15 Ulas Basımevi Çankırı Caddesi, Ankara Pazarlesi Telgraf: Ulus - Ankara MAYIS TELEFON | 1939 İmtiyaz Sahibi 1144 —. Başmuharrirlik 15371 | 5 kuRuUş Müli Şefimiz İsmet İnönü, dün yapılan at yarışlarına yüksek huzurlariyle şeref vermişlerdir. Yu- kardaki resimde Milli Şef'imizi yarışlar esnasında görüyorsunuz Deklarasyon etrafında âkisler F. R. ATAY Türk - ingiliz müşterek dekla- Yasyonunun her tarafta derin bir akis bırakacağına şüphe yoktu. Şimdiye kadar aldığımız matbu- at hulâsalarımna bakılırsa, dekla- rasyon, müspet veya menfi, fa - kat her tarafta derin bir ehemi- yetle karşılanmıştır. Londra ve Paris gazetelerinden birçoğu kendi tefsirlerine Rusya ve Bal- kanlar hakkında iki temenni de ilâve etmektedirler. Türkiye- YI SÜİ Cepnesince Du kadar e- suliyetli bir teahhüt almağa sev- keden sebep ve zaruretler, Sav- yet dostlarımıza ne meçhuldür, ne de büyük komşumuzun yük- sek menfaatleri ile tezat teşkil edebilir. Savyetler, senelerden- beri, beynelmilel emniyte ve te- sanüt için sağlam teminat aran- masında ısrar etmişlerdir. Teca- vüz aleyhinde en iyi edebiyat, dostlarımızın — dilinde vücuda gelmiştir. Moskova'nın şimdiye kadar bir şikâyeti olmuşsa, o da tecavüze karşı alınan tedbirlerin kâfi derece essir. olmaması idi. Bu tesirsizliğin, sulhu müda- faa edecek olanların nihai vazi- fe ve mesuliyetler hakkındaki te- reddütlerinden ve müdafaa teah- hütlerinin sarahatsizliğinden ile- ri gelmiş olduğuna şüphe yoktur. Türk - ingiliz deklarasyonu, bu zâflardan tamamen âridir. Kar- şılıklı teahhütlerdeki vuzuh ve katiyetin harbi değil, sulhu teş- vik ettiği görüleceğinden eminiz. Türkiye'nin Balkanlar emniye- tinin ünlüğü hakkındaki ka- naatleri yeniden teyit edilmeğe ihtiyaç hissedilmiyecek kadar malümdur ve açıktır. Balkan | devletlerinin, ayrı ayrı, kendi | emniyet ve hüriyetlerine b.ığlı— lıklarında da asla şüphe edilme- mek İlâzimgelir. Bugün bahis mevzuu olan şey, bizzat bu milli emniyet ve hüriyet meselesi olup, onun ehemiyeti yanında, küçük, büyük, bütün dâvalar ve ihtilâf- lar çoktan gölgede kalmıştır. | Deklarasyon hakkındaki men- | fi tefsirlere gelince, bunlar da bizi hareketimizin doğruluğun- da tereddüde düşürecek bir man- tık değil, bilâkis karar ve kana: timizin isabetini teyit eden, bil- mem ne demeli, bir nevi mugalâ- ta görmekteyiz. Bu tefsirlere inanmak lâzımgelirse, İngiltere hükümeti başta olmak üzere bir- cok milletler bir tecavüz maksa- di ile seferber olmaktadırlar. Çünkü bu milletleri sulhun mü- dafaası gibi harekete sevke- decek hiç bir hâdise olmamıştır. Hiç kimsenin emniyeti tehlikede değildir. Böyle iddialarda bulunmak i- çin 1938 ve 1939 senelerinin he- (Sonu 8. inci sayfada) Yarın Ev - Kadın - Moda ADIMIZ ANDIMIZDIRM. Sayfamiz Musolini bir Almanya'yı tutuyor ve demokrasilere şiddetle hücum ediyor MUSOLİNİ DİYOR Kİ: Tabancalar sisteminden sonra garantiler sislemi de yıkılacak Musalini saat 10.30 da huşusi trenle mükel. | lef bir şekilde süslenmiş olan Portanova gelmiş ve başta Kont'de Turin olduğu halde mahalli yüksek memurlar tarafından karşı: e. l aa Tanmıştır. Kont de Turin, Musolini'yi mumaileyhin 1923 ve 1932 senele - rinde ziyaret ettiği Torino şehrinin ilk selâmını iblâğ etmiştir. Musolini Afrika'da “Seyfülislâmı” çekiyor Hitler istihkâmları tefliş ediyor Achen, 14 aa. — B. Hitler istih- kâmları teftiş etmek Üzere bur: gelmiştir. Kendisine B. Himmer ile matbuat şefi doktor Dietrich refakat etmektedir. B. Hitler, buraya muvasa- lâtında ikinci kolordu kumandanı ge- neral von Wilzleben ile istihkâmlar genel müfettişi general Jacob tara- fından karşılanmış ve derhal müstah- kem hatları görmeğe gitmiştir. nutuk verdi Musolini'nin refakatinde nazırlar - dan “Starace”, “Alfieri” olduğu halde ihtiram kıtasını ve dün Torino'ya ge- len 120 silâhşoru teftiyş ettikten sonra şehrin meydanına gelmiş ve büyük bir halk kütlesi tarafından şiddetle alkış- lanmıştır. | Musolini'yi hâmil olan otomobil ar-| kasında diğer otomobiller bulunduğu | balde halkın alkışları arasında Slıa Carlo meydanına gelmiştir. Musolini oradan Vittorio Veneto meydanına gitmiş ve isminin ilk harfini teşkil e- den “m” harfi şeklinde yapılmış olan büyük “podium” un pek yüksek olan tepesinde göründüğü zaman meydanı dolduran takriben 120.000 kişilik bir halk kütlesi tarafından alkışlanmıştır. (Somu 8 inci sayfada) General Veygand Londra'ya gitti Londra, 14 aa. — General Wey- gand, bu akşam Londra'ya varmıştır. Kendisine 100 kadar Fransiz — ihtiyat subayı refakat etmektedir. General Weygand'ın bu seyahati - nin, Fransız ihtiyat subaylarının İn- giltere'yi ziyareti çerçivesi haricinde hiç bir mânası mevcut değildir. Bütçe Encümeni Bütçe Encümeni bugün saat Türk - İngiliz anlaşmasından sonra İngiltere Sovyetler Birliği ile anlaşma yapmak arzusunda İngiliz gazeteleri bu fikri şiddetle müdafaa ediyorlar Londra, 14 a.a. — Pazar gazeteleri riki mesaisini temin etmemek delilik ğini zannediyoruz. Sunday Times diyor ki : Hava şehitlerini bugün anacağız Bugün, hava şehitlerimizi anma günüdür. Türk Hava Kurumu Ankara şubesi bu münasebetle bir ihtifal programı hazırlamıştır. Merasim Ulus meydanındadır. Tören saat 11 de atılacak bir top- a başlıyacaktır. Top atılır atıl- maz merasim yetindeki sancak ve resmi yapılardaki bayraklar yarıya indirilecektir. Bu anda, merasim yerinde bulunacak — ku- mandanlar dikkat kumandası ve- recekler, kıtalar ve mektepliler selâm duracaklardır. Yarım da- kika sürecek olan bu saygı esna Binda bütün nakil vasıtaları ve halk oldukları yerde durarak 1ö- rene iştirük edeceklerdir. Törende hava müsteşarlığın- dan bir zat, hava kurumu Ankara şuhesi namına bir zat, Cümhüri- yet Halk Partisi namına bir zat nutuk vereceklerdir. Nutuklar- dan sonra Ulus meydanına geti- rilmiş olan çelenkler bir heyet tarafından merasimle şehitliğe £ötürülecektir. Tören sırasında bir manga asker manevra fişe- ğiyle üç defa selâm atışı yapa- caklardır. |mak üzere, her t ingiliz - türk anlaşmasından dolayı müttehiden memnuniyet göstermekte ve Türkiye'nin taarruza karşı mukavemetteki hayati ehemiyetini bilha: Observer gazetesinde Garvin diyor ki *“Emniyet meselesinde mutlâk mütekabillik esası üzerine sovyet teş - a kaydetmektedirler. olur. İngiliz hükümetinin de Paris ve Moskova gibi bu hakikati teslim etti - Zorluklar, asklıselim sayesinde yenilmelidir. “Avrupa' kampa ayı- racak ve İngiltere ile Partekiz, İspan - 'e Polonya değilse bile Yugoslavyya ındaki münasebetlere tesir edebi - lecek olan kati ittifak müstesna ol- lü sövyet — teklifi Londra'da en büyük sempati ile karşı- lanacaktır. ideotoji İngiltere Mosyova ile bir anlaşma - ya varmak arzusundadır ve bu anlaş - ma yapılabildiği takdirde Molotof ve Potemkin muhakkak surette Londra'- ya dâvet edilecektir.., Bu gazeteye göre, anlaşmayı müte - akip Sovyetler Birliğine bir askeri he- yet gönderilecektir. Bir macar gazetesinin Fikri Budapeşte, 14 a.a, — Yarı resmi Pes- ter Lloyd gazetesi ingiliz - türk anlaş- | masının totaliter devletlerinin bu an - |laşmaya