$I Mayıs 1999 AKŞAMDAN AKŞAMA Alışveriş bilgisi saye- sinde “© 30 kâr etmek 1g kabildir «Kabahat ölende mi, öldüreden mi?» Biye bir söz vardır. Şüphesiz öldürende... Fakat ölende de olduğu sık sık vakidir, Bunu hayatın başka sahalarına da Katbik edelim; «Kabahat 'aldatanda mı, aldatılanda mı?..» Aldatılan Zevç yahud zevce, kaba. hati biraz da kendi maddi ve miinevi ihmalinde, kabalığında, idaresizliğin- de ilh aramalı... Keza, aldatılan bir şehir halkı, esnaf kazıklarını bizzat kendi bilgisizliğinde, kayıtsızlığında, kaygusuzluğunda araştırmalıdır. Şu son misal üzerinde biraz dura- cağım. Boyuna şikâyet ederiz: — Ah şu hilekâr dükküncılar, sey- yar satıcılar! Evet, ticarette hileye tenezzül et- mek, haysiyetsizliktir. Fakat sağ kom- Şu yapıyor. Sol. komşu yapıyor. Sen eğer, bunların ortalarında dükkân açar da elif gibi dümdüz, dopdoğru alışverişe kalkarsan iflâs ettiğin gün- dür, Zira saf malı pahalıya vermen lâzım gelecek. O fiyata kurtarmıya- cak... Bir oduncu bana yana yakıla bu- nun böyle olduğunu söylemişti: - Ben haddi zatında namuskârım... Fakat mecbur oluyorum... - demişti, Demek ki, hastalık umumi. Bülün bir esnaf kütlesile bütün bir şehir hal- kı karşı karşıyadır. Ferdi ve tesadüfi kontrollerin, tecziyelerin kıymeti yok, Nitekim olmuyor... Öyleyse ne yapma. 1? Nasıl mücadele etmeli Hukukta «cürme teşviks diye bir şey yardır. Bizim halk da, esnafı hile cür- müne tesvik ediyor: Bilgisizliğile! Maddeleri tanımamasile!... Paranın yüzü sıcaktır... Şumu süre, bunu yuttura, artık fcaretimizde ka- zıklamak bir ikinci tabiat haline gel- miş, Onun içindir ki, «kabahat alda. tılanda'« hükmüne geldim, Garpte bir evin alışverişini aile ka» dınları yapar. Bakkala, kasaba, elin- de mazbut torbalarla giderler. Koklar, yoklur, gazete rübriklerini takip edip fiyat temevvüçleri hakkında fikir sa- bibi olurlar, Âdeta bir meslek gibi bu vazifeyi paylaşırlar. Garpten vaz geçi- niz; hattâ şehrimizdeki orta halli cc- nebi kadınları (kocaları 500-600 lira kazanan kadınlar) öğleden evvel, mü- tevazi kıyafetlerile ve kollarında mun- tezam çantalar, Beyoğlu Balıkpaza- rının sokaklarındadırlar. Orada biri- birlerine raslar, ayak üstü azıcık çe- ne çalarlar. Sosyetenin sabah kısmı bu suretle başlar, İnanmazsanız bir sa. bah tedkik edin. Alacakları malları bizzat seçerler. Sonra ayni bayanlar, öğleden sonra şıklaşır, çaya mı gide. cekler, sinemaya mu; giderler, Bizde ise «en iyi alışveriş bilir!» di- ye maruf olanların yaptıkları şundan ibarettir: Hakiki fiatlen zerrece ha. beri yok. Satıcı «Bir lira!» dedi mi, o: «Amma yaptın! altmışa!» cevabını ve- rir, Sözde esnafı kandıracak. Neticede © aldanır, Şayed hile ile mücadele etmek isti. yorsak, halkı pratik malümatla techiz etmeliyiz. Bugünkü beşinci sahifemiz- de ansiklopedi sütununda kahvenin hilelisi tarif ediliyor. Eski babalar, o- ullarına «Evlâdım! Keçi etinin kuy- ruğu havaya doğru kualkıktır!» diye gösterir, belletirlerdi. Buna benzer bir cild dolusu -çok kısmı kitabi olmıyan. | i —2 — — Halkevlerimizin bütün kolları faaliyette maşallah bay Amca, saat gibi tıkır tıkır işliyor... | ha olarek bırakılacaktır. | vazife bilen bütün müesseseler, bütün ŞEHİR HABERLERİ Taksimbahçesinin tanzimi ilerliyor Bahçeye verilecek yeni şekil nasıl olacak? Taksim bahçesinin tanzimi işine devam edilmektedir. Bahçede yapıla- câk büyük havuz ve gazino binasının keşifleri hazırlanmıştır. Bu keşif plânları dün Belediyede Fen işleri müdürü B. Nuri, mimar Gotye, Su ve elektrik mühendisleri tarafından ted- kik edilmiştir. Plânlara göre, bahçede yapılacak | havuz 17 meter kutrunda olacak, renkli su fiskiyeleri bulunacak ve etrafı güllerle çevrilecektir. Gazino binasının tiyatro kısmında büyük bir dans salonu, varyete için bist olacak, denizin görülmesi için de bah- çenin arka tarafı okademelendirile. | cek, bu suretle ön maslarda otu- ranlar, arka masalarda oturanların manzarasını bozmıyacaktır. Bahçenin elektrik tertibatına da bilhassa dikkkat edilmiştir: Cümle kapısında ziya neşreden yirmi sütün bulunacak, ayni zamanda çimenler ğemsiye şeklinde olacak ve bunlar, hususi tertibatla tenvir edilecektir. Tak: bahçesinin arkası istimlâk ediliyor Taksim bahçesinin arka kısmına isabet eden bostanlardaki 14 bin met- re murabbaındaki saha da Belediyece | istimlâk edileceğinden, bunların mu- | ameleleri tamamlanmıştır. | Taksim bahçesinin buradaki duva» ri gayri muntazam olduğundan, sa» hanın bir kısmı bahçeye ilâve edile cek, üst kısmı park ve Çocuk bahçesi olacaktır. Bu sahanın bir kısmı Ayaspaşa üs- tünde, diğer bir kısmı da Mete cad. desi istikametile Taşkışlaya doğru uzatılacak, mütebaki kısmı yeşil sa- Tramvav caddeleri Belediye hepsini asfalta - çevirmeğe karar verdi Tramvay idaresi Belediyeye geç- | tikten sonra bütün tramvay caddeles rinin asfalta çevrilmesi kararlaştırı!. mıştır. Belediye, ilk önce Beyazıddaki cadde ile Beyamd meydanını asfalta tahvil edecektir. Bundan sonra diğör tramvay caddeleri asfalt olarak yapı- lacak ve tramvay caddelerinden çi- kan taşlar, şehrin diğer sokaklarına döşenecektir. bilgi vardır. Aile, mektep, belediye hi Jâsa hilekârlıkia mücadeleyi kendine vasıtalarile bunları ahaliye aşılamak için seferber olmalıdır. Halk aldatılamaz bir hale geldiği gün esnaf da aldatamaz olacaktır... Vatan- daşlarımız, dükkünlara alışverişe gi- derken, kurtun yanına yaklaşan kuzu manzarası arzetmedikleri zaman hile de ortadan kalkacaktır!.. Ancak o vakıt kalkacaktır. Şunu «muhakkaktır!» diye ilân ede- bilirim: Alışverişini iyi yapmasını bilen bir aile, bütçesine 94 30 ilâve etmiş dere- cesinde refaha kavuşur. Pratik bilgi. lerle kendimizi techiz etmek bu ka- dar faydalıdır. (va-no) | Bay .. Evlerin vazifesi halkın yalnız bedii ihtiyaçlarını karşılamak değil şüphesizl... | seneki sergiye Htayın iştiraki çok ge- | yi birliğine çok samimi ifade ile dolu İ Kayseri mebusu Karilerimizin mektupları Umumi sıhhatı tehdid eden karanlık bir sokak Ortaköyda «Portakal yokuşu» na“ mile anılan bu sokakta erlerin pek yakınından geçen lâğım, birçok yerle- rinden açılmış; yağınur yağdığı za- man taşıyor. Civarımızda bulunan 30 uncu ilkokula devam eden yüzler- ce vatan yavrusu bu mikrop saçan havayı teneffüs ediyor. Köyün en üğrü semtlerinde limba olduğu halde, hastanesi ve okulu bu- lanan bu uzun Yokuşta bir Lek lamba yoktur. İstanbulun imarına canla baş- la çalışan sayın Lütfi Kırdardan, 80- kağımızın bir parça tenvirile, mahal- We aâkinlerini karanlıktan kurtar masını en derin hürmetlerimizle rica ederiz. Ortaköy, Portakal yokuşu No, 57/59 da ATİKE TAYLAN Sergi hazırlığı Hatay sergiye memnuniyetle iştirak ediyor On birinci Yerli mâllar sergisi ha- zırlıklarına devm edilmektedir. Bu | niş olacaktır. Antakya ticaret odası Yerli mallar sergisini kuracak sana- bir mektup göndermiştir. Bu mek- tupta ezcümle deniliyor ki: «Yerli mallar sergisine büyük bir memnuniyetle iştirak ediyoruz. Bu keyfiyet ana vatandan senelerce Ayrı düşen bir memleketin yeniden anava- tanda tanınmasını sağlıyacaktır. Daima ve her şeyde “Hataya müş- fik elini uzatan anavatana bağlılık ve sevgimizi sunarken İstanbul Yerli mallar serigisine iştirak fırsatını veten birliğinize en derin muhabbetlerimizi | arzeder, ellerinizden sıkarız.» Belediye hukuk işleri müdürü Yeni Belediye bütçesi mucibin- ce yeni bir teşki- lâlta tabi tutu- İ- lan Belediye Hu- | kuk işleri ve Mu- hakemat müdür- lüğüne (Büyük Millet Meclisinin geçen devresinde olan avukat B. Hasan Ferid Per- ker'in tayini ka- rarlaştırılmıştır. B. Hasan Ferid Perker | Giresun valisi şehrimizde Giresun valisi B, Feyyaz Bozot | şehrimize gelmiştir. «30 arkadaş 300,000 lira kazandı!» müsabakamıza gönderilecek ku- ponların kabulü Bugün saat 18 de bitiyor. Gelen binlerce mektubun seçilip tedkik edilmesi bitince hediye kazananların isimleri ilân edilecektir. Amca halkevinde!.. .. Bir çok içtimaf hizmetleri de var, Nitekim geçenlerde bir zehirli gaz kursu açtık!... i sarlıktarı cesedi almışlar, hâdise müd- İ Zomrafyon Rum lisesi: Pert Çocuğunu boğan bir ana yakalandı Kadın : çocuğu mezarlar arasına bırakmış Samatyada doğurduğu çocuğu bo- garak öldüren bir kadın yakalanmış- tır; Vaka şöyle olmuştur: Geçen p& zar günü akşamı iki erkekle bir ka- | dın, ellerinde bir paketle Yedikulede İ Kazlıçeşme civarında Küçük mezarlık denilen mezarların arasına girmişler ve bir müddet dolaştıktan sonra eli boş olarak çıkıp gil erdir. Biraz sonra oraya giren birisi me- zarlar arasında iki aylık bir çocuk ölüsü görmüş ve derhal zabıtaya ha- ber vermiştir. Polis memurları me- detumumiliğe bildirilmiş, cesed mua- yene edilince, çacuğun boğularak öl- dürüldü, anlaşılmıştır. Müddetumumi muavini B, Orhan Köni ve zabıta memurları tahkikatı genişletmişler ve iki erkekle bir ka- dının mezarlığa girdikleri anlaşılın- ca, bunların aranmasına başlanmış- tır. ! Sıkı bir tehkikat neticesi, pazar ak- şamı mezarlığa girenlerin Minas, Ser- gis ve anaları Pertuhi oldukları tesbit edilmiştir. Derhal bunlar yakalanmışlar, ka- râakolda yapılan istlovaplarında me- zarlığa gittiklerini tamamile inkâr | etmişlerdir. Fakat Polis ikinci şube nde tekrar istievab altına | alındıkları zaman, üçü'de suçlarını itiraf ederek, mezarlığa gidip çocuk cesedini kendileri bıraktıklarını, ço- cuğu Pertuhinin doğurduğunu ve yavrucak iki aylık olduktan sonra anası tarafından boğulmak suretile öldürüldüğünü söylemişlerdir, Kadı- nın, çocuğunu niçin boğduğu henüz anlaşılamamıştır. Zabıta ve müddei- umumilik tahkikata devam ediyor. “Olgunluk imtihanı Hususi ve ekalliyet liseleri talebesi hangi liselerde im- tihan edilecekler Hususi, ecnebi ve ekalliyet meklep- lerinin hangi resmi liselerde olgunluk im- tihanına tabi olacakları Muarif Vekâle- tinden tebliğ edilmiştir. Barları kaydedi- yoruz; Darüşşefaka lisesi: Vefa; Işık lisesi Ka- bataş; İstiklâl iisesi: oİstanbul Şişli Terakki; ö ü İstanbul Erkek; sesi: Galatasaray; Pangaltı #rmeni lisesi; Pertevniyal; Bezazyan ve Kentezoryan | Ermeni liseleri: Pertevni yon, Fener Rum İlseleri: Ci benua, Kadıköy Senfozef, Senmişel, Pan- galtı Notrdam Dösyon, Galata Senjorj, Beyoğlu İtalyan Ticaret, Alman, İstanbul Amerikan erkek liseleri: Galatasaray; İstanbul Amerikan kız İlsesi: İstanbul kız lisesinde; Üsküdar Amerikan Hsesi talebe- leri: Brenköy lisesinde olgunluk imtihan- larını vereceklerdir. Vali ve Belediye reisinin | teftişleri Vali ve Belediye reisi doktor Lütfi Kırdar, dün refakatinde Fen işleri mü- dürü B, Nuri olduğu halde Harbiye- deki yaya kaldırımları, helâları teftiş etmiş, bundan sonra Lâleli, Fatih ci- varındaki yol irişantını da tedkik et- miştir. «. Semlimiz halkına, zehirli gaz- | lardan nasl korunacağını öğrettik!... e İSTANBUL HAYATI Şık kravatlar — Vay bayım, maşallah. Bu ne şık- lık? Büyük bir mirasa kondun galbiba. Haftada bir kravat değiştiriyorsun. Arkadaşınm göğsündeki kravatı parmaklarının ucile yoklayarak de- vam etti; — EKravatın da pek güzel. Benim. ki çok eski, Bir tane almak istiyo- rum amma, doğrusu ya, şimdi üç dört lira kravat parası vermeğe ta- katim yok. Dikkat ettim. Elbisesi yeni, fakat boynundaki kravat pek çirkin sırlı yor. Geniş tarafı büküle büküle uç- kura dönmüş, dar tarafı sicim gibi yandan fırlamış, Kravatın bu çirkin- liği, sırtındaki yeni elbisenin göste- rişini de bozuyor. Karşısındakinin elbisesi daha eski ve lâkin, taktığı yeni, düzgün kravat, onun elbisesini daha yeni gösteriyor. Karşı karşıya bir müddet gülüştük- ten sonra eski kravatlısı gene müs- tehriyane sordu: Vi — Eh, doğru söyle bakalım. Bu kadar şıklaşmanın her halde bir sebebi var. Öteki omuz sikti; — Yeni kravat takmak şıklık me o dır? Bunu herkes yapabilir. Yoook. Herkes yapamaz ya... Şimdi üç dört liraya kravat alıp ta haftada bir değiştirccek kabadayı nerede?... Bak, ben yeni elbise ile bu eski kravatı takıyorum. — Üç dört firalığını takmasan ok maz mı? — Daha ucuzunu nerede bula. yım?.. Senin kravat ta her halde üç İ liradan aşağı değil ya, — Tahmininden çok aşağı. — Yani... — Yani, otuz beş kuruş Hayretle yerinden sıçradı: — Kabil değil Benimle alay mı ediyorsun. Senin hoynundaki, en aşağı üç liralık kravat. — İstersen hadi bir tane de sana alalım. Beraberce gittiler, Onlar çıktıktan sonra etrafta oturanlara dikkat et tim. Ekserisinin boyunlarında, dü- | güm yerleri kirlenmiş, kenarları tif- tiklenmiş, renkleri uçmuş kravatlar sırıtıyor. Sokakta üzerimize çevrilecek ya- bancı gözler üzerinde, giyinişin ne kadar büyük tesiri olduğunu herkes bilir. Temiz olmak şartile, eski de ol- sa, giyilen elbiseyi vücude yakıştır. mak ta bir hünerdir. Elbisenin gös- terişinde kravat, yaka, ceket cebine konulan mendil gibi şeylerin büyük rolleri vardır. Eski, rengi uygunsuz bir kravat, yepyeni bir elbisenin gös- terişini bozacağı gibi; rengi iyi uy- durulmuş, yeni bir kravat - fiati ucuz da olsa - eski bir elbiseyi daha gösterişli bir hale getirir. Bana kalırsa, bugün otuz, hattâ on beş kuruşa kadar kravatlar satılır. ken, vaktile pahalı alınmış, fakat şimdi paçavraya dönmüş kravat. la dolaşmak lâkâydlik değil, süne- peliktir. Cemal Refik Belediye yeni arozözler alacak Belediye, caddelerin temizlenmesi için yeni arozözler almağa karar ver- miştir. Bu arozözler, bilhassa asfalt caddelerin temizlenmesinde kullamla caktır. Arozözlerden ilk getirtilecek makine Büyükadaya tahsis edilecek- B, A, — Oldu olacak, zehirli sütler. den, zehirli balıklardan, zehirli mid- ye ve peynirlerden korunma kursları da açılsa!