Kânunueyvel MM m AKŞAMDAN AKŞAMA a “Elleri boş, saatlerce oturuyorlar... ,, Babam bir gün dadısına: — Dur, senin resmini çıkarayım, Hacı kalfa! - demiş. Mangal başında oturan ihtiyar ka- İlmin yüzüne objektifi çevirmiş. O de Weirdeki fotoğrafların çocuk ihtikanı- ma benziyen lâstik topuzuna basmış. Devölopmandan sonra resmi eline su- hunca, kalfa fena halde öfkelenmiş: — Ben, bu muyum? Nasıl olur da resmimi böyle çekersin? - diye bağır. mış durmuş. Haftalarca da dargın kalmış... İstediği kadar hiddetlensin; fotoğ- rafın naklettiği doğrudur. İnsan ay- maya yahut suretinin diğer bir şekil dekine bakarak kendini * mümkün- se - tashih eder. Bir millet te diğer milletler tarafından kendisine dair Yazılan eserleri ciddiyetle takib ede- rek, elini vicdanına koymalı; doğru olan tenkidlerden intibah hasıl etme lidir, Tabii bunların fena maksadla yazılanları da vardır, Fakat karika- türe aldırmayan bir Belediye reisi pişkinliğile böylelerine omuz silker, geçersin... Elimde son senelerde basılmış bir fransızca kitap var. Adı «İstanbule, Müellifi Clöment Alzonne. Nefis bir tabı, Papyekuşe renkli tablolarile ve 148 fotoğrafile gözü akşuyor. Sermamenin Türk telâffuzuna gö re konulmasından da anlaşıldığına göre, bize sempati duyan ruhta bir €ser. Yazılarının ve resimlerinin ter- tibi de hep bunu isbat ediyor. Umü- mi reviş lehimizde. Eski ile yeniyi mukayese ederek yüzümüz ağartacak hükümler çıkarıyor. Ancak bir resim karşısında dur dum: Deniz kıyısında bazı kadınlar ve erkekler oturmuşlar. Altmda da Şu yazı: «Bağdaş kurup yere çökmek ve öy- Tece saatlerle beklemek âdeti henüz kaybolmamıştır. Bu insanlar burada uzun müddet oturup suya bakmakla ve birbirlerine bin bir hikâye anlat- makla, elleri bomboş tembellik et mekle vakıt geçirecekler, yine de sa- atleri kısa bulacaklardır.» Ustalık edip buna şöylece bir tur- nür veremeyiz: — Hey gafil! Hemşerilerimiz, dün- yanın en lâtif denizi olan Boğaziçi kıyılarında oturmuşlar. O seyrettik- leri sularda bin bir ziya oyunu vardır, En hareketli deniz, o cadde denizdir! Basiretin açık olsa, sen de yanlarına Oturur, saatlerce dalardın... Böyle çıkışmak aşırı lâf ebeliğidir. Zira adam: — Ya kahvehaneler?... Ya duvar dibi mesirelerindeki pineklemeler?... Ya evlerinizde el el üstüne koyup oturmalar?... - diyebilir. Bu haller - belki alıştığımız için - aramızda bir çoklarına Obatmıyorsa bile, hariçten gelene fena halde çar- Piyor; — Allah Allah.. - diyorlar, - Bun ca yapılacak işleri varken niçin otu- rüyorlar?... Kapıları esnemiş, baca- Tarı çarpılmış, soba boruları akiyor, Çöp tenekeleri devrilmiş, kaplama tahtaları. sökülmüş, bir bakışla bin bir himmet istiyen manzaraları var... Ve halbuki boş oturuyorlar... Niçin az Çalışıyorlar? Niçin az kazanıyorlar? Niçin kanaat ediyorlar? Bu şarkvari huyumuzdan henüz gereği gibi silkinmemiş olduğumuz lehimizde kitap yazanların dikkatini ŞEHİR HABERLERİ Valinin tedkikleri Dün Üsküdar ve Kadıköy taraflarını gezdi Vali ve Belediye reisi Dr. Lütfi Kırdar dün sabah refakatinde şehirci- lik mütehassısı B, Prost olduğu halde Üsküdara geçmiş, Üsküdar sokakları- ni dolaşmış, sokakların temizlik bakı- mından vaziyetlerini, ne dereceye ka» dar harap olduklarını tedkik etmiş- tir. Beraberinde götürdüğü Üsküdar iskelesinin tanzimine ait plânı mahal- inde gözden geçirerek B. Prosttan izahat almıştır. Bundan sonra Üsküdar İskele mey- danındaki Çocuk dispanserini teftiş | eden B, Lütfi Krdar, Bağlarbaşına gi- | derek dün açılan sanatoryom ile pre- | vantoryom binalarını gezmiştir. Vali, buradan Kadıküyüne geçmiş, Kadıköy mıntakasındaki cadde ve 50- kakları gezerek bunların temizlik | noksanlarını gözden geçirmiş, şehir plânına göre, Kadıköyünden Fener- 1 bahçeye kadar uzanan sahayı tedkik etmiştir. Bu arada Kadıköy kayma- kamlığı ve Belediye şubesini ziyaret eden vali, kaymakam B. Cenab'a icap eden direktifleri vermiş, bilhassa Par- ti kongrelerinde halkın yol temizleme ve saire hususundaki dileklerinin tah- kikini emretmiştir. Eminönünde Bir adanın Bel” istimlâki bitmek üzere Eminönü istimlik mıntakasında bulunan Eminönü hanı ile Eminönü Kızılay şubesinin bulunduğu bina adasına sit istimlâk muameleleri bu- günlerde bitmek üzeredir. Belediye, bu binaların hep birden yıktırılması için bir şartname hazırlamıştır. Bu şartname bugünlerde Daimi encüme- ne verilecek ve binaların istimlâk mu- amelesi tekemmül eder etmez, bu han- lar da yıktırlacaktır. Bu binaların yıktırılması ile Emin- önü istimlâk sahasında 1 numaralı haritanın istimlâki tamamlanmış ola- caktır. Heroin çeken iki kişi yakalandı Emniyet direktörlüğü kaçakçılık memurları Tahtakalede bir han için- de heroin çekmekte olan yirmi ve on beş yaşlarında Mustafa ve Mehmed isminde iki çocuğu yakalamışlardır. Bunlara heroini kimden tedarik ettik- leri sorulunca, Müjgân isminde bir ka- dından aldıklarını söylemişlerdir. Bu- nun üzerine Müjgân da yakalanmış, de olsun - «doğrudur!» diye tasdik etmek en medeni zihniyettir. Aynaya bakmadan, insan kendine bir çeki düzen veremiyeceği gibi, tenkide ku- lak asmadan da, bir millet kendini çeviremez. — Tiyatrodan hiç anlamam bay Amca... B.A, — O halde kes sesini!,.. — Fakat ben bir şey soracağım; Şikâyetler Esrarkeşlere fırsat vermemeli Kadıköy (Mısıroğlu o (Celâl Muhtar) sokağında fener yoktur. Bu sokağın ayni zamandada tenhalığı bazı fırsat düşkünleri nin çirkin emellerine saha teşkil ediyor. Ekesriya bir takım kim- selerin karanlıklan (o bilistifade toplu olarak ayni sigarayınö- betleşe içtikleri de vakidir. Bunun esrar olduğunu izaha hacet yok. Bu halin, sokak sekenesinin he- nüz ilk mektebe müdavim çocuk- larının üzerinde Jena bir tesir bi- rakacağı şüphesizdir. Sokakta hava yazı tesisatı bu- lunduğundan buraya Dir fener koymak gayet kolaydır. Ayni sokakta 7 numarada sakin A. Recai Gülerman Talebe karneleri Okuyucularımızdan birinden aldi- gumız bir me Denizbankin ta- İebe karneleri Bulunmadığı bildirii- yordu. Gene bu sütunlarda talebe karnelerinin lüzumundan bahsetmiş. tik. Denishanktan o verilm (omalümata nazaran ialebelere mahsus kareler vardır. Bunlar isliyenibre verilmek- tedir. Ancak Şirkelihayriyenin de bu usule tevessül etmesi talebe için çok faydalıdır. IK seli ölüm Ölenlerden birinin cesedi morga kaldırıldı Zabıta ve Adliye dün iki şüpheli ölüm tahkikatına el koymuştur; 1 — Beyazıt polis merkezine gelen bir adam, Balabanağa mahallesinde bir eve misafireten gelen ve Lâlelide bir apartımanda oturan bayan İfaka- tin, evde merdivenden düşerek öldü- ğünü haber vermiş, zabıta memurları vâk& yerine gidince, bayan İfakatin cesedile karşılaşmışlardır. Memurlar alelüsul Belediye dokto- runu davet ederek muayene ettirmiş» ler, fakat doktor, ölümü intaç edecek hiçbir ârıza görememiştir. Bu vaziyet karşısında Belediye doktoru cesedin morga nakline lüzum göstermiştir. Morgun vereceği rapor, ölümün ha- kiki mahiyetini meydana koyacaktır, 2 — Fenerde Çarşamba caddesinde bir dükkânda terlikçilik eden ve ayni yerde de yatıp kalkan Mustafa, dün sabah, dükkâna gelen diğer işçiler ta- rafından ölü olarak bulunmuştur, Mustafanın arkadaşları, derhal za- bıtayı haberdar etmişler, zabıtada da cesedi Belediye doktoruna muayene ettirmiştir. Belediye doktoru müuüye- nesini yaptıktan sonra gömlimesine izin vermemiş, bir defa da Adliye dok- torluğunca muayenesine lüzum gös- termiştir. Bunun üzerine cesed, zabı- taca muhafaza altına alınmıştır, Dört hırsız yakalandı Mordo, Nesim, Levi, Avram isimle- rinde dört kişilik bir şebekenin Has. köy civarında bazı evlere ve dükkün- lara, kilid kırmak suretile girerek ba- zı eşya çaldığı zabıtaca tesbit edilmiş ve hepsi suç üstünde yakalanmışlar. (Vâ - Nü) dır, Bay Amca Şehir tiyatros I müdürü B, Cemal, Zehirli gazlar Bu senede kurs açılmasına * karar verildi Hava taarruzundan koruma komis- yonu dün saat 10 da Vali muavini B. Hüdai Karatabanın reisliği altında toplanmıştır. Toplantıda Seferberlik Ordu mümessili Tevfik, Vilâyet Jandarma kumanda- nı B, İzzet, Emniyet müdür muavini Mehmed Ali, Zehirli gazlar mütehas- Sısı Dr. Hüsnü, İlfaiye müdürü İhsan, Belediye Makine şubesi müdürü Nus- ret, İnhisarlar başmüdürü Necmed- din ve Gümrük müdür muavini Rüş- tü ile Belediye hududu dahilinde bu- lunan kaza kaymakamları hazır bu- Tunmuşlardır. Dünkü toplantıda verilen karara | göre, geçen sene olduğu gibi bu sene de kânunuevvtlin on beşinden itiba- ren vilâyet hududu dahilinde kurslar açılacaktır. Beyoğlu, Fatih, Eminönü kazalarında beşer, Beşiktaş, Üsküdar, Kadıköy kazalarında ikişer, müteba- ki kazalarda da birer Zehirli gaz kur- su açılacaktır, Bu kurslar, zehirli gar za karşı halkın alacağı tedbirleri gös- terecektir. Kursların tenvir, teshin ih- tiyaçları için Vilâyet emrinde bulu- nan paradan sarfedilmesine okomis- yonca karar verilmiştir. Bundan başka İtfaiye müdürlüğün- de (Gaz temizleme ekipleri yetiştir mek kursu) adlı bir kurs açılacaktır. Bu kursta gazların nasıl temizlenece- | ği gösterilecektir. Telefon şebekesi Mükâlemelerdeki güçlüğü azaltmak için tedbir alınıyor Telefon “idaresi, şehrin telefon ih- tiyacını temin için çalışmalara devam ediyor, Beyoğlu semtinde telefon ko- nuşmalarındaki güçlüğü kaldıracak olan Şişli santralı haziran veya tem- muzdan evvel faaliyete geçemiyecek- tir, Mükâlemelerin normal bir hale gir- | mesi için 1000 abone eksilmesi lâzım- geldiğinden, yeni santral kuruluncıya kadar telefonlarıni iade tden abone lerin yerine de yeni telefon . abonesi kaydedilmiyecektir. Veremle mücadele ve çocuk esirgeme kurumlarının faaliyeti Verem Mücadele cemiyeti reisi mü- tekaid korgeneral Galip Pasiner, ikin- ci reis Dr. Neşet Osman dün Vali Dr. Lütfi Kırdarı Belediyedeki makamın. da ziyaret etmişlerdir. Bu ziyarette Verem Mücadele cemiyetinin vaziyeti izah) Belediyenin cemiyete yardımı rica edilmiştir. Dr. Lütfi Kırdar, bu izahatı alâka ile dinlemiştir. Bundan başka. Çocuk Esirgeme Ku- rumu reisi Dr. İhsan Sami de dün Lütfi Kırdarı ziyaret ederek Çocuk Esirgeme Kurumunun mesaisi etra- fında izahat vermiştir, Bu izahai sırasında Belediye mali olan Çocuk kütüphanesi kira bedeli etrafında bazı ricalarda bulunulmüş- tur. ml. —T ... Sahnenin önüne yapılan şu çelik perde yangınlar içini,.. .. Döner sahnede oyun tekniği için!,.. Mükemmeli... ö.. amma oyun esnasında lâm- baların sönmesi niçin?... — Kış eğlencesi! Mevsim icabı, havadan, soğuklar. dan, odun, kömür fiatlerinden bah. sediyorduk. Yanayakıla her birimiz bir taraftan kışı çekiştirirken telâşla yerinden fırlıyan ev sahibi konsok dan bir deste iskambil kâğıdı çıkardı: — Hep dertleşecek değiliz ya. Er şın da hoş tarafları vardır. Haydi, $öyle ulak bir kış eğlencesi tertib edelim. Biraz da hoşça vakit geçi- ririz. Köşedeki masa ortaya çekildi. Fa- kat bu defada başka bir üzüntü başgösterdi. Ev sahibiyle diğer üş misafir: — İyi amma, beş kişiyiz. Dördü- müz oynarken beşinci açıkta kala- cak, catı sıkılacak, Diye teessürle biribirlerine bakış- muğa başladılar, Vaziyellerinden, hiç birinin bu sıkıntıya katlanmak İste- mediği anlaşılıyordu. — Zararı yok. Siz oynayınız, ben İ o Dedim. Dördü birden, dudakların- İ da sıntan memnuniyet tebessü- münü gizlemeğe çalışarak câli bir | teessürle beni teselli ettiler; — Seni yalnız bırakmak doğru değil amma, sıkılmazsın canım!.. