& Kadınlarımız ve spor Bugünkü reiim sıhhatli ve! çevik bir vücud istiyor Yüzünden kara peçeyi, sırtından çarşafı atan bu nesil vücud güzelliğine ehemmiyet vermelidir İstikbalin anneleri bir jimnastik bayramında nın gürbüz olan genç anne miz lâzım gelir ki G n terbiyesile eslini yetiştirecek e spor, itiraf etme- erkeklerimiz kadar ının çoktan gel pimizin anlamamız ica- eri senelere sığdıran rejimi bir Mmkılâp TEjiE nlarım ra peçeyi, sırtındar rejim onları medeni bu medeni kanunla hürriyete ve me- deniyete Yine koymuş bulu- dir. Bunu e bugünkü bir bünye- ziyade, bü- n bacaklarile şiş- r vücude sahib bü- unuyorlardı. O, genç kızlar ki: Tür- 1 doğuş itiba büyük güzel- dirk 1 bin ayıp örttüğü geçmiştir. Dünün di ücudları bugün tarihe ka” Bugünkü rejim sıhhatli ve çevik bir vücud istiyor, lipa lâpa han- tal değil annelere beden zırlarken bu şlinerek mektep dahilin- k beden terbiyesi ve spo- a tâbi tutmuş bu- nda kadın ve-er- göre Maarif ciheti de düş de yapılacs hatında g i ve sporun sıhhat ve bir zevk işi 1 da aşılaması icab eder, Tat ş olduğu Avrup pt eyir ve zevk ile etüd etmiş old ı terbiyesi harekâ: e ini memleketimiz. de ilk tatbik edecek kendisidir. Ba- Şarması icabeden lu faali- yette kendisine gençlik za- hir olacaktı Mektep haricinde yapıl kâta gı Bunu beden terbiy iğü ihmal etmiş ol mayıp muvakkat bir zaman için ib- mal etmiş bulu: Genç kızlarım İ | yesi ve spor harekâtına başlayan ilk teşekküller Halkevlerimiz uştur ve gene memnuniyetle görüyoruz ki bu hareket ilk spor klübümüz Gala- tasaray spor klübünde de ilk olarak başlamıştır. Ben bu semereli hareke- tin diğer spor klüplerimizde de baş- ladığına şahid olmak isterken baba- larımıza, annelerimize, kardeşlerimi- hitap ediyorum! — Dünün fanatik düşüncelerinden âzade olsrak genç kızlarınızı kardeş- lerinizi spora teşvik ediniz. İdealimiz olan beden terbiyesi kanununu biz hakikat yapacağız; bu bir memleket bir borcudur. Adil Yurdakul İsveçliler olimpiyada 250 atletle iştirak edecek nlândiyanın Helsingfors şehrin- de yapılması tekarrür eden 1940 Olim- piyad oyunlarına muazzam bir spor- cu kütlesi ile iştirake karar veren İs- veç beynelmilel spor federasyonu sporcuların masrafı olarak altı mik yon frank tahsisat kabul etmiştir. İsveçliler Olimpiyadın bilhassa at- letizm kısmına ehemmiyet verdikle- rinden müsabakalara 250 atletle iş- tirak edeceklerdir. Spor federasyonu tarafından ayrılan tahsisatın yalnız üç milyon frangı atletlere sarfedile- cek ve mütebaki üç milyonu diğer spor kısımlarına iştirak edecek spor- culara tahsis edilecektir. | Gençlerbirliği şehrimize İ geliyor İ OAnkaranın kuvvetli klüplerinden olan Gençlerbirliği iki maç yapmak üzere bu hafte şehrimize gelecektir. Ankara takımı ilk maçını cumarte- si günü Şişli ile ikinci maçım pazar sabahı Pera ile yapacaktır. Pera ile yapılacak olan müsabaka revanş mâ- hiyetindedir. Evvelce Ankarada ya- pılan maçta Gençlerbirliği galib gel- mişti. Her iki karşılaşma da Taksim stadında yapılacaktır. Galatasaray - Vefa maçının hakemi Milli küme fikstürü mucibince şeh- rimizde yapılacak olan Galatasaray - açına futbol. federasyonu ta- Refik Osman Top hakem edilmiş ve -keyfiyet ğına bildirilmiştir. | bölge başk Muallim mektebi - Pertevniyal ile bugün karşılaşıyor Mektepliler arasında tertib edilen futbol şampiyonasına bugün Taksim stadında devam edilecek ve evvelce yaptıkları maçta berabere kalan Mu- Mim mektebi ile Pertevniyal Mseleri karşılaşacaklardır. Saat 16 da stadında yapılacak olan bu müsabakayı Şazi Tezcan idare ede- cektir. Türkiye güreş birincilikleri Bütün spor mıntakalarının iştira. kile Ankarada yapılması takarrür eden Türkiye greko romen güreş bi- rinciliklerinin tarihi 27 ve 28 mayıs olarak tesbit edilmiştir. Mintakaların yedi kişilik takım- larla iştirak edeceği bu müsabaka- larda, beynelmilel güreş federasyonu tarafından güreş müddetinin 15 akikaya indirilmesi ilk defa tatbik edilecektir. Serbes güreş son baharda yine cağı haber alınm birinciliklerinin de Ankarada yapıla ıştır. alınacak mı? Ankaradan aldığımız bir habere gö- re Türkiyedeki bütün > gayri federe klüpler, Beden terbiyesi umum mü- dürlüğü tarafından verilen bir ka- rarla teşkilâta bağlanacaktır. Bu haber tahakkuk ettiği takdir. de bu gibi Klüpler gerek azalarını gerek şahsiyeti hükmiyelerini spor teşkilâtına tescil ettirmek mecburi- yetinde olacak ve badema teşkilâtın yapacağı bütün müsabakalarla bey- nelmilel temaslara iştirak hakkını ka- zanacaklardır, Şehrimizin en kuvvetli gayri federe teşekküllerinden olan Şişli ve Pera Klüpleri bu emir mücibince teşkilâta tescil edildiği takdirde önümüzdeki sezonda yapılacak olan lig maçları- nın ehemmiyeti bir kat daha arta- caktır. 3 l Gayri federe klüpler teşkilâta! Bulgarlarla komşuluk Yazan; Selim Sırrı Tarcan «Komşuluk», Bu Türk kelime Bul gar llsanına girmiştir. Eski Türk evlerini birbirinden ayr ran duvarların ortasında küçük bir kapı bulunur ve oradan komşular teklifsizce birbirlerini ziyaret eder- lerdi. Eğer aileler arasından kara ke- di geçerse bu kapı kapanır ve kom- Şuluk bozulurdu. Bulgaristanda bu anane hâlâ vardır. Bulgar matbuat müdürü (Sa- raphinof) la Burgarya otelinin salo- nunda iki komşu devletin dost ol- ması, sevişmesi ve aradaki komşu ka- pısının her vakit açık tutulmasından bahsederken muhatabım bana ufak bir serzenişte bulundu: Şimdi Bulgar idaresinde bulu- nân şehirlerden birinde doğmuş, İs- tahbulda tahsil ve terbiye görmüş bir Türk avukat Bulgarlar aleyhine bir ( kitap (9) neşretmiş, bunu hiç doğru bulmadık. Artık her iki memleket mâtbuatı bizleri birbirimize samimi bağlayacak neşriyatta bulunmalıdır, di mi? dedi Ben de kendisine: Fikrinize tamamile iştirak edi- yorum. Dediğiniz eseri görmedim. Mlharriri olan zatı da tanımıyorum. Aleyhinize yazıldığını söylediğiniz bu kitabın efkârı umumiyede büyük Yer tutacağını hiç zannetmiyorum. Her iki komşunun menfaatini dost- lukta bulan Bulgar ve Türk münev- verlerinin bu iki milleti birbirine ısın- dıracak ve aralarında elbirliği ve gö- nül birliği tesisine çalışacaklarından ümlitvarım. Filhakika mazide bazı anlaşmamazlıklar olmuştur. Fakat Yeni nesle geçmişi dalma hatırlata- Cak ve bizden evvelkilerin araların- daki husumet hislerini onlara, aşıla- yacak olursak elbette ki güzel kom- Şüluğa imkân kalmaz. Bence bu iki milleti birbirine isr dıracak hal ve istikbaldir. Bizler bizim çocuklarımız komşulukta s6- vişmenin lüzum ve ehemmiyetini tak- dik ederlerse mesele kalmaz. Size tekrar ediyorum. Sizde de, bizde de ferden bazan aykırı düşünenler ola- caktır, fakat içtimai ve terbiyevi ha- yatta rehber olanların kiyaseti © gibilerin saçtıkları nifak tohumları- nın filizlenmesine imkân bırakmı- yacaktır. Bulgar dostumla bu konuşmamış bir cumartesi günü idi Pazar sabahı saat dokuzda otel den çıktım ve kırağın sarayının önün- den (Dondoukov) bulvarına indi: Uzaktan bir müzika sesi işittim. Bek- ledim! Bunlar bir erkek Jisesine mensub gençlerdi. Arkasından gene başlarında müzika bir kız lisesi, En Menemende Kubilây ihtifali Menemehnde Kubilây âbidesi önünde yapılan ihtifalden bahsetmiştik. Yukarıda bu büyük merasime «id bir kaç antane görünüyor. Solda &bide ve Kubilâyın anası İle iki çocuğu, ortada selâm ateşi yapan müfzere ve İzciler, sağda ordu namına teğmen İbrahim Öktem, Manisalılar namına Azmi Önakan nutuklar söylerken görünüyor. Her Bulgar ! onun ifade ettiği geniş mânayı bilir, * Komiteci Vasileski için kilisede yapı» lan merasimden avdet eden gençler önde giden gençlerin ellerinde bü- yük çelenkler vardı. Acaba büyük bir merasime mi gk diyorlar? Komşu devletlerden birini ” mümessilini mi istikbal ediy Böyle merak içinde bu gençlerin pe şine takıldım, «Bakalım nedir bette öğrenirim» dedim. Biraz ileri de yolun sağından bir kafile daha çıktı. Sobranya meclisinin binasını yakınına geldiğimiz zaman bir mek- tep kafilesi daha peyda oldu ve böy- lece sağdan soldan, ileriden gelen bu gençlik kütlesi Sobranya meclisi binasının arkasındaki eski Ayasofya kilisesine girdiler. Ben de şapkam çıkarıp girdim. Kilise oldukça geniş, kız ve erkek talebe asker gibi mun- tazam dörder, dörder diz çökmüşler, ileride kalabalıktan yüzünü göreme- diğim bir papas yüksek Sesle bir şeyler söylüyordu. Gençlerin arkasi- na ben de diz çöktüm. irden yanımda on yedi, rında bir genç kiz peyda oldu. on sekiz cı kiz jimnazını zi mebusu siz değil misiniz? dedi. — Evet benim! — Müslüman değil misiniz? — Evet, neden sordunuz? — Hiç! dedi ve sustu. — Burası sizin dininizde Alalh evi değil mi? Bizira dinimiz burada iba- dete bile müsğade eder. Tabii ben de hürmeten şapkamı çıkardım ve diz çöktüm. Yalnız bugün bir yortu mu var? Genç bir şairin, bir âlimin, bir filozofun ölüm yılını mı yad-için toplandınız? Onu bana söyler misi. niz? Bu genç mektepli kız biraz mah- cup ve biraz mülereddid bir tavır aldı — Hayır, dedi, filözof, âlim falan değil, bir vatan kahramanı, bir ke. miteci, Türkler tarafından öldürük düğünün 66 ncı yıldönümüdür. — Ağı ne? — Vasileşki! Fazla konuşmadık. Kiliseden çık- tık. Kafile yola düzüldü. En önde ss keri müzika, arkada harbiye mektes binin son sınıfı, gene müzika, arka- sında yunak teşkilâtı idare âmirleri. Gene müzika. Üniversite gençlerin. den bir grup, sonra erkek ve kız lise leri... Bu muazzam alay komiteci Vask- leski namına dikilen âbidenin etra- fındaki meydanda saf, saf dizildiler, Her mektep büyük bir ihtiramla ge tirdiği çelengi âbidenin önüne koy. du. Sonra bir ateşli hatib bağıra ça- İıra nutkunu söyledi. Tabii Bulgar. ca bilmediğim için neler dediğini Anlamadım. Fakat oradan ötele dö nerken hep aziz dostum (Saraphi- hof) un samimi olduğundan hiç süp- be etmediğim sözlerini düşündüm; Bevişelim, dost olalım! Selim Sırrı Tarcan (*) Bu kitap hükümet tarafından top- lattırılmıştır. Dünya tüy sıklet şampiyonluğu Providence - Rodizland 19 (A.A.) — Joez Archibald, dün, Şikagolu Leo Rodak'ı mağlüp ettikten sonra dünya tüy siklet şampiyonu olmuştur. Şampiyonluk oArmstrong'danberi münhal bulunuyordu. mmm m yiye a