POLİTİKA B. Hitlerin son nutku | (avdefibirzaman meselesi B. Hitler bütün dünyanın merakla beklediği nutkunu söyledi, yanın ikinci Çekoslovakya buhranından sonra İngilterenin ve demokrasi gümresine mensub diğer büyük devletlerin alınış oldukları muhalif vaz yete karşı takibine karar verdiği yeni siyaset bu nutukta mufassal olarak izah edilmiştir. Almanyanın Sar havzasının ilhakından sonra Fransa ile bir meselesi kalmadığı ve İngiliz imparatorluğunda bir gözü olmayıp bilâkis bunun yaşamasına İüzüm gördüğü ve İngiltere İle yegâne meselesi eski Alman müstemlekelerinin iadesi olup bunun için de harbe müracaat edilmiyeceği ber zaman kaydedildiği ve Almanyanın Münihte yaptığı anlaşma miünha. sran kendisi ile İngiltere arasındaki meselelere aid bulunduğu nulukta anlatılmıştır. Almanya İngilterenin öteki beriki devletlere teminat teklifinde bulun. masını kendisini çembet içine almağa matuf gayri dostane bir hareket saydığından İngiliz - Alman donanma muahedesini feshetmiştir. Bundan sonra Almanya istediği kadar, harp gemisi yapacaktır, Binaenaleyh eski İngiliz - Alman donanma tefevvuku rekabeti takrar başlamış oluyor. Almanya; Lehislanın İngiltere ile karşılıklı teminat esası üzere itti. #ak eylemesini 1934 senesinde akdolunan Alman - Leh anlaşmasına mu- gayir bir hareket saydığından bu anlaşma mukavelesini de fashetmiştir. Maahaza Almanya yeni esaslar üzerine gerek İngiltere, gerek Lehistan ile müzakerede bulunmağa hazırdır, Almanya Amerikanın silâhları azaltmak ve iktisadi müşkülâtı bertaraf etmek üzere bir konferans akdi ve bunun huzur içinde çalışması için de Almanyaya yakm ve üzak Otuz devlete istiklâl ve tamamiyetlerine dokun- Mmuyacağına dair teminat vermesi için yapmış olduğu teklife B. Hitler, böy- ie konferanslardan şimdiye kadar bir fayda gelmediğini söylemiş ve Al. manyanın bizzat sorduğu Suallere cevab veren otuz devletin kendilerini tehlikede görmediklerini birdirmiş olduklarını kaydetmiştir. Maahaza Almanyanın bu bhükümetlerden herbirine karşılık olarak teminat vermeğe hazır bulunduğunu B. Hitler bildirmiştir. İki mühim sulh zamanı olan muahederin feshedilmiş olmasına rağmen Almanya hem büyük demokrasi devletler, hem de yakın ve uzak komşularile müzakere kapısını açık bırakmış olduğundan dünya politikası vaziyeti vahamet bulmamıştır. AKŞAM Kanun Bilgileri Çıkıntı ve silinti Hâkim huzurunda davacı Tahir, dava olunan Mahirden iki yüz yet- miş beş lira alacağı olduğunu iddia ediyordu. Ne ile isbat edersin? dedi- ler, cüzdanından katlanmış bir kâ- gıt çıkarıp uzattı. Yazı makinesile yazılmış olan bu senedin altında fil- hakika Mahir diye bir imza vardı. Mahire gösterdiler. — Evet, imza benimdir, lâkin bir itirazım var, dedi, ve anlalmağa baş- ladı. Ben Tahirden yüz yetmiş beş lira para alıp bu senedi kendisine verdim. Halbuki Tahir (yüz) kelime- sinin başına çıkıntı olarak (iki) ke- limesini ilâve elmiş, Olmuş iki yüz. Benim aldığım yüz yetmiş beş lira- dır, ve bunu iadeye hazırım, Lâkin iki yüz yetmiş beş veremem, çünkü o kadar para almadım. Bu noktada Tahir artık dayana madı: — Allahtan kork be adam! dedi, yalvardın, yakardın, kuzum ağabey« Yukamda Almanyanın Ankara büyük elçiliğine tayin edilen Von Papen iti- Mmadnamesini takdim etmek üzere Relsicümhur İsmet İnönüne giderken, aşa- İda: B. Numan Menemencioğlu tarafından verilen giyafetten bir enstantane. ciğim, yüz liracık daha ver, dedin de benden yüz lira almadın mı? Sonra da senede (iki kelimesini beraber ilâ- ve etmedik mi? Hâkim, Hukuk Usulü muhakeme- leri kanununun 298 inci maddesine istinaden senette çıkını olarak yazıl- miş (iki) hakkında kararını verdi, Mezkür maddede sarahaten şöyle yazılıdır: Madde 298 — Senette mevcud bu- lunan çıkıntı ve kezalik senedin met nindeki “veya hamişindeki hâk ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde keenlemyekündür, Tasdikin, senedi imzalıyan tara- fından yapılacağı tabildir. Hâdise- mizde borçlu Mahirin (iki) kelimesi yanında ayrıca bir imzası olsaydı mesele yoktu, Lâkin çıkıntı veya si- linti imza ile tasdik edilmemiş ise inkâr halinde bu gibi çıkıntı veya silintilerin bir hükmü yoktur. Danziğin Almanyaya (Baştarafı 1 nci sahifede) meselesi olduğudur. Forster emri ak tında bulunan 8000 kişiden mürekkep 8. A, ve 5. 8, kıtanlına hitaben neş- rettiği bir tebliğde vaziyetin inkişa- İma sakin bir şekilde intizar edilme- sini söylemiştir. Berlin 29 (AA) — Emin bir men- badan öğrenildiğine göre Almanya tarafından Polonya koridorundan hariciez memleket imtiyazından İs- tifade etmek şartile geçmesi taleb edilen yolun genişliği 25 kilometredir. Varşova, Alman muhtırasını dikkatle tedkik edecek Varşova 29 — Alyıamya hükümeti, Varşovadaki maslahatgüzarı vasıta sile dün Reichstag'ın içtimamdan evvel Alman - Leh münasebetlerinin heyeti umumiyesine ve Leh - Alman | pâklının feshine dair bir muhtıra | tevdi etmiştir. | Hitlerin nutku hakkında tefsirler. de bulunan siyasi Polonya mahfilleri Alman muhtırasına da telmih ede- rek herşeyden evvel Alman « Leh mü- nâsebetlerinin dostane bir şekilde tanzimi fikrinin Hitler tarafndan değil, mareşal Pilsudski tarafından ortaya atıldığını beyan etmektedirler, Polonya hükümeti iyi komşuluk mü- nasebetleri tesisini dalmi beynelmilel hayatın esas temeli olarak kabul et- miştir. Bunun içindir ki Alman muh- tırasını dikkatle tedkik edecektir, B. Beck, B. Hitlere cevap verecek Varşova 29 (AA) — Matbuatın zZannettiğine göre Alman muhtırasına verilecek olan diplomatik cevabdan maada gelecek hafta âyan meclisin. de veya Diette Hariciye Nazın bir nutuk söyliyerek Hitlere cevab vere- cektir. Almanyanın Lehistana muhtırası Berlin 29 (A.A) — 1934 tarihli Alman - Leh itilâflarının feshedildiğine dair Po- lonyaya gönderilen Alman muhtırası, İn- giliz - Alman deniz anlaşmasının feshi için ileri sürülen sebeblere benziyen delii- lere istinad etmektedir. Muhtırada Polonyanın İngiltere ile Al- manya arasında çıkacak bir (htilâfta, bu #htlâfa sebebiyet veren İngiltere olsa da- hi, Almanyaya karşı #müdahale etmeği kubul ettiği bildirilmekte, halbuki 1934 tarihli Alman - Leh Hilâflarının kuryeb istimalinden sarfınazar edilmesini derpiş ettiği halırlatılmaktadır. Yeni İngiliz - Löh itilâfının keli şekli ne olursa olsun, muntazam - bir ittifak ve daha xiyade munhasirın Almanya aleyhine müteveğ- cih bir ittifak mahiyetinde telâkki edii- mesi lâzımdır. Böyle bir ittifaka girmekle Polonya üçüncü bir devletin yardım va- adını Almanyanın sulh garantisine tef- cih etmiş oluyor, Bü da Polonya hüküme- tinin Alman - Leh meselesini Almanya ile dostane müzakereler yapmak suretile halletmekten sarfınazar ettiğini göster. mektedir. Muhtırada bundan öonra mevcudiyeti 1934 itlüflarile tanınmış olan Pransız - Lah ittifakı ile Polonyanın İngiliz ittifak. lar sistemine iştiraki arasındaki farka işd- Tet edilmektedir. Bu sisteme iştirak elinekle Polonya hü- kümeti üçüncü bir devlet tarafından Al manyayı muhasara etmek için takib edi- len bir siyasete iştirak etmiş olmaktadır. Buna mukabil Almanya, Polonyaya karşı dalma dostane bir siyaset takib etmiştir. Almanya Polonyanın menfaatlerini naza- ri itibare almış, meselâ, müşterek bin Leh - Macar hududunun tesisini kabul etmiştir. Almanya, ayni dostane mülühaza ile fi memleket arasında musllükia kalan ye- güne meseleyi, Danzig meselesini hallet- meğe çalışmıştır. Almanyanın, Hitlerin nutkunda bildirilen teklifleri Varşova ta- rafından sureti katiyede reddedilmiştir. Halbuki bu teklifler mübalâğalı talebler ihtiva etmemekte idi. Muhtırada netice olarak şöyle denil- mektedir: 1 — Polonya hükümeti Danrig meselesi hakkında adilâne bir itilâfa varılması ve Leh hududlarının kati surette Almanya tarafından garanti edilmesi için eline ge- çen fırsattan İstifade etmemiş, bilâkis bu hususta Berlinin yaptığı teklifleri reddet- miştir, 2 — Polonya hükümeti, üçüncü bir dey- ietle 19M4 tarihli itilAfların ruhuna uyma- yan siyeşi bir teahhüde girişmiş ve bunu yapmakla bu ililânları bir taraflı ve keyfi olarak hükümsüz bırakmıştır. 3 — Almanya hükümeti, bununla bers- ber Alman - Leh münasebetlerine karşi tarsı hareketini esaslı bir şekilde tadil et- mek tasavvurunda değildir ve Polonya 6 yeni bir iülâf akdine, bu #tilâfm her iki taraf için de sarih ve meoburi bir teah- hüde istinad etmesi şartile, hazırdır. Leh gazeteleri ne diyorlar? Varşova 29 — Matbuat, Hitlerin nutkunun bilhassa Polonya ve İngil- tere ile olan itilâfların bir taraflı ola- rak feshine dair olan kısımları hak- kında tefsirlerde bulunmaktadır. Gazeteler, Alman devlet reisinin Alman - Leh itilâfını feshetmek için ileri sürdüğü iddiaları reddelmmekte- dirler, Yarı resmi Gazeta Polska diyor ki? «Hayati menfaatlarımıza karşı ta- kib edilen tazyik metodlarının ade- mi muvaffakıyetle neticeleneceğine şüphe yoktur. Polonyaya hitap etmek istiyenlerin bu metodlardan sarfına- zar etmeleri lâzımdır. Bir taraflı hal Çâreleri bulunması için yapılacak te- şebbüsler beyhudedir. İngiliz - Leh anlaşmasının Alman - Leh anlaşmasile kabili telif olmadığı ve Almanya ile akdedilen itilâfın Po- lonyanın garp devletlerile teşriki me- salde bulunması imkânını selbettiği iddiası hakkında Gazeta Polska, bu idâlaların tamamile yanlış olduğunu yazmaktadır. Bu mesele, Leh - Al man itilâfı akdedildiği esnada serâ- haten tesbit edilmiş idi. Polonya hü- kümetinin bu hususta tarzı hareke- tini değiştirmesi için hiçbir sebeb yoktur. Polonya hükümetinin buna âid evrakı neşretmek hakkını muha- faza ettiğini zannediyoruz. Gazeta Polska, Polonyanın Hitle- rin nutkuna ve Alman muhtırasında derpiş edilen Almanya İle komşuluk münasebetlerinin müsbet bir şekilde tanzimi meselesini daima ciddiyetle Çanakkale zabıtasının muvaffakıyeti eşyası bulunarak kendisine gönderildi Çanakkale (Akşam) — İngilin bandıralı Le Titia seyyah vapurila geçenlerde gelen seyyahlardan bayay Joan L, Marshell, 'Trova harabelerin- den avdetinde Emniyet direktörlü. güne müracaat ederek, bazı oşyalarım$ nerede bıraktığını hatırlıyamadığını ve kaybolan eşyasının bulunması için kendisine yardım edilmesini istemiş- tir, Emniyet direktörlüğü, bü işe ge reken ehemmiyeti göstermiş ve kısa bir zaman sonra kaybolan el çantası, pasaport, İngiliz şilinleri ve mümasil eşyayı 'Trova harabelerinde buldura- rak ayni günde şimali Londradaki adresine gönderilmek üzere İstanbul İngiliz konsoloshanesine göndermiş- tir. 15 günlük bir kız arsaya atıldi İzmir 20 (Akşam) — İzmirde Karataş orta okulu karşısındaki arsaya 15 günlük bir kas çocuğu terk edilmiştir. Yavrucuk, Çocuk yuvasına gönderilmiş, terk edenle- Tin aranmasına başlanmıştır. Beden terbiyesi kupası Dün Tüksim stadında milti küme maçından evvel Beykoz . Kurtuluş muhtelitile Pera - İstanbulspor muh- teliti arasında beden terbiyesi kupa- sı için müsabaka yapılacaktı. Fakat Pera, İstanbulspor muhte- Mt sahaya ilân edilen saatten geç geldiğinden hükmen mağlüb sayıldı. Her iki takım ârasında yapılan hu- susi karşılaşmada Pera, mühteliti 2-1 galib geli, gücü sahasında A ep mi şunlardır: 1) — Fatih Halkevi - Baruitgücü. B. ta- Kımları sant 14 de. Hususi surette, 2) — Bakırköy Halkevleri kupa Fatih - Bakırköy Halkevleri takımları ârüm sında saat 18 da. EEEEEEEEYEREEEEEEEYEKEEEENEEEEEYEEEEEEEYEYEŞ tedkik edeceğini kaydederek mâka- Jesine nihayet vermektedir. İntibalarını bildiren Gazeta Polska- nın Berlin muhabiri, Hitlerin nut. kunun Avrupadaki telâşlı vaziyeti yahimleştimiyeceğini, fakat gergin- liği de izale elmiyeceğini yazmakta- dır, Muhabir, muhtelif devletlerin si- nirlerim yıpratma teşebbüsüne de- vam edileceği kanaatindedir. Ordunun organı olan Polska Zbe- rojna, şöyle yazıyor: «Polonya, prensip itibarile, Alman« Leh münasebetlerinin muslihane bir şekilde tanzimi için müzakerelere devam etmeğe hazırdır. Yalnız bu müzakerelerin münasib bir hava içinde, tazyik ve tehdidden uzak ola- rak başlaması, iki tarafın menfaat lerinin mazârı itibare alınması lâ. zımdır» Günün Ansiklopedisi KUYRUKLU YILDIZLAR Nasıl devrederler? Ne evsaftadırlar? Rasadat ilmince şimdiye kadar | meçhul yeni bir kuyruklu yıldızın dünyâya yaklaştığı haber veriliyor. Kuyruklu yıldız, güneşin etrafın. dn çok yassı bir kat'ınakıs resmeden ve ekseriyetle ışıklı bir kuyruğu olan seyyaredir. Bu kabil yıldızların bâzan de mahrekleri mihrakı namütenahide olan kat'ınakıs yani kat'ımükâfi ve iki ucu namütenahiye açılan kat'ızaid şeklindedir. Yolları kat'nakıs şeklinde olan kuyruklu yıldızlar muayyen zamân- larda uzun veya kısa faslalarla mun. tazam surette görünürler. Bunlar devri yahut mevkut olanlardır. Hal. buki yolları kat'ıraid yahut kat'ımü- kâfi olan kuyruklu yıldızlar, namüte- nahiden doğru gelirler, güneşin etra- fında döndükten sonra yine namüte- nahiye doğru uzaklaşırlar ve bir defa görünürler, Yolları çok yassı kat'ınakıs olan kuyruklu yıldızlar da binnazariye dev. ridirler; fakat cümlei şemsiyeye yak- laşma fasılaları binlerce hatta mi yonlarca senelere mütevakkıf oldu. ğu için pratikte bir defa görünüyor demektirler, Kuyruklu yıldızların güneş eira- fında bir dela resmettikleri yolla di. ğer sefer resmellikleri farklı olabi. lir, Muhtelif seyyarelerin bunlar Üze- rindeki cazibesi yollarını değiştirme. lerinde mühim bir rol oynamaktadır. Meselâ Jüpiter'in cazibesi kat'ımükü- fi yahut kat'ınakıs yollu bazı kuyrük. tu yıldızlar üstünde tesir elmiş ve bunları küçük yollar üzerinde seyre- den kısa devirli seyyareler haline ge- tirmiştir, Bunun akside varid olmuştur. Cümlel şemsiyemize bağlı olan bazı kuyruklu yıldızların da başka cazibe. lere kapılıp bizden ayrıldıkları vaki olmuştur. Yolun cinsi ne olursa olsun bir kuyruklu yıldızın sürati, güneşe yak- laşması veya uzaljaşmasile büyük de- ğişiklikler arzeder. Arz güneşin etrafında saniyede 30 kilometre süratle devreder; halbu- ki güneşe ayni mesafede bulunan bir ra kuyruklu yıldızın sürati birdenbi-