Kıravatlar Kravat çok eski zamanlardan beri vardı Roma as- kaerleri Oboyunları- na kumaş sararlar, ucunu bellerine 30- karlardı. Orta çağlarda kravat yok oldu. Nihâyet o 18 inci asırda tekrar mey- dana çıktı. Fransada 16 not Louis'nin ordusunda Hırvat süvarileri bayanlarına yün veya ipek kurdeli bağlarlardı. Bu kurdelâlar moda oldu, hetkes bağ- lamağa başladı. O zaman Hırvatlara Kravat denirdi. Gelzaman gitzaman bo- yunlarımıza bağladığımız kumaşların adı kravat kaldı. Resmin sağında 8 İskambil ile boş bir yer var, Bir iskambil kaldırıp boş yere bırakınız ve açılan yere başka bir iskam- bil koya koya soldaki şekli yapınız. Yirmi dört seferde olur. Kanallar Yeryüzünde » ilk kanalı İsanın doğu- mundan önce Tnel asıda Misir kralı Mökmo yaptırdı. Bu kanal Nili Kırmızı denize bağlıyordu. Esasen Mısırda Ni- Tin sularinı muhte e ; lif yerlere dağıt- “© male için 10.000 ka- nal vardı Çinde evvel zaman içinde kanal bili- nirdi. Büyük Çin kanalı 2000 sene evval açılmıştır. 1.300 kilometre uzundu. Müteharrik sedli kanallar ilk defa 1481 senesinde Venedikte yapıldı. 1515 de Vençi Fransada müteharrik sedli kanal- lar yaptırdı Dyd mu? Trenlere yol vermek için bir çok. tü- neller açılmıştır; bu tünellerden en uzu- nu Semplon tünelidir, 19.730 merledir. - Mon - Blana ilk defa 1798 de Şamonikali bir çocukla Ooayni yerde oturan doktor Pâkar çıktı, - Yeryüzünde 600000 cins hayvan vardır; bunlardan 500,000 1 bön ceklerdir. Biliyormuş — Demek işinden çıktın. — Evet, Patronun İşinden çıktığını duyünca saşmadı mı? — Hayır, çünkü yordu. 9 daha evvelden bili Duymuş — Bir imakina icad etmişler, bir orke- gin yalan mı, doğru mu söylediğini anlı- yormuş. — Bret dim. bunlardan bir tanesile evlen- Bakınız Bu resme yarım dakika bakınız, Sonrü söyleyiniz: Çobanın sakalı var mı? Kaç inek var? Ev var mı? Çobanın üstünde kaç yama var? Elindeki dalda yaprak var mı? Çoban pipo içiyor mu? 1 bharahar Köy eşrafı diye, bir köyün helırı sayı- lan insanlarına denir. Tarlasını iyi sürüp zengin olan köylü; kahramanlık, gösterip köy halkına kendini sevdirmiş olan köylü, köylüye İlderiik ederek köye yararlık eden köylü, köyün eşrafından sayılır. Koşenşni'deki köylerin etrafında kap- lanlar dolaşır. Kaplan bir insana raslarsa üstüne atılır, ensesinden kapar, ormana sürükler, orada parçalayıp yer. Kaplana karşı durmak için en kuvvetli silâh nedir bilir misiniz? Meşale, Ucu alev alev yanan bir odunla gezerken kaplana raslarsanız, kaplan sizden kaçar. Kaplan ışık sevmez. Bütün gün ormanların kuy- tu köşelerinde uyur. Güneş batınca kal- kar, gezinir. Karnı azıkmışlır, ava çıkar. İşte o zaman bir insana raslarsa, insan bir daha evinin, çoluk çocuğunun yüzünü göremez. Koşenşni köylerinden oturanlar güneş doğmasdan evvel aokağa , gü“ neş batınca evlerine girerler. Koşeuşni köylüleri okaplandan korkarlar amma, ona tuzak kurmazlar, Kaplan onların gö- zünde yiğit, ehtlikeli bir komşudur, fakat saygıdeğer bir komşudur. Kaplanı sayar- lar. Oha sadece kaplan deyip geçmezler. İ Bay kaplan derler. meşhur sanatkür Leonar dö | Koşenşni köylerinden birinde kaplan- larla İnsanlar güzel güzel komşuluk edi- yorlardı. Bir sabah köylülerden biri bir domuzu- nun sürüden eksildiğini haber verdi. Her- kas şaştı. Köyde hirsiz yoktu. Her halde domuz kaçmış olacaktı. Bir kaç gün sonra bir domuz daha ek- sildi Demek gece kaplan gelip domuzları kapmağa başlamıştı. Ertesi gece uyumadı- lar ve gece yarısından sonra &cı acı hay- kıran bir ses duydular. Hiç biri başını dışarı çıkarmağa cesaret edemedi Ertesi sabah bepsi birden sürülere koştular, hay- yanlarını â#aydılar: Bir keçi moksandı. Artık şüphe kalmadı. Her göce kaplan geliyor, bir hayvan kapıp gidiyordu. Bu hal böyle sürüp gidemezdi. İyi amma ne yapacaklardı? Köylü öfkelenmişti, yan etmedi, ancak bay kaplana küstü. Bay kaplan neden kendilerine zarar veriyor- du? Bu ona yakışır mıydı? Söz arasında mütemadiyen bay Bin adı geçiyordu. Biri dedi ki; — Hayvanlarımızı kapan geçen yıl be- nim oğlanı parçalıyandır. Amma kaba- hat benim oğlanda, ne diye güneş bir daha görünmedi. Bu söz üzerine bir başkası teklif eti: — Bay kaplanı köyün oşrafı arasına alalım. Bu teklif derhal ve ittifakla kabul edil- di. Ancak mühim bir iş kalıyordu: Bay kaplana köyün oşrafı sırası girdiğini kim haber verecekti?.. Köy eşrafının reisi; — Herkes gibi bir mahlük ole. bunu ben yapardım, dedi, Ancak bay kaplan her mahlüka benzemez, Hele bis onu bel- de eşrafı sayalım, kendisine sonra haber veririz. > Kolajı var: Yaralım, Bak bu akıl yerindeydi, hemen kâğıda kaleme sarıldılar ve şu mektubu yazdılar; kaplan lan mektubu okuduğunu eşrafı sırasına girmeği kabul etmişti. Bu- na kimsenin şüphesi kalmamıştı (Bay ha bay kaplan köye uğramadı, hayvan kapıp kaçmadı. Inci gerdanlığın esrarı Evvel zaman içinde Giridde büyük bir meydana âdalet heykeli dikilmiş. Bu heykelin $ol elinde terazi, sağ elinde kılış vardı Halk rahat, sakin, sessiz yaşardı. Her- kos işle gücile uğraşırdı. Kimsenin kim- sede gösü yoktu. Herkes, hattâ kuşlar bile adalet heykeline sığınmışlardı, kuş- lar terazinin içinde yuva kurmuşlardı. Günlerden bir gün adalet yanıldı. Zengin Girid'linin inci gerdanlığı ça- lındı. Evdeki beslemeden Kin mahkemeye verdiler. Bayanı Olemp dedi ki: girisinde durüyordu. Durduğuna eminim, çünkü yeni doğan günün ıyıkları incileri ışıldatıyordu. Tekrar yattım. Saat onda uyandığım zaman gerdanlığın yerinde yeller esiyordu. Bayan Ölemp biraz düşündü. O devirlerde bâkimlerin şakası yoktu. Hermionu hırsız ve ayni zamanda ekmek yediği kapıya biyanet ettiğinden idama mahküm ettiler. Adalet heykelinin dur- duğu meydanda kafası kesilecekti, Ertesi gün öğledstü, güneş etrafı ca- yır cayır yakarken, meydana halk otplan- dı. Gökyürünü kara bulutlar kaplamıştı. Besleme Hermion adalet heykelinin önüne diz çöktü. Cellâd baltasını kaldır- Terzinin içinde bir şey parıldıyordu. Yalnız kalan Iermlon baktı, yüzü güldü: 1 — Alaturka musikinin 3 harfli değirmi âletinin sonuna 2 harfli sual odatını koyunuz, 5 harfli bir yaprak olsun, 2 —3 harfli saç hastalığı ile $ harfli çocuk doğurtan kadının sonuna K harfini koyarsanız ne olur” 3 — 3 harfli kışın yakamı 3 harfli samanla birleştiriniz, sonuna $ harfli kocaman bir hayvan koyup koklayınız. Bilmecemizi doğru balledenlerden birinciye: Günel hir kotra, 73 karilmize de muhtelif hediyeler I $ Güzel bir deniz mayosu, İkinciye: Güzel bir folograf makinesi, Üçümcüye: | payınız. Resim gene gözönürün önül yerilecekiir, Yazı makinesi İlk yam makine- leri körlerle dilsis- ler aralarında ko- nuşabilsinler diye yapıldı. Bir dilsiz ve sağır bir körle konuşmak istediği zaman ya- m makinesinin düğ- melerine basar, kalkan © kabarık harfler körün eli ne dokununca kör hangi harf olduğ? | anlar ve böylece anlaşırlardı. dör 183$ de - Progen adında bir Prafİşg, icad ettiği bir makine ile körler de yazmağa başladılar Bu makinenin tuşlarındaki harfler bartma /di; bu suretle körter hangi B basacaklarını hissediyorlardı 1888 de bu makineyi Amerikada & tirdiler ve bugünkü yazı makineleri 8 dans geldi. Bir bakışta - Bir kaş zaman İt sonra Çinli gemiciler deniz seferleri. de miknatisi iğneden İstifade etmek” tediler. İlk puslaları su dolu bir ar kullanmi!7” Çinlilerin keşfettikleri puslayı, bin, f beş yüz sena sonrü Araplar lis 30000 merte mikabı su taba eder, - Yeryüzünün on yüksek dağ tu Everesttir. 8.840 metred. Nikbin — Yüz yaşınızı tebrik ederim. Yı asır daha yaşayabilecek misiniz? — Eelbette. Çünkü ilk asrı yaşamıya ladığım zaman bu kadar kuvvetli de dim, buğün çok daha dinoim!. Sır Kadınlar Sir saklamaz derler; bu iftiradır, kadınlar sr saklamasını isi ler ve kendilerinde bu kuvveti göremeyi ce, on, on iki arkadaşlarına da ayni söyleyip saklanması için onlardan yal isterler. Bu resme kırk saniye kadar biç gö kırpmadan bakınız, sonra gözlerinizi k# gelir.