13 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

HER AKŞAM BİR HİKÂYE lenberi duldu Geziyor, e) n bir k doğru her âjda bir detikanlı peyda ressamdı, Deniz ki- sehpas bah gittiği p oldu. Bu ger na erken geliyor yor, boj saatler çerken onun yapt Resim plâj Sabul olduğur bem potre, he yapıyordu Kendisin adamdı ki plâjda et losu için güzel bir 1 bulm sadile bakı; dan geçen mayol bile onu ar ece resme ve na ancak tab- 1 bir şekil du. Yanın- en güzel k mak aptığı dar ediyord Sab ı onu uzaklaı derken kendine adam. ) sanatkâr ar olduğu sö robaşka bir erkekti. vernet edilmi adınlara bir € k bir Onun azibeli görile değil, ance bakabiliyor vücut, en gü; pılacak şeylerdi. Bütün | en güzel el çehre ancak resmi n nazarir oktu. Sabaha 1 dikkatini kendi üzerir alışı değildi. yor, kendi kendine «Canım artık bu dere diyordu. Bu # hiçbir şey düşünmüş ründe resimden baş meşgul ol ından b Sarki yeryü- hiçbir zevk, yokmuş gi- abahatin y Fakat genç res- hemen tablosunun üzerine m-çeşit çeşit boyalar > duruyordu. kadın ressama: — Sanatınızı herhalde pek çök se- viyorsunuz.. dedi, hemen hemen İki buçuk aydanberi plâja gelip gidiy sunuz, bir kere bile denize girdiğinizi görmedim. Mütemadiyen resim yar makla meşgul Ressam gülümsedi: Genç adam bundan tin rya doğru mna, kapki derin muntazam vücuduna pek ister. nizi yapmak benim eref ve saad Genç adamın elinde gün sonra bitecekti. verdiler. Gelecek haftandan it ahatin resmini yapma rinin elindeki bitmesini heyec kadın için N hayet resimin. çattı. Nuri öğleden * di. Genç kadına: — Sizin için güzel k düm bir oda, mızısı bir niz edey Kırmızı bir sedir elbise... Sedi ştu. Çünkü pek güzel mızi bir elbi i odada dur Odanın perdelerini uzandı rşıdaki bir aynada kendisini görüyord ten bu halile romanlarda © çıkartan, mukavemet ed ları andırıyordu. Fakat dar cansız, ne kadar Resim sehpasınm baş bez sak muşambasının üzerine ilk hatlar m yı yordu Nu: nun farkında değil gibi bir aralık: ları belirr meğe ba: geliyor, bir Iki iyordu. Lâktı ik kısac arkasını ge natkârı a akıllı yice ani inin ne aşka eldiği zaman tarafına Nuride e odanın her nin nasi fark bile etmediler. Dy ıtaplı bir yaz gecesi baş alık denize nâr balkonuna çıktı. Önünde y re gümüşten bir deniz üfukla or gibi idi. Sabahat kend dine: «Bu manzara en maz insanları bile çileden çikar le böyle bir balkonda ve genç b dının yanında... diyordu Sabahat balkonda Nuriye — Ne güzel gec Ne güzel m ra değil mi?. Böyle güzel yal dedi. Genç kadırı şimdi gö: kapamış, Nurinin şiirli du. vurdum Bunun için ka Nihayet gecelerde mi büsbütün hissediyorum. rar aren ri bu- ı Nu k ce- tirr sev dair, üze- hiç Uza- ekpa- kadar ken- duy- r. He. Türkiye Radyoğifüzyon Postaları DALGA UZUNLUĞU 1699 m 9,14 m 163 “Ker. 15195 Kes, 5405 Kes 120 Kr. 20 Kw. 20 Kw. x müziği - ajans, Hakkı De Han (Bayati faslı), 20 beste (Yıkıldı darbı i Ali efendi - 2 ci ari kim bizden), 4 - » Ağır semal (ki Refik Fersan - Tür uri Ali efendi - Her bir bakışında Yürük yan) orkestra » r - Şarap Venedik »ik - Güzel 4 - Dietrich - Pif- La Polama Becker - İlk- - Crs avertür) Gangalberger - Küçük toplar 0), 10 - Schleder yor (tango) 2230: Müzik - enterme: Ev, Apartıman kiralamak için «Akşamsın KUÇÜK İLANLARI En süratlı ve en ucuz vasıtadır. * AKŞAM Abone ücretleri Türkiye 1400 kuruş 150 AYLIK AYLIK 150 Posta Wtihadına dahil umuyan memleketler: Seneliği 3600, ali 1400, üç a; ecnebi aylığı ıı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilhicce 23 — Kasım 98 8. İmsak Güneş Öğle İkind! Akşam Yatsı b 649 940 1200 132 9 1228 1520 1740 1911 mmel, müker ie me dedi, eht. j adın...» Fevkalâde bir resim olabi. bahat deli gibi başını çevirdi nan dedi, of bıktım ca Resim, resim, resi; z ne tuhaf ansınız böyle.. Nuri Sabahatin bir- denbire niçin sinirlendiğini bir türlü amadı. dönerken Şu kad tuhaftır!.. diyor. Hikmet Feridun Es RADYOLIN ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM her yemekten sonra muntazaman dişlenriizi fırçalayınız TURAKINA TARİHİ Yazi İSKENDER P. SERTELLİ ROMAN Tefrika Ni “Benden başka kadın seversen, Tanrıdan dilerim, seni düşman eline esir düşürsün |, âdimir sesle Her şey hazır nn? Viâdir kurtars İ verdi: — Merak etme, prensim hazır Vlâdimir ve karısı atlara bindiler. alarından ık uşak ta bir ata bindi. Prenses Mari kalın tüylü bir erkek gocuğuna sarılmıştı. Başında da erkek kalpağı vardı Vlâdimir ve karısı kaçıyorlardı. Moğollar ışak cevab her şey Dimitriyeften onların ka haber aldılar, Prens Vlâdimirin nereye gittiğini bilen yokt ancak mirin karısile birlikte a halde hid di — On gündür şehir içinde sakla- nıp izini bel etmi; bu ada mutlaka yakalatm Diyordu. Şehr doğu yollarna yü: ladı. Ve Vlâdim diği yeri buldu cesedini meydana çı Timi: — Pı bir katil en lerce atlılar y şehirde gizlen- Kulaksız Petronun rdı ens Vlâdimir ayni zam Petroyu öldürmüş cezasız bırakmak olmaz. Dedi, Dimitriyef halkma: Kulaksız Petroyu öldüren prens Vlâdimir idama mahküm edil miştir.» lân etti Petroyu sevenler, irin peşinden giden atlılar gün sonra eli boş dönünce, iştü. nden Dimitriyefe ge kırm irin kaç- , kimbilir ne kadar asmı daima karıştıran sık sık taciz eden Viğ- rduları önünden kaç muvaffakı- ve Moğolları iğin! bilen üke dehale Diyorlardı Grandüklü Halbul açıktı ile; Vlâdimirle evlenirsen, sın!» Vlâdin arası Grandük, ariye, sud ola Demişti gündenberi muştu Dimitriyeflilerden bazıları da: Vlâdimir, Grandüke iltica cek Kadar korkak ve akılsız bir adam değildir. Rusyada onun gibi becerikli bir prensi himaye ede cek adam mı yo! Onu bütün köy- Yüler himave ederler Diyorlârdı. Timuç şüphe ve tered- düd içinde ne yapacağını, nasıl bir tedbir alacağını bilmiyordu 'Timuç bir atlı İle vaziyeti Şi-Ting'e bildirdi. Saray şehrine giden atlı bir müddet sonra Di riyef'e döndü ve Viâdimir bunü duyduğu Grandüke. düşman ol ede- cesu açtığına inanmıyorum. Seni aldatıyorlar. Şehirde esaslı bir daha yaparak, y lamağa çalış. V boylarında yıllardanbe: lığı karışt Şut ı odur. Vlâdim bu ine göndermed eften bir yete dönmi ! $i - Ting komutanı! n aldı. ğı emir üzerine Dimitriyefin altını üstüne getirdi. halkı sıkıştırdı. şüp- heli adamları yakalatıp kamçıdan Fakat, Vlâ- Tim 'Timuç: «Kim ne derse desin.. V dimir ve kar ların kaçtı görenler var. bize düşen vazife, onların kaçtığını öğrenmek Dedi, Yerlilerden para ile adamlar tutarak, etraftaki şehir ve köylere gönderdi. Bu süretle Viâdimirin izi Üzerinde aylarca yüründü. Gene bu- lunamadı. Viâdimir ve karısı, sanki, kanatlanıp göğe uçmuşlardı! ırada yoktur. Onla- ana Şimdi nereye Timuç, prenses Mari sevecek? senelik ev severdi. 'Timuç, Si rılırken, k 1 OTU 1 düşü kulağına fısıldac tıplardı 1; firsat bulursa, şehrinden 1. O, bundan önce rayında kaldığı dokuz r kadına yangözle yısını Dimitriyefe getirte- Viâdimirin s içinde bakmamı bütün kadınlardı gün Dimitriye! ından birini dın olmuşu tirdi ve olacağı ha- ber verir Dediler. Falcı karı, Moğol komu- tanının yanına varınca, yüzünü yere sürerek selâmladı: — Dileğiniz nedir? Diye sordu. Timuç: cı İsen, dileğimi sen bil! de- Bana neden Soru Falcı karı yerden k ıdan küçük bir rsun? nı kaldırd nendil çik bir avuç kum döktü wn üstünde Par- irdi. ğa başladı bir adamın peşinden koşu Fakat, bu koşmanı karşımda var.. elde etmek istedi müşt Timuç perme vücudünde sizi düşünüyor iza çıkıyor! Onunla dirdın mi, cadı karı? Vilâ- bir rleşirim düşma: kansi İle İn- çevirmeğe mukte- andet... İki önlemek sizi birleştirecek geri üket v gelir ve onları iyl delicesine Bu İ sizi y Rusyaya baştanbaşa ceksiniz cek v hâkim sözleri söylerken, be- Teket ve Timuçun yanında ya- bancı bir yoktu. Timuç şaşkın şaşkın, falcının $i ledikle dl Buşka — Bı den duyar parırim Me iki ici şünmeğe başlı düşkün bira nl sevebi! ç o gece uyordu. rini prer ile birleşe- ceksin!3 (Arkası var)