26 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Mart 9... AKŞAMDAN AKŞAMA Faz'a müdahale iyi bir şey değildir! Dostlarımdan biri, devletin her iç- timai, iktisadi faaliyete karışmasını, umumi hayatın bötün tecellileri üze- rine doğrudan doğruya müessir olma» sıns isterdi. Geçen gün kendisini ziyarete gittim. Evinin holünde karşılıklı oturduk. O esnada küçük çocuğu farabzandan aşa» ğı kayıyordu: — Aman düşecek!,.. - diye ürktüm., — Düşsün... — Bu kadar merhametsiz misin... « dedim. — Hayır... Merhametsizlikten de- Zil... Bir terbiye sistemi olarak bu yo- lu takib ediyorum... Sakman göze çöp düşer darbı meseline artak ben de fev» kalâde inanıyorum... Bırakıyorum ço- cuğu... Varsın eline diken batarak isır- ganı öğrensin; biraz ağzı yanarak bi- berden haberi olsun... Düşe kalka bü. yüsün ve tabiatın kanunlarını anla. sın... Esasen bu şekli seçtiğimdenberi daha da az hastalanıyor... Gürbüzleş- tikçe gürbüzleşiyor.. Gülüm: — Peki senin müdahaleci sistemin?... — Asıl mesele onda ya... İçtimai haç yattaki tecrübelerimle bu yeni naza. riyeye vardım. İ — Devletçilikten vazgeçtin öyleyse... ! — Yok, hayır... Bilâkis... Devletçi. ! liği takdir etmekten zerre kadar ay- nlmış değilim... Amma, seyyar satıcı- nım ev ev dolaşmasına müdahale et- mekte devletçitiğin ne istifadesi var?7... Masanın üstünü göslererek: — Bak şuraya... Demin bür Anado- Tulu seyyar satıcı geldi... Çekirdeği kı- rihip bademi içine sokulmuş kuru ka» yıst getirdi... Şayed kapımıza kadar gelmese buma almak aklımızdan geç- mezdi... Dükkânlarda da var; fakat dikkatimizi celbetmiyor bile... Müfrit müdahalecilere uyarak, biran fasav- vur et ki seyyar satıcılığı kaldırdık... | Yalnız şu misal: Yoğurt ticareti yüz- | de kaçına inecektir? — Peki bunun hududu ne?... Mü. Ashale ne dereceye kadar olmalı ? — Cemiyetin çehresini bir insan yüzüne benxetebilirsin... Ağız, burun, kaş, göz gibi esaslı uzuvları hususi bir itina, biz balam lâzım... Devletçi- lik bu uzuvlar üzerindedir. Fakat on- ların yanında zekânnzın, hislerimizin, canlılığımızın ifadesi olan bin bir kı- rışık ve çizgi mevcud... Bunlarsız, bir cemiyetin çehresi, gün görmemiş bir adamın ablak suratlı kadar mânasız bir hal adr... Her füzulü ve yanlış mü» dahale bir çizgiyi silmek, bir zekâ ifade- sini bozmaktır... Bırakınıh: Klüpler, türlü türlü meyil ve merakları olan cemiyetler, müesseseler, iktisadi teşeb- büsler, gece hayatı memleketimizde bol bol fışkırsın... Zaten de bunlann menolundukları yok amma, büsbütün Bir müddet evvel üniversite konfe» rans salonunda talebe arasında ge- çen bir hadise etrafında yazılan yazı üzerine müddetumumilik, mektepler- de geçen Kadiselerin müsaade alım- maksıam yazılmasının memmmuiyeti hakkımdaki kanun maddesine İstina» den Haber gazetesi aleyhine dava aç» mış, dün asliye üçüncü ceza mahke- mesinde bu davaya bakılmıştır. Mahkemede Haber gazetesi sahibi B, Rasim Us bu havadisi yazmak için o zaman İstanbul valisi bulunan EB. Muhiddin Üstündağdan müsaade ak dıklarını söylediği cihetle eski vall B. Muhiddin Üstündağ dün şahid sıfa- tile mahkemeye çağrılarak malüma- tna müracast edilmiştir. B. Muhiddin Üstündağ ifadesinde: — Vaktile böyle bir hadise olmuş- tu, Fakat aradan çok zaman geçtiği gibi zihnim de pek meşgul bulundu- ğu içim benden mrüsaade alınıp alın- madığını hatırlamıyorum. Demiştir, Mahkeme, bu müsaadeyi — âlmak üzere B, Muhiddin Üstündağla k konuştuğu ileri sürülen Ha» Vali dün Belediyeye geldi Yeni sene bütçesi hazırlıkları ilerliyor Rahalsızlığı geçmesine rağmen he- kimlerin tavsiyeleri üzerine evinde islirahat eden Vali ve Belediye Reisi Dr. B. Lütfi Kırdar, dün Belediyeye gelmiş ve biz saat kadar Belediyede meşgul olmuştur. Şehir meclisi nisanın üçüncü pa- zartesi günü (toplanacağındanı yeni sene bütçesinin o gün meclise veril mesi lâzım gelmektedir. Bütçe, dai- mi encümende kısım kisım müzakere edilmekle beraber o tarihe kadar ia mamitle-yetiştirilecektir. Bu itibarla Belediye reis muavini B. Rifat Yenal ve muhasebe müdürü B. Muhtar tatil olmasına rağmen öğleden sonra Bele- disede meşgul olmuşlar, bütçe üzerin- de çahşmışlardır. Sadıkzade vapuru hâlâ yündürül di Finike civarında Adrasan koyunda karaya oturan Sadıkzade vapurunun kurtarılması ameliyesine dün de de- vam edilmiş, fakat vapuru yüzdür- mek mümkün olamamıştır. Analar- ta vapuru kazazede geminin yolcular rm alarak dün Ilmanımıza müte- veccihen hareket ettiğini telsizle bil- dirmiştir. Denizbank yolcular için erzak göndermiştir. Limanın 83a$ projesi hazırlanıyor i Kömür mıntakası için Kuru- İ çeşmeden daha münasip bir yer bulunamadı İstanbul limanının tevsi ve tansi- mine âid esas projenin hazırlanma- sına devem edilmektedir. İngiliz Gibs müessesesi mühendisleri projeyi ya- kında hazırlıyarak Denizbanıka vere. ceklerdir. Limanm kömür mıntaka- sı hakkında henüz hiç bir karar ve- rilmediği yazılmıştı. Bu hususta şimdiye kadar yapılanı müleaddid tedkiklerden sonra kö- mür mıntakası için Kuruçeşmeden daha münasip Bir yer bulunamıvaca- ğı anlaşılmıştır. Bu Kuruçeşme kömür depolarının üst kısmındaki evlerin kâmilen istimlâ- Ki zarureti hasıl olacağı tahmin edi mektedir. Liman projesi hazırlandık- tan sonra Denizbank fasliyete geçe cektir. Kömür mıntakası bu proje tır. Kazanın ne suretle meydana gel- diği bilinmemektedir. «Namazgâh, motörü batmış olarak bulunmuş, yar pılan ilk tahkikatta bu motörde üç kişinin Bulunması icab edeceği anla- şilmıştır. Fakat bütün araştırmala- ra rağmen molör tayfalarından hiç biri bulunamamıştır. Namazgâh motörünün bir fırtına esnasında battığı ve tayfaların da ya yüzerek karaya çıktıkları veyahut da boğuldukları tahmin edilmektedir. Tramvay kazaları Beşiktaşta oturan yetmiş yaşların- da bayan Naciye, Beşiktaş tevakkuf mahallinde tramvaydan inerek karşi» ya geçerken valman Kerimin idaresin- deki tramvayın sadmesine uğramış, kolundan yaralandığı cihetle tedavi altına alınmıştır. İlya isminde bir musevi genci, Çar- gıkapıda 197 numaralı tramvaydan atladığı bir sırada, başını tramvaya çarparak yaralanmıştır. Tütün dee bir kaza pda bir ei. Üsküdeze AKŞAM Karilerimizin Tuk çocuğun üstümü başını yırlan. dikenli tellerle bu terhlar muha- Jaza edilevekse hiçbir şey dikilme- mesi bu sekalete daha müreccah- tır... İzmirin bütün yolları ne düfi- bir şküfezar, bir gülüstan gibidir. Hakikaten her zamax kendi ken- dime tekrar ederim, İzmir Beledi- yesini takdir etmek için İstanbul- İzmirden örnek alsa... ORHAN MİDHAT Hastalıklı çamlar Vilâyet tırtıllarla kati surette mücadeleye karar verdi Vilâyet, çam ağaçlarına musallat olan ve ağaçları çok fena şekilde tah- Tib eden (ırtıllarla esaslı surette mü- cadeleye başlamıştır. İstanbulda Ada- Tarda ve Anadolu yakasındaki çok gü- zel çamlar bu tırtıllar yüzünden mah- volmaktadır. Vilâyetin yaptığı müca- dele sayesinde bu tahribatın kısa bir zamanda önü alınacaktır. Şimdiye ka» dar yapılan mücadele neticesinde Ba- kırköy ve Yeşilköy sahasında. eşhasa. aid 530, Sarıyer ve civazında da devle» tenid 4200 ve eşhasa müteailikda 1650, Üsküdar ve Kadıköy havalisin- de eşhasa aid 700 ağacın tırtıl kesele- ri toplattırılmıştır. Etrüsk vapuru Seferden dönüşte tamir ve tadil edilecek Denizbankın Etrüsk vapuru son Mersin seferinden döndükten sonra tamir ve tadil edilecektir. Alman mühendislerinin uzun tedkiklerden sonra vapurda yapılacak tarilât tes- kafi surette bilinmemekle beraber alâkadarların tahminlerine göre va- pura sonradan ilâve edilen üst gü- verte kaldırılmak suretile müvazene ve üçüncü bir kazan ilâve etmek su- retile matlup sürat temin edilecek- tir. Bütün bu işlerin Hamburgda mi, yoksa burada mı yapılacağı hakkın- da henüz kali malümat yoktur. Ta- dilâtın icab etlireceği masarefatı han- gi tarafın kabul edeceği de yakında anlaşılacaktır, Çürük binalara karşı tedbir Belediye inşaat malzemesini kontrol altına almağa karar verdi İstanbulda son senelerde yapılan binalardan bir çoğunun inşaat mal zemesi fena olduğundan bazı binala- rın çürük bazısının da rütubet aldığı görülmektedir. , İstanbulda imar hareketlerine baş- Jandığı şu sırada yeni açılacak cadde ve meydanlara inşa edilecek binaların zarafetlerinden başka metin olmaları da Tâzımdır. Bu itibarla inşaatta iş- çilkten bâşka malzemenin cins ve nevine de itina etmek lâzım gelmekte. dir. Belediye, inşaatta kullamlacak malzemeyi sıkı bir kontrolden geçir. meğe karar vermiştir. Bunun için bir malzeme lâboratua- YI tesisi mukarrerdir. Bu Jâboratuarda şehrimizdeki inşaat malzemesi hazırla. yan veya imal eden müesseselerin kul. Janacakları malseme gerek fizik, gerek kimya bakımından tahlil ve kontrol edilecek, Belediyenin kabul ve tesbit ettiği tipe muvafık olmıyan malzeme. lerin kullanılması menedilecektir. Be. Jediye kum, çakıl, tuğla, kireç, çimen- to vesaire her nevi malzemenin nevi- lerini ve vasıfların: tayin edecektir. Bu malzeme lâboratuarı kurulduk. tan sonra Belediye inşaat malzemele- rinin haiz olacakları evsafı tesbit ede. cektir. N Ev satmak vadile dolandırıcılık Suçlu, davacıdan hiç bir para almadığı iddiasında Dolandırıcılık suçundan maznun Mahmud Celâleddin adında birinin muhakemesine dün asliye üçüncü ceza mahkemesinde bakılmıştır. Da- vacı Mehmed Emin mahkemede har | Giseyi şöyle anlatmıştır: — Suçlu ile Çeşmemeydanında ko- nuştuk. Ben bir ev almak istiyordum. Mahmud Celâleddin: bana, Beyoğlun- da İngiliz sarayı civarında üç yüz İi- raya satılık bir ev olduğunu söyledi. Ertesi gün Panayot adında bir sim- san da beraber alıp gittik, Mahmud Celâleddin evi bana dışardan göster- dı; «Bu evi almak için ben sana yar- dım edeyim.» dedi. Evi beğendim, san- ra Mahmud Celâleddin İle görüştük ve evin pey akçesi olarak benden iki yüz lira aldı, Buna mukabil bir sened de vermedi. Sonra eyi de alamadık, Bu suretle beni dolandırdı. Mazmun Mahmud Celâleddin bu ifadeyi tamamile inkâr ederek dava» cı İle böyle bir işe girişmediğini ve para da almadığı söyledi. Davacı Mehmed Emin iddiasım is- bat için on tane şahit ismi verdi. Mahkeme bu şahitlerin çağrılıp din- Jenmesine karar vererek muhakemeyi. başka güne bıraktı. Denizbankta tedkikat yapan komisyonlar Denizbankın muhtelif işleri üzerinde tedkikat yapmakta olan Komisyon lardan bir kısmı daha çalışmalarını bitirmişler ve raporlarını hazırlama. ğa başlamışlardır. Raporlar Vekâ- ete arz edildikten sonra muhteviya- tı anlaşılacaktır. Maliye müfettişlerinden mürekkep komisyonlar ise tedkiklerini derin leştiriyorlar. Bu komisyonların mesa- isi bir müddet daha uzayacaktır. Müfettişler bankanın bilumum mali işlerini esaslı şekilde gözden geçiri- yorlar, İki heroin kaçakçısı Emniyet müdürlüğü kaçakçılık kıs. mi memurları, yeniden iki heroin ka- çakçısı daha yakalamışlardır. Leman isminde bir kadınla Osman isminde bir gençten mürekkeb olan bu iki kişilik beyaz zehir satıcı kum- panyasının, şehrin muhtelif yerlerin. de dolaşan zehlr müptelilarına heroin her ikisi Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Benden sır çıkmaz! Yarısına kadar şeker doldurduğu çay bardağım asabiyetle karıştırarak kadi döndü — Şu dünyada ne garip insanlar vardır!... $ir söylersin, ertesi gün âlemin ağ- sına yayilır. Halkakl bence, sır sak- Yamak, ketum olmak insanlığın en mühim şartlarından biridir. Arkadaşı başile tasdik ederken o, sıgarasını yakıp bir yudum çay içti ve kaşlarını, gözlerini oynata oyna ta, ellerile, kollarile acayip işaretler yapa yapa devam ekti: — Ben bir çok kimselerin nice sırlarını bilirim. Tesadüfle bir çok şeyler öğrendiğim gibi, ahbapların ekserisi de em gizli şeylerini hiç çe- kinmeden bana anlatırlar, Fakat ka- famı kesseler benden sır çıkmaz. Bil. ki apartımanda oturan bay (L..) lar yok mu, Onun nişanlı kızının gec& Son zamanlarda işleri bozuldu, para ya çok ihtiyacı var. Kızını, tanıdığı zenginlerden birinin oğlile nişanladı. Kız onu istemiyor amma, babası z0r- la veriyor. Ben evvelâ işin iç yüzünü bilmiyordum, kızcağızm başımı ateşe yakmaması için bay (L..) ye masi- hat etmek istedim. Adamcağız bu en mühim surını anlatınca aklım başi ma geldi. Şimdi kalkıp da bunları Âleme anlalmam icap eder mi?... Arkadaş dudak bükerek bahsi de- ğiştirmek istedi: — Nemize lâzım âlemin sırrı, Baş- ka şeylerden bahsedelim. Öteki telâşla biraz daha sokuldu: — Öyleya!... Şunun bunun mah- rem şeylerini dağıtmak ayıpdır. Hem en büyük ayıp. Bazen böyle dediko- dular cinayete kadar varır. Meselâ ben, şu bizim eski mahalle komşusu bayan (B...) lerin sile meselesini dı- şarıda bir kimseye söylesem kiyamet ler kopar. Nasıl kopmasın bayım?... lame çaydan bir yudum daha — Kadın senelerdenberi bir tüc carla sevişiyor. O adamı sen de tanar- Sin canım. Hani bir defa beraber bu- lunduğumuz bir ziyaletir Otamıştır. muşlardı. İşte o gece bayan (6...) ile Geçenlerde üç arkadaş bir yerde otu- ruyorduk, bundan bahsettim, şaşır- (B...) ile kocası arasında kan gövde yi götürür. Fakat benden sır çıkmaz. Daha neler bilirim, neler!... Arkadaşına yeni bir şey daha an- latıyordu, ben kalktım. Cemal Refik sesasanasasas, eaanmanassassanssas Fatmayı öldürmeğe teşebbüs eden bakkalın muhakemesi Ortaköyde beraber yaşamak iste- diği Fatma Aliyenin bu teklifi red etmesinden hiddetlenerek iki defa kadını öldürmek Kasdile tabanca ile yaralamaktan maznun bakkal Hüse- yinin muhakemesine dün ağırceza mahkemesinde bakılmıştır. Dünkü celsede müddelumumi id- Ganemesini okuyarak Hüseyinin bu vakayı öldürmek kasdile yaplığı sa- bit olduğu cihetle ceza kanununun 448 inci maddesine göre cezalandınıl- masını, ancak Fatma Aliye ölmemiş ve cürüm tam teşebbüs halinde kal- mış olduğundan Gl inci maddenin göz önünde tutulmasını ve diğer ta- raftan Hüseyin mesken masuniyeti- * ni de ihiği ettiğinden bu suçundan dolayı da cezalandırılmasını istemiş- tir. Maznunun müdafaasını hazırla” ması için muhakeme başka güne bi- rakılmıştır, Kumaş ve gömlek hırsızları Halil ve Mehmed namında iki kişi, yanan Ata Refik mağazasından bir top kumaş aşırıp kaçarlarken yaka- Sabıkalılardan Artin gemide biziz Baheskanıda bir tuhafive m

Bu sayıdan diğer sayfalar: