POLİTİKA Fransızlar Tunusun tehdid altında bulunduğunu evvel- ceden anlayıp kuvvetli tahkimat yapmışlardır İtalyada Tunusu Hransızların elinden almak için yapılan nümayişler iki büyük Lâtin milleti ve devleti arasında yarım asırdan fazla bir zaman- danberi için için devam eden zıddiyet ve rekabetin büsbütün ortaya çıkma- sına sebep olmuştur, 1870 de İtalyan hükümetleri birleşerek bir İtalyan devleti muazzaması meydana getirdikleri gündenberi İtalyanlar Sicilya adasının yanı başında bulunan Tunnsa göz dikmişlerdi. Tunusun İtalyaya çok yakın olması dola- Yısile birçok asırlardanberi İtalya yarım adasından ve bahusus Piza cüm- huriyetinden ve Sicilya adasından Tunusa birçok tacir, sanatkâr ve ziraatçi muhacir gelip yerleşmişti. Fransızlar ise daha ziyade Cezayir havalisine yerleşmişlerdi. Fransızlar Cezayiri ve İtalyanlar Tunusu kendilerinin tabli birer müstemlekesi ve mu- hâceret yeri saymaktaydılar, Lâkin Fransızlar açık gözlülük yaparak bir asır evvel Cezayiri zaptettikleri gibi yarım asır evvel de Tunusu işgal etmiş- lerdir. İtalya, büyük devlet olmakla beraber nisbeten zayıf olduğundan, Tu. nusu siyasi kuvvet ve harekeli ile Fransızlardan almağı düşünmüş ve bu maksatla Almanya ve Avusturya ile müttefik olmuştur. Lâkin Fransızlar İtalyada faşizm rejimi yerleşip kuvvet buluncaya kadar Tunus hakkında endişe etmemişlerdi. Ancak İtalya Cebelültarik boğazının cenubuna hâkim olan Tanca beynelmilel mıntakasının idaresinde İngiltere, Fransa ve İspanya ile müsa- vi hukukta ortak olmak için bu devletleri ciddi olarak zorlayıp maksadına muvaffak olduktan sonra Fransızları telâş almıştı. Bu tarihten itibaren Fransızlar Alsas Lorendeki Majino hattının bir benzerini Trablusgarh hududuna vücuda getirip karadan İtalyanlara kar- $ı Tunusun müdafaasını temin etmişlerdir. Diğer taraftan Tunusun şima- lindeki Bizarta limanını dünyanın en müstahkem bir mevkii ve harp lima. nı haline getirmişler ve Tunusun bütün sahillerini gizli ve denizden görün- mez tahkimat ile techiz etmişlerdir. Böylelikle Sardenya ve Sicilyadan İtal- yanların denizden yapmalar: muhtemel bir taarruza karşı emniyet ve mü- dafmalarını sağlamlaştırmışlardır. Fransızlar Tunusu karadan ve denizden teshir edilmez bir hale soktuk- tan sonra bürası garbi Akdeniz havzası ve şark havzasına giden yollar üze- rinde hâkim olmuştur. Bu sürelle Akdenizdeki tefevvuk ve hâkimiyet bil. * diil Fransızların eline geçmiştir. İtalya bu tefevvuku Fransızların elinden “ almak maksadile şimdi Tunusu almak için sonuna kadar ayak diremeği gö- İngilizler batıl itikatlara çok inanır- dar. Bunun için son zamanlarda İn- gilterenin 213 yerinde periler görük düğü güya tesbit edilmişti. Bunun “üzerine Kembriç üniversitesi profe- “heyet bu perileri birer birer fennen “Habis ervahın en ziyade göründüğü “Yerler Londra, civarı olduğu için tet- kikat uzun sürmüştür. Profesörler ev- velâ inliyen ve ağlayan kilometre ta- ını ziyaret etmişlerdir. Bu taşın ya- “muyordu. Profesörler bu cesareti gös- termişler ve neticede taşın yanındaki Yerin altından bir takım gaz çıklığı- Dı ve bu gazların, iniltiye benzer ses- ler çıkardığını anlamağa muvaffak “olmuşlardır. Profesörler bundan son- Ya Harov - Vid mezarlığından geceleri şitilen cazband seslerini tetkik etmiş- “ K ç Ağlıyan taş ler ve bir gece sabaha kadar mezar. Tıkta beklemek sayesinde onlarda hakikaten cazband sesleri işitmişler- Fakat bu seslerin beş yüz metre uzakta bulunan bir evde yaşayan bir amatörün imal ettiği bir radyodan çıktığını ve etrafı dağlık olduğu için sedanın mezarlıkta bir akis uyandır. dığını anlamakta güçlük çekmemiş. lerdir. Profesörler üçüncü hayal ol. mrak üzere tekerlekleri havada, araba- cmm kellesi koltuğunda şoselerde do- laşan bir araba hakkında da tetkikat yapmışlar, fakat bu arabayı görmeğe muvaffak olamamışlardır. Bunun üze- vap etmişler ve nihayet o hayali ara- banın hiçbir kimse tarafından görül- mediğini ve köylülerin ağzında dola- şan bir masaldan ibaret olduğunu tes- bit etmişlerdir. Kembriç üniversitesi profesörleri 213 hayalden 54 nü bu suretle hallettikten sonra Londraya avdet etmişlerdir. Sıra çingenelere geldi Almanyada göçebe halinde yaşa- yan çingene kabileleri de artık eski hüviyetlerini kaybetmek üzere bulu- nuyorlar. Çünkü Hitlerin yaman po- Ws müdürü Himmler tarafından Al man zabıtasına tebliğ edilen bir emir- namede aşağı yukarı şunlar yazılı bu- lunuyor: «Almanyada biri melez ve di- ğeri halis olmak üzere iki türlü çinge- ne vardır. En ziyade melezlerin cü- rüm işledikleri sabit olmaktadır. Çin- geneleri göçebelikten © vazgeçirmek için yapılan teşebbüsler akim kalmak- tadır. Çünkü halis çingenelerdeki gö- Çebeliğe olan meyil çok kuvvetlidir. Çingenelere ait işleri yoluna koymak İçin melezler ve halislere ayrı muâme- le yapılacak ve ırki vaziyetleri tesbit olunacaktır. Ecnebi tebaadan olan çingeneler hudut haricine çıkarılacak Yabancı çingenelerin Almanyaya gir- mesine mümannat edilecektir. İtalyanın nüfusu Roma 20 (A.A.) — Geçen sönteşrin Ayında anavatanda ikamet eden İtal- Yanlarla Libyalıların mikdarı 44 mil- yon 749,000 kişi olarak tesbit edil- miştir, Çingenelere silâh vesikası verilmi- yecektir. Çingenelerin nerelerde çadır kurup oturabileceklerini mahalli zabı- tası tesbit edecektir. Oturdukları yer- leri bozmümaları ve kirletmemeleri için çadır kurmalarına müsaade edil. meden evvel her kabileden evvelemir- de otuz mark emniyet parası tahsil olunacaktır. Çingeneler hududa yakın mahallerden uzak bulundurulacak» tır, Çingenelerin 500 binden fazla nüfus. Ju şehirlere girmelerine müsaade olun- mayacaktır. Çingenelerin eNenmeleri ve sıhhi ahvali ile nikâh daireleri ve sıhhiye idareleri yakından meşgul ola- caklardır. Çingenelerde doğum, evlen- me ve ölüm vakaları zabıtaya haber verilecektir. Herbir çingene hüviyetini bildiren bir vesika taşıyacaktır. Bu vesikaya halis çingene mi, yoksa me- lez çingene mi olduğu yazılacaktır.» Fransanın yeni Ankara sefiri geliyor Paris 20 — Reisicümhur B, Lebrun yakında, mahalli memuriyetine gide- cek olan Fransanın yeni Ankara sefiri B. Massigliyi kabul elaşitir, Almanya ve Italyanın emel- leri karşısında Fransa nasıl bir yol tutacak? Pariste çıkan İllustration mecmuası buna dair mühim bir makale neşretmiştir. Makalede Almanyanın İlustration mec- muası son nüsha- sında «Almanya ile İtalya karşı- sında Frâhsü> ser- Jâvhası ile Ludo- vio Neindesunun bir makalesini neşrediyor, Makale Fon Ribbentropun, Paris ziyareti esnasında imzalanan Sdemi tecavüz beyannamesi münasebetile Fransız - Alman münasebatından bahsediyor ve iki milletin sulh ve mü- salemet içinde yaşamak istediklerini kaydettikten sonra diyor ki; «Şayet Almanlar hududumuz hak: kında teminat vermekle bizi bu hat- tin garbinde tıkamak ve Şarki Avru- pa işlerinde söz sahibi olmamamızı temin etmek istiyorlarsa bu noktai nazarın bizim niyetlerimize uyup uy- madığıni bilmiyorum. Uzun zaman danberi Türkiyede ve Balkanlarda mâ» nevi büyük bir mevkitmiz vardır. Rusyaya ve Lehistana muahede- lerle bağlıyız. Bu iki devlet, bizden yardım istedikleri zamân nasıl bir yol takib edeceğiz? Bu dakikada po- Mitlkacılarımızın e karar vereceği- mizi bilmemeleri #nuhtemeldir, p Bu işte takib edilecek yol, ahval ve şeraite bağlıdır. Münih itilâfından sonra İstifasını vermiş olan İngiliz Bahriye Nazırı B. Duff Cooper daha dün bize diyor- du ki: : «— Rusyayı dabili siyaseti yüzün- den Avrupa müvazenesi dışma alâ mayız. Zira Rusya, her ne olursa ol. sun ufukta dev gibi duruyor» Bugünkü ahval ve şerait altında akla gölmesi İârim olan farasiye, Avrupanın şarkında serbes kalmak istiyen nazilerin hizi yerimizde mıh- lamak, berri Avrupa meselelerinden uzaklaştırmak istedikleridir. Kartal istasyonunda feci bir kaza Bir jandarma trenin altında kalarak parçalandı Dün sabah Kartal İstasyonunda feci bir tren kazası olmuştur. Kartal jandarma efradından Durmuş, sabah saat dokuzda, istasyonun hat üzerin- deki geçidinde bir taraftan diğer ta- Tafa geçerken süratle gelen Toros tre- ninin önünden kâçamamış ve tren Durmuşü, on beş yirmi metre kadar Sürükliyerek paramparça etmiştir. Tren durduktan sonra parçalanmış ce- sed çıkarılmış, tahkikata Kartal sulh “hâkimi Alâeddin, Hükümet doktoru “Ali Riza ve Jandarma kumandanı Şevki el koymuşlardır. Yapılan tahkikat sonunda, Durmu- “sun sadece kendi hatasına kurban gittiği tesbit edilmiş ve tren makinisti Hüseyin Lütfinin tevkifine lüzum gö- Kız kardeşini yaraladı Feriköyde oturan İsmail isminde bi- Tİ, kızkardeşi Bedriye ile bir para me- selesinden karga etmiş, İsmail, sustalı çakı ile Bedriyeyi muhtelif yerlerin- den yaralamıştır. Bedriye, zabıta tarafından Şişli has- tanesine kaldırılmış, İsmail de yaka- lanmıştır. Yüksek muallim mektebi binası genişletilecek 'Kndrosu bu sene 160 kişiye çıkarı- Jan Yüksek Muallim mektebi, Şehza- debaşındaki yeni binasına nakledil. mişti. Ancak, Maarif Vekâletinin bu sene yeniden açmağa karar verdiği Wselerle ortamekteplerin ihtiyacı ol- duğu muallim miktarını arttırmak üzere tedbirler alınmasına lüzum gö- rTulmektedir. Bu maksadla Ankarada- ki Gazi Terbiye enstitüsü genişletile- ceği gibi, Yüksek Muallim mektebi de 300 talebe istiab eğecek derecede pa- viyonlar ilâvesile büyütülecektir, —— « imei rün eid Ukraynada bir himaye hâkimiyeti kurmak büyük rüyası, Almanların zihninde yeni doğmamıştır. Umumi harbde cenubi Rusyayi işgal ettikle- ri zaman bu rüya Almanların zih- ninde doğmuştur. O tarihte Alman- lar, cenubi Rusyada kendi emirleri- ne İtaat eden Ataman Skoropadsky'- nin riyasetinde bir hükümet kur- muşlardı. 1918 de Balkan cephesi yıkılınca Almanlar Ukrâynadan çe- kilmeğe başladılar. Fakat bu memle- ketin muazzam, tabii servetlerini unutmadılar. İtmâf devletlerinin 1918 senesinden sonra en büyük hatası. Almanya garb cephesinde mağlüb edilmezden evvel Rusyayı çiyneyip ezmiş, Rusya, nın en zengin topraklarını işgal et- miş, bu tarafta devamlı bir muvaffa- kıyet kazanmış olduğunu hesaba katmamış olmalarıdır. Binaenaleyh Rusya milli bir isti- kamet takibini başarmazdan evvel Almanyanın, kuvvetlerini toplamağa muvaffak olursa, bırakmağa mec bur kaldığı bu şikâra tekrar gözdi- keceğini hesaba katmak lâzımdı. Esasen Ukrayna nedir? Bu mem- dleket dört kısma ayrılmıştır. En mü- himmi Rusyadadır. Rus Ukraynası, Küçük Rusy nsmile maruf olup 32 milyon nüfusu vardır. Leh Ukrayna. sının istatistiklere göre 5 - 7 mik yon, Romanya Ukraynasının i mil yon ve Karpatlaraltı Rusyasının da 600,000 nüfusu vardır. Bu dötr mıntakada konuşulan dil, sadece Rusçadır. Ukraynalı husüsi- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ şark siyasetinden bahsile Ukraynâ meselesinin mühim vakalara sebeb olabileceğini kaydediyor sa, birbirine daha ziyade yaklaşacak tiklen sonra diyor ki; «B. Mussolini, Fransada ve Fran- sız müslemlekelerinde uzaktan bile olsun Südetlere benzer bir vaziyet mevcud olduğunu iddia etmiyecek kadar uzak görüşlüdür. Verdun memleketi, Negüsün mem- leketi değildir. Südetlere benzer bir vaziyet görmek isteniyorsa Tirola gitmek lâzımdır. Fransanın bir defa Südetler meselesinde fedakârlık yap- mış diye bu meselede de fedakârlık yapacağını zannetmek Fransızların karakterini tanımamak olur ki, bu tehlikeli bir şeydir» Fransız mecmuası, 1935 itilâfile Mussolininin 'Tunus üzerindeki iddi- alarından nasıl ferağat ettiğini ve Habeşistanm zaptından sonra, İtak yanın, artık koloni istemiyecek mem- nun bir devlet olduğunu beyan etti. ğini hatırlattıktan sonra diyor ki: «B. Mussolini 1936 senesinden 1939 senesine kadar fikir değiştirdi. 1939 ilkbaharında ne olacak?» Kont Ciano ussolininin damadı ve İlalyan- ların Hariciye Nazırı olan Kont Ciano, şu günlerde Macaristanda bu- Junuyor. Hangi siyasi gayeleri istih- daf ettiğini o bahse mahsus sütunlar rımızda yazdık . Kont Ciano, Mussolininin büyük kızı Edda'yı 1930 nisanında almıştır. Şimdi 37 yaşındadır. Faşist rejiminin halketmek istediği idareci sınıf mü- .messillerinin tam bir nümunesi sayıl maktadır, Bu zat, henüz 19 yaşındayken, <Ro- ma üzerine yürüyüş» diye anılan, fa- şistlerin iktidarı ellerine alış hareke- tine iştirak etli, Birkaç sene gazele cilik yaplı- ve tiyatro tenkidlerinde kendini gösterdi. Birçok diplomatik temaslara, Mil- Jetler Cemiyetinde ve Silâhsızlanma, konferansında iştirak ederek buralar- da da istidadiyle tebarüz etti ve 1933 te Matbuat müdürü, 1934 te Propa- ganda Nazırı oldu. Habeş harbine gönüllü olarak işti- rak, etti. Avdetinde kayınpederi ken- disine Hariciye Nezaretini verdi, Bu vazifesi esnasında, Kont Cinano, Al- man « İtalyan anlaşmasını yaratabil. miştir, Amiral Horti ont Ciano, Macaristan kral na- ibi amiral Horti ile görüşüyor. Nikola Horti 1868 de Kenderes'te doğdu. 14 yaşında Fiume denizcilik mektebine girdi, yirmi yaşında mek- tebi bitirdi. Büyük harp patladığı zaman Horti, Novara zırhlısının kumandanı idi, Adriyatikte Otranto deniz harbinde Horti meşhur oldu. 14 mart 1917de Novara ile iki kruvazör müttefiklerin muhasarasını yarıp geçti. Horti bu sa- vaşta yaralandı. Fakat gemisi limana girinciye kadar kumanda yerinden ayrılmadı. Bundan sonra Horti, Prens Öjen drıtnotuna kumandan tayin edildi, 1918 de Avusturya - Macaris- tan filosu amiralı oldu, Harpten sonra malikânesine çekilen. Horti Macaristanda 133 gün devam eden komünistlik sırasında Zeged'de milli küvvetleri topladı. Bu kuvvetlerin bâ- şına geçerek 16 teşrinisani 1919 da Budapeşteye girdi, Macaristan bolşe- viklikten ve Rumen işgalinden kur- tuldu. 1920 de Milli meclis toplandı, 1 marj 1920 de Milli ordular başkumandanı Horti kral naibi intihap edildi. USKUMRU azeteler o Karadenizden uskumru akını başladığını yazıyorlar, Uskumrular dalma sürü halinde yaşıyan balıklardandır. Her sene büyük seyahat- Jer yaparlar. Şimal denizlerinde kışlıyan uskumrular, bahara doğru Avrupa sahil- Jerini takiben büyük gürüler halinde Ce- belüttarık boğazına inerler, Buradan bir kısmı Afrika sahillerini baylar, bir kısmı “da Akdenizi baştan başa katederek Bo- ruların bu büyük seyahati maişet temini için yaptıkları zannedilmiyor. Uskumrular yazın yumurtlarlar; bü mevsimde her dişi balığın karnında 50,000 yumurta. bulunur. Akdenizden gelen uskumrular gayet za“ yıf olurlar, Bunlara #Çirozs İsmi verilir. Çirozlar Karadenizde beslenip yumurtlar dıktan sonra semiz ve yağlı olarak Akde. nize dönerler. Gazetelerde bahsedilen uskumru akını, bu semiz ve yağı wskumruların teşiği