OLİTİKA Avrupa sulhü en ka- ranlık günlerini yaşıyor Yirmi iki milyon nüfuslu büyük bir millet olan İspanyollar üç seneden- Tİ iki cepheye ayrılarak birbi Ne nln boğazına sarılmışlardır. Bir tarafta son lihapta ekseriyet kazanan Kızıl partili n hükümeti ve bunun milis namı topladığı kuvvetler bulunuyor, Diğer tarafta bemen hemen hepsi #adegândan olan ordu zabitlerinin kendilerine baş yaptıkları general Eran- onun kuvvetleri vardır. Sol partiler hükümetine Sovyetler ve Fransadaki sollar ve faşist düş- anı bütün dünya memleketlerinin sol partileri gönüllü, silâh ve mühim- Mat suretile yardım etmekte ve general Frankoya da İtalya ve Almanya Müraheret göstermekte olduğundan İspanyadaki dahili harp ayni zaman- bir nevi milletler barhi şeklini almıştır. General Franko, memleketin tahtı Madridi alarak vaziyete hâkim “imak istemişti. Buna muvaffak olamayınca şimali İspanyanın Atlas Ok- Yanus mailesindeki ınaden havzalarını ve buralarda hepsi sol hükümet taraf- maden amelesini ele geçirmeği düşünmüştü. Bu tasavvuruna muvaf- İak olmakla beraber sol hükümetin mukavemetini kıramamıştı Çünkü hükümet Madritten Barselonaya nakletmiş ve şimali İspanya- Hin Akdeniz mailesindeki Katalonya bütün İspanyanın sanayi mmtakası olduğundan burada hem silâh ve mühimmat ihtiyacını hem de kendisine rafltar ameleden olanlarla efrad kadrosunu temin etmişti, Bu vaziyet karşısında general Franko dahi geçen Noeldenberi bütün Müvveti ile ve bahusus İtalyan gönüllü fırkaları ve Fas küvvetlerile Kata- Wuya üzerine yüklenmiştir. Sol hükümet Madrit, Endülüs ve Estremadura “ephelerinde yaptığı gösteriş hareketleri ile Katalonya cephesindeki tazyi- Kı durdurmak istemiş ise de muvaffak olamamıştır. Nihayet Katalonyayı teşkil eden dürt eyaletlen üçü yani Lerida Tarrâgona ve rselona merkezlerile beraber suküt etmiştir. Sol hükümetin elinde Fransa hududundaki Gerona kalmıştır. Şimdi Fransada hükümeti bütün Katalonya. Mın ve sonunda Madrit ve orta İspanyanın sukut etmesine, mani olmak üzere gönüllü ve silâh göndermek suretile müdahalede bulunması için sol parti- ler tazyik ediyorlar, Hükümet İngilterenin politikası izinde yürüyerek artık Frankonun vaziyete hâkim olması suretile İspanyanın tamamiyet ve istik- İâlinin mahfuz kalmasına taraftardır. Lâkin müdahaleye yahut sukuta ie- bar edilmesi ihtimali bertaraf olmamıştır. İtalya ise böyle bir ihtimali daha kuvvetle müdahale ve hatta açıktan AÇığa harp ile karşılamağa hazırlanmıştır. a yardıma hazır Almanya her suretle İtalya Fanlık lerin Köy halkına mavzer ateşi Kısmi seferberlik yapılmıştır. nmıştır. Avrupa sulhu en ka- Beş köylüyü öldüren Hüseyinin muhakemesine başlandı Çatalcanın Öcünnü köyünde bir la meselesinden mavzerle beş köy- Düyü öldürüp yedi kişiyi yarâlıyan ve kişiye de öldürmek kasdile silâh Alan Hüseyin İle, kendisini bu cine | Yete tahrik etmekten maznun baba- | RAN suç ortaklığından maznun, Bâyrim kuf kardeşi Hasanın muha- ielerine dün ağırceğa mahkeme. | Mide bakılmışlar. Vâka esnasında Hasanın yanında lunan Çırak Hasan dün şahid ola- dinlenmiştir. Hasan (İfadesinde Muhacir köylülerin tarlaya gelip bal- ve kazmalarla Hüseyinin üzerine hücum ettiklerini ve onun da kendi- armak için mavzerle ateş et- ylemiştir. Diğer şahid çırak mil de ayni ifade miş Bunların ohazırlık tahişikatında Verdikleri ifadeler okununca orada, “Ylülerin hiç bir taarruz hareketin- © bulunmadıkları ve köylüleri görün- Rü, in birdenbir ne ateş ri görüldü. Bu husus r edilince i de: — O ifademiz yanlış yazılmış. Bu- mavzerini söyledik- kendilerine Ingiltereye İİ vapur rada söylediklerimiz doğrudur. Dediler. Bunun üzerine müddelu- muminin de talebi üzerine ifadeleri. ni mahkemede kelmelmek suçun. dan dolayı bu iki kişi haklarında ka- nuni takibat yapılmasına karar veril- di. Bundan sonra dinlenen köylüler- den şahid Hasan; — Biz yedi kişi tarlaya gittik. Biri de, yanımızdaki arkadaşımız Selimin karısı idi. Biz tarlaya girer- girmez Hüseyin kâhya birdenbire arabanin içinden tüfeğini alıp üzeri- mize ateş etmeğe başladı. Biz kaçar- ken arkamızdan ateş ederek kovalı- yordu. Yolda Hüseyin kâhyanın ba- basi Ali kâhya ile kardeşi Hasan kâh- ya da ata binmiş olarak karşıdan gö- ründüler. Elinde » tabanca bulunan Ali, oğl «At, vur. Kurşunun şaş- masın.» diye bağırıyordu. Hasanın elinde de tufek vardı. Biz onlara ta- arruz elmedik, elimizde hiç bir şey yoktu. Dedi maznunlar bunun /fadeşini kabul etmediler, Gelmiyen şahidlerin gelbi için muhakeme başka güne br- rakıldı henüz sipariş edilmedi in (Baş tarafı 1 inci sahifede) üs meselesi bir Maliye ve bir de tisad Vekâleti müfettişi tarafından İkik edilmektedir. Adliye de bildiği- NİZ veçmile.harekete geçmiştir. > Müfettişlerin bu tetkikleri bankın diğer işlerile alâkadar mis ir? De- tişlerin tetkik mev- İmpeks meselesidir. İmpeks bankamızca bir teminat teşekkül eder- nı sermayelerinin bir kısmını topla- © ve ruhsat almak İçin bir bankayı tarmış olması lâzımdır. Banka da BA mukabil bir mektup verir. İm- ME şirketi için bu mektubu Deniz» vermiştir. i İngilizin İngiltereye ısmarlanan Yâpurun siparişi işinde alâkaları “elesine gelince: Yapılan tahkikat “âsında bunu teyid edecek bir şeye rastlanmamıştır. Esasen İngllt yeni 11 vapurun siparişi henüz vaki değildir. Banka bu husustaki hazır. | Tıklarını ikmal ederek İktisad Vekâ- l | i İ | letine arzetmiş, fakat İktısad Vekâle- ti noklai nazarını henüz bildirmemiş- tir, Almanyadan gelen vapurlardan Et. rüsk için yapıları tetkiklerin safhalı hakkında bugün vazifedarlardan izü- hat istedim. Bilâhare sizi bu hususta tenvir ederim. Almanyaya ısmarlanan diğer purlardan şu günlerde gel- mesi beklenen vapur yoktur. Satyenin Fındıklıdaki binasının Denizbank tarafından satın alınması safhası benim bildiğime göre, İktısad Vekületince tetkik edilmektedir. Ben geldiğim zaman vaziyeti böyle bul- dum.» Bazı gazeteler İmpeks şirketi me- selesinde adı geçen iki İngilizden bah- sederlerken İngiltereye on bir vapur Müsssif bir irtihal Eski Paris sefiri Salih Münir paşa vefat etti Eski devrin ta» nınmış siyasile- rinden, «Paris 60- firiş diye maruf mütekaid büyük siçi Salih Münir (paşa) dün sa bah vefat etmiş- tir, AKŞAM sü- tunlarında her cuma * Geçmiş zamanlar » diye yanları intişar eden bu zati, kâr rilerimiz arasın- da tanımıyan yoktur. Hattâ dün de, vefat etmesine rağmen, evvelden vers diği makalelerinden biri çıkmıştır. Balih Münir (paşa ) , 1895 sene- sinde doğmuştu. Ticaret ve Nafıa Narın müverrih Mahmud Celâleddin paşanın oğludur. Kendisi Çorlulu Ali paşa sülâle- sihdendir. Pek genç iken devlet hizmeti- ne girmiş, Amediye odasinda bulunmuş, Başvekil Ahmed Vefik paşanın kâlipii- gini o yapmışlır. Kendisinin (o Sultan Hamide çocukluğundanberi intisabı olup daha devlet hizmetine girmeden evvel yanına gidip gelirdi. Pederi pek meşhur bir #at olduğundan zamanmın ileri gelen bir çök maruf ricali ve ulemasile küçük İ yuğındanberi temasta bulurmuştur. Suphi paşanın Nezaretinde tlearet mektupçulu- Zunda çalışmış, bilâhare Hariciye mektup- çusu tayin edilmiştir. Bu memuriyette uzun seneler kaldıktan sonra Paris Büyük elçiliğine, bilâhare Paris uhdesinde kal- mak üzere Bem ve Brüksel sefirliklerine de tayin edilmiştir. Meşrutiyetin ilânma kadar bu vazifelerd8 kalmıştır. Meşruti- yeti müteakib zamanını wihi tedkiklere asl encüme- eğilimiştir. Bu müddet ansızca, #tüirkçe bir çok neşri- pulunmuştu. Türkçe (olarak sl) ve (Alanya) namiyle, tran- arak harbi umumi esnasında batına dair telif eser- leri intişar etm Bir de gayri matbu Tarihi siy: dıt. Küçük yaşında iken şehizade Hamid clerinin Hocası AN efen- di tarafından takdiin edilmiş ve bu mü- nasebeli ömrünün sonuna kadar devam etmiştir. Cenazesi Beşiktaşta Nüzhetiye cad- desinde 30 numaralı evden bugün saat 14 de kaldırılarak namazı Sinan- paşa camiinde kılındıktan sonra Yahyaelendi mezarlığında aile kab- rine defnolunacaklır. Allah rahmet eylesin. Kederdide al- lesine taziyetlerimizi sunarız, Dağ başında cinayet Bir tarla meselesinden çıkan ihtilâf cinayete kadar gitti Kandıra (Akşam )— Bir tarla me. selesinden araları açık olan Bozburun köyünden Hamide, Çorallar köyün- den Osman düğda biribirlerine tesa- düf etmişler, bu tesadüfü fırsat bilen Osman elindeki sopa ile Hamide vur- maya başlamıştır. Bu suretle başla. yan kavga biraz sonra daha kızış miş, Hamid de elindeki balta ile Os. man muhtelif yerlerinden yaralamış, İ ve. bir aralık bıçağını çekerek Osma» nın vücuduna saplamâk süretile öl- dürmüştür. Katil bu cinayetlen sonra kaçma. ya teşebbüs etmişse de jandarmalar tarafından yakalanarak adliyeye tes- Katil Hamid de sol aldır. Tahkikata de- EEE ERE EEE siparişinin 100,000 liralık bir komis- yon terlid ettiğini tebarüz ettirmiş” lerdi, Denizbankın yeni umum mü- dürü B, Yusuf Ziya Erxi daki sözlerinden de anlaşılacağı veç. hile İngiltereye 11 vapur siparişi he- nüz vaki olmamıştır. i İstanbul defterdarı Deniz- bank müdürünü ziyaret etti İstanbul defteydarı B. Şevket dün öğleden sonra Denizbank umüm mü- dürü B, Yusuf Ziya Erzini ziyaret ederek bir müddet görüşmüştür. Tubinin vekilinin bir mektubu Dün B. Tubininin vekili Richard Spieler imzasile şu mektubu aldık: «Sayın gazetenizin bugünkü 7286 ıncı sayısında intişar eden «İmpeks. işine aid bir yazıda benim de adımın karıştınılmış olduğunu teessürle gör- düm. Benim ne «İmpeks» şirketi ile ne de Krab ismindeki zat ile hiçbir alâ. kam yoktur. Bunu resmen beyan ve hakkımda'intişar eden rivayetleri tek. zip etmenizi rica ederim.» İ lendirilmesini istemiştir. Meclis in tihabatın tecdidine karar verdi Reis B, Abdülhalik Renda 3 nisanda toplanmak Uzer 9 İnci içtima devresinin nihayet bulduğunu bildirdi Ankara 27 (A.A.) — B. M. Mecii- si reisi B, Abdülhalik Rendanın riya» setinde yaptığı bugünkü toplantısın- da, B, Hasan Saka «Trabzon; tara- fından verilen bir kararı kebul et- mek suretile intihabatın yenilenme- 8ine karar vermiştir. Bu suretle Büyük Meclisin, beşin- cl intihab devresinin son içtimamı teşkil eden bugünkü toplantısında celsenin açılmasını müteakip söz ai- mış olan Başvekil B. Refik Saydamın umumi tasvip sesleri ve sürekli alkış- larla karşılanan beyanatı dinlenmiş- tir, i Başvekili kürsüde hatipler takip et- miştir. İlk söz alan B. Refik Şevket İnce “Manisa-, Büyük Atanın ebediyete ka» vuştuğu tarihtenberi geçen iki bu- çuk ay ilerisinde Meclis huzuruna gö len ikinci bir hükümete itimad reyi verilmek üzere bulunulduğunu kay- dederek bu vaziyetten mâna çıkar. mak istiyenlere karşı verilecek ceva» bın «Türkiye baştan aşağı muayyen bir idealin, C. H. Partisi idealinin, sarsılmaz bir taraftarıdır, Ve Türki- ye Millet Meclisi onun timsalidir; olacağını söylemiş ve demiştir ki: — Halk Partisinin icari kuvvetleri- ni vekâleten ifa edecek olan Vekille- rimiziri simaları değişebilir, fakat hiç bir zaman değişmiyecek olan ana programımızın esasıdır. Biz Vekilleri- mizi tatbik edecekleri yeni program- dan dolayı değil, zaten mevcüd Olan Halk Partisi programının tatbikatı bakımından tedkik ve mukayese et- mek vaziyetindeyiz.» Hatip bundan sonra bazı temenni- lerde bulunmuş ve bu arada toprak- sız çifçilere toprak tevzli işi üzerinde | durarak bunun biran evvel netice- Müstakil mebus B. Hüsnü Kitapçı -İzmir-, okunan hükümet programı- nın bir Parti hükümeti programı ol mayıp bütün bir millet ve memleket İ tarafından benimsenen bir program İ olduğunu işaret etmiş, devlet cihaz- larının muntazam bir şekilde işleme sinin temin edilmesi ve bu noktada üstün bir titizlik gösterilmesi temen- nisinde bulunarak, her işin başında bu hassasiyeti göstermiş olan Başve- kil B. Refik 'dam'ın bu husustaki karakterini tebarüz ettirmiş ve söz- lerini şöyle bitirmiştir: «Biz burayı terkederken memleket işlerinin en güzel bir tarada icra edi- Teceğine mutmain olarak gitmek şe- ref ve huzurunu bize bahşeden Büyük Şefe hürmet ve tazimlerimi suna- rıma B, Halil Menteş -İzmir-, «Müstakil mebus», şimdiye kadar şahit olduğu- maları, muntazam ve nezih iş görmek evsafı mümeyyi- | zesini taşıyan B. Refik Saydama ve ârkadaşlarına itimad reyi vermek be- | nim için bir zevktir: diye söze baş- Tamış, çifçinin kalkınmasını temin edecek tedbirler üzerinde hükümetin daha yakın bir alâka göstermesini istiyerek bu hususta bazı temenni. lerde bulunmuştur. B. Ruşeni Barkam -Samsun-, Hü- kümet programının en mühim nok tasının milli müdafaa kuvvetlerimi- ze verilen ehemmiyet olduğunu te- barüz ettirmiştir, Bu beyanatları takiben reye mü- racaat edilerek htikümete beyanı iti- mad olünmuştur. Tasnifi âra neticesinin bildirilme- sinden sonrada B. Hasan Saka -Trabzon. ve arkadaşları tarafından verilmiş olan şu takrir okunmuş" tur: «Büyük Meclis intihabatınm yeni- | lenmesine karar verilmesini dileriz.» Takrir reye konularak İttifakla tasvip olunmuş ve celse yarım saat kadar tatil edilmiştir, İ Yine reis B. Abdülhalik Rendanın başkanlığında olarak ikinci celse açıl- aanarasani! sa manassanasas. KANS deva kani B. Abdülhalik Renda dığı zaman encümenlerde tetkikatı ikmal edilmiş olan bazı kanun lâyi- halarının ehemmiyetlerine binaen ruznamöye alınarak müstaceliyetle müzakeresi istenilmiş ve bu tasvip edilerek bunlardan damga resmi ka- nununda tadilât yâpılması ve ban bütçelere munzam tahsisat konul ması hakkındaki kanunlar müzake- re ve kabul edilmişlerdir. Meclis ruznamesinde bulunan ve yeknesak bir deniz balizopi sistemine mütedair anlaşmaya iltihakımıza ad kanun lâyihasının müzakeresini ta- kiben de B. Hasan Saka -Trabzon- un aşağıdaki takriri okunmuştur: «Bundan evvelki celsede intihabın yenilenmesine katar vermiş olan B. M. Meclisinin ruznamesinde müza- kere edilecek milhim bir madde kal mamaş olmak ifibarile nisanın üçün- cü pazartesi günü fevkalâde içtimaa başlamak üzere inikada nihayet ve- rilmesini teklif ederim.» Takririn reye konularak Meclisin müttefikan tasvibine iktiran etmesi üzerine de reis B, Abdülhalik Renda alkışlarla karşılanan şu sözlerile saat tam 16,30 da B. M. Meclisinin beşin- ci intihap devresi içtimalarına niha- yet vermiştir: «Muhterem arkadaşlar, intihabın yenilenmesine ve inikada nihayet ve- rilmesine dair iltihaz buyurduğunuz kararlarla bugün B. M. Meclisinin beşinci içtima devresi sona eriyor. Bu | devrenin her içtima senesinde reisli- ğe seçmek suretile hakkımda göster- mek lütfunda bulunduğunuz büyük itimad ve teveccühün kıymetli hat» rasm daima minnet ve şükranla muhafaza edeceğim. Bu büyük itimada veher vakit gösterdiğiniz yüksek müzaharete İs- tinaden nizamnamei dahiliyi, bila- rajlığı ve hiç bir arkadaşımı istiye- rek incitmemeği göz önünde bulun- durarak vazifemi ifaya çok dikkat ve itina sarfettim, Ancak bu dikkat ve idnama rağmen her hangi bir arka- daşımı incitmişsem bunun istemiye- rek ve vazife icabı olduğuna ifimat buyurarak af ile müsamaha göster- menizi -Pslajurullah sesleri. arkadaş» larm büyük lütufkârlıklarından di- lerim. Çök aziz arkadaşlarım, bugün siz- leri uğurlarken her birinize ayrı ay- rı derin saygı ve samimi sevgilerimi sunarak sıhhat ve selâmet ve munaf- jakıyetler temenni ediyor, ittihaz bu yurduğunuz kararlar dairesinde nisa- nın üçüncü pazartesi yünü foplan- mak üzere B, M. Meclisinin beşinci devresinin son .inikadına nihayet ve- riyorum.n» -Sürekli alkışlar. İGARNASEAABSAAARANAKE IN. Nörasteni, . zafiyet ve Chlorose kemi ka yane alin çi SIROP DESCHLENS, PARIS