunanistandan İzmire 400 seyyah geleceği Türk - Elen ticaret ofisinden fuar komitesi- ne bildirilmiş, gıda maddeleri ve otel fiatleri hakkında malümat isten miştir. Kültürparktaki atış pöligonunun atışa ald bütün malzemesi tamam- lanmıştır. Temmuzun ilk haftasında poligonun açılma merasimi yapıla» caktır. İzmirin müstakbel plânı Şehrin müstakbel imar plânı için Nafla Vekâletinin tavsiye ettiği Fran- sız şehircilik mütehassıslarından M, Korbuzye ile Belediye reisi arasında muhabereye başlanmıştır. Fransız şehircilik mütehassısı, yakında Şiliye gidecek ve orada bir şehrin müstak- bel imar plânını hazırladıktan sonra İzmire gelecek, plân için tedkiklerine başlayacaktır. Beynelmilel Ticaret odasi kongresi Kopenhag 27 (A.A.) — Beynelmilei ticaret odasının kongresi, dün takri- ben 40 milletin murahhaslarının hu- zurile kral tarafından açılmıştır. Kongreye riyaset eden Amerikan murahhası Watson, Reisicümhur Ro- oseveltin bir mesajını okumuştur. Me sajda, sulhün ancak dünya siyaseti. lebileceğine t oda sı İle te