25 Kânunusani 1939 Tino Rossi - Mireille Balin Sinema âleminin çok sevilen iki Meşhur sinema artisti Tino Rossi'nin şubat içinde memleketimize geleceğini ve Ankarada iki konser vereceğin! yaz- n Bu haber her tarafta alâka nıştır. Tino Rossi son zaman- çok beğenilen ve en çok Se Bil si iği fil ç et görmek- Bu rağbet âmili artis- nin çok tesirli olmasıdır. Rossi opera tenorlarile muka- yese edilemi Onlara nisbetle sesi pek azdır. Fükat buha mukabil nadi- ren tesadüf edüzcek kadar tatlı v lâr Tino'nun sesi ki, İngiliz- için, kendisi- eceklerini anlayın- öylemek üzere Nev- Tino Rossi gitmiş ve işe DIŞLI n artistlerden biridir. n başlıca ce bir ne filim ç bilmediği ca radyod Amerikada radyc yıldızlarından çok Hattâ bu yüzder artistleri sl para kazanırlar. ı sinema yıldız vazgeçerek », yahud ko- numara yapmağa r. 'Tino Rossi'ye de bol gi için ı Amerika- da yerleşeceği ve ingilizce öğrenerek filim de çevireceği tahmin diliyordu. Malbuki gönül işleri buna imkân b- rakmamış, artistin Avrupaya dönme sine sebeb olr tur, Tino Rossi'nin aşk maceraları şim- di herk bi ektedir. Aslen. Kor» sikülı olan ar bundan çok zaman evvel evlenmişti. Şimdi on dört yaşın- da bir kızı vardır, Artist sakin bir ha- yat yaşarken iki sene evvel, «Yakıcı buseler» filmini çevirdiği sırada gö nül macerası başlamıştır. Bu filmde ları im çev radyoda şarkı söyl artisti arasındaki büyük aşk Mireille Balin ve Tino Rossi başlıca kadın rollerinden biri Mireille Balin'e verilmişti, Mireille Pariste bü- yük terzi mağazalarından birinde manken iken güzelliği, zekâsı nazarı dikkati celbetmiş, kendisi filim çe- virmeğe davet edilmişti. Yapılan bir iki tecrübe muvaffakiyetle neticelen- diğinden yakıcı buseler #llminde ken- disine mühim bir rol verilmişti. Mireille ile Tino Rossi bu filimde birlikte çalışmağa başlar başlamaz YENİ BIR YILDIZ Hollivutta son zamanda keşfedilen ve güzelliği çok beğenilen bir yıldız: Frances Mercer birbirlerini büyük bir aşkla sevmiş- lerdir, 'Tino Rossi karısından ayrılmış, Mireille Balin de herşeyi bırakarak kendini tamamen Tino Rossi'ye hasr- etmiştir. Fakat Tino buna razı olma- mıştır. “Tam bu sırada . Mirellle Amerikada filim çevirmek üzere Ame- rikaya davet edilmiştir. Genç artist 'Tino'dan ayrılmamak için ibtida bu teklifi kabul etmemiştir. Fakat bu sırada 'Tino Rossi de radyoda şarkı söylemek üzere Amerikaya davet edi- ince, muvafakat cevabı vermiş, mau- kaveleyi imzalamıştır. Mireille Balin Amerikada Tino ile yakın bulunacaklarını, “işleri bitince birleşeceklerini zannediyordu. Halbuki | 'Tino Nevyorkta, kendisi ise Holliyutta çalışacaktı, İki şehir arasında üç dört günlük mesafe vardı. Mireille Ameri- kaya gittikten sonra vaziyeti anla- yınca Hollivutta fena halde sıkılmış, sinir buhranları geçirerek hastalan- mıştır, Hastalığı ciddi bir şekil almak istidadını gösterdiğinden filim şirketi mukaveleyi bozmağa : muvafakat et- miştir. Bunun üzerine Mireille Nev- york'a Tino'nun yanına koşmuştur. İki artist derhal eşy ını topla, Fransaya dönmek üzere vapura bin- miştir. Tino Mössi ve Mireille Halin Parise döndükten sonra tekrar Fransada filim çevirmeğe başlamışlardır. Ayni zamanda Parisin sakin bir köşesinde dört odalı bir apartıman tutarak bu- rada yerleşmişlerdir. Mireille herşeyi bırakarak kendini tamamen evine hasretmk istiyor. Fakat Tino buna razi olmamakta, pek parlak bir suret- te başlıyan sanat hayatının bu kadar çabuk kapanması muvafık olmıyaca ğini söylemektedir. 'Tino Rossi ve Mireiile Balin biray ev- vel şarkta bir seyahate çıkmışlardı. İki artist evvelâ Mısıra gitmişlerdir. Oradan İstanbul ve Ankaraya gele- çeklerdir. Sinema haberleri 4 Emil Yannings, Alman 'Tobis şir- ketinin Aristik komitesi reisliğini ke- bul etmiştir. Yakında çevrilecek bir filme nezaret edecektir. X 938 senesinde Fransada 120 Fran- sız, 100 ecnebi filmi gösterilmiştir. 939 nde 200 Fransız filmi gös- terileceği ümid ediliyor. 4 935 senesindenberi filin miş olan Adrienne Ames yeniden. ii başlamıştır. Spencer Tracy ile bi te büyük bir filim çevirmektedir. çevirme- Karı koca geçimsizliği Dün, Sarıyerde feci bir hâdise ol- muş, bir koca, mahkemede boşanmak üzere oldukları: karısı yüzünden bir genci domuz öldürmeğe mahsus kur- | şunlarla ölüm derecesinde yaralamiş- tır. Bu kanlı vakanın tafsilâtı şudur; Sarıyer köylerinden oldukça şirin ve kalabalık olan «Garipçes köyü hal- kının ekserisi amele ve bâlıkçıdır. Bu köy sakinlerinden otuz dört yaşların. da Hamdi, o civarda balıkçılık et. mekte, ve hali vakti yerinde bir adam olarak tanınmaktadır, Fakat köylünün iddiasına göre Hamdi, altı aydanberi karısı Sabireyi ihmal etmiş, hatta bakmamaya baş- lamıştır. Yirmi dört yaşlarında oldukça gü- zel bir kadın olân Sabire aylardanbe. ri, kendisini düşünmiyen kocasından aynlmaya karar vermiş ve Hamdi aleyhine bir boşanma davası açmış- tar. Boşanma davası üzerine.. Karısının mahkemeye müracaat et- tiğini öğrenen Hamdi, onunla barış- mak için araya adamlar koymuş, İa- kat Sabire, Hamdinin artık kendisine yar olmayacağına kanaat getirdiği cihetle, mahkemenin vereceği kararı beklemekten başka bir şey yapama- yacağını kendisine söylemiştir. Hamdi, son günlerde işini gücü- nü bırakarak karısını dâlmi bir ta- rassut altında bulundurmağa koyul. muştur. Kıskançlığın doğurduğu bu göz hapsi ilk zamanlarda müsbet bir netice vermemişse de nihayet dün ortaya kanlı bir sahnenin çıkmasına sebep olmuştur.. Bir aile tanışması.. Garipçe köyünün ileri gelenlerin- den sayılan İzzet isminde - bir zatın ailesi efradile, Hamdinin ailesi birbir- lerile görüşüp konuşmakta ve ara sıra biribirlerinin evlerine gidip gelmek- tedirler. İzzetin henüz yirmi üç yaş- larında bir de oğlu vardır, Bayan Sabire, Hamdi ile ayrı yaşa- mağa başladıktan sonra da, bu aile ile samimiyeti devam ettirmiştir. Ka» risile beraberken, onun İzzete gitme- sine mani olmıyan Hamdi, Sabire kendi aleyhine dava açtıktan sonra bu ziyaretleri çekememeğe ve kıskan- mağa başlamıştır. Göz hapsinin sonu Dün, karısın. İzzetin evine gitti- ğini haber alan Hamdi, doğruca ora- ya koşmuş, kapıyı açan İzzet, Ham- diye ne istediğini sormuştur. Hamdi, Sabireyi biraz bana çağır, bir şey söyliyeceğim! demiştir. İzzet, Sa. birenin kadınlarla beraber oturmak- ta olduğunu, çağıramayacağını ileri sürmüştür. Hamdi, zaten bütün kıskançlık da» marlarının ayakta olduğu bir sırada bu cevabı alınca, kendini kaybedecek bir hale gelmiş, fakat buna rağmen kendini tutarak: — Peki, ne yapalım sağlık olsun! demiş ve oradan uzaklaşmıştır. Hamdi, buradan doğruca evine git- miş ve domuz vurmağa mahsus çifte. sini yanıma alarak tekrar İzzetin evi- nin yolunu tutmuştur. Hamdi, bu sefer, evin açık bulunan avlu kapısından dalmış ve buradan İzzete seslenmiştir. Hamdinin bu çağrışına İzzetle oğlu Ali çıkmışlar ve Hamdiyi tüfekle görünce işin fena- ya varacağını hissetmişlerdir. Hamdi, tekrar onlara karısını ça- gırmalarını söylemiş, onlar da bu va- ziyet karşısında Sabireye seslenmek mecburiyetinde kalmışlar, Sabire de aşağı inmiş, Hamdi ile avluda konuş. mağâ başlamışlardır. Bu konuşma kısa bir zaman sonra münakaşa şeklini almış ve Hamdi, ka- nsını sürükliyerek beraber götürmek beraber gitmiye- ceğini ka büyümüş müdahale ederek ... yüzünden iki feci hadise Bir adam kendisinden ayrılmak istiyen karısı yüzünden bir genci çifte ile 5 yerinden yaraladı | Başka bir koca dagene ayni sebeble | karısını destere ile kesmek istedi — Karını götürmek istiyorsun, © da gitmiyor, even dışarı çıkın da ne haliniz varsa, görün!.. demiş, bu söz- Jer kıskanç kocayı büsbütün çileden çıkarmağa kâfi gelmiştir. Beş kurşun... Hamdi, derhâl domuz çiftesine asıl miş ve Alinin Üzerine beş el ateş miştir. Çifteden çıkan domuz kurşunları, Alinin kalbi üstüne, kaburga kemik- lerine ve kasığına isabet ederek yere sermiş, bu sırada Sabire İle İzzet ka- çarak canlarıni kurtarabilmişlerdir. AYI, kanlar İçinde avluda çırpınır. ken jandarmalar vakadan haberdar olmuş, Sarıyer Jandarma kumandam B. İsmail Hakkı bizzat tahkikata «l koymuş, işlediği cinaveti müteakip Kaçan Hamdi kısa bir zamanda yaka- lanmıştır. Hayatından ümid kesilmiş bir va- ziyetle olan Ali derhal bir molörle Şişli Etfal hastanesine nakledilmiştir. Hamdi, yapılan ilk sorgusunda: — Karımı çok seviyordum, ondan ayrılmağa tahammül edemezdimi!. Ona akıl vermeğe kalkanların ceza- sini domuz kurşunile verdim! demiş- tir. —R. ikinci yaralama hadisesi Yine dün, bir karı koca arasında geçimsizlik yüzünden ikinci bir vaka daha olmuştur. Sultanahmedde oturan bayan İr- fan, bir müddetlenberi kocası Ali ile ayrı yaşamaktadır. Bayan İrfan, kocası aleyhine malhikemeye müraca- at ederek boşanma davası açmıştır. Bu dava neticeleninceye kadar ay- rı yaşayan karı koca, ara sıra birbir. lerini görmekte ve bu görüş esnasın- da da kocası kendisine ufak tefek maddi yardımlarda bulunmaktadır. Ali, dün gede yarısından sonra, bayan İrfanın oturduğu eve gelmiş, kapıyı çalarak karısını aşağıya çağır. mıştır. Bayan İrfan, kocasının bu va- kitsiz ziyaretinden kuşkulanarak çin geldiğini sormüşsa da, Ali, para vereceğini söyleyince, aşağı inip ka- Ppıyı açmışlar. Bayan İrfan kapıyı açıp gözükme- sile beraber, Ali, ceketi altında sak- ladığı bir destereyi çıkarmış ve kadı nın üzerine atılmıştır. Ali; bayan İrfana: — Artık senden çektiğim yetişir, se- ni kör destere ile kesmekten başka çare yok!.. demiş ve gelişi güzel kw dının- vücuduna birkaç destere dar- besi savurmuştur. Bayan İrfanın feryat ve istimda: na yelişen bekçi ve polisler Aliyi el de kanlı destere ile yakalamışlar ve bayan İrfanı da tedavi altına aldır. mışlardır, İki bahçivanı yaralayan Cafe tevkif edildi Beyoğlunda Yenişehir pazarında bahçivan Abdullah ile Feridi bıçak yaralayan seyyar sebzeci Cafer di adliyeye teslim edilmiştir. Cafer birinci sorgu hâkimliğine ve. rilmiş ve sorgusu yapıldıktan sonra tevkif edilmiştir. Caferin yaraladığı Abdullah ve Fes rid Beyoğlu hastanesine kaldırılmış» lar, adliye doktoru B. Salih Haşim dün kendilerini hastanede muayene etmiştir. Bunlardan Abdullahın ya- rası sol ciğerinin Üzerinde ve bicak ciğere kadar saplanmış olduğundan hayati tehlikededir. Feridin yarası göğsünün $0l tarafında fakat pek ha- fiftir, Vaka etrafında müddelumumi. Uk tahkikata devam ediyo: İZMİR sun ve mülhakatı için AKŞAM gaze- tesinin tevzi yeri münhasıran İz- sokak 52 nu Hamdi Bekir Gü; et.