POLİTİKA İtalyanın meydan okuması, Fransanın ordusunu artır- masına sebeb oldu Fransa Başvekil! bidayette 22 parçadan mürekkep muazzam bir donan- ma ile Korsikaya uğrayarak Tunusa gidecekti, Sonra bu geniş mikyastaki bahrt nümayişlen feragat edilerek B. Daladier beş parçalık bir filo ile seya- hate çıktı. Korsika adasını siyaret ederken bu adanın Fransaya çözülmez rabıta- larla bağlı olduğunu ehemmiyetle kaydetmiş ve umumi harpte Fransa uğ- runda kırk beş bin Korsikalının hayatını feda eylediğini söylemiştir. Tunusta da umumi harpte 45,000 Tunuslunun Fransanın müdafaası uğrunda can verdiğini bu memleketin Fransaya sıkı bağlılığına delil getir- miştir. Tunusta Fransanın cebir ve şiddet ve istibdada karşı nizam ve inti. zam getirmiş olduğunu İleri sürmüştür. Fransız Başvekilinin en ziyade dikkate şayan olan sözleri şunlardır: sAnavatan Fransanın şimali Afrika imparatorluğunun heyeti umumiyesi- ne selâmını getirdim. Bu imparatorluk on sekiz milyon nüfusu ve hudutsuz tabit serveti olan bir kül olup temelleri de Tunus, Cezayir ve Fastır, Artık Avrupadaki Fransa ile şimali Afrika tamamile kuynaşmıştır.» Daladier Fransanın himayesinde Beylik unvanı ile bir hükümet sayı- lan Tunusun Beyini Bordoda yaptırmış olduğu modern sarayın taht oda- sında ziyaret etmiştir. Tunusun işgalinden sonra 1831 de Fransız himaye. sini kabule mecbur olan eski Bey ile Fransa arasındaki muahede yine Borde da akdedilmişti. B. Dalndicr bu ahdi rabıtaların çözülmez olduğunu ve Bey de her za- man Fransaya merbut kalacağını temin etmiştir. Bu tezahürlerin şümul ve ehemmiyeti hakkında kati bir şey söylene- mex. Çünkü daha düne kadar Tunusta, Cezayir ve Pasta Araplar kanlı nü- mayişler yapınışlardı. Lâkin halkın Pransız idaresi yerine ikinci bir yaban- cı hâkimiyeti olacak İtalyan idaresini de hiç istemedikleri aşikârdır. Fransanın şimali Afrikadaki hâkimiyeti daha ziyade kılıcına dayan maktadır. Bunun için Başvekil Daladier seyahati arifesinde âyan meclisin- de Harbiye Nezareti bütçesi münnasebetile verdiği İzahatta müstemleke kuvvetlerinin Avrupadaki ordusuna muadil bir dereceye getirileceğini ve yerli küçük zabitlere zabit olmak imkânı verileceğini söylemiştir. İtalyanın meydan okuması Fransanın bazeri ordusunu bir misli artırmağı kararlaş- tırması gibi müsbet bir netice vermiş oluyor, © Tırnak karakterin aynasıdır «Bana tırmaklarım göster, sana masıl adam olduğunu söyliyeyim!..» Yazıya bakıp insanın karakterini söyliyenler olduğu gibi, tırnaklara bakıp söyliyenler de vardır. Tırnak, yazın kıştan daha çabuk uzar. İnsan aç olduğu zaman tımak- ları yavaş uzar, tekken çabuk uzar. Sol elin tımakları. sağ elin tırnakla- rından daha yavaş uzar. 'Tırmaklarımız günde Mir milimet- renin onda biri kadar uzar, Her dört ayda bir tırnaklarımız yenilenir, Büyük adamlar Bir ruhiyat kongresinde gençana Napolyon sekiz kardeşin en küçü- gü, Franklen on yedi kardeşin, Ram- brand altı kardeşin, Vagner yedi kar- deşin, Balzak üç kardeşin, Mozar ye- di kardeşin, Şuman altı kardeşin, e on üç kardeşin en küçüğü idi- Milyare dair... Bir milyar lira, ne demektir bilir misiniz? Bir milyar altın lira 322,580 kilo- dur. 16 metre mikâbi hacmi vardır. Bir milyar altını uc uca koyarsanız dünyayı dolaşır, Bir milyar altını bir yerden bir yere sevketmek için 64 vagon lâzımdır. Bir milyar altını eritirseniz, masif altından tabil büyüklükte 22 insan heykeli yapabilirsiniz. Uzun vadeli mevdüat Bir Amerikalı Nevyorkun büyük bir bankasına bir dolar bıraktı ve biraz sonra bankaya 2 milyonluk bir çek çekti, Banka çeki kabul etti, Ve kayda geçirdi. İzah edelim; garan sa FARAAAEAAEOBASARA BAAAUENEENAEDAKLAN “Birleşik esnaf cemiyetlerinin bu sene yapacakları işler Birleşik esna? cemiyetleri bu sene e başlangıcı Bu zat 1 doları 2427 senesinde geri almak üzere bankaya yafırmıştır. Ya pılatı hesaba göre yüğde üç faizli 4 dolar beş asırda 2 milyon 9 yüz bin dolaş oluyor!... PPT TK iisl kilin Maarif müdürü geldi Çatalcadaki ortamektebin tersi için malzeme ve para temin eden hal. kın daveti üzerine Çatalcaya giden maarif müdürü B. Tevfik Kut şehri- mize dönmüştür. Maarif müdürü, Ça- tâleada hazırlanan malzeme ile'inti- hap edilen arsayı tetkik etmiştir. Ma. arif müdörü, Halkın dileklerini Ves. kâlete bildirecek, Vekâlet kabul eder se Çatalca ortamektebi genişletilecek- tir. Ruhsatiyeleri alınan şoförler Evvelce ruhsatiyeleri istirdat edilen ü haksızlığa o uğradıkl bir komisyon teşkil edilmiştir. : Belediye reis muavini B. Lütfi Ak. soyun reisliği altında belediye fen mü- şaviri B. Mustafa Hulki ve emniyet müdürü B. Sadrettin Akadan mürek. Viyanalı bir doktora göre yemeğe çorba ile başlamak büyük bir hata imiş Alman çocuk ki- taplarında Kaspar denilen bir çocuk tipi vardır. Buna «Çorba Kaspar» 1 denilir, çünkü ne vakit sofra önüne yegâne mesele değildir. Midenin çalış- ma tarzı göz önünde bulundurulduğu takdirde de yemeğe çorba ile başla- mamak lâzım gelir, Medeni bir insanın midesi günün muayyen zamanlarında fazia mikdar- da mide usaresi hasıl eder, Saat 11 de, şeyin husulüne sebeb olur, Onun için saat 11 de bir ikinci kahvaltıya, saat birde öğle yemeğine ihtiyaç duyarız. O saatlerde midemizde tuz ruhu, ve diğer çürütücü maddeler tekâsüf eder ve bunlar hazım işine yarıyacak mad- delerin artık mideye girmesini İster. | der. Halli müşkül olan yumurta akının ce açlık çabuk zall olur ve hazmı ağır olan müteakib yemekler midemizde- ki hazım Amilleri tarafından esaslı surette ele almıp işlenemez. yemeklerin ilk önce yenilmesini isti- yorlar. Çeşnisi fazla” olan bu yemek- ler.bir taraftan fazla mugaddi oldu- ğu giib diğer tarftan mideyi fazla usare istihsaline de teşvik ederler. Bu suretle mide hazma başlamağa en ziyade muktedir olduğu bir zaman- da hazmı en ağır ve en mügaddi mad- Ötedenberi yemeklerde evvelâ çorba içilir. Viyanalı dok- tor bunun doğru olmadığı kanaatindedir. Çorbanın mide sulandırdığı, bu suretle hazmı güçleştirdiği şeyden evvel bir de salatalar vardır ki mideye lâzım olan hamızı, hele sir. ke ile ihzar edilmişlerse, ihtiva iler- ler. Bundan başka salatalarda fazla vilamin vardır ve onun için her mev- simde ve her yemekte salata eksik olmamalıdır, Salatanın yemeğin son- larına doğru yenilmesi doğru değil dir. Çünkü o zaman, artık hazmedi- Yecek bir şey kalmadığı bir anda mi- de yeniden usare İstihsaline tahrik edilmiş olur. Ancak birisi için muvafık olan bir yemek tarzının diğeri için muvafık olamıyacağını da dikkate almak lâzım gelir. Nasıl ki az mide hamızına malik olan ve onun için yemeklerde çorba vesâire gibi maylatı kullanırken kat kat ihtiyatlı hareket etmeleri lâzım gelen insanlar varsa birçok kimseler de fazla mide hamizına maliktirler, Bunların çok çeşnili hors d'ocuvreler ve salatalarla midelerini çök tahrik etmeleri doğru değildir. Onun için bu gibiler yemeğe başlarken bir bü- yük tabak çorbayı kaşıklarlar Ki faz- Ya usareler kesafetini kaybetsin ve yemek bittikten sonra midede fazla usare kalmasın. Dünkü hava vaziyeti Fırtına hafifledi, küçük gemi- çıkıyorlar ler Karadenize Karadenizde fırtına hafiflemiş, dün akşama doğru deniz sakinleşmiştir. Küçük gemiler de Boğazdan dışarı çıkmağa başlamışlardır. Gelen haber- lere göre, fırtına esnasında muhtelif limanlara sığınan gemiler yollarına devam etmiye başlamışlardır. Yeşilköy meteoroloji istasyonundan alınan malümata göre, dün yurdda hava orta Anadolunun ve Karadeni- zin şark taraflarında bulutlu, doğu ve cenubu şarki Anadoluda çok bulut. lu ve yağışlı, diğer yerlerde kapalı ve yağışlı geçmiş, rüzgür Trakya, Koca- eli, Ege ve Karadeniz kıyılarında ce- nub istikametinden ortu . kuvvette, diğer bölgelerde şark istikametinden hafif olarak esmiştir. Dün İstanbulda hava kapalı ve cüzi yağışlı geçmiş, 24 saat zarfındaki ya- Gaşın metre murabbama bıraktığı su miktarı 2/2 kilogram olarak ölçü miş, rüzgâr cenubu garbiden saniye- de 3-1 metre süratle esmiştir. Saat 14 de hava tazyiki 760,5 milimetre iğL En yüksek sıcaklık 10,3 ve en düşük de 8,4 santigrad olarak kaydedilmiştir. Belediyenin üç tahsil memuru mahkemede Belediye tahsil memurlarından Os GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Mısır Hidivleri ski Mısır Hidivi Abbas Hilmi paşa, Reisicümhur İsmet İnönü tarafından kabul edildi. Mısır Hidiy- leri 1805 de Mısır valiliğine tayin edi- len Kavalalı Mehmed Ali paşanın ah- fadıdır. Hidivlik 1867 senesinde İs- mail paşa tarafından tesis olunmuş ve 1914 senesine kadar devam etmiş- tir. 1374 de doğan Viyanada tahsil eden ve babası Tevfik paşanın vefatı üzerine 1892 de Hidiv olan Abbas Hil mi paşa, Türk taraflısı olduğu için, 1914 harbi çıkınca İngiltere tarafın- dan azledilmiş ve yerine Hüseyin Kâ- mil paşa getirilmiştir. Hüseyin Kâ- mil paşa Mısır sultanı olmuştur. Umumi harp bittikten sonra 1922 senesinde sultan Hüseyinin müstakil Mısır kralı olduğu ilân edilmiştir. Aynı zamanda Mısırın istiklâli de ilân edilmekle beraber Mısır hükü- meti üzerindeki İngiliz himayesi bir dereceye kadar ipka edilmiştir. Kral Fuad Mehmed Ali hanedanının do- kuzuncu hükümdarı idi. Kral Fus- dın 28 nisan. 1936 senesinde vefatı Üzerine Londrada tahsilde bulunan oğlu Faruk 18 yaşında iken Mısıra kral olmuştur. FOTOGRAF arın foloğraf makinesi icadının yüzüncü yıldönümü Pariste me- rasimle tesid edilecek, Bundan 100 sene evvel 7 kânunu sani 1859 da devrin meşhur Fransız &limi Arago Paris ilim akademisinde ilk defa olarak fotoğraftan bahsef- miş ve bu hususta Niepce ile Daguer- re isimli iki müdekkik tarafından dü- şünülen usulü anlatmıştır. Fotoğrafcılığın asıl mucidi Fransız kimyageri Niepcedir.. 1803 de Şalon şehrinde doğmuş, 1871 de ölmüş olan; bü zat fotoğrafın esasını bulduğu za- man 36 yaşında idi, Niepcein nazari buluşu ölümünden sonra Daguerre tarafından pratik halo konmuştur. İşi Paris tiyatrolarında perde böyâ» mak olan Daguctre bir münasebetle faşliyetine yakından şahid olduğu Niepce'in çalıştığı yolda yürümüş, ni- hayet fotoğrafin iptidai şekli olan Daguerrotip'i ovücude getirmiştir. Sonra buna «<Ziyayı yazan, mânasi» “| na fotoğrat ismi verildi, taktığı bir gümüş kaşik hayalinin lâvha üzerine çıktığını görünce der- hal mücellâ satıhlı bir gümüş Jâvha- yı iyod buharına tutmuş, sonra bir makinede bu'lâvha karşısına tutulan resmin zayıf bir hayali plâka üzeri- ne teressüm etmiştir. Fakat o zamanlar bu usulle resim çıkarmak için makine önünde yirmi ' hayret veren bir süratle-inkişaf ett. Bugün iyi'fotoğraf o makinelerinde poz müddeti saniyenin iki binde biri- ne İndirilmiştir. Bir merminin hava- daki seyri esnasında resmini almak kabil olmakladır. Fotoğraf bugün zarı itibara alınırsa fotoğrafın insan- Dagverre bir gün iyodla muamele he ayal edilmiş madeni bir lâvha üzerine bir | ortaya çıkar, ehemmiyet itibarile matbancılıktan sonra gelir, Sinemacılığın da babası olduğu na