> $ POLİTİKA gen kruvazörü sahiplerine teslim Ispanyadaki Italyan kuvvetleri kalıyor İspanyanın sanayi ve iktisad merkezi Katalonyanın zaptedilmesi üzeri- rine Franko hükümetini tanımak için Sovyet birliği müstesna olarak umum Avrupa devletleri ittifak etmişlerdir. Bükreşte toplanan Balkan itUâfı dai mi meelisinin verdiği karar da bunu isbat etmiştir. İngiltere ile Fransa da general Franko hükümetini tanımak hususunda esas itibarile aralarında mutabık kalmışlardır. Fakat bu iki devlet bahusus Fransa, Franko hükümetini tanımakla bu devlete birçok maddi menfaatler temin edebileceklerini düşündüklerinden bu muamele mukabilinde mühim sıyasi müsaadeler elde etmek için müza- kerede bulunuyorlar, İngiliz limanlarında Frankoya ait birçok transatlantik ve diğer vapur- İar bu hükümetin tanınmamış olmasından dolayı mevkuf bulundurulmak. tadır. Vaktile Barselon hükümeti İspanya devlet bankasmdaki evrakı nakdi- ye karşılığı yüz milyonlarca liralık altınları Fransaya çıkarmış ve paralar burada mahkeme kararı ile haczedilmişti. Daha' sonra Fransaya bozgun ordu ile birçok vagon altın ve hesapsız harp malzemesi ve beylik eşya ve İspanyanm medarı iftiharı büyük ressamların binlerce tablosu getirilmiş. tir, Fransa bü kıymettar servetleri şartsız teslim etmek İstemiyor. Kendi tebaasının maddi zararlarını tazmin ettirdikten başka Frankonun İtalya İle askeri ve siyasi bağlantısından vazgeçirmeğe çalışıyor. Bu maksatla Fransanın yarı resmi mümessili âyan azasından B. Be- rard üçüncü defa Burgosa gitmiştir. General Franko yeni İspanyayı Avru- pa ve dünya politikasmda ve bahusus Akdenizde ve Şimali Afrikada hüküm ve nüfuzu geçen büyük bir unsur haline getirmek istediğinden İtalya İle iş birliği yapmakta devam etmeğe karar vermiştir. Bu kararını Katalonyanın zaptının ikmali münasebetile Barselonda 90,000 kişilik bir orduya yaptırdığı geçld resminde izhar etmiştir. Bu mera- sime İtalyan gönüllü Jejyonları da İştirak cimiştir. General Franko B. Mussoliniye çektiği telgrafta bu lejyonların geçmesi münasebetile İspanyol halkının İtalyayı ve şefini selâmladığını bildirmiştir. B. Mussolini de Frankoya vücuda getirmekte olduvu büyük İspanyaya kazandırmış olduğu büyük şehirdeki geşid resminde İtalyan lejyonlarma verdiği şerefe teşekkür etmiş ve kati zafere kadar bu lejyonları emrine verdiğini bildirmiştir. General Franko merkezi İspanyanın bilâ kayduşart tesliminde ısrar eylediğini İngiltere ile Fransaya haber vermiş olduğuna göre İspanyadaki İtalyan kuvvetleri yine burada kalıyor. AKŞAM En hızlı kruvazör 19 şubatta, Livurn tezgâhlarında | 340 süratle seyretmiştir. Sovyet Rusya hesabına yapılan Ta. | (o Bugün yeryüzünde mevcut harp İ gemilerinin en süratlisi Taşen kruva. zörüdür, Motör, 110,000 beygir kuy- vetile işliyebiliyor. Kruvazörün boyu 138, genişliği 13 metre 70 dir. 3,000 tondur. edildi. Kruvazörün hızı saatte Vasati 43 mildir. Yapılan son tecrübelerde kru- vazör bilâinkıta saatte 88 kilometre İtalyanın bir protestosu Stokholmde «Galip» adli bir,piyes | dürü fikrini soran gazetecilere de oynanıyor. Bu piyesin temsilini İtal. | miştir ki: yanın Stokholm sefareti protesto et- — Piyeste tadil veya çıkarılacak! ie ee a akisi mn söz yoktur. Temsile de devam edece. ünü oyn a klârı i > makyaj ile kendilerini aynen İtalya | 8” ie nini oynayan akbör ka, krajı ile Mussoliniye benzetiyorlar ve | (Yen İtalya Kialnin . makyajına aynen kral ile Mussolininin giydiği | yapmıyor. Başvekli rolünü “oynayana gelince o kadar makyaj yapmasa da elbiseleri giyiyorlarmış. Bu protestodan sonra tiyatro mü- | tapkı Mussoliniye benzer, Kıymetli boya Bugün resim boyaları başka türlü * yapılıyor; daha doğrusu bu boyanın terekkilbatında, bazı müceöherlerle bazı kıymetli mâzlenlörin tasları var- yapılan resme başka cazibe veriyor. muş. Meşhur Japon ressamı Tako Sato bu yeni boyaları kullanmaktadir.'An- çak bu boyalarla yaptığı resimleri kas Deri fabrikatörleri dün toplandılar Deri fabrikatörleri dün akşam mil- Mi sanayi: birliğinde toplanarak mu- Amele vergisi üzerinde konuşmuşlar. dir. Taşradaki deri o fabrikalarından Çoğu muharrik kuvveti hayvanlarla temin ettiklerinden muamele vergisi ödememektedirler. Bu vaziyet karşısında rekabet im- bulamadıklarını iddia öden İs- tanbul dericileri muamele vergisinin müuharrik kuvvet esasına göre alın- mayarak başka şekilde tarh edilmesi suretile taşradaki dericilerin de verği i hakkında Vekâlete müra- tta bulunmağa karar vermişler. Eski nişanlısı kezzapla mantosunu yakmış Beyoğlunda oturan bayan Esved adında bir kadın dün müddeltumu- miliğe müracaatle kendisinden ay- rıldığı eski nişanlısının sokakta ken. disine tesadüf edince üzerine şişe ile kezzab serptiğini ve bu kezzabla yüz elli lira kıymetindeki mantosu ya- nıp mahvolduğu gibi bacağının ya- narak yaralandığını iddia etmiştir, Müddelumumilik bayan Esvedin muayenesine lüzum görmüş, adliye doktoru B. Enver Karan kendisin! muayene ederek raporunu vermiştir, Bu hâdise etrafında müddelumu- milik tahkikata devam ediyor. Otomobil kazası Şoför İsmailin idaresindeki taksi Beyoğlu caddesinde Bahriye isminde bir kadına çarparak yaralanmasına sebeb olmuştur. zaliyet ve KANSIZLIK > çala eler SIROP. DESCHTENŞ ;PARIS Verginin ne şekilde alınmasının daha muvafık olacağı ayrıca tetkik #dilerek bir formül bulunacak ve İk- tısad Vekâletine arzedilecektir. BUN li a ği ik mi di ini & e asır “50eİ bütün Belçika kızları kendisine âşık olan bir genç Belçikanın ta- nınmış siyasi Yİ- calinden B. Jaspar geçen hafta bir a- meliyat neticesin- de Brükselde ve- fat etti. B, Jaspa- rın ölümü bütün Belçikada büyük bir teessür uyandırdı. Cenazesi şimdi. ye Kadar görülmemiş derecede kala. balık oldu. Asker, polis ve resmi rical- Gen başka binlerce halk cenazeyi ta- kip etti, B. Jaspar birkaç defa Başvekil ol- muştu. Muhtelif Kabinelerde de bir. çok nezaretlerde bulunmuştu. İstifa eden son Kâbinede de nezaretsiz na- zır bulunuyordu. En kârışık zaman- larda iş başında büyük bir zekâ ve di- rayet eseri gösterdiğinden kendisine karşı son hürmet vazifesinin ifası pek tabil görülür. Fakat B. Jasparın ölü- münün halk arasında büyük bir tees- sür uyandırmasının ve cenazeyi bin- lerce kimsenin takip etmesinin baş- ka bir sebebi vardır. Bu sebep de ölen eski Başvekilin bir zamanlar Belçi- kanın en güzel adâmı diye şöhret ka. zanmış olması ve bunun etrafında an» latılan vakalardır. 'B. Jaspar Tİ yaşında ölmüştür. Bun- dan yarım asır evvel Brüksel üniversi- tesinde talebe iken çok yakışıklı ve çok çapkın bir gençti, O zamanlar Bel- çikanın en güzel delikanlısı diye anı- ardı. Kızlar bu yakışıklı ve o nisbette zeki ve zarif olan gencin cazibesinden yakalarını kurtaramadıklarından bir çok aileler Jasparı tehlikeli bir mikrop gibi telâkki eder, kızlarının bu deli- kanlı ile görüşmemesine dikkat eder. lerdi. Bu sıra askerlik çağına gelen Jas- par muayeneden silâh altına alınmış ve Namur'şehrindeki kıtalar. dan birine göndefilmesi kararlaşmış- ta. Bunu haber alan Namurdaki aile babaları büyük telâşa düşmüşlerdi. Bunlar esasen pek güzel bir genç olan Jasparın asker elbisesi içinde birkat Geçen hafta vefat eden eski Belçika Başvekili Jaspar ya- rım asır evvel Belçikanın en güzel delikanlısı diye meş- hurdu. Askerlik hizmetini yapması için Namur'e rileceği zaman birçok aile babaları birleşerek istida ile Harbiye Nezaretine müracaat etmişler ve bu tehlikeli gencin kendi şehirlerine gönderilmemesini istemişlerdi. B. Jasparın son resimlerinden biri daha güzel görüneceğini, kızlarının bu yakışıklı delikanlının cazibesinden kendilerini kurtaramıyacaklarını dü- şünerek Jasparı Namur'e sokmamak için bir tedbir düşünmüşler, nihayet bir istida ile Harbiye Nezaretine mü. racaat etmeğe karar vermişlerdir. İs- tidada Jasparın çok tehlikeli bir genç olduğundan bahsedilerek ailelerinin saadeti için kendisinin Namur'e gön- derilmemesini istemişlerdi. İstidayı o zamanın mebuslarından birisi Harbiye Nazırına vermiş ve: «Namur nisbeten küçük bir yerdir. Bu Dön Juanı daha kalabalık bir şehre gönderin. Orada belki pek nazarı dik- kati celbetmez» demişti, Harbiye Na- zır bu mütalâayı doğru bulmuş ve Jasparın askerli ğini Liege şehrin- de yapmasını em- retmiştir. Jasparı Liege şehrine (o gidince asker şubesi mü dürü kendisini, daima nezaret &. tında bulundurmak için, yanına emirber almıştır. Şube müdürü sert bir adamdı, Genç Jaspar uslu uslu otü ruyor, hiç kimse ile görüşmüyor, hiç bir tarafa gitmiyordu, Müdür debu çapkın, uçarı genci yola getirdiğinden dolayı memnun görünüyordu. Hattâ bazı dostlarıma: «Askerlik zamanı bit. meden Jasparı kızlar unutacaklar» di- yordu. Fakat aradan çok zaman geç» meden müdürün kızı Jasparı sevmiş vg sert, aksi müdür biricik kızınm me. sud olması için kendisini Jasparla eY« lendirmeğe mecbur olmuştu. Jaspar evlendikten sonra uslanmış, iyi bir koca olmuştur. Askerliğini biti rince siyasi hayata atılmış, evvelâ mo- bus, sonra nazır, nihayet Başvekil ol. muştur. Jaspar bir Kabinede Harbiye nazırlığına geçmişti. Nezarete gelince ilk işi bir zamanlar Namur şehrindö- ki aile babalarının kendisinin Namure sokulmaması için verdikleri istidayı gv« rak mahzeninde buldurmak ve bunu almak olmuştur. Jaspar İstidayı gü- zelce çerçeveletmiş ve evinin salonun. da baş köşeye asmıştı, Bilhassa saçı &ü- kalı ağardıktan sonra evine gelenlere bu istidayı göstermekten zevk du- yardı. gönde- Bir Fransız gazetesi Jasparın haya- tından bahsederken diyor ki: «Çok şii. kür ki ölen Başvekilin gençliğinde si- nema yoktu. Eğer sinema ve bugünkü Hollivut mevcud olsaydı hiç şüphesiz filim şirketleri Belçikanınen güzel delikanlısının yakasını bırakmıyacak- Jardı. O zaman sinema zeki ve sevimli bir jön prömiye kazanacaktı. Fakat Belçika, kendisine çok hizmetler eden bir hükümet adamından mahrum kâ. Jacaktı.» Iktisadi meseleler Plân dairesi İktisadi Vekâleti, sanayi tedkik heyetine büyük bir ehemmiyet vermektedir. Şim- diye kadar sanayi tedkik heyeti, yalnız deri sanayi kanununun £ tatbikatile Türkiye endüstrisini umumi ve ihatalı bir #urette tedkik ederek ona rehberlik ede- cek bir teşekküle ihtiyaç vardı, Sanaylin “devlet “elle idâre edildiği ” sam 2 buna benzer teşekküller vardır. Plân dairesi gibi. Viân dairesi, dl pi nayi şebelerini kontrol ederek, sanayle aid plânların tahakkuku ile uğraşan, İh-. düsiri tiyaçlar karşısında yeni yeni emi plânları yapan bir dairedir. Bizde endüs- tri plânlarının tatbikini bu şekilde umu- mi bir suretle tedkik eden bir müessese yoktur. Plân dâiresi dediğimiz zaman, bu daire- de yalnız endüstri plinlarde meşgul olan bir daire hatırı gelmemelidir. En- düsirinin muhtaç olduğu ham maddeyi tedarik etmek için, zirai sahada da, en- düstri politikasına müvari bir surefte plânlar hazırlamak lâzımdır. Bizde beş senelik öndüsiri plânlarını tatbik ve kontrol etmek için, geniş mâna- da bir plân dairesine ihtiyaç vardır. Bu plân dairesi, endüstri ile alâkadar, ziraat, hayvancılık gibi mevzuları içine almalı- dır. Halbuki dört beş sene evvel, beş sene- Hk endüstri plânında, pamuklu dokuma sanayiine müvazi olarak pamuk plânlu. | rının tahakkuk edemiyeceğinden endişe edilmişti. Bu hadiseden, o zaman şu netice çıka- rılmıştı. Endüstri plânlarile siraat plân- ları arasında bir irtibat yoktur, Bu ahen- gi temin etmek için, yukarıda yazdığımız gibi, umumi bir görüş ve tedkik mahsulü olan plân dairesine ihtiyaç vardır. Sanayi tedkik heyeti, bir plân dairesi vazifesini görebilir. İsminden de bâriz bir #nrette ifade olunduğu gibi, ba heyet, bü- tün sanayi ve sanayile alâkadar diğer sahalarda tedkikler yapan ve yeni en- düstri plânları hazırlıyan İlmi bir teşek- Hüseyin Avni » kül olmalıdır. GÜNÜN ANSİKLOPEDİS Yeni Çekoslovakya B ir Fransız gazetesi, Çekoslo- vakyanın eskiye kıyasla şimdi ne hale geldiğini anlatıyor. Ansikle- pedik mahiyette olduğu için hülâsa ediyoruz. 29 eylüi Münih anlaşmasından iti- baren, muhtelif siyasi anlaşmalar ne- ticesi, Çekoslovakyanın evvelce 140508 kilometre murabbâi olan meşahası 98912 kolimetre murabbaıma inmiş- tir. Böylece eksilen 41596 kilometre murabbamın 28680 i Almanyaya, 1086 sı Polonyaya, 11830 u Macaris- tana geçmiştir. Nufus noktai nazarından: 1930 senesindeki nufus yazımına göre, Çekoslovakyada 14,720,000 aha- H vardı, İsmi geçen devlet, bunun 4922000 ini kaybetti, 3653000 ini Al- manya, 242 binini Polonya ve 1027000 ini Macaristan aldı. (Polonyaya isa- bet eden kısımda 242 binin ancak 77 bini Polonyalıdır.) Bu taksimde bir milyondan fazla slav ecnebi hâkimiyetindeki arazide kalmış oluyor. Bugünkü günde (o Çekoslovakyada 185 bin Alman, 68 bin Macar daha kalmıştır. Karpat Ukraynasında 25 bin Macarlia 8 bin Alman vardır. Yeni Çekoslovak o Cümhuriyetinin nufusundan 7 88 i Çek ve Slovak, © 5,2 si Ukraynah, “© 3,9 u Alman, $$ 1,3 u Yahudi, 6 11 Macârdir. ; Arazi büyüklüğü cihetinden, bu yo- ni devlet, Avrupa devletleri arasında on İkinci mertebededir. Nufus nok- tasından da on birincidir; hemen Me caristanın arkasından gelir, Eskiden nufusun 5346 sı çifçi id mühim sanayi mınlakaları komşula- ra intikal ettiğinden bunisbet © 37,8 ya yükseldi. Sanayi nufusu 96 34,9 dan, 5 32 ye indi. Ham maddeler cihetinden büyük kayıp linyit ve kömürde oldu. Eski linyitin bütününü, kömürünün yarı- sını zayi etti, Skoda fabrikasına ald madenlerin büyük bir kısmı Alman- yanın eline geçti, emma > —ğ a AA Sanayi umum müdürü değişecek mi? İktisad Vekâleti sanayi umum mü- dürlüğüne inhisarlar idaresi tütün servisi müdürü B. Adnanın tayin edi- leceği söylenmektedir, Sanayi umum müdürlüğünün emrinde bulunan $a- nayi tedkik heyeti de görülen lüzum üzerine İktisat Vekhletine bağlan- mıştır, Sanayi umum müdürü B. Re- İki yangın başlangıcı Evvelki geoe Bakırköy istasyon gi- şesinde yangın çıkmış, ateş, çatı kıs- men yandığı halde i(faiye tarafından söndürülmüştür, Dün de Beyazıtta polis memuru B. 'Muhiddinin evinde bir yangın baş- langıcı olmuş, Kapalıçarşıda Kürek- çiler içinde elektrik kontaktı netioe- sinde ateş çıkmıştır, Ateş itfaiye grup- ları tarafından derha lsöndürülmüş- tür,