AKŞAMDAN AKŞAMA 209 Nisan 1939 Valinin pek haklı müdahaleleri Geçen gün Babılli | onddesindesi | Şarkvari kıyaletlere bürünmüş ld Kişi geçti. Herkes durup bakta Ço cuklar peşlerine takıldı. Karnaval gi- bil bir manzaraydı bu. Bu halin her tekerrüründe kendi mazimizi düşünürüz. Vaktile bizim de peşimize yabancı memleketlerde Böyle sürü sürü “seyireiler düşerdi. Kendi yurdumuzda ön az İemaşaya değer iptidailiğimiz yoktu. Miç unutmam, Cemal paşa, Üskü- dar mutasamıfı iken: «— Kahvelere gecelik “entarisi ile çikümıyacak'» diye bir emir çıkar. raaştı, Bu, ona mahsus üliramodermn bir sivri akıllılık sayilmıştı. İstanbulun diğer semtlerinde, hâli “halk, akşam üstü daireden dönünce setye panta. lonunu çıkarır, gecelik entarisini gi- yer, başta fes, ayakta gıcırtı galoş kundura, elde gümüş basten, burun- da altın gözlük ve sıtrtia - aman ya» tabbi şimdi insana ne kemik geliyor - entari, fzstıki makam, ağıraksak, 80- kağa çıkardı. Geceliğin bir düğmesi- le göğüs cebi arasında da altın kös- tek sallanırdı. En zarifi bu tarifte olan hemşehri. ler, kağıvehanenin öyünde hasır is- kemlelere kurulurlar: — Nedir efendim bu Cemal paşa- sın bid'ati.. Lâhavle ve lâ... Yenilik ye bunu mu bulmuş?... Medeniyet lazımsa yapılacak neler var!... Niçin darda çıkan bu âdet bizim semtte de tatbik edilir mi? — Sökmez mirim... Devlet yasağı dört gün sürer... ' Dedikodular böyleydi. İnsanların kıyafetlerine müdahale «mek usulü, elbette daha çok evvel haşladı; Cemal paşa devrinin bu ga- rabeti, benim şahsan hatırladıkları- mın en eskisidir. Sonra ıslahat daha fazla İlerledi ve bildiğimiz inkilâplar halini aldı. İsabet te oldu. İşte Türki- ye - ahalinin manzarasi bakımın dan - bugünkü vaziyete erişti. Ancak kasaba kadınları biraz daha hümme- te muhtaçtır. ses Fakat ebniye, sokak, bahçe, arsa, dükkân cihetinden hemen hiçbir &zimli müceddidin bellibaşlı eseri gö- rünmüyor. — Ankara var ya... Diğer şehirleri- Mmizin yeni meydanları ve sokakları da, var... - denecekfir, Eski devirlerde de, - #wmumi kıya- #sisizliğe rağmen » ne rabıtalı giyin. değil... Heyeti umumiyenin aslahı... Karikatürlerimizin bellibaşlı mev- sularındandır: Şık bir bayanla bay, kapısı, bacası iğri, duvarları teneke döşeli bir kulübeden çıkıyor; çöplük halinde bir arsanın yanından geçi yor... İşte bu tezadı yoketmeli; yaşa. dığımız yerleri, büründüğümüz kıya- fetlerin seviyesine yükseltmeli, Nasil yapılacak? Güç iş.. Amma, öteki de kolay değildi... Sade bir şap- ka inkilâbı için - manevi müşkilâi o da olacak... ... — Zehirli gaz maskesi diye yıllan danıberi dinleris bay Amca, fakat hâlâ, bir bollaşa adı... Şimdiye kadar bunun için yalnız | Taştaralım, Yeni otobüs . seferleri Eminönü - Cihangir servisi yakında açılıyor Cihangirle Eminönü arasında tesis edilecek yeni otobüs servisi için Bele- diyeye yedi otobüscü müracaat ef- miştir, Bunlar arasında en müsald şartları teklif edene ruhsatiye verile- cektir. Bu yeri hatta 12 otobüs iştiyecek, otobüsler Eminönü, Köprü, Galata rıhtımı, “Tophane, Bostanbaşi cadde- si, Firuzağa Cihangir yolunu takib edecektir, Hat yakında açılacaktır. Maçkadan Beşiklaşa tramvay mabahçeye indirilecek Maçka tramvay hattının Beşiktaşa indirilmesine karar verildiğini yaz mıştak. Dolmahahçede ıstatili Amirenin bu- lunduğu yarde stadyom yapılması kararlaştığından Maçka hattımın da Maçka - Gazhane yolundan Dolma- bahğeye indirilmesi muvafık görü müştür, Bu suretle stadyoma gele- cekler için kolaylık temin edilecektir. Bundan başka Dolmabahçe sara- yile camfi arasındaki meydan tan- zim edilecek, Dolmabahçe rılıtımına bir iskele yapılacaktır. Bu iskeleye maç günlerinde Şrketi Hayriye, Ada- Jar, Kadıköy vapurları yanaşabilecek- lerdir. Bazı binalar yıktırılacak "Umumi Meclis daimi encümeni yi kılacak derecede çürük ve ruhsatsız olarak yapılan bazı binaların yıktı- rılmasına karar vermiştir. kâğıda geçmiş bir takım mizamlar vardı. Amma nizamlara da samimi- yelle inanan yok gibiydi.. Çarpık çurpuk inşaatla doldurduğumuz yan- gın yeri sahaları meydanda... Çarşı- Karumızın, pazarlarımızın hali gene meydanda... İlk defa olarak şehre bir çekidüzen vermek azmini, Vali B. Lâtfi Kırdar- da görüyoruz: — Büyük caddelere bakan arsaları şim- diki sakil vaziyete bırakamam, Moloz bi- rikiyor, çamurlar caddelere akıyor. Hiç olmazsa en mühim merkezlerimizdek! ar- salar kendilerine bir çekidüzen vermekle Mükellef olsunlar. ! Nedir bu dükkânların tabelâlarındaki Mübalilik.. Kötü kötü tellerle bağlanıp amudi şeklide kaldırımların üstüne sark- Mışlar... Ancak caddelere müvasi tabelâ- ara müsande edeceğim! $ Bazı mamur yerlerde bir takım çirkin barakalar görüyorum, Onları istimlâk et- ârip yıktıracağım... sahipleri, rin ve sokağın şerefini diişürecek bakım- mdikta tutuyorlar... İkaz edeceğim... İşte, Dr. Lütfi Kırdar, samimiyet- Je lüzumuna inandığı bu mefhum- arı ilk defa olarak ortaya “atıyor. Vaktile Cemal paşa, hemşehrilerin münasebetsiz kılıklarına müdahale ederek birçoklarını nasıl kızdırdiyse, bunlara da belki hiddetlenenler ola- caktır. Olacaktır amma, o değişmeler Basıl zaruri idiyse, bunlar da öyle za- ruridir. Valinin bu faaliyetini kolay- (v8 - Nü), AKŞAM Karilerimizin mektupları Garib bir nevi şeker Ben İran taraflarında uzun saman bulundum. Orada çayı dKıtlamas de- Den şekilde içerler. Yani minimini bir gekor parçasını ağa alarık ve çayın içine ayrıca şeker koymuyarak. Bade kahveye alışanlar gibi, bu usulü benimsiyenler de kolay kolay terkedemezler. Zira meşrubun rayiha- 8 İyice belli olur. Nitekim ben de bi- cins şekerin Arz olduğunu farketmekteyim. Âde- #a Sükarin gibi acımsı, tatlımsı bir ş0- ker. Öğtrendiğime göre, kendimiz şeker istihsal ettikten başka, bir miktar da hariçten hal edermişiz. Belki de bu onlardır. Her ne hal ise, Bir kere kon- İzol edilsin. Şeker mutlak surette tatlı olmak mecburiyetindedir. Ehamdüli)- iih barpte değilir, kıtlıkia değiliz; acı geker olur mu? Bu bahsetliğim mal, mikâb şeklinde ve komprime tozdur. Sıcak suda diğer şekerlere nisbetle pok çabuk eriyor, erirken gazoz gibi tomurcuklar salıve- riyor, eridikten sanra da bardağın di- binde sakli bir beyazlıkta kalıyor, Âdeta çökmüş tortu gibi... Şekeri başlıca gıdalardan biliyoruz. Bunun ise, belki de muzır derkiplerden hasıl edildiği. intibai uyanıyor. Gırt- lağı yakıyor. Mutlaka bir kontrol edi)- sin. iz Al Gözütçü B. Prost Mukavelesini uzatmak için Umumi meclisten karar alınacak Şehircilik mütehassısı B, Prost'un mukavelesinin uzatılması muvafık görülmüştür. Umumi Meclisten alı- nacak karardan sonra mukavele uza- tılacaktır. Belediye Reisliğinden. çekilen tel- grafla B. Prost cevab vermiş ve bü- günlerde şehrimize geleceğini bildir- miştir. Mütehassıs gölir gelmez ilk iş olarak Eminönü meydanının plânını hazırlıyacaktır, Vali Ankaraya gitti Beş milyon Yirulık istikraz mua- melesini intaç etmek ve Belediyeye ald diğer işleri neticelendirmek Üzere Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar dün akşam Ankaraya gitmiştir. AKŞAM'ın Yeni müsabakası «30 arkadaş 300,000 lira kazandı!» Kışlık tiyatro yıktırılacak Asri sinema yerinde yeni bir tiyatro yapılacak Taksim bahçesinde kaldırılmasına karar verilen eski bar binası ile orta dil ğ sf Mili | ii | iirlir 3 pe ii ii sarhoşlukla bana küfretti ve kavgaya tutuştuk, Kavgada ben bir taşla İh. sanın kafasına vurup şuradan aşağı- ya yuvarladım. Sonrada kafasını taşlarla ezdik.. dedi ve elile toprağı karıştırarak bir tutam saç çıkardı, bunun da İhsanın saçı olduğunu söy- ledi, Biz de bunları aynen zabta ge çirdik. İhsanın kafasını ezdiklerini söylediği taşlar da bilâhare tıbbi ad- lide tetkik edildi ve üzerlerinde in- san kanı bulaşığı olduğu anlaşıldı. Maznun Murad buna itiraz ederek: — Ben orada yalan söyledim. Çün- kü onlardan ayrıldıktan sonra yine zabıtaya teslim edilecektim. Tazyik edilmekten korkuyordum. O ifadem tamamile yalandır. Dedi. Diğer şahit polis memuru Şükrü de hâdiseyi yukarda yazıldığı şekilde arilatarak: — Muradı morga götürüp cesedi gösterdik, tanıdı ve yere kapanarak; «Yazik oldu, Ben bu işi niçin yaptım?» diye ağladı. Dedi, Maznun Murad bu ifadeyi de kabul etmedi. Şahit komiser Alişan da ifadesinde Muradın ilk tahkikatta cürmünü tamamile itiraf ettiğini söy- ledi, Diğer şahitlerin dinlenmesi için muhakeme başka güne bırakıldı, .. Tap halis tereyağı, silt eaiilin. deni. Zümrütanka misali... Sahife $ ISTANBUL HAYATI Bahar gezintileri Geçen pazar İstanbul halkı uzun kış üzüntüsünün acısını çıkardı. Sa- bah erkenden şehrin dört bucağından mesire yerlerine akınlar başladı. Ben de, köprüde elleri sepetli bir kafileye karıştım. Herkes vapurun üst katına koşuyor, Alttaki salona bir göz attım. Köşelere sokulmuş birkaç çift başbaşa fısıldaşıyorlar. Orta katta, henüz kalım paltolarından, mantolarından ayrıla- mıyan yaşlı yolcularla küçük çocuklar göze çarpıyor. Güverte tıklım tıklım dolu, Türlü türlü ilkbahar tuvaletle. i 3 i :l kaynaşıyor. ;