atfettikleri mahiyeti yani bir gemberleme mahiyetini hakikaten ha- iz olduğunu iddia etmektedir. Buna bi- naen bu gazete, Anlaşmanın — Avrupa emniyet ve barışına hâdim olmaktan uzak olduğu kanaatindedir. Polonya sefirine malümat verildi Londra, 14 a.a, — Lord Halifaks, dün Polonya sefiri Raczyuski'yi kabul et- miştir. Zannedildiğine göre bu mülâ - kat esnasında bilhassa ingiliz - Sov- yet müzakerelerinden bahsedilmiştir. Lor Halifaks ingiliz - türk ihtilâfı hak kında da sefire malümat vermiştir. Dobrica'da çıkan hâdise Bulgar ajansı vakayı başka türlü anlatıyor Sofya, 14 aa. — Bulgar ajansı bil- diriyor: 9 mayısta Dobrica'daki Belitza kö- yü sakinlerinden 22 bulgar katledilmiş tir. Bükreş'ten muhtelif ajanslar ta- rafından gönderilen telgraflarda bu bulgarların casusluk veya şerirlik maksadiyle Bulgaristandan gelen ko- miteciler olduğu bildirilmekte ise de hakikat bambaşkadır : Romanya'daki son seferberlik es- ada Belitza köyünden 60 kadar bulgar topraklarına iltica et- mişlerdir. Bunun üzerine bunların ka- rıları, kızkardeşleri ve kızları jandar- ma karakoluna götürülerek kendileri- ne menfur bir şekilde tecavüzde bu- lunulmuştur. 15 nisanda 100 asker köye giderek aynı harekette ve yağmada bulunmuş- tur, 7 mayısta İnceköy ormanlarında Romanya jandarmaları aynı köyden bi #i Londra'ya dâvet edileceği bildirilen B. Molotof Suriye kabinesi islila etti Beyrut, 14 aa. — Suriye başvekili Lukhari, Fransız fevkalâde komiseri |Puax'nun geçenlerde Fransa'nın - Su- riye siyaseti hakkında yaptığı beyana tın Suriye hükümetinin programına uymadığını söyliyerek Cümhurreisi - ne kabinenin istifatını vermiştir. Cümhurreisi, Fransız Fevkalâde ko miserinin Şam'a muvasalatına ve bazı tasrihatta bulunmasına intizaren ka- binenin iş başında kalmasını rica et- miştir. Fevkalâde komiser Puax, fransız hükümetinin dost ve müttefik Suri - yeyi istiklâline kavuşturmak husu - sundaki taahhüdüne sadık bulunduğu nu söylemiş ve fakat memleketin mü- dafaasını temin için fransız kuveleri- nin Suriye'de kalmaları lüzumunu e- hemiyetle kaydeylemişti. Suriye makamatı vilâyet idareleri - nin rejimi ve dahili asayişin Fransız Jordusu tarafından temini hususların- İda tavzihat beklemektedir. Danzig'den bir görünüş Danzig meselesi Fransız gazeteleri Almanyaya ”ateşle oynamayın,, diyorlar Pırig, 14 a.a. — Bu sabahki gazeteler Danzig meselesi ve Al- manya'nın bir plebisit hazırlamakta olduğu hakkındaki şayialar- la meşgul oluyorlar. bir bulgarı kurşunla öldürmüşlerdir. 9 mayısta evelden bazırlanan bir listede isimleri yazılı 25 bulgar tevkif edilmiş ve kendilerine metni okuttu - rulmadan bir beyanname imza ettiril - miştir. Bu 25 bulgar geceyi dizlerine ka - dar su içinde bir mahzende geçirmiş - lerdir, 10 mayısta 25 bulgar elleri bağlı ol- duğu halde mitralyözle mücehhez ku- 10 da toplanacaktır. (Sonu 8 inci sayfada) Figaro gazetesinde Dormesson yazıyor: Hitler tekniği, Danzig meselesini artık cepheden yani doğru - dan doğruya yapılacak bir hareketle değil . ki bu harekete esasen İtalya da muarızdır - her vasıtaya baş vurarak Polonyaya karşı Danzig'deki galeyanı ve Almanya'daki umumi gerginliği artır- mak suretiyle halle matuf bulunmaktadır. Bu kabil manevralar karşısında bir tek hareket tarzı mümkündür: Beck tarafından tek- lif edilen normal usul haricinde, mevcut nizamı bozmak için bir taraflı olarak doğrudan doğruya veya asıta her türlü teşel büs harbe tahrik mahiyette telâkki edilmelidir ve öyle de telâkki edilecektir. (Sonu 3 üncü sayfada)