dan bu işin R Yahndi in her İ ilistin hi muayyen fazlası da hudi kaçak Filistin meselesinde yeni bir zorluk rez tzliplisi pek çoktur. Hayfa ile Yafa arasındaki sahiller ekse- yleri olduğundan sahile ayak atan Yahudiler bir anda mem- tarafına dağıtılmaktadırlar, ükümeti memleketin iktisadi kabiliyetini hesaba alarak her 56- mikdarda Yahudi muhaciri alıyordu. Fakat bunun bir mislin- kaçak olarak memlekete giriyordu. Meselâ geçen sene 7000 olarak girmiştir. Ancak acemi kaptanlar muhacirleri Arap civarma çıkardıklırı zaman cezalandırılmaktadırlar. Fakat getir. gi muhacirler ilmektedirler, İngilterenin itimad memlekete düşünmektedir, aklarım hesab ediyor, In yirminci Havzada Atatürk gününden Giy köylerinden kal | Piyade binlerde vatandaş i lar, kazaya akın edi- | i kurta, © Şehirli binlerce halk Ulu Öndere ebedi tnettartık; tardı, iklarını bir daha gösteri. bu mesut gününe sa y Fuat Toksal da İşti- iAt 11 de belediye binası büyük bir halk kitle- | merasim başl be İ, iAMIŞ, ml Yunus Bahri ile ta Atatürk eek verilerek, 20 yıl ön: Şını anlatış, vaya üelişiml've ay: in İştirak, aplıcaları gezdi e elsi doktor Lütfi zi ki gün Yalovaya giderek YAPMIŞ ve kaplıcaları gezmiş- | minönünde iki bina daha on dört par- binarın ikisine aid İs- i bitmiş ve bu bina- td yanlışlıkla bi ) bu bin, U ayı yikm; iel “ağundan yıkma Wi ai »w. İstimiğk işi tamamlandığın.' dünden İtibaren yık. önündeki pejmür- de ii tenteler süratle tamir iade edilmeyip ruhsatli olarak geleceklerin listesinden tar- yeni tekliflerine gerek yerli Arapların gerek hariçteki Arap- Sızlık göstermelerine bir sebeb de bu kaçak Yahudi muhacirle- ah girmelerine mümanaat edilmemesidir. Bu yüzden Filistinde- udi unsuru Ar#p ekseriyelini tehdid edecek kadar kabarmıştır. Son arka hükümet Araplarm bulundukları yerlerin büsbütün tefrik edi. Yahudi muhacirlerin münhasıran Yahudilerin yaşadıkları yerlere ve- O zaman Yahudilerin kendileri kaçakçılığa mâni Bu yeni iş Filistin meselesini büsbütün karıştır. AKŞAM Havza mektupları tatürkünHavzaya gelişi- yıl dönümü avza halkı büyük bayram gününü tezahüratla kutladı — a a ip” a ha gr EN 4 - e - ev b “iş intibalar: Vali ve komutan önünden köylüler geçerlerken den İbrahim Cebecioğlu tarafından da güzel bir nutuk söylendi, hatip bü. yük Türk evlâdının ilk Müdafaai Hü- kuk cemiyetini Havzada kurduğunu, onun milli kuvveti, milli kıyafete si- lâhını eline alarak İlk vatan müdafaa- sına buradan koşmuş olduğunu anlat- tu. Son olarak vali bay Fuat Toksal kür, süye çıkmış, Havza halkının bu mesut bayramının tebrikten sonra Havza kü- çük bir kaza merkezi olduğu halde Ata- türkün ilk ilhamı Havzadan aldığını ve yurdun kurtarılması için ilk adımı Atatürkle birlikte gene Havzalılâarmn j attığını ilâve etti. Gece belediye ve hükümet konağı önlerinde milli oyunlar tertip edilmiş, civar vilâyet ve kazalardan gelen mi- şafirlere belediyede büyük bir ziyafet verilmiş, Cümhutiyet Halk partisinde de 2000 e yakın köytüye ayrıca bir zi- yafet tertip edilmiştir. İstanbul - Bükreş hava hat- tında seferlere başlandı İstanbul - Bükreş hava hattının İlk seferi dün sabalı yapılmıştır. Dün Yeşliköy hava meydanmda Türk ha- va kurumu, Haya yolları müdürlüğü ve Rumen konsolosunun iştirakile ya- pılan merasimden sonra tayyare saat yedide Yeşilköyden uçmuştur, Ro- manya Münakalât Nezaretile yapılan | itilâf üzerine Bükreşben - İstanbula yapılacak sefeler, Rumen Loren3 şir- keti, İstanbuldan Bükreşe yapılacak seferler de Devlet hava yolları tayya- releri tarafından yapılacaktır. Mahalle aralarında tamir edilecek sokaklar Belediye şubeleri tarafından ma- halle aralarında tamir edilecek 50- kakların keşifleri Belediye reisliğin- den Daimi encümene verilmiştir. En- cümen karar verir verinez sokakların tamirine başlanacaktır. Bükreş sefirimiz dün Valiyi ziyaret etti Şehrimizde bulunan Bükreş sefiri B. Hamdullah Suphi Tanmörer dün vilâyete gelerek Dahiliye Vekilile Valiyi ziyaret etmiştir, Bir sovyet dlim i cesedleri mumyalamak için yeni bir usul keşfetmiş Danimarkadan bildiriliyor: Nikola Budikin, istikbali açık bir Sovyet âlimidir, Daha kü- çük (yaştanberi, cesedleri veya in- san Oouzuvlarını muhafaza etmek ilmine büyük me. rak sarmış ve görünüşe göre ölmüş insanların cesedlerini çürümeksizin ve bozulmaksızın ebediyen muhafaza etmek surını keşfetmiştir, Budikin tedkiklerine klâsik selef- lerinden başlamış ve mısıra giderek mumyâlar ve eski kitaplar üzerinde derin tetebbülerde bulunmuş, bu es- ki vesikalardaki muamma alüd yazı- İarı okumağa ve şimdiye kadar meç- bul kalmış olan mumyalama förmül- İerini öğrenmeğe muvafak olmuştur. Sovyet âlimi, bu gayeye varmak için asırlık mumyaların içlerini araştır. mış, mumyaların muhtelif ıtrıyatla doldurulmuş olan boş böğürlerini tahlil etmiş, bu tedkikat üzerine, Firavunlar zamanındaki Mısır mum- yacılarının sanatlarında pek acemi oldukları neticesine varmıştır. Bu- | Iktisadi meseleler | Tacir ve fabrikatörün kanuni tarifleri Ticaret ve sanayi odasından başka bir sanayi odasının teşkili, alâkadarlar arasında ehemmiyetle karşılanmıştır. Geçen sefer de yazdığımız gibi, her iki teşekkül, âza kaydetmek için birbirlerile münakaşa edeceklerdir. Nite- kim esnaf cemiyetlerile ticaret odaları arasnda bâlâ devam eden bir münaküşa “Aza diye yazılmaktadır. Her teşekkül va- ridatını arttırmak maksadile, bir iş ada- mındaki vasıfları - kendisine göre tefsiş etmektedir. Sanayi odası kurulduğu zaman böyle mi olacak? Bu iblilâfların önüne göçmek için şimdiden çareler aramak lâzımdır. Bu çareler dediğimiz gibi bir tanedir. Oda fabrildaförle, taciri, fabrika ile ticaret- haneyi yekdiğerinden ayıran kanun ve nizamnameler yapmaktan ibarettir. Hal- buki bizde, fabrikayı kanuni bir surette tarif etmek mümkün değildir. Fabrikayı tarif edemediğimiz için, fabrikatörü de ta- ri£ edemiyoruz. Bir de imalâthane sahibi diye ayrı bir bip var. Bu da mı sanay! odasına gire- çek? Küçük tezgih sahipleri, meselâ; Ma- rangörlar ve saire ne olacaklar? Nitekim marangozların, küçük dokuma- cilanın, hasılı küçük tezgâh sahiplerinin ayrı ayrı mesleki birlikleri vardır. Bütün bunlar şimdiye kadar ticaret odasında da âzaydı. Halbuki bu meslek erbabı, imal ettiği malı, kendi elile satan, ekseriyetle Bipariş üzerine imalât yapan sanat erba- bıdir, bu zümreye mensup kimseleri, sa- nayi odasındaki fabrikatörlerin yanına koymak doğru mudur? En makul hare- ket, küçük sanat erbabı arasında da aynı bir teşkilât yapmaktır. Çünkü küçük sa- nal erbabı, Hicirler ve fabrikatörler ta- bakasina mensup değildirler. Hem tacir, hem imalğiçı vasıfları haizdirler. Daha doğrusu esnaf zümresine dahildirler. Hasılı tacir, fabrikatör, esnaf zümre- leri arasında Kanuni tarifler yaparak, bütün bu zümevleri birbirine karıştırma- mak lâzımdır. Hüseyin Avni amaaa amam m Şüpheli bir ölüm | Fatihte Haydar civarında oturan | | B. Hüseyinin on bir yaşındaki kızı Fahriye mektepten eve giderken yol da birdenbire düşüp bayılmış ve te- davi için kaldırıldığı Balat hastane- sinde ölmüştü. Fahriyenin cesedi dün adliye dok- toru B. Enver Karan tarafından mu- ayene edilmiştir. Bu muayenede ce- sedde zehirlenme alâmetleri görük düğünden ölümün hakiki sebebinin tesbiti için otopsi yapılmak üzere ce- sed morga kaldırılmıştır. İBir araba bir kadına çarparak yaraladı İsmail isminde birinin sürdüğü süt arabası Taksimde Mannik isminde bir kadına çarparak yaralanmasına sebeb olmuştur, Sovyet âlimi Mısırdaki mumyacıların sanatlarında acemi oldukları mütalaasındadır. Âlimin mumyaladığı bir bacak 20 senedenberi olduğu gibi duruyor dikin cesedleri mumyalamak için da- ha iyi bir usul bulmuştur. Sovyet âlimi 1918 senesinde Sofya- da bulunurken, formülünü ilk defa insan cesedleri Üzerinde tatbik etmiş- tir. Bidayette kendisine bütün bir ©e- sedi vermek istememişler ve bir in- sandan kesilmiş olan bir bacağı ve- rerek bunun üzerinde keşlini tecrübe etmesini söylemişlerdir. Bu bacak, âlimin valizlerinde şeklini ve rengini | Kaybetmiyerek olduğu gibi duruyor. Budikin, nereye giderse gitsin keşfet- tiği usulle tahnit etmiş olduğu kesik | bacağı beraberinde götürüyor. Budikin, Danimarkalı gazetecilerin gözleri önünde bu kesik bacağı va- lizinden çıkarıp kendilerine göster- miştir. Bacak, mumya haline getiri- ledi yirmi sene geçtiği halde, rengini ve taravetini muhafaza ediyor, Da- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ nimarkalı gazete- ciler, hiçbir nefret ve İslikrah duy- maksızın bu kesik bacağı ellerine ala- rak muâyene et mişlerdir. Bu kesik bacak ağırdır, ve burinz gibi sertti, Kendisine cere yanlı bir elektrik teli dokundurulduğu zaman damarlarında taze kan dola- şan ten gibi penbe bir renk alıyor, Budikin, keşfinin mükemmeliyeti- ni gazelecilere göstermek için kesik bâcağı, eline alarak bütün kuvvetile yere atmıştır Bacakta hiç bir arıza olmamıştır. Mücakiben Sovyet âlimi, eline bir çekiç alarak bacağn şiddetli darbeler indirmiş, bacak bundan da müteessir olmamış, üzerinde de hiç | bir bere veya kabartılık hasıl olma. mıştır, Sovyet âlimi, keşfinin esrarını çok gizli tutuyor ve hiç kimseye ifsa et- miyor, yalnız usulünün tahnit edi lecek cesedde veya uzuvda mevcut bütün yağları çıkarmağa istinad et- tiğini söylemekle iktifa ediyor. Brüksel Şehri Şimdi Amerikada bulunan İngiliz Kralı resmen Brük- sele davet edilmiş- tir. Belçikanın pa- yıtahtı olan bu şehin merkezinde 200 bin nüfus var- sa da, civarile bir. likte, ahalisi 840 bindir, Memlekette- ki bütün idari, ik- tisadi ve harsi fa- âliyetlerin en mü- him nüvesini teşkil eden Brükselde, 28 kilometrelik Wille- broeck kanalı, mü- Be” kemmel bir su na- “” kıl vasıtasıdır. Bü- rası böylelikle sene- de 600 bin tonluk muamele yapan bir liman halini almıştır. Brükselin sanayii çoktur. Bilhassa application de Bruzrelles denen dan- telâsı, mobilyeciliği, arabaları, eldi- venciliği, altın ve gümüş işlemeleri, | musiki âlâtı, biracılığı, makineeiliği, | kauçuk ve bronz eşyası, mücevheratı, kumaş boyacılığı, matbaacılığı, kin- yacilığı meşhurdur. | Brüksel şehri, bataklıklar ortasında | bulunan bir ovadaki Senne adasında doğmuştur. Bu ada, deniz seviyesin- ; den 30 metre alçaktadir ve ancak bir köprü ile karaya bağlıydı. Sonra mu- âzzam mesai ile bataklıklar kurutul- muştur. Kasaba, azâmi râkımı 70 met-| rede olan tepelere doğru inkişaf et miş ve bugünkü en medeni şehirler- | den biri manzarasını almışlır, 'Tarih bu şehri yedinci asırdan ili- baren yadeder. Onuncu asırda Senne adacığında asillerin ikametgâhları be- lirmiştir. Brüksel on dördüncü asırda | Braband dükalığının en büyük şehri | hâline geldi. Dükler tercihan burada oturuyorlardı. 1430 da Felemenk'in hakiki payıtahlı oldu, Şimdiki Belçi- Yeni Brüksel üniversitesi ka payıtahtında Şar! - Ken hayli 7za- man ikamet etmiştir. Birçok asilzade- ler de on beşinci ve on altıncı asırlar da ikametgâhlar yaptırdılar, Bir müd- de! sonra şehir, Felemenk umumi va- lilerinin makarrı haline geldi. Bura- da dini muhalefetler yüzünden büyük facialar ceröyan etti, Kanlar akti. Brüksel on sekizinci asrın İkinci nısfnda gözelleştirildi. Bir Fransız eyaleti hayatı geçirdi (1704 - 1814). Napölvonun sukutuna raslayan 1815 Gen 1830 senesine kadar Felemenk'in merkezi oldu. Brükselin Belçika krallığına payr taht oluşu 1330 dan sonradır. Bu ta- rihten itibaren de mütemadi güzelleş- melere erişerek inkişaf etti, Umumi harpte Almanların eline geçerek 20. ağustos 1914 den 1 teşrinisani 1928 e - kadar esarette kalarak ondan sonra yine Belçikanın merkezi olmak vâs- fını elde etti, Brükselin on üçüncü asır başlan- gıcından kalma ve ogival denen us- lüpla yapılmış tarihi binaları vardır. Şehir, çok kıymetli binalarla süslü- dür. Yaz tatilinde: BERLİTZ LiSAN Tatil müddetince Gönderiniz. Fransuca - İngilizce - Almanca Beyoğlu, İstiklâl Caddesi 264 Çocuklarınızı DERSHANESİNE Yalnız 7,50 lira