31 Mayıs 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

31 Mayıs 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Yugoslavyanın politikası Yugoslavya Kral Naibi prens Paul yarın Berline gidiyor. Burada B. Hitlerin iki gün misafiri olacaktır. İtalya kralma yaptığı ziyarette kendi. sine refakat eden Hariciye Nazırı Markoviç Berlin seyahatinde de hasr bulunacaktır. Bu giyaretlerle Yugoslavya komşuları İtalya ve Almanya ile dostluğunu ve samimiyetini takviye edecektir. Bu seyahatten evvel B, Markoviç Yugoslavyanın siyasetini kendisi ile Balkan misakı ve diğer sıkı bağlar ile merbut bulunan Romanya Hariciye Nazırıma Tunanim iki devle- #in hududlarının telâki noktasında bulunan (Demirkapı) kısmında mülâki plarak izah etmiştir, Bu mülâkatta yakında Ankarayı ziyaret edecek olan Romanya Hariciye Nazırı da Rumen siyaseti hakkında Yugoslav meslek- daşını tenvir etmiştir. Gerek Yugoslavya, gerek Romanya takip edecekleri siyasetin mahiye. tini ve sevaikini yakın ve uzak biç bir devletten gizlemiyorlar, Paristeki Yugoslav sefiri Puriç söylediği nutukta Belgradın politikasını şu suretle tahlil etmiştir: «Yugoslavyanın sevkülceyş ve coğrafya cihetinden mevkii mühimdir, Bu ehemmiyettir ki, Yugoslav devletinin ihtiyat ve basiret üzere politika yürütmesine saik olmaktadır, Yugoslavya pek çabuk umumileşecek olan bir harbe sebebiyet vermemeğe çalışıyor. Yugoslavya komşuları ile iyi ge- çinmekten vicdanında huzur bulmaktadır. Çünkü harbin önüne geçmiş oluyor.» Bu izahat; nmumi harpte Fransız ve İngiliz Şark ordusu ile beraber ça- lışmış ve kan dökmüş olan Yugoslavyanın eski müttefiklerini de ikna etmiş Haydn öleli 130 sene oldu Alman milli marşı «Deutsehland, Deutschland über ales» in beste kârı Haydn öleli yüz otuz sene oldu. Dün ö ünün 130 uncu yılı kut landı. Haydn 1766 dan 1778 e kadar Macaristanda Eslerhazi prenslerinin şatosunda oturdu. En güzel eserleri- mi orada yazdı, Bugün Haydn'in oturduğu yer müs sedir, Müzede Haydn'in el yazısı no taları ile ölümünden sonra alınan yüzünün maskesi vardır. AKŞAM Alman milli marşı ilkönce Avus- turya imparatorları için bestelendi. İlk sözleri de başka idi. Haydn beste- sini evvelâ İmparator Fransuaya takdim ettiği zaman marş şöyle baş- yordu: — Gett erbalte unser Kaiser! Haydn, Kismarton kilisesinde med- fundur., fakat başı Viyanadadır. Al manya hükümeti başı Viyanadan alıp Kismarton'a nakletmek kararını verdi. Bu merasim de dün yapık maştır. Çinin porselen kulesi Çindeki mabedlerin kuleleri porse- lendendir, Bu kulelerin yüksekliği on metredir, Bü kulelerden en yükseği Nankin kapılarından birindedir, yüksekliği yüz metredir, Bu kuleyi 1400 yılında imparator A - Yo yaptırdı. Bu zat kule meraklısı idi, Çinde 84,000 kule yaptırmıştır. Büyük Çin kulesi adı verilen bah- settiğimiz kulenin daire muhiti 80 metredir, Dokuz katlıdır. Beş renkli porselen kiremitlerle yapılmıştır: Bo. yaz, kırmızı, mavi, yeşil, kahve rengi, Kulenin kubbesi 5,000.kilo ağırlı ğında bakırdı, Bu kubbenin üstünde de altı metre yükseklikle bir bakır to- puz vardır. Bu topuz altın kaplama (- dır. Topuzdan sarkan sekiz zincirin uçlarma 72 çıngırak bağlıdır. Çinlilere göre, bu kule yüz asır pay- dar olacaktır, Bir dakika Içinde... Kanadada bir dakikada alt yila yetmiş beş kilo konserva balık ihraç edilir, Sovyet Rusya Doğum, Çocuk bakım evlerile Çocuk bahçelerine bir daki Kada üç bin ruble sarfededr. Romnayadaki sanayi müesseseleri bir dakikada on sekiz ton zeytinyağı, Maarif Vekâleti kütüphane- ler müdürü vefat etti Dil ve Tarih kurumları azasından ilmi tedkikatile, bilhassa şark kitabi. yat ilminde tanınmış simalardan Ma- arif Vekâleti kütüphaneler müdürü B. Fehmi vefat etmiştir. Maarif Ve- kâletinden gelen emre göre merhu- mun cezanesi bugün merasimle kal. dırılacak, namazı Fatih camisinde ki» lındıktan sonra Merkezefendi mezar. lığına defnedilecektir, Jüliüs Berger şirketile olan ihtilâf Kütahya - Balıkesir şimendifer hat tının inşasından dolayı hükümetimiz. le Jüllüüs Berger şirketi arasındaki ibtilâfı hakem sıfatile halle memur Yunanistanın Paris sefiri B, Politis İlün de vilâyete gelmiş, akşam geç vakte kadar her iki taraf murahhaslarından izahat almış ve evrak üzerinde bazı tedkikler yapmıştır. * Vapurlar, istiap kudretinden fazla yolcu almıyacaklar Belediye reis muavinlerinden B. Lütfi Aksoy geçen pazar günü yaptı. Bı tedkikat neticesinde Boğaziçine gi- den vapurların istiap kudretinden Yazla yolcu aldıklarını görmüştür. Bu. Nün üzerine Belediye tarafından şu belere bir tamim yapılmış, bütün kay» makamlara vapurların istiab kudre- tinden fazla yolcu şlmalarına müsaade! edilmesi bildirilmiştir. dört ton kömür, sekiz ton mısır ve- rirler, Mader adalarında yapılan Mader şarabı vardır. Bu adada dakikada on sekiz litre şarap istihsal edilir. Sinemada bir dakikada yirmi yedi metre jilim çevrilir, gözlerinizin önün- den dört yüz kırk resim geçer, an emre Semplon ve Toros ekspresinin hareket saatleri tanzim edilecek Beynelmilel Semplon ve Oryant eks. presile Toros ekspresi arasındaki va» kıt ve hareket münasebetlerini tanzim etmek üzere önümüzdeki eylülde şeh- rimizde bir konferans toplanacaktır. Bu konferansa beş yüz murahhas iş- tirak edecektir. Konferans için şimdi. den hazırlıklar yapılmağa başlanmış. tar. Bu hususla Belediye Turizm şu- besine talimat verilmiştir. Kamyon tramvaya çarptı Vizede şoför Ahmedin idaresindeki bulgur ve yedi yolcu yüklü kamyon dün İstanbula gelmiş, türbe civarın. da Iki tramvayın arasından geçmek isterken Topkapı tramvayının ön ta» rafına çarpmıştır. Tramvayın ve kam- yonun ön tarafları ezilmişse de nüfus. ça zayiat olmamıştır. Fatih noteri beraet etti Bir müddet evvel Fatih noterlik datresinde müstamel pulları tekrar kullanmak suretile bir sahtekârlık ol. muş, dairenin iki memuru sahtekâr. lıktan muhtelif müddetlerle' hapse mahküm edilmişler, noter B. Şükrü de vazifesini ihmalden bir ay hapse i noter hakkında» t kararını nakzettiğin. mesinde B. Şükrünün yeniden muhakemesi yapıl» miş ve beraetine karar verilmiştir, Dünyanın en iyi buğdayını ve tereyağını yeliştiren memleket İngiltere Kralı altıncı Corcun 86 yahati münasebetile tekrar bütün dünyanın dikkatini celbeden İngiliz İmparatorluğunun Kanada dominyo- nu kendi başına bir âlemdir, Adı dün- ya politikasında pek işidilmiyen bu memleket hakkında bir fikir edinmek için mesahasının bütün Avrupa kıta» sına müsavi olduğunu söylemek kö fidir, Her bir eyaleti mesahası ve tabil serveti itibarile Avrupanın büyük dev- letrinden bir ikisine müsavidir, Me- selâ çenubu şarkisindeki gaydt mün- bit ve zengin olan ve merkezi dahi ayni isimle yad. edilen (Guebec) Ak manyanın tam üç mislidir, Ziraat cihetinden çok ilerlemiş olan ve (Buğday yurdu) diye şöhret bu- lan Ontario Almanyanın tam iki mislidir. Şarktaki bu eyaletlerin komşusu Manitoba, Alberta ve Saskatscwan da dünyanın en iyi cins buğdaynı yetiş tirmektedirler. Kanadanın garbini (İngiliz Kolumbiyası) . eyaleti teşkil eder, Merkezi Büyük Okyanus sahi- Mndeki Vancouver'dir, Kanada Avrupa kadar büyük va geniş olmakla berâber nüfus cihetin- den pek fakirdir. Bütün döminyonun nüfusu on bir milyondur. Guebec eyaletinin mesahası Alman» yanın üç misli olduğu halde bütün nüfusu iki milyon sekiz yüz bin kişi dir. Almanyadan iki defa büyük On- tario eyaletinin nüfusu yekünu üç milyon üç yüz bin kişidir. Kanada bütün dünyaya buğday yeliştirmeğe en müsaid memlekettir. İklimi, toprağı ve diğer şeralti en birinef cins buğdayı yetiştirmektedir. Kışın çok kar yağdığından, Sibirya kadar soğuk olmasına rağmen, buğs day filizleri karın altında mükemmej surette muhafaz ediliyor İlkbaharı ve yazı tam buğday mez Kanada Avrupa kadar geniştir. Vilâyetleri, ek- ser Avrupa memleketle- rinin bir iki misli büyük- tür, Fakat nüfusu azdır. Ancak on bir milyon kadardır ruatımın istediği kadar sıcaktır. Yağ- murları da kâfi derecede boldur. Memleket mersları geniş ve zengin olduğundan hayvanat yetiştirmeğe müsalddir. Bunun için Kanada küli- yetli miktarda tereyağı istihsal eder. Fakat bu mebzuliyet ve servete rağ- men Kanada halkı müzayaka içinde yaşıyor, Başlıca mahsul buğdayın cihan piyasasının düşkün olmasından dolayı kârlı bir surette satamıyor, Haliş olan tereyağlarına müşteri bü- lamıyor. Bunları elden çıkarmak için her vasitaya müracaât etmekleğir, Memleket nüfusunun yüzde beşi iş- sizdir. İşsizlere bedava ekmekle bera- ber bol tereyağı verili» Kanada İngiliz imparatorluğu do- minyonu olmakla beraber halkı ta» mamile İngiliz değildir. Bütün domin. yonun umumi nüfusunun yüzde yir« mi beşi Pransızdır. Binaenaleyh mem- leketin ana dili ingilizce ve fransızca olarak ikidir. Bunun için İngiltere Kral ve Kra- Miçesi söyledikleri nutukları yerine göre ya ingilizce yahud fransızca irad etmişlerdir. Her ikisi de iki'lisana mükemmel surette hâkimdirler, Kanadanın en mühim sanayi 'mer- kezi ve ticaret limanı Montreal'dir ki eski fransızcadır, (Kral dağı) mâna- sını ifade eder. Kanadada Fransızların toplu ve külliyetli bulunmasının sebebi bura Kanada sını ilk iskân ve imar edenlerin Fran- sız muhacirleri olmasıdır. 1600 sene- sinde Fransızlar buraya gelerek yer- leşmişlerdir. Bir buçuk asırdan fazla bir zaman Kanada Fransız müstem- lekesi olarak yaşamıştır. İngilizler on sekizinci asrın ortala. rında Fransızların ellerindeki zengin müstemlekeleri zabtetmek için uzun ve kanlı muharebeler yapmışlardır. Nelicede 1763 senesinde imzalanan Paris muahedesi le Kanada ile Şarki Hindistndaki Fransız müslemlekesi- nin kısmı azamı İngiliz imparatorlu. ğuna ilhak edilmiştir. Bu muharebeler Avrupadaki meş- hur yedi sene harbinden neşet etmiş» ti, Filvaki yedi sene harbi Prusya Kralı Büyük Frederik ile Avusturya imparatoriçesi Marva Tereza arasında yapılmıştı. Lâkin İngiltere Büyük Frederik'in ve Fransada Marya Tere. zanın müttefiki olduklarından neti- cede müstemlekelerde biribirleri ile harbe tutuşmuşlardır. Bu harb Fran- sanın müstemleke imparatorluğunun büyük bir kısmına mat olmuştur, Kanadanın Avrupalı ahalisi İngi- lizlerle Fransızlardan ibaret değildir. Ukraynalılar ile Almanir ve İskan- dinavyalılar İngiliz dominyonunun mühim birer unsurudur. Almanyadan gelen muhacirler şim di 300,000 kişi tahmin olunuyor. Fa- kat Avusturya ve Südet havalisin- den gelip Kanadada yerleşmiş Alman- lar Avusturyalı ve Çekoslovakya! bamları ile tanınmaktadırlar, Umu- mi harbde Kanadadaki Almanlar mil iyetlerini gizlemişlerdir. Almanc: bir çok köy ve kasaba adı ingil çevrilmiştir. Kanada İngiliz dominyonu olmakla beraber yanı başındaki (Amerika Müttehid devletleri Cümhuriyeti ser- mayesi, sanayii ve kültürü burada hâkimdir. — F. KAHVENİN TARİHÇESİ Kahvenin hileli mi, pe mi olduğunu anlamak için ne yapmalı? Kahvenin İtalyada cantifaşiste bit içki sayıldığı haber vetilmektedir. Halbuki kahve siyah, faşist gömleği de siyahtı Kahve, makarnadan sonra (İtalyanların en sevdikleri şeydir. Ötedenberi pişirdil leri espresso kahvesi meşhurdur. Daha gas ribi, kahvenin menşe noktasından vatani sayılan Habeşistan, şimdi İtelyanların elindedir. Buna rağmen kahve sikintisi, kahve düşmanlığı var işte... Sebebi, kahve parasile silâh edinmek siyaseti! . > . i halde en çok öinsler meuşelnin de orum üzerinden, kahvenin Habaşistanlı olduğu kanaati uyanmıştır, Bu nebat oradan Yes mene geçmiştir. Kavrülmuş ve çekilmiş taneleri pek eskidenberi Arabistanda biğ içki suretinde kullanılırdı. Kahve içmek âdeti Osmanlı 'Türkleri zamanımda Istanbula gelmiş; buradan Venediğe, İngiltereye, Fransaya ve Avtün panın diğer yerlerine yayılmıştır. Avrupada açılan kahvehanelere dahs ziyade siyasiler, sanatkârlâr devam ederdi, Bugünün moderu klüpieri de böylelikle, kahve etrafında doğmuştur, Osmanlı padişahları okabve aleyhinde mücadele ettiler. İçeni idamla tehdid ete tiler. Fakat başolunamadı, İkinci Şart de ingilterede kahvehaneleri »fesad ocağla saymış ve kapakmak istemiştir. Bütün bunlara rağmen, bu meşrup, dünyanın beğ yanına yayılmış bulunuyor, Bugünkü günde kahve sarfiyatı en fâ3- J& Birleşik Amerikadadır. Adam başına senede 5 - 53 kilo kullanılır. Bütün dün ya istihsalinin yarısını bü memleket, istihs lik eder. garip şekilde Amerikaya geçti, #ye nazaran, Yeni dünyadaki ın dedesi, Cavadaki kalı- y ndan eeibedilen bir tek kahve ağacıdır. Bu, hediye olarık Pransis kralına takdim edilmişti, O da yotiştiril- sin diye, Antillere yolladı. Yolda fırtına gir Bir kahve dah Kıp seyahat uzamış, su bitmiş, Ağacı gö“ türmeğe memur adam, kendi hissesini isabet eden suyun yarısını ağaçla paylağ” Muş, böylelikie menzile ulaşmışlar. Dün yanın en büyük plântasyonlarının dedesi işte bu maceralı ağaçmış, . “ Bin memlekette kahve yetişmesi işin orada tabii sıcaklığın 15 - 15 dereceden aşağı düşmemesi lâsamdır. Kahve ağaçlari 300 - 600 rakımlı yerleri, kırmızı toprük- ları, volkanik sahaların külrengi kası rni sever, Hava rütubetli, erazi meyilli olmalıdır. Amerikada en İnzla kahve Brezilyada yetişir. Ondan sonra sirayla şu memlekri- ler gelir: Kolumbiya, Venezuelia, Orta Amerika, Meksika, Arabistan, bazı Afrika memleketleri, Hindistan, Aritiller, büzi Okyanus adaları. Kahvenin çiçekleri büyük o yaseminler gibidir. Tâ uzaktan hanımeli gibi ko- karlar, Manzaraları da, kokuları da pek güzeldir. Türlü türlü kuşlar, böcekler bu çiçekler etrafında dolaşır. Yabani kahvo ağaçları 6 - 7 metre boyunda ise de, iyi 2,5 metredir. Kahve, kis lan sarısı rengisi alır. Sönra kızarıp kıpkırmızı olur. Derken meyvalar, kurumuş vişne halinde buruşur, Kahveler, bu lâtif meyvaları içinde, çift çekirdekleğ halinde zuhur eder, Um: yeile, kahve ağacından senede Üç ke mahsul alinir. “ Kahve amelesi, dut #ilker gibi, kurumuş meyvaları bir yaygıya düşürür, Meyvalar İnbrikada temizlenip çekirdekler ayrılır, kler, beyaz zar gibi katı bir kabuk la örtülüdür. Güneşte bırakılıp bu kabuk» larından &n fabrikada ayrılır. Alttan bir sağl daha zuhur eder. O da alınır. Çekirdekler çeşitlere ayrıldıktan sonra nakle ömade bir hale konur. ” Kahvonin içine kurutulmuş hindiba kös kü, kavrulmuş nohut, arpa karıştırnaM güretile hile yapılır. Saf mı, hileli mi ols duğunu anlamak için, muayene edilecel kahveden bir miktarını soğuk suya atma- hıdır, Halis kahve tanecikleri uzun müde det yüzer, suyu boyar. Hileli kısımlar göker. Kahvenin içinde kafein maddesi bulund duğu için, çocuklara içirilmesi doğru dex, Bildir. Dünya piyasasında 80 çeşit kahve vapa dır. Bu farklar topraktan, iklimden, ağar &ın yaşından ileri gelir. Asi ana kolajı, Arabistan ve Liberya kabveleridir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: