AKŞAM TARİHİ BİR BiR FILM SENARYOSU çapkın: Richelieu İoksanlık iu yirmi üç Yirmi yeği Saraya ne, 1, Richeji Bir Kavgı De İa Marteliâre ile karı- elen vi bây tiyatroda Alat” slâdı, karısile kavga 5 si Richeliey kavganın dk #du, adam itiraf etti: | j Yaşında bir kızı sey- beraber gidelim Su'nün metresi oldu- Merecniz İ Yu tekliri reddetti. Bu. Martelierö yalvardı: bize gidiniz de kanımı bizi ba; bu tek tıştırınız, rtelierâ Tdi ve kı Klife dayanamadı. # kendisine gü- “câsından şikâ- i koi bunu isbat etmek. en 7 Diy olamazdı, ileri e e Richeliey bay La dostluk ag uğunu Derletği ve i dok va €sini ii de e kadar Sokaktan 8elip geçen ka. utkunuyordu. Sl artına €ski eski bir re. bir şapka geçiri. t değiştirp soka. e Peşine düşü. a toyunu seçip eyi. a biraz er €ski gençii. ok kepe ş EVVER bulur gi. rin, © de düşkün kızla- mio çıkartıyor, onları | | tiyar bir asker sanıyorlar ve hepsi: Yazan: Selâmi İzzet Sedes Marâchal duc de Richelicu dı, amma Richelieu olarak değil; onu | bol para ile tekaüde sevk edilmiş ih- Büyük baba! diyorlardı. Kadına son derece düşkün olan bir adamın ihtiyarlığında erkek elin- de kalması çok fecidir. Richelicu bu fecaati duyuyor ve evlenmek istiyor - du. On senedenberi tanıdığı ba yan Rothe İle pekâlâ evlenebirilirdi. Bayan Rothe iflâs etmiş olan bir İrlandalının dul kansıydı. Sallapati, şapşal, bön bir kadındı, fakat ev | kadını idi, Bayan Mailliy 1780 de Richelieu ile bayan Roth evlendiler. Mükellef ziyafetler, balo- lar verildi, eğlenceler tertip edildi, gece ateş oyunları yapıldı Bu üçüncü karısı Richelieu'ye iyi bakıyordu. Onu uyumak için aldığı âfyonlardan vazgeçirdi. Odadan oda- ya gitmek istediği zaman kocasının | koluna giriyor, öğ sonra Richellcu uyuyunca sinekleri- ni koyuyordu. Güvey girdikleri gecenin sabahı Richelieu karısının kocası olduğunu iddin etti. PFilvaki yetmiş üç sene ev- vel matınazel Noailles'ın bu kadar da, kocası olamamıştı, olmak istememişti. Etrafındakiler, kadın erkek onun | için «yaman erkeks diyorlardı. Ya- man erkek olduğunu kendi kendine de isbat etmek istedi. Genç bir karı koca misafir gek Mişti, Adam sersemin biri idi, dört cümleyi bir araya toplayıp söyliye- miyordu, amma karısı sivri burunlu, Parlak gözlü, aydınlık yüzlü bir ka dındı. Richelicu'nün, okedını görünce İ gözleri kamaştı, ağzı sulandı, kalktı, kadına kolunu verdi: | — Kocanız karımla konuşa dursun | ben size sarayımı, parkı gezdireyim! dedi, Genç kadın Richelicu'nün büyük annesinden | maceralarını dine | koltuğundan kalkamaz oldu; mişti. Gençliğinde em- salsiz bir çapkın olan bu ihtiyarla başbaşa kalmak hoşuna gitti. Richelicu'nün koluna girdi, yürüdüler. Richelle uzun bir koridorun Oo ortasında baslonuna (o dayandı, aşktan konuşmağa baş- ladı, genç kadın ihti- yarın şaka ettiğine zâ- hip oldu. O da şakacı bir tavır takındı Ge- niş sedirli bir odaya girdiler, sedire yanyar n2 oturdular... Kadın bir türlü inanmak ordu, Fakat ihti- ra hürmet etmek ni-de bik diği için ses çıkarmı- yordu. Neden sonra: — Mareşal, dedi, yir- mi yaşındasınız!... Richelieu, genç kadı- nın çenesini okşadı: — Seni çapkın s€- ni... Yalan söylemel... Sonra içini çekti: — Eğer yirmi yaşın- da olsaydım, kocanız birkaç saat daha bizi beklerdi. is- » ” Seksen altı yaşında iken Richelicu ağır has- talandı. Ihtiyar, yıp- ranm,ş ten kafesi artık bir kağni gibi gıcırdayarak işliyordu, hafızasını kolay kolay toplayamıyor, bâzan da tama- mile kaybediyordu. Fakat diktatör- lüğü elden bırakmıyor istediği bir şey bir dakika gecikse bağırıyor, küfür ediyor, etrafındakilere baston kaldırıyordu. Tiyatroya gidemediği için her gün aktör ve bilhassa aktrislerin hayatı- na, rollerine, mesailerine dair Tapor | termiyorlar. yazıp kendisine okuyorlardı. Doksan (o yaşındayken (Richelicu bunâ rağmen bir gün Bastille'e gitmek is- İ tedi. Arabaya bindirdiler. Bastille ku- mandanına; — Kuleye çıkacağım, dedi, beraber kimse gelmesin, kimseye ihtiyacım yok. Eli ayağı tutmamağa başlayan bu ihtiyarın dimdik kuleye çıkmak İs. temesi ölmek istemesiydi. Fakat ar- zusunun önüne geçemediler. Richelicu merdivenleri döne döne, döne döne tırmandı. Arada sırada duruyor, güçlükle soluk alıyordu. Ni- hayet tepeye vardı. Tarasaya çıktı, parmaklığa dayandı. Derin bir dü- şünceye daldı. Ağustostu. Yolları, meydarilari, bahçeleri gö- rünen Parisin nde durgun bir asuman ışıldıyordu. Koyu kiremitli Bayan Vintömülle damlarda güvercinler uçuşuyordu... Hafif bir rüzgâr tülen dumanları büküyordu. Araba gürültüleri, kam- çı şakırtıları, seyyar satıcıların fer- yadları duyuluyordu... O anda Richelieu ne du?... lükle indi. düşünüyor- Bunu kimseye söylemedi, Güç- Bakış dikti; okonuş- | muyordu. 1788 de ağırlaştı. 8 ağustosta kuv velli bir gıcık geldi, kendini kaybetti ve bir daha ayılmadı. Not — Bu yazı Paul Reboux'nun «Le Marâchal duc de Richelica et les femmes,, «Les dermidres amowrs du Maröchal dwc de Richelien» adlı eserlerinden alınmıştır. TT futbolünden ders alalım Slavya takımından kaptığımız sistem artık tarihe İngiliz futbolcülerini netice almakta kurtarış Senelerdenberi hayallerimizde ya- şattığınız İngiliz futbolünü nihayeğ Fenerbâhçeliler ( vasıtasile görmek bahtiyarlığına eriştik. Bu temasın Türk futbolü için hayırlı başlangıçlar olmasını temenni ederken bü takım hakkında yapılan bazı yanlış tenkid. lere cevab vermek mecburiyetini his- setliğim için mütcessirim. Her hangi bir tenkid mahailins masruf ölursa takdir göreceği mu- hakkaktır. Fakat 15 bini aşan bir spor meraklısı önünde âdeta bize ders veren İngiliz futbelcülerinin Kritiği İ yapılırekn (bizim her hangi bir milli küme takımından farksız) demek garabeti karşısında isyan etmemek İ elden gelmiyor. Evet İngilizler bizim gibi gösterişli futbol oynamıyorlar. | Halkın alkışlarını toplamak gayesile çalım, çalım, gene çalım yapmıyor- | Jar. Fakat futbolün esas kaidelerini kusursuz tatbik etmekte de kusur gös- İngiltere futboölünden bahsedildi- ği zaman üç pas bir gol derler. İşte bu hafta bunun sahadaki tatbikatırı pek âlâ gördük, Rakib oyuncuları marke etmekte büyük bir üstadlık gösteren İngiliz -futbolcüleri acaba fazla gol atmadıkları için mi tenkid- lere maruz kalıyorlar, İnkâr etmemek mecburiyetindeyiz ki en müşkül pozisyonlarda bomba gibi şütlerle kalemizi tehdid eden İngilizler fazla gol atamadılarsa bu- nu biraz da her hangi bir Avrupa ka- lecisinden farksız bir oyun çıkaran kaleci Cihadın muvaffakiyetine med- yunuz. O gün Cihadın yerinde diğer klüb- lerimizin kalecileri bulunmuş olsay- İ dı gol farkı her halde 2-0 olmazdı. İngiliz futbolcülerini milli küme takımlarımızia hem ayar addeceğimi- ze o gün gördüğümüz oyun tarzlarını raikb oyuncuyu marke ediş sistemle- rini kendi futbolcülerimizin öğren- mesi yolunda neşriyat yapsak her halde hayırl biriş yapmış oluruz. W sistemini kusursuz bir şeklide tat- bik eden iliz takımını meşhur pro- fesyonellerile kıyas etmek gibi bir id- diada bulunacak değiliz. Fakat ne de olsa iki müdaffinin © açıklarımız sentrhaflarının merkez muhacimimi zi markedeki isabetlerile rakib takı- mın hücum kabiliyetini sıfıra indir- mesi günlerce münakaşa edilecek bir mevzudur. Zannedersem bu da İngi- liz futbolünün ufak bir nümünesidir. Takımın kudreti hakkında bir malü- mat verebilmek için bu klübün teşek- külünün sebeblerini izah etmek kifa- yet eder. Middisex Wandrers klübü yalnız hariçte maç için teşekkül etmiştir, Ve klübün 99 âzası vardır. Nizamname- leri doksan dokuzu tecavüz etmeğe müsaade etmediğinden ancak bu dok- san doku: n her AA bir Iâl v h dilir. 4 ları haizdir. Bu klübe girebilm karışmalıdır müşkülâta uğratan Cihad nefis bir yaparken Şimdiye kadar bu klüb İngiltere da- hilinde hiç bir maç yapmamıştır. Ve bu vaziyette yapmasına da imkân yoktur. Çünkü klüb âzaları İngilte- renin muhtelif amatör klüblerinde oyniyan fubolcülerdir. Teşekkül pa- yesi hariçle temas olduğu cihetle her sene muhtelif memleketlere seyahat- ler tertib edilir, Ve bu seneşehrimizde yaptığı maç bu klübün 50 nci müsa- bakasıdır. Yukardaki izahattan anlaşılacağı veçhile Middisex Wanderers takımı İm | güterenin müteaddid âmatör takın» larında teflerrüd etmiş oyuncularla teşkil edilen bir nevi muhtelit takım mahiyetindedir. Takımın kuvveti hakkında şüphede bulunanları bu izahatın tatmin ede- ceğini tahmin ederken Türk futbolü- nün sistem mebdei telâki edilen Siâve ya karşılaşmaları gibi bu maçında futbolümüz için yeni bir çığır açma- sını ve Slâvya maçlarından kaplığı- mız ve bugün hiç bir tarafta netice vermediği için'tatbik edilmiyen bati oyun sisteminin değiştirilmesi yolun- da ilk adım olmasını temenni ederiz. ŞAZİ TEZCAN Akşam tenis turnuası 24 haziranda Dağcılık klü- bünde başlıyor İzmirlilerin iştirakiyle 2 temmuzda finaller Beykoz klübünün yüzme kaptanlığı Bu sporlarında büyük muvaffak» yet gösteren Beykoz klübünün yüz- me şubesi Kaptanı İstanbul atlama şampiyonu Fahri berâyı tedkik Av- rupaya gideceğinden klübünün yüz- me kaptanlığından istifa etmiş ve yerine eski sporculardan bay Seyfi tayin edilmiştir. Fenerbahçe kli şubesi açıyor Güneş klübünün güreş şubesini lâğvetmesi üzerine İstanbul güreş klübü namı altında toplanan eski Haliç ve Kumkapı klübü güreşçileri- nin son bir anlaşma üzerine Fener- bahçe klübüne ftihaka karar ver. dikleri haber alınmıştır. Badema bu güreşçiler Fenerbahçe güreş şubesi namı altında çalışacak- lardır. Bu pehlivanlar arasında baj- ta Büyük Mustafa olmak üzere Kü- çük Hüseyin, Yaşar, Saim, Mersinli Ahmed Yahya gibi milli takımın en güzide elemanları bulunmakta oldu- #undan Fenerbahçenin güreş saha- sında dn muvaffakıyet kazanacağı tahmin edilmektedir. hakemleri davet Müddlesex - Fener maçının tarzı hakkında 15/6/1 güreş »siye arın böl