12 Nisan 1999 ARADA SIRADA Harfleri yutmıyalım Meşhur İngiliz şairi Byron'un adı- ni Fransızlar Biron, İngilizler Bay- ! rın diye telâffuz ederler, Bir İngilize Biron, İngilizce bilmiyen bir Fransi- za Bayrın derseniz kimden bahsetti- ginizi anlamazlar. Bir Fransız için Paris başka, Pâris başkadır. Bir Fransıza, Fransanın merkezinden bahsederken «a» yı uza- tarak telâffuz ederseniz Pirlam'ın oğlundan konuşuyorsunuz zanneder, Almanlar da böyledir, İtalyanlar da; Yanlış telâftuz edilen bir kelimenin mefhumunu kavramazlar, Bizse onların tamamile zıddıyız. «<Asray» m Aksaray, «Mustas nn Mustafa «Emnönü nün Eminönü ok duğunu derhal kavrarız. Acaba bu bizim zekâmıza, öleki milletlerin gabavetine mi delildir? Hayır, bu bakımdan ne biz zekâmızla övünebiliriz, ne de öteki milletleri bu- dalalıkla itham edebiliriz. Eğer biz de kelimelerimizin harflerini yutma- saydık, telâffuz tasarrufuna kalkma- saydık, yanlış telâffuz edilen kelime- lerin mânâsını anlıyamaz, bu suret | le şivemiz bu derece bozulmaz, konuş- ma dilimiz bugünkü acaip şeklini al. mazdı. İlkmekteplerdeki / talebelerimize dikkat etmeliyiz; yapacağı yerine «yapacam», bir kere yerine «bikere», babam yerin «baam» demesinler, Çocuklarımıza harfin değerini öğ- retmemiz, kadrini bildirmemiz zama- ni çoktan geldi, geçiyor. Basitlik meselesi Nurullah Ataç, mektep kitapları | Ağır nudır, onları daha basitleştir. İ mek “lâzım mıdır? meselesi üstünde Vâ - Nü ile aramda çıkan küçük bir ihtilâftan bahsederek: «O küçük ihtilâfın büyük, hem de sadece iki kişi arasında kalmıyacak | bir münakaşaya dökülmesini ni ederim» diyor. Ben de mütehassıslar, salâhiyet sa- hibi şahsiyetler arasında böyle “bir münakaşaya vesile olurum ümidile ortaya bu meseleyi koymuştum. An- cak fikrimi açık anlatamamış olaca- fm. Ben kitaplar basitleşsin veyâ mürekkepleşsin diye bir iddia gütme- dim. Bunu salâhiyet sahibi arkadaş- lara bırakıyorum. Ancak ilkmektep talebesinin okuma kitaplarının ifa- desile diğer kitapların ifadeleri ara- sında büyük bir ayrılık olduğunu id- dia ediyorum. Sınıflarda okuma ki- tapları ile diğer kitapların hemseviye olması lâzım geldiğini kabul etmek bir zarurettir. Şimdi gelelim tekrar ağırlık ve ha- | fiflik meselesine, Nurullah Ataç di- | yor ki: «Ortamektep kitaplarını sa- deleştirmek mi? Hayır; bilâkis ilk- mektep kitaplarını biraz ağırlaşlır. mak lâzım...» Eğer tarih, coğrafya, tabiat bilgisi kitapları ıslah edilmiyecekse, ilkmek- tep okuma kitaplarını ağırlaştırmak | görektir; fakat buna rağmen orta- mektep ilk sınıfta okutulan okuma kitabını hafifletmek şarttar. 6 ncı sınıf okuma kitabından bir parça: «Boğaziçi evleri ekseriyetle yahlaş- tıkça gürbüzleşir, renklenir ve şıkla- şır. Yukarılarda yarım birer mânâ ise, kıyıya varmen tam birer cümle, birer belâgat hali alır; bir bakışta anlaşılır ki kıyılar umumiyetle para- nın ve haşmetin, yamaçlarsa ekseri ya orla halin ve tavazuundur» Belediye su mik- darını arttırmaya çalışıyor Şehrin su ihtiyacını karşılamak için Belediye tarafından getirilen ma- kinelerin montaj ameliyesi hazirana kadar tamamlanacaktır. Makineler | çalışmaya başladıktan sonra çehir- | deki su miktarı dörtte bir nisbetinde artacaktır, Belediye su miktarını sokakların her gün yıkanması kabil olacak kadar çoğaltmak niyetindedir. Kâğıdhanede yapilan dört süzme havuzundan ikisi üç dört aya kadar bitecektir. Bakırköyün de su ihtiya- cını temin etmek üzere açılacak arteziyen kuyuları için sondajlara | başlanmıştır. Vali B, Lütfi Kirdar haziran orta- sına kadar Büyükadaya su verilmesi- ni emretmiştir, İcab eden su çimen- tosunun tedarikinde müşkülât çık- mazsa bu mesele de haziran ortasına kadar halledilecektir. İ Bir Bulgar gazetecisi © şehrimizde Sofyada çıkan Mir gazetesi mu- l harrirlerinden Dobriyanof İstanbula | | gelmiştir. Bulgar meslektaşımız İs- tanbulda bir müddet kalarak tedkik- lerde bulunacaktır. B. Dobriyanof | dün matbaamızı ziyaret etmiştir. ! Otobüs seferleri İki otobüs hattı açılıyor Cihangir - Sultanhamamı ve Tak- sim - Eminönü arasında yolcu İzdi- hamını kaldırmak üzere yeni birer otobüs hattı tesisine karar verilmiştir. Bunun için İzmirden yeniden 11 oto- | büs getirilmiştir. Bügün daimi encümen, taliplerin tekliflerini tedkik ederek otobüs işle- esine müsaade edecektir, yanığı, göğsünden kurak çatlağı ge- çiyor. Bezkir toprağının Kilini kır- dık, yumuşattık, külünü yeşil bir de- | ri ile kaplıyoruz. Bozkarın ilk yazı dar boğazlarında toprağı yedi kat kazarak beton tuzaklaf kurup yer altı sularmı yakaladık... Pınar, testi, | çınar yaprağı türküleri, bozkır folk- lorunun ağız pasını giderecektir. Yerin üstünde ırmakları yolundan çeviren Herkül masalını, yer altı su- larile boğuşan Türk gücünün gerçe Zi yanında unutturacağız.» Bu güzel, cidden birer şiir olan par- çalara Ahmed Haşimden, Yakup Kadriden, Halid Ziyadan alınanları da Nüve edip bunları «Deniz engin bir sudur; tuzlu, yeşil, dalgalı - Kenar- larını süsler hazı beyaz bir yalıs man- | zumesile eline ilkmektep şehadetna- mesini alan on iki yaşındaki çocuk- larımıza okutuyor, mefhumunu kav- rasın, zevk alsın, iyice, hakkile tadına varsın mi istiyoruz? Dostum Vâ - Nü ile Nurullah Ataç bu çocukları bu fani dünyada değil, ancak Eflâtun'un Cennetinde bula- bilirler, Selâmi İzzet Sedes Su işleri | | AKŞAM — —— Karilerimizin mektupları Şişlinin pazar yeri Bay Lâtfi Kırdar İstanbula ta- yin edildikten sonra Şişli pazar yerini inlizama sokmak teşebbü- sünde bulundu. O yolun yapil- Şimdi bizo semtliler Validen yeni bir ricada bulunacağız: Ha- ar yol yapılırken, orta yerlerine iki aded lâmba konulmalıdır. Böy- lelikle bu iki mezarlık arasındaki karanlıktan bilistifade bir takım ahlâksızlıklara kalkışanlara fırsat verilmemiş olur. Ayni zamanda, esnaf da akşam üstü çekilirken ötesini berisini rahat toplar. Mahalle halkı namına rica ede- giz. Apik Van Asya vapuru nasıl batırıldı? Denize dalgıç indirilerek tetkikat yaptırılacak Beykoz açıklarında * Asya vapurü- nun içindeki demir aksamın bir ço- ğunu çaldıktan sonra vapuru da ba- tırmaktan maznun Şevket, Hasan, Ali ve Nurinin muhakemelerine dün ağır- ceza mahkemesinde devam edilmiş- tir. Bu celsede dinlenen şahit polis | Mustafa, maznunların tahkikat esna- sında suçlarını itiraf ettiklerini söyle- miş, dört maznun da © zaman tazyik neticesinde böyle ifade verdiklerini söylemişlerdir. Bundan sonra ehli vukuf tarafın- dan tanzim olunan zabıt varakası okunmuştur. Bu zabıtnamede bir va- purun ne şekillerde batırılabileceği uzun uzun izahı edildikten sonra As- ya vapuru halen su altında bulundu- ğu cihetle bunun nasıl batırıldığının tesbiti için denize bir dalgıç indirile- Tek kendileri tarafından verilecek ta- rifat dairesinde tedkikat yaptırılmak suretile bu cihetin de tesbit edilebi- leceği bildiriliyordu, Mahkeme bu teklifi muvafık göre- Tek bir dalğıcın ve Ücretinin tedariki için müddetumumiliğe müzekkere ya- zılmasına ve tedkikat için mahkeme azasından birinin nalb tayin olun- masma karar verilerek muhakemeyi başka güne bırakmıştır. Valinin şehirde yaptığı tef- tişlerde gördükleri Vali ve Belediye relsi şehir içinde yaptığı daimi teftişlerde şehrin sıh- bati, temizliği, esnaf işleri vesaireye dalr belediye tenbihlerinin tatbiki için nahiye müdürlerile polis başko- miserlerinin esaslı surette meşgul ol- madıklarını görmüş ve bazı başkomi- setleri cezalandırmıştır. Aynı zamanda belediyeye aid ten- bihlerin faydalı surette tatbiki için bugün valinin reisliği altında vali ve belediye reis muavinlerile belediye hu- dudu dahilinde buluhan kaymakam- ların iştirakile bir toplantı yapılacak- tır. Stadyom Kapalı bir jimnas- tik salonu da yapılacak Dün akşam geç valat Halk Partisi binasında stadyom ve apor işleri isti- şare heyeti Vali dekter Lütfi Kırda- rın reisliğinde toplanmıştır. Dolma- bahçede yapılacak stadyom için ha- zırlanan esaslar gözden geçirilmiş ve evvelce stadyom için mimar Viyetti Viyoli'nin hazırladığı plân esaslarına göre tatbikat plânmın da yine müte- hassısla şeriki iki Türk mimari tara- fından yapılması kararlaştırılmıştır. Toplantıda < Dolmabahçe stağyo- mundan başka büyük ve kapalıbir Jimnastik salonunun inşası etrafında da görüşülmüştür. Denisbank ve Delik ti müdürlüğü kadrosu Muhabere ve Münakalat Vekâletine bağlanmaları dolayısile Denizbank ve Deniz ticareti müdürlüğü kadrola- rmın yeniden hazırlanması için An- karada tedkiklere başlandığı duyul- muştur. Memurlardan hiç kimsenin açıkta kalması mevzubahis değildir. Yalnız teşkilâtta bazı değişiklikler yar pılması ihtimal dahilinde görülüyor, Bir kayıkçı soyuldu Gel görüşelim deyip yirmi lirasını almışlar Anadoludan gelen kayıkçı Mehmed adında biri geceleyin Köprüden ge çerken önüne bir adam çıkarak ken- disile ahbap olmuş ve: «Ben de senin henişerinim. Burada manav dük- kânım var. Gel de'görüşelim> diyerek adamcağızı kandırmış, bir de sigara ikram etmiştir. Biraz sonra Mehmed bu adamdan ayrılınca cebinde bülü- nan yirmi lirasının çalınmış olduğu- nü görmüştür, Derhal polise müra- cant eden Mehmedin tarif ettiği eş kâl üzerine Nuri adında bir sabıkalı yakalanarak adilyeye verilmiştir. Dün Sultanahmad birinci sulh ceza mahkemesinde Nurinin muhake- mesi yapılmış, fakat davacı Mehmed kendisile konuşan adamın kim oldu- ğunu tamamile teşhis edemediği gi- bi elde kati delil de bulunamadığın- dan Nurinin beraetine karar veril miştir, 2 14 İkinci beraet kararı da nakzedildi Bir müddet evvel Orozdibak mües- sesesinden tehdidle para almak Ssu- çundan maznunen asliye dördüncü ce- za mahkemesinde yapılan muhake- me neticesinde beraetine karar veri- len Ömer Lütfi hakkındaki karar temyiz mahkemesi tarafından nakze- dilmiş, fakat mahkeme ikinci defa yine eski beraet kararında israr et- mişti. Bu defa temyiz mahkemesi he- yeti umumiyesi karari yine bozmuş” ve evrakı iade etmiştir. Şimdi mahkeme, temyiz heyeti umumiyesi tarafından verilen bu nakz kararına itba ederek Lütfiyi ye- niden muhakeme edecektir. Bay Amca kulüpte!.. Bayram yapan delikanlılar Başvekilimiz son nutkunda aynen; «Kn yüksek hamaset ve sarsılması vatan sevgisi kaynağı olan büyük Tür ordusuna dayanarak her tehlikeyi ve tecavüzü bertaraf edeceğimiz kanan- tinde olduğumuzu söylemekle iftihar duyarım...» dediler. Falih Rıfkı Atay «Türk ordusunda..X isimli bir yazısında Çoruh'da kur'a gelmiş gençlerin ne büyük bir şevkle daki askeri sevkiyat dairesinin önü bir bayram yeri halinde kaynaştı. Hâ- karışıyor. Bütün memleketin yerli mu- sikisini ve yerli dansını bir celb zama- nı, gelişi güzel bir askeri sevkiyat dal- resinin kapısı önünde bulabilirsiniz. İşte bıçaklarla harp oyunu oynıyan. lar, işte şimal vilâyetlerinden, işte ce- nuptan, işle orla Anadoludan gelen- lerin dansları ve musikisi... Hepsi bu- rada... Bir buçuk saattenberi zeybek oyna- yan levend bir delikanlının babası mendili ile oğlunun terini siliyor. Genç Mudanyaya giderken sise tutula- rak Trilye civarında karaya oturan Denizbankın Trak vapuru dün saat