“EEŞEM Ehli salib istanbulu nasıl fethetti Zara şehrinde müttefik ordu arasında kanlı ihtilâf çıktı Milli küme maçları etrafında X. Istanbul klüpleri, beden terbiyesi umum müdürlüğüne müracaat ettiler | | Br si aa ğ Papazlar : “ Papa namına menederiz! Biz haçlıların hristiyan şehirlerini alması doğru değildir!,,diyorlardı Fransız mareşalının İstanbul fethi. ni anlatan hatıratına devam ediyo- TUZ: Muhasara ettiğimiz Zara kalesi hal- kının bize snurahhaslar — göndererek aman dilemesi üzerine, beraberimizde bulunan Venedik doju Dandolo bizim baronlarla görüştü. Bü sırada da bir fitnedir ortalıkta döndü. Bu uzun seferden artık usananlar, orduyu parçalamak, dağıtmak istiyor» lardı, Bunlar mahsurlarım mümessille. rine yaklaşarak dediler ki: — Şehri niçin teslim edecekmişsiniz? Kudüs hacıları size saldırmak niyetin- de değillerdir. Kendilerinden hiç bir korkunuz olamaz! Şayed Venediklile- Te karşı mukavemet, kabiliyetiniz var. sa kalbinizi ferah tutun! Bu telkinler üzerine, murahhas. lar fazla müzakere lüzumunu hisset. meksizin kaleye döndüler. Venedik doju bizim baronların yanlarına geldiği vakıt onlara şöyle söyledi — Muhasara ettiğimiz şehrin halkı, canları masun kalmak ve malları bize aid olmak şartile teslim olacaklar. Eğer razı olursanız bu esas üzerinde ken- dilerile anlaşalım. Baronlar kendilerine cevap verdi: — Senyör! Bu tarzda anlaşmayı si- ze tavsiye ederi; Doj, muahedeyi akdetmek üzere mümessiilerin yanına gittiyse de, or- duyu dağılmağa teşvik edenlerin tel- kinatile bunların kaleye döndükleri- ni öğrendi. Bu sırada başka bir muhalefetle de karşılaştık. Rahip Vaux dedi ki: Senyörler! Bu şehre hücum et- mekten sizi papa namına menederim. | Zira burası hıristiyan şehridir. Sizler- se hacılarsınız! Venedik dükü bu sözleri işitince fe- na halde kızdı. Bizim baronlara: — Bu şehirle muharebesiz anlaşa- bilecektim. Sizin adamlarınız buna mâni oldular, Halbuki siz, onu fethet, | meği bana taahhüd ettiniz. Buna mukabil haçhların hemen bü. | tün mümessilleri hep birlikte ileri atıl- dilar — Bizim arkadaşlarımız sizin itilâ- finızı bozmak suretile pek büyük ka- bahat işlediler. Fakat onlar orduyu dağıtmak emellerinde muvaffak ola- mıyacaklardır. Eğer şu şehri alamaz- sak yazıklar olsun bizlere! Muhalifle. fe rağmen size yardımda bulunaca- ği. Böylece karar verildi. Sabahleyin erkenden kalenin kapısı önünde vazi- yet aldık. Taş atan âletlerimizi, man- Cınıklarımızı diktik. Deniz cihetinden de, merdivenlerimizi gemiler üzerinde hazırladık. Muharebe başladı. Büyük büyük kas yaları duvarlar, kuleler üzerine fırla- tiyorduk, Bu taarruz takriben beş gün sürdü, Duvarlar artık mukavemet edememeğe başladı. Şehrin içindekiler de bunu görerek, evvelce yaptıkları, fakat muhaliflerin telkini neticesinde bozdukları teklifi tekrarladılar. Böylece, belde, Venediklilere terke» dildi. Yalnız insanların hayatları ma- Sun kaldı. Zafer üzerine doj hepimizi topladı: —— Senyörler! - dedi. - Bu şehri Al lahın İzni ve sizin himmetinizle zap- tettik. Fakat şimdi artık kış başlamış bulunuyor. Venedikten hareketimiz Üzerinden yedi hafta geçiyor. Bahar gelmedikçe buradan kalkmamız doğru değildir. Başka yerde barınamayız. Bu- rası ise her türlü menabi noktasından gayet zengindir. Ne elde edersek hep- 8ini yarı yarıya taksim ederiz! Böylece anlaştık. Venedikliler, Iman tarafından olan kısmı, gemilerin yanını seçtiler. Haç- lar ise diğer kısmı.. İkametgâhlar İ hayet durdu. Şimdi İtalyaya ald olan Zara'da modern İtalyan üslübile yapılan du, Ordu, şehrin içine yerleşti. Bu suretle şehre girdiğimizin üçün. cü günüydü ki teessüfe şayan bir hâ- dise oldu. Fransızlaria o Venedikliler gayet büyük ve şiddetli bir surette kav- gaya tutuştular, İki taraf da silâhlara, sarıldı. Kavga öyle müthiş bir hal al- dı ki sokaklarda iki taraf da silâhlarla çarpıştılar. Pek çok yaralananlar, ö- lenler oldu. Lâkin Venedikliler bu muharebeye dayanamıyorlardı. Gitgide adam kay- bediyorlardı. Asilzadeler, bu mubare- benin olmasına taraftar değillerdi. Fe- Jâkelin önüne geçmek istediler. Fakat önlemek de güç oluyordu. Çarpışma gece geç vakte kadar sür- dü. Fakat müdahalemiz sayesinde ni- Bundan dolayı orduda hasıl olan fe- na intibal tasavvur etmek güç değil. dir. Hepimizin mahvolmamıza ramak Kalmıştı. Zaraya varışımızın on beşinci gü- nü başkumandanımız Marki Bonifas dö Monferra ve arkadaşları geldi. Aradan an beş gün daha geçince Al. man kralile İstanbulun genç prensin. | den murahhaslar avdet etti. Dojun oturduğu sarayda toplandık, Murahhaslar bize dediler ki: — Almanya kralı Filip ve İstanbul imparatorunun oğlu bizleri size gön- ! derdi. N | | | «Kral diyor ki: «— Zevcemin biraderi olan İstanbul prersini size yollıyacağım ve Allaha emanet edeceğim. Allah sizi de, onuda felâketten masun etsin. Sizler adalet uğruna çarpışan insanlarsınız. Şayed | mümkün olursa ona da hukukunu te- min ediniz. Bilmukabele o da size, Su- riyede füluhatta bulunmanız için yar- dımda bulunur. «Şayed onun mülkünü iade ederse- niz bütün Bizans memalikini Roma pa- pasına muti kılacaktır. Bundan ma- i adâ, o, sizin paralarınızı sarfettiğinizi ve fakir düştüğünüzü biliyor, Orun için sizlere iki yüz bin mark verdikten başka, büyüğünüzün, küçüğünüzün jaşesini temin edecektir. Sizinle bera- ber şahsen Mısıra da gidecektir, Mai- yetinde on bin insan götürecektir, Bir sene müddetle seferinizde size refakat edecektir. Bütün hayatınca Suriyede, mukaddesatımızın himayesi için beş- yüz şövalye bulunduracaktır? Bunla- rın masraflarını deruhte edecektir.» Murahhaslar bunu söyledikten son- Ta: — Senyörler! - diye bize hitap etti- ler. - Bizlerin bu hususta bir muahede akdetmek için tam salâhiyetimiz var- dır. Muhtelif noklai nazarlar ileri sürül. dü. Orduyu dağıtmak isteyenler de fi. kirlerini söylediler. Hele rahip Vaux, hıristiyan memleketler üzerine sefer. de devam etmek fikrimizi papa hami. bir ilk mektep edenlerin akibetleri malümdur. Ya Mı: sıra yahud da Bizansa dayanarak ha- rekete geçmek mecburiyetindeyiz. Şa- yed bu teklifi reddedersek ebediyen tel'in edileceğiz. Orduda büyük bir ihtilâf hasıl ol- muştu. Birçokları dağılmanız taraf- tarıydılar. Bazıları da doğruca Suri. İ yeye gitmemizi istiyorlardı. Bunun üzerine, kumandanımız Mon- ferra ile Boduen (müstakbel İstanbul imparatoru) ve sair mühim zevat ara- ya girdiler. Alman kralı ve Bizans prensi ile muahede akdinin münasip olacağını söylediler. Böylece İstanbul üzerine sefer et- memiz karar altına alındı, pl İstanbul seferinin nasıl yapıldığını gelecek yazımızda anlatacağız. Yürük Çelebi Daimi Fotoğraf Müsabakamıza dair: Birkaç sene evvel gazetemiz tar&- fından tesis edilen daimi fotoğraf müsabakası şimdiye kadar tertib edi- len müsabakaların en faydalıların- dan biri olmuştur. Aldığımız birçok mektuplarda bu müsabakanın ama- törler üzerindeki teşvikkâr tesirle- rinden sitayişle bahsediimektedir. «Akşam», karilerinin bu teveccüh ve alâkasına mukabele etmek için her fedakârlığı yapmakla müftehir- dir, Bununla beraber daimi fotoğraf müsabakamızın yalnız sanat ama- törlerine aid olarak devam etmesi birçok katilerimizin haklı şikâyetle- rine de sebep olmaktadır. Bunun için müsabakamınn şek- Uni değiştirmeği ve «Akşam; oku- yan herkesin arasıra tertib edilecek müsabakalarımızdan istifade etme- sini temin etmeği düşündük. Ve ye- ni, büyük bir müsabakaya başlamak üzere daimi fotoğraf müsabakamıza nihayet vermeğe karar verdik, Yeni müsabakamiz bütün karilerimizin alâkasını çe- kecek, gayet eğlenceli ve is- tifadeli olacaktır, Boğaziçi Spor Klübünden: - Klübümüzün senelik umumi kon- gresi Arna: wudköyünde Cümhuriyet Halk Partisi binasında 19 Mart 939 pazar günü saat 10 da yapılacağın- Bu sene yapılacak olan milli küme maçlarında tatbik edilmesi “için fut bol federasyonu mütehassis heyeti tarafmdan hazırlanan talimatname- ye ve bilhassa hasılatın taksimi me- Selesine İstanbul :klüplerinin mute- riz bulunduklarını vaziyetlerinin ko- runmasını temenni için beden terbi- yesi müdürlüğü nezdinde teşebbüsata girişceklerini © evvelce - bildirmiştik. Hafta orlasında bu hususu görüş- mek üzere toplanan Beşiktaş, Fener- bahçe, Galatasaray ve Vefa klüpleri- nin murahhasları futbol federasyonu tarafından hazırlanan bu talimatna- mede klüplerini zarardide edecek olan maddelerin lehlerine olarak halli için beden terbiyesi umum mü- dürü generâl Cemil Taner nezdinde teşebbüse karar vermişler ve dilekle- Tİnİ bir mektupla Ankaraya bildir- mişlerdir. Bu müracaata henüz cevab gelme- diği için bu haftaki milli küme maç- larının yapılmaması - ihtimalinden bahsedilmektedir. Mini küme gibi memleket futbolü için çok Jüzumlu ve hayırlı olan bir teşebbüsün bozul- masına müsaade edileceğini tahmin etmediğimiz için, bu haberin kaydı ihtiyatla telâkki edilmesi lâzımgeldi- ğini ilâve ederiz. Pera - Şişli bugün karşılaşıyor. Bugün Şişli ile karşılaşacak olan Peralıların son kadrosu Şehrimizin federe olmıyan Klüple- ri içinde gerek unsur ve gerek oyun kalitesi bakımından birinci sınıf bir manzara arzeden Şişli - Pera takım- ları Taksim stadı ligi şampiyonluğu için bugün son maçlarını yapacak- Jar. Malüm olduğu üzere beden ter- biyesi genel müdürlüğü gayri federe | gibi garib bir nam atında dünyanın İ hiç bir yerinde klüp mevcud olmadi- | ğını göz önünde bulundurarak bu ka- bil klüpleri teşkilât çerçevesi içine almış ve aralarında muhtelif nam- lar altında yapılan maçları Jâğvet- mişti. Taksim ligi müsabakalarının fina- İ inde bulunan Pera ve Şişli klüpleri mıntaka başkanlığına müracaat ede- Tek aralarında son bir karşılaşma ya- pılmasna müsaade edilmesini taleb etmişlerdir. Taksim ligi müsabakalarının şam- piyonunu tayin edecek olan bu kar- şılaşma bugün saat 15,30 da Taksim stadında yapılacaktır. Bu suretle gay» rifedere klüplerin kendi aralarında yaptıkları bu müsabaka ile gayri fe- derelik tarihe karışmış olacaktır, Son' günlerde yaptıkları maçlarla tamamen formda olduklarını isbat eden bu iki kuvvetli klübün bu son karşılaşmasının çok enteresan safha- Jar arzedeceği tahmin edilmektedir. Beden terbiyesi müdür- lüğünün yerinde bir kararı l İKelle İbrahim tekrar vazifeye başladı Memnuniyet le haber aldığı- miza göre, mo nitörlük vazife sine nihayet ve- rilmiş olan Kel- le İbrahim, be den terbiyesi mü. dürlüğünden al dığı bir emirle tekrar işe baj- Jamıştır. Kelle İbrahim, senelerdenberi ha- Kelle İbrahim milli takım oyuncularımızdandır. 1923 senesinde Romanyaya karşı çikan ilk Türk mili takımında yer almış olan bu kıymetli futbolcü Paris ollm- “piyadlarında dünya şampiyonu Uru- guaylıları kafa oyunundaki mabare- “tile hayrette bırakmış ve Kelle unva- nını bundan sonra almıştır. Beykoz klübündeki semereli faali- yeti ile, senelerdenberi kendini göste- Ten İbrahimin, hayatını * vakfetmiş olduğu futbolda monitörlük vazife- sini almsai çok yerinde bir hareket- tir ve Kelle İbrahimin işinde muvaf- fak olacağına da şüphe yoktur, üzere Ankarada yapılan seçme mi Milli güreş takımı seçme müsabakaları 'nihayetlendi Mili güreş takımını tesbit etmek kaları nihayetlenmiştir. Eski mill kım kadrosunda bir çok değişi! kle. re sebeb olan bü karşilaşmalarda mili takım kadrosuna Ankaradan üç yeni güreşçi gi dığımıza göre ay başında aynı güreş- çiler arasında ikinci bir seçme mü- sabakası daha yapılacaklır. bam kalarda kazanan güreşçiler T- dır. ştir. Haber ai- 56 Kilo : Mustafa (Ankara) 61.2 : Ahmed (Ankara) 66 >» : Yahya (İstanbul) 72 >. :. Celâl (Ankara) 79 > : Ahmed Mersinli (İstanbul) 8i > : Mustafa (İstanbul) Ağır: Çoban Mehmed (İstanbul) Bu haftaki maçların programi Beden Terbiyesi İstanbul bölgesi futbol ajanlığından: 19/3/1989 Pazar günü yapılacak maçlar. Taksim Stadyomu: Süleymaniye, Şişli - Topkapı, Arnavutköy muhtelitleri slat 1430 hakem İzzet Muhiddin Apak, yan hakemleri Ziya Kuyumlu ve Fikret Kayrak Galatasaray - Beşiktaş saat 1615 hakem Tarık Özerengin yan hakemleri Nur! Bosul ve Necdet Gezen, Fenerbahçe stadı; Hilâl, Kurtuluş. İs- tanbulspor, . Beyoğluspor mühteliti 1430 hakem Ahmed Adem Göğdün, hakemleri Adnan Akin ve Şazi Tezcan; Pönerbahçe - Vefa saat 1615 Hakem Feridun Kiliç, yan hakemleri Eşref Mutlu ve Halid Galib Ezgü. Not: Bu sene yapılacak Milli küme maç- lârnın devamı müddetince bütün stadlar- da balkon 100, tribün 50, ve duhuliye 2$ kuruştur.