Haliçteki köprüler Unkapanı ile Azapkapı arasındaki ilk köprü ilk ve ikinci Karaköy köprüleri, yahudi köprüsü, demir köprüler Yüksek mühendis G. Alnar ta- #afından O Haliçteki köprülere dag Yapılan tedkikten ve Haliçte yapi- İan ilk köprülefden © bamızda etmiştik. ü ile diğer köp- ıyı meşrediyo- Hayratiye köprüsü Yratiye köprüsü Unkapanı fle Azapkapı arasın dür. Bu; fından ya atla kendisi geç- ye) olr landır, Maa» nda biri ara ndan ve da ettiiğnden Ce. ülmüşlür, | nunda yapılma- nen devam 2 — Azapkapının Gal Paşa ar ında bir nevi 3 — Beşiktaşla Beyoğlunun henüz mafia başlamamış bulunmaları, 4 — Köprünün ticaret limanı ile barp gemileri limanı birbirinden Ayırması, Köprünün inşasına memur edilen mat kaptanı derya vekili (Fevzi Ah- Med) paşadır. (Mevri Ahmed paşa Abdülmecidin cülüsunda Osmanlı fi- losunu, sadrâzam Hüsrev paşadan Korkarak Mısıra kaçıran ve Mehmed AH Paşaya teslim eden amiraldır). Tersanede yapılan bu köprünün pro- Je ve inşaatının kimin tarafından ya- Pıldığı malüm değildir. Köprünün boyu 600 arşındır. Bu köprü şimdiki Unkapanı meydanının ortasından toprak al. durmak. Köprü Azapkapı tarafında Sokullu Ned paşa camisinin tam önüne lâr devam etiği de o vakit yapılan tablolarda görülmektedir. Azapkapı kenar ayağına ait kazık- Mardan bir kısmı (Atatürk) köprüsü İüşaatı esnasında cami önlerinden Şikarılmıştır. Köprünün en! hakkında arşın veya Metre ölçüsile bir malümat yoktur. Bu hususta bilinebil şudur: «İki &râba yüklü iki beygir ve iki tarafın- da da birbirine dokunmadan piyade- e kâfi bir genişliktir. m metre kadar bir ge- Köprünün kıyı de yapılmıştır. Ki T& küçük gemil Geçid gözleri) gı der kemer şeklindedir. Köp ünün üs den geçenlerin burada a inmeleri iktiza etm Köprünün ortasında büyük gemile- TİN geçebilmesine mahsus iki kanatlı bir kapı gözü vardır. Orta kısmı uf- MI ve alçaktır. Kemerlerin arası bu m dubalar üst kurulmuşur Köprü manzârâ e güzeldir, Her ne kadar Lüli tarihinde köp- Yünün sallar üstüne kurulduğu yazılı de sallar t niş bu ka. dar büyük bir köprü lerce #ü Üstünde durmasına ve Hama kabiliyetini muh derinliğinde olan bu su-| kendi Sp zincirleri . Birbirine bağlı Yüzgürlar, dalgalar ve su Müz, Hayratiy ve kıyı göz asma son g 2 me köprüsü aysklarıma ı kazıklarından bir ünlerde (Atatürk) köprü- İ bir Ermeni sarrafı | parası alarak para kazanmak maksa- mn ayi Eski Karaköy köprüsü sü inşaatında tarama işleri yapılır. ken çıkarılmıştır. Çam olan bu k&- zıklar vasati 30 santimetre kutrunda ve muhtelif boyda idiler. Hayratiye köprüsünün kaç sene kullanıldığı belli değildir. İlk (Karaköy) köprüsü Emi ile Karaköy arasına İlk köprü 1845 de yapılmıştır. Heyratiye köprüsünden dokuz sene sonra yapıl» mış bulunan bu köprünün eni boyu ve şekli hakkında hiçbir ma t yok» tur. Maamafih Eminönü meydanının ortalarından başla na nazaran bo- yunun 500 metreye yakın olması lâ- zımdır, Kenâr ayağının temeli Y lan Vâlide hanın Balıkpazarı köşesin- dedir. Ahşap olan bu köprü tersanede yapılmıştır. Bu köprünün yapılmasında vr tanın Beyoğlu ve bilhas: tarafına yayılmağa başlar yük tesiri olduğu gibi Abdülmecid! Topkapı sarayından ziyade Beşik ta olurmağa başlamasının da tesirle- ri vardır, 1846 da riye sarayında 1 r edilen Misir valisi Mehmed Ali paşaya bir göste olmasının da ihtimali vardır. Bu köprü Kuraköyle inönü ara sında on sekiz sene çalışmıştır İknci (Karaköy) köprüsü Karaköy köprüsü 1803 de ahşap ve ikinci defa olarak yen tar. Köprünün yenil De (Dersaadet sergisinin (Abdülâzizin Mısır seyahatinden v ve (üçüncü Napolyonun İs tanbula davet edilmesinin) müessir olmuş bulunması muhtemeldir. Bu köprünün de eri, boyu vesaireşi hakkında hiçbir yok! Yalnız Reşad Ekrem Koçu tarafin- dan tercüme edilen (1874 de bul) kitabında Biseo tarafından çizil. m'ş kara kalemi birr. Bu resme göre, kö baren selen inde, 0 W açılması), malümat ip vapurlar 15. Bu köprü 1875 e ka- yakın olan bu köprünün alttan geçit gözleri deş metre yüksekliğinde imiş. gr arar Yahudi köpri İkinci Karaköy köpr dığı 1863 senesinde Piri paşa a: da (Yahudi köprüsü) namile bir köprü daha yapılmıştır. Burada denizin derinliği üç dürt met- reden fazla olmadığından bu köprü öteki köprüler gibi dubalar üstüne yapilmayıp ahşap kazıklar üstüne yapılmıştır. Köprü, hükümetle muamele ya- pan Cezeyirl! oğlu Mıgırdıç namında tarafından geçit ptırılmıştır. Fakat kayıkçıların | işime gelmediğinden bu köprü ancak en gün şlemiş ve Balat ve Hasköy İ iskelesinde çalışan kayıkçılar tarafın- dan yaktırılmıştır. Yahudi köprüsünün boyu 350 met- re kağar olmalıdır, Eni hakkında ma- Tümat yoktur. (Karaköy) ve (Unkapanı) köprülerinin demirden yapılmaları Mecımuai Mukavelâtın birinci dinde yazıl mükâvelelere naz: (Karaköy) köprüsünün demriden pilmasına 1870 de teşebbüs ed tir. Bunün için evvelâ (For chantiers de İn Möditerrante) ismin- de bir Fransız şirketi ile bir mul le yapılmıştır. 23 mart 1872 de (Jorj Vels) adında bir İngiliz ile de Unkapanına bir de- mir köprü yapılması için ayrı mukavele yapılmıştır. Bu mukaye namenin süreli Mecmuai ta yoktur. Yalnız sureti Mecmuai Mukavelâtta yazılı bulunan mukuve- lename zeylinden İngilize sipariş ler, köprünün Azapkapı e Unk arasına mahsus olduğu anlaşılmak. tadır. 1870 de Fransız « Alman muhare. besinin başlaması, Fransızlara Kara- köye ait taahhütlerini ifaya bir iki «ne imkân vermemiş olduğundan, İngilizlerin Unkapanına yapmağı ta- ahhüt ettikleri köprünün Karaköyle Eminönü &rasına kurulmasına kara? verilmiştir. Fransızların taahhüt et- tikleri köprü de sonraları Unkapanı- na yapılmıştır. Bu ki köprünün gerek cephe ve plânları ve gerekse esaslı evsafı m lâmdur. cik Üçüncü (Karaköy) köprüsü rü biraz evvel 1 95,000 al ır. Bu bedele; «evvelemirde ei ile Unka vwer İken mü- ile Eminönü me- vaz'ı kararlaştırılmış olma- sından & 6000 lira daha ilâve edi r, Kenar ayakların yapılmasını âliye taahhüt ettiği halde sonradan vazgeçtiğinden dolayı ke- yapılması ve bir duba daha iâvesi için 3200 İngiliz Mrası daha Zam edilmiş ve müddeti de 23/Tem- muz/1875 e uzatılmıştır.» Bu 6000 Türk ve 3200 İngiliz liralık için Jorj Vels Londrada İngiliz mahkemelerine mü. racaat etmiş fakat mahkeme netios- lenmeden fki taraf takriben 10,000 Vi. raya sulh olmuşlardı Bu suretle köprü ceman 105,000 altın liraya mal olmuştur. Bu köprüye Eminönü meydanının ortasından başlıyan hafif bir rampa yanına yu 480 metre kadardır. mda da eski Aziziye Karakolunur mdiki Akay binası. önünden başlardı. Eni on dört metre dir, 2,10 metrelik iki yaya yolu ile 9/10 metrelik bir şose kısmından te- rekküp ederdi. Dubalarının sayısı (Devamı 13 üncü sahifede) Fransada Sahife 31 patatesin 150 nci yıldönümü Bir aralık bütün Fransızlar patatese düşman kesilmişlerdi. Parmantier bu " TE 224 düşmanlığı izale için Geçen gün gazetemizde Viyanalı bir profesörün patates üzerindeki tedkikleri neticesinde yaptığı k lere dair bir yazı çıktı. Profesör münasebetle verdiği konferansı sözlerle bitiriyordu: - Görüyorsunuz yâ, bir tek pata- tes ne kadar keşifler yapılmasına yardım ediyor. Viyanalı profesör bu konferar verirken Fransada dâ pa! ellinci yıldönümü münasebetile me- rasim yapılmışlır. Bugün her evde kull 1 pata tes bir iki asır evveline kadar Avru- pada bilinmiyordu. Frunsada an 150 senedenberi gıda olarak kullanı maktadır, Patates ilk defa Amerikada gü müştür. Altın ve gümüş bulmak için Meksikaya giden Cortez ve Pizarro is- minde iki İspanyol bu kıtada ye; halkın patates yetiştir pek lezzetli buldukları Avrupaya getirmişlerdir. Avrupaya yeni bir ği, çok geçmeden İlaly: ya yayılmış ise de Üzerinde fazla Gu- Tülmamıştır. Bundan 380 sene evvel İngiliz gemicisi John Hawknis patates nümuüni kadan İngiltereye ge! 20 sene sonra da Virg dönen Sir Walter Ralelgh Elizabet'e bir çok patâtes nümu leri getirmiş ve göstermiştir. Bi ce, <ın aranırken raslanan patates Avrupaya girmiştir. Bugün dünya patates 150 milyon tonu bulmaktadır ki, si- tın para hesabile kıymeti cihanın senelik altm ve gümüş istihsalini aşar. Dünya palates istihsalinin on- da dokuzunu Avrupa vermekte ve halkın nişasta ve ihtiyat gıdasını bu madde teşkil e! ktedir. Bir hektar sahadan 200 h litre patates al mak mürukündür. Patatesin ıslahat- Ia bir çok nevileri meydana ge miştir. «Patates» Avrupa tarihinde çek mühim rol oynamışlır. 1888 de bu madde İrlandanın başlıca gıdasını teşkil etmiştir. 30 sene muharebesin- de başgösteren kıtlık patates ile gi- derilmiştir. Nihayet 1845 tarihinde patatesin daha bir çök nevllerini el- de etmek için İrlandalılar Amerikâ- ya hleret etmişlerdir. İnsanlar bir ara patatese düşman kesilmişlerdir. Çünkü cüzzam ve da- ha bazı hastalıkların patatesten geç tiği hurafesine inananlar çoğa! tır. Hattâ bu hurafe Avrupada pa tes yetiştirilmesine uzun mü mâni teşkil etmiştir. Nihayet Fransız âlimlerinden 4 toin Pa Lier müteaddid neşr ve konferanslaria Fransada bu refeyi yıkmış ve memlekette patates istihsal ve istihlâkini arttırmağa vaffak olmuştur. Fransız bu muvaffakıyeti 1770 tarihind 1789 senesine kadar olmak üzere sene bilâfasıla mücadele ile elde ede ilmiştir. Bu sebeble Fransızlar pa- tatesin Fransada yerleşmesi tarihini 1789 senesi addederler ki tamam sene evvel demektir. B. Parmantier patatesi tanıtanların başında geli hususi tarlasında patates yetiş! tarlaya koyduğu müteaddid bekçile re halkın patates. aşırmı güz yummalarını ter:bih etmiştir. Âdem Ne Havva'nın cennetten koğulduğu tarihtenberi insanların, hele genç lerle kadınların tehlikeli, heyecan verici şeylere meyilleri dır. Fransız âliminin bahçe: patatesler, fal Fransız delikan rile kadınlarının nazarı âlkatini ce betmekten uzak kalmamış, bu dar itina ile hazırlanan, etr bekçiler dikilen meyvadan t için tarlaya dadananl her biraz daha artmış, nihayet & patates kalmamıştır. Fransız âlimi Parmantier'in pe bu Fr memnu, “gön arlada 19 sene uğraşmıştır tes propagandasına Fransız kıralı on altıncı Levisde yardım etm hâşmetlü kıral düğmesine pat çeği takmağı itiyadred'nmi Rusya Çarı Deli Petro da p beslenen Rus delikanlıları arasında vakit vakit güreşler tertip etmiş, Rus- yada patates pehlivanlığını ihdas et- miştir. . 34ü Kısmen yumrusunun tadır maddeler ve Cüz » Azotlu madde gm, de Zira âzotlu maddesi gider kıymet verilmesine sebeb, bunun $ bonlu bir gıda teşkil etmesidir Suyu alınmış ba fazla patates pirinçten da- ve alk kull nl naktadır. Biz; beyaz, sarı diye i Halbuki patatesin bü- rin ceddi be- patatestir. Beyaz patates esum) patlıcan ne mümesilidir. Bu fasi- lede tütün, güzel avrat otu (bel donna) gibi zehirli ve domates, kcan, biber gibi mugaddi da bulunur. Zehirli madde palalesin ve yaprakları içindedir. Güneşe ruz bulundurulursa zehir ş dada teşekkül edebilir ve bu takdir- de yumrular yeşil bir venk. alır körpe sürgünler sabverir, Patates to- humdan çoğallılmaz. Yumyunun ber gözünde bir tomurcuk vardır, ke Wp toprağa atılınca kök salar, Fakat yeni bir nevi bütün ne yaz ve sarı (Solanun lesinin yegâ: nebi tohu ve elde etmek istiyenler Patatesin ş geldiği kati olarak bilinmiyor. bu ciheti tedkik etmişlerse de neticede ihtilâfa düşmüşlerdir. B. Lütfi Arife göre patates Türkiyeye 1881 tarihinde, yani bundan 58 sene evvel getirilmiştir. giden Türk talebesi Montpellier ve Grignane ziraat mekteplerinde tah- lerini ik; ettikten sonra İstan- bula dönerlerken beraberlerinde pa- tates te getirmişlerdir Memleketimize ilk gelen «Magnan arı hommes tates ilkönee İstanbulda iyi netice alınama, İkin ci ter patates nevidir, Pa ekilmiş lik patates 250,000 ton kadardır ki, nüfus basi- na senede 14 kilo, günde 32 eder. Patates bilhassa çocuklar için çok dadır. Çocuk temin eder gram Frans: iklen sür» tuzlu içine yatırıyor, bir müddet sonra kâ- buğunu soyup çocuklara veriyorlar. Böyle pişirilen oputates çocuklarda hem kemiklerin teşekkülü ve hem de vücudler etlenmesi bakımından çok faydalıdır. Fazla patates vücude dır. Bunlar k ğd içinde verilen bu patates n ia yenir — N.E, Pomfrit üzeri kürd