18 Nisan 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

18 Nisan 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bahar gelince.. Dikkat edilmesi lâzım geleri birkaç nokta Bahar gelince, insanın vücudunda» ki ağrılar, sızılar, rahatsızlıklar yeni- den başgösterir. ış aylarındanberi vücutta topla- nan toksinleri çıkarmak için bu mey- simde eti azaltmak, ve bol bol sebze, süt, yoğurt yemek lâzım olduğu her- kesçe malümdur. ükliğinden tımaklar çabuk kırılır, dişlerde hafif sızılar olur. Gözler güneşten, toz topraktan müteessir olur, göz kapakları kızarıf ve şişer. Güneşlen yanan, esmerleşen eller sertleşir, tırnaklar kurur. Yüzde çil- ler peyda olur, Güneşte açık baş gez- mekten saçlar kurur ve sertleşir, Bu mevsim günde beşon dakika uğraşılırsa bunların önüne geçilir, her şey yoluna girer, 'Tımakların kırılmaması için hafta» da iki defa on damla limon, bir tutam #sitborik ve bir kahve fincanı zeytin- yağını karıştırmalıdır. Tırnakları bu- nun içinde beş on dakika tutmak kâ- fidir, Saçlara gelince, baş yıkanınca son çalkama suyu içerisine ya bir limon suyu, yahut sirke karıştırmalı, Saçla- rın suyu havlu İle alındıktan Sonra ellere biraz briyantin akıtmalı, ovuş- turmalı. Sonra saçlara, bilhassa kök- lerine sürmeli, Saçlar. yaş iken sürü- len briyantin hem yağlı durmaz, hem de saçların, rüzgârın ve güneşin tesi- rile kurumasına mani olur. Yüzdeki çiller için, akşamları oksi- jenli sulu bir pamukla yüzü silmeli, kurumağa bırakmalı, Sonra birer ka- şık çiçek suyu, gül suyu ve ıhlamur menkuu karıştırma, Bir pamuğu bu mahlâtla ıslatarak yüzü güzelce ıslat- malı ve silmeli. Uzun müddet devam edilirse hem Çiller geçer, hem de cild şeffaflaşır ve berraklaşır. 'Toz, topraktan sulanan ve kızaran gözleri, yatarken ılık su İle yıkamalı. Sonra göze banyo yapmak için kuliz- nılan banyoluk içine ilik su doldur- malı ve on damla limon suyu sıkmalı, Her gözü üçer dakika bu suda banyo itmeli, Her göz İçin, tabii ayrı temiz, su ile banyoyu hazırlamalı, Dişleri haftada bir gün bir parça kesik limonla ovalamalı, Haftada iki defa da gece yatarken bir kibrit çöpü üzerine küçük bir parça pamuk sarıp tenlürdiyota batırdıktan sonra diş etlerine sürmeli, AKŞAM'ın n tefrikası AŞKIN K — Büyük ma macera romanı — Bu işte korkulacak bir in san varsa oda Fahri idi, Ümid- lerinin suya düştüğünü gören deli- kanlı, derhal Refeti tehdide başlıya- caktı. Lâkin onun da çaresi var, Bi- raz parayı gözden çıkardıktan sonra eski şeriki cürmünü satın almak ko- lay! Alçak herif kararını verdi: — Demek sizce Tenduyu Ratip bey- den vazgeçirmenin imkânı yok! — Öyle... — Ve her şeye rağmen bu izdivacın katiyen olmasını istemiyorsunuz değil mi? — Evet... İstemiyorum! — Mani olmak için herşeyi yapma- ğa hazırsınız! Herşeyi! — Hattâ Demin dokundurduğu- Bu âdeta vahşi bir feryaddı... Sahte paşanın rengi uçmuştu, me. tin olmasına çalıştığı bir sesle: — Pekâlâ, Her emrinizi dinleme. ğe hazırım! - dedi, Mevsimde tayörsüz, mantosuz giyi- lecek elbiseler kalın ipekliden, yahut ince yünlüden yapılmaktadır. Bunların kolları arzuya göre, kısa veya uzundur. Fakat bu yaz giyilecek elbiseler ekseriyetle çok kısa kollu ola» caktır; 1 — Griblö renkle ince yünlüden elbise: Bluzdan başlıyan pliseler etek- te devam etmektedir. Omuz üzerleri ayni renk sutaşla işlenmiştir. 2 — Siyah krep satenden elbise: Parlak ve mat tarafı karıştırılarak ya- pılmıştır. 3 — Lâcivert krep marokenden el- bise: Bluzu ve kolları ayni renkdan- telle süslenmiştir. 4 — Bej rengi ince yünlüden elbi- se: Omuz üzerleri renkli yün ve ipek- le işlenmiştir. 5 — Krep jorjetten elbise: Kolları ve yakası ensiz valânsiyen dantelle- rinden büzülerek yapılmıştır. Rengi solan çamaşırların rengi nasıl tazelenir? Yıkana yıkana solan renkli çdmaşır- ların rengini tazelemek için her yıka- nışla bir parça su içerisine ayni renk- te toz boya atarak eritmeli. Yıkanmış ve temizlenmiş çamaşırı bu boyalı su içine atarak sallamalı, her tarafı aynı renkte olunca boyadan çıkarıp ılık suy- | la çalkamalı ve asma, Sonra daha nemli iken ütülemeli. Yalnız ütünün kızgın olmamasına dikkat etmeli. Ilık ütü ile ütülemeli. Boya tazelerken yağmur suyu kul. lanılırsa daha iyi olur. Kirli ş şişeleri nasıl * temizlemeli? Kirli şişeleri temizlemek için en ba- sit çare şudur; Bir iki çorba kaşığı sirke ile bir avuç tuzu şişeye atmalı, İyice sallamalı, Bol su ile çalkanmca şişe tertemiz olur, 'Tefrika No, 73 URBANI Nakleden: (Vâ-Nü) Perihan cevap vermeden muhatabı- na baktı, erkek devam etti; — Emrinizi ne suretle ifa ederim diye mi merak ediyorsunuz? Pek ba- sit... Kendimizi asla tehlikeye sokma- dan... Tendunnu hastalığında doktor dijitalin hapları vermişti. Onlar kuk lanılmadı öyle duruyor, Yemeğine ka- Tıştırarak çocuğa bunları yutturmak kolay olacaktır. Bilirsiniz ki dijitalin İz bırakmaz! Perihan; — Zehiri.. diye kekeledi. — En sağlam silâhtır. bu ölümden şüphelenemez. Ya Ratip? — Filhakika o sevgilisinin acisile | bizi itham edecektir. Fakat bununda | önüne geçmenin bir çaresi var. Hattâ onu bile ikna edebiliriz. — Ne gibi? — Farzedelim ki, 'Tendu istiyerek öldüğünü yazmış olsun... — İntihar mı? — Öyle ya... Mücadeleden ümidsiz çıkarak, hayatına nihayet vermiş ola- maz mi?... Hiç kimse | İ lay taklid edilebilir bir yazı! Meyvalı omlet Ansızın gelen bir misafire pek ça- buk yapılıp ikram edilebilen şu omlet nefistir: Altı yumurtanın yalnız sarısının içine elli gram pudra şekeri atmalı, telle vurarak köpürtmeli. Diğer bir | kapta aklarını da köpürttükten son- | ra ikisini biribirine karıştırma. | Bir kahve kaşığı çiçek suyu, toz | gibi dövülmüş bayat iki acı badem | kurabiyesi, birkaç parça meyva Ş€- İ | kerlemesini ince doğrayıp içine at- malı, İyice karıştırdıktan sönra ta- vaya tereyağı koyarak her hangi bir omlet gibi pişirmeli ve katlamalı. Ta- | bağa aldıktan sonra üzerine ince toz | şeker serpmeli. (Eğer acı badem kurabiyesi bulun- | mazsa, yerine iki çorba kaşığı maki- | neden geçmiş bedemle bir tatlı kaşığı | un karıştırmalı.) Genç kadın, şaşkın şaşkın: — Olabilir! » dedi. — Öyle ya! Ölmeden evvel nişanlısı- ha bir mektup yazar. Dayanamadığı için hayata veda ettiğini söyler. Kâğıd Ratibin eline vardığı vakıt iş işten geç miş bulunur. — Fakat böyle bir mektubu nasıl elde edeceğiz? — İlâhi Perihan hanım... Bütün is- tidadlarımın arasında bir de fevkalâ- de yazı mukallldiiğim olduğunu bilmi. yor musunuz? Genç kadın acı acı güldü: — Evet... Sizin kiymetli bir insan olduğunuzu biliyorum! Erkek filosofane: — Hayatta her bilgi lâzımdır... Ten- du'nun el yazısı var mı sizde? — Var. Çekmesini karıştırdı; bir kâğıd u- | zattı, Paşa dikkatle baktı; — Mükemmel! -.dedi. - Gayet ko- — Öyleyse? — Öyleyse bu akşam mektubu ha- zırlarım... Ve yarın Ratip beyin asla Tendu hanımla evlenemiyeceğine ka Tekrar süküt ettiler, Perişan bir halde koltuğun içinde oturan Perihan artık düşünmek bile istemiyordu. Erkek devamla: — Ben yazıyı “iyi “taklid. edebili. | muşak bir tülbentle silmek lâzımdır. | ekseriyetle şişer ve yanar hissi verir. ee — — Buhar banyosu nasıl yapılır? Bon zamanlarda yüzlerine buhar banyosu yaptıranlar çoğalmıştır. Bu- har banyosu yapmak için evvelce mutlaka yüze yağlı bir şey sürmek lâ- zımdır, Tatlı badem yağı veya vazelin en fazla kullanılan yağdır. Bunlardan birini sürdükten sonra ateşe konulan su dolu bir kap içerisi- ne üç kaşık gül suyu, on beş damla aselbent, üç gram toz halinde şap, beş gram borat dö sut ilâve etmeli, Bun- Tar kaynarken çıkan buhara yüzü tut- maldır. Bir çeyrek sonra yüzü ince ve yu- Ayak şişmesine karşı Bu mevsim yol yürününce ayaklar Bunu geçirtmek için, ayaklara ılık su ile banyo yapmalı ve leğen içerisine yarım su bardağı oksijenli su karıştır- malıdır, Ayaklar çok rahat eder, âşıkane sözleri bütün inceliğile ifade edemem, Bunun müsveddesini siz ya- ınız. Ben sonra kopya ederim. — Pekâlâ... Perihan kalemi eline aldı ve asabi- yetle yazmağa başladı. «Kimse ölümümden mesul olmasın. İstiyerek hayattan ayrılıyorum, Ar. tık tahammüle mecalim yok! Ölü. mümle ıztırap duyacak bütün insan- lardan af diliyorum! Hemşireceğim! Babacığım! Beni affedin! Beni seven- leerin isimleri dudağımda olarak öle- ceğim!...» Yazdığı her kelime, genç kadının içi- ni parçalıyordu. Son satırı karalarken eli titredi; ve bitap, koltuğuna yaslan- dı. Refet, kâğıdı aldı ve dikkatle oku- du, Katladı; yazı masasının çekmesi- ne koydu. Perihan, yerinderi fırladı ve koşarak çıktı. Tendu'nun odası önün- den geçerken hizmetçisile konuşan genç kızın sesini işitti: Demek yav- rucak gizlice dönmüştü? Bu taze sesin billüri ahengi hain ab- lanın kalbini burdu. Sevdiği bu yav- rucağı şimdi âdice öldürecek miydi? Gözlerinden taşan yaş, yanaklarından aşağı, ılık bir yağmur gibi akmağa baş- ladı, O sırada kapı açıldı. Tendu gö- ründü, Ablasına koşarak: — Seni bütün gün görmedim. Ne- redeydin?” Ra Gi i DA ZN 18 Nisan 1939 Moda haberleri Yazın. giyilecek renkler şun- lardır: Siyah, beyaz, bal rengi, açık yeşil, hortanca çiçeği rengi pembe, küpe çiçeği kırmızı ve mor rengi, çivit mavisi ve açık mavi. * Benekli ve paralı kumaşlar modadır. 4 Spor mantoları çizgili ve da- malı kumaşlardan yapılmaktadır. * Kap denilen uzun pelerinler modadır. 4 Çiçekli ve düz kumaşlar ka- rıştırılarak şık elbiseler yapılıyor. 4 Öğleden sonra giyilecek man- tolar açık renk yünlüden yapılı- yor. * Örme yünden manto, elbise gene çok revaçtadır. X Şapkalara konulacak çiçek- ler şunlardır: Leylâk, sümbül, bü- yük gül, Iâtin çiçeği ve menekşe. tayör mü : Ayuspaşa, Periha A.: Meyvacılarda sa- tılan ve portakala benziyen (pamplömus) Mimli meyvadan pek âlâ marmelât vapı- ır. Bunu toz şekerle yerken pek hoşlan- dığınıza göre marmelâtını da sevecek- #iniz. İki pamplömus, iki portakal, iki iimo- Du alınız, kabuklarını soyunuz, üzerlerin- deki beyaz ince derileri ayıklayınız. Yu- varlak parçalara taksim ediniz. (Bıçağın kekkin olmasına itina ediniz. Çünkü b çak iyi kesmezse parçalara taksim e ken zorluk çekersiniz ve meyvanin suyu akar.) İçindeki çekirdekleri çıkarınız ve derin bir porselen kap içerisine koyunuz, üzeri- ne sekiz bardak su doldurunuz. Portakal ve Ilhmonun kabuklarını ine& ince ve uzun parçalara taksim ederek, kap içerisindeki meyvalara ilâve ediniz Bir pamplömus kabuğunu on dakika kay- nar sicak su içeridinde bırakınız, oradan ahp soğuk su içinde bir buçuk #aat dur- durduktan sonra bunu da ince uzun par- çalara keserek diğerlerine ilâve ediniz. 24 saat öylece bırakınız. Ertesi gün bir tencereye boşaltıp bir #aat kaynatınız. Sonra dört kilo şekeri içine katınız. Şeker tamamiyle eriyince tencereyi ateşten indmniz. 24 saat gene Ertesi gün bir, iki saat ie bırakınız. daha kaynattıktan sonra daha sıcakken kavanozlara taksim ediniz. Bu marmelâtı yapmak külfetlidir. Fa- kat pamplömusu sevdiğinz için zahmetine katlanırsınız. DUDAKLARINIZIN cazip ve parlak görünmeleri GUİTARE kullanmakla kabildir. Bu sabit ve iz bırakmıyan eşsiz Pransız rujunu diğerlerinden ayıran hususiyetler, TERKİBİNDE, TARZI E ve ELDE EDİLEN NETİCEDEDİR. “Tecrübe ediniz. Dudaklarınız erkeklerin hoşuna giden tabi güzelliğe kavuşacaktır. Fakat ağladığını birdenbire farke- derek telâşla sordu: — Nen var? Neye ağlıyorsun? Dışarıda bir otomobil sesi işitildi. Pa rihan hemşiresinin sualine cevap ver- meden: — Acaba kim geldi? z — Babamı almağa gelen taksi... İs- tanbula inecekmişde ısmarlamış... Şimdi kız söylüyordu. — Gidiyor mu?... Hayır, hayır!... İse temem. Perihan, hıçkırarak, paşayı yakala- mak üzere koştu. — İstemem! İstemem! Bu iş olmi- yacak! - diye bağırıyordu. Fakat kapıya vardığı zaman, taksi hareket etmiş, gitmişti, Perihan, ken- disine hayretle bakan Tendu'nun kol ları arasında âdeta yarı baygın düştü. — Hayır, hayır! İstemem! » diye in* diyordu. ... , Nadire emsalsız fettan kadınlardan dı. Yaşadığı hayatın bütün mânasilâ, rolünü oynamak için yaratılmış mahlüktu. Rabia hanımın ve hizmete çisinin yardımile Kadri Memduh pad şa ve Vehbi Tahir artık bir daha kare şılaşmak tehlikesine maruz kalmadis lar, Evin içinde herşey intizamla yür rüyordu. Suriyeli bankerin aşkı yeni$, den kabarmıştı. Fakat adamcağız, bu iptilâsından başka ayrıca zaaflar, yardı. Meselâ içkiyi pek severdi. (Arkası uz tik na ya de gu diğ da rin zet : ka koli der tet i a genNk, yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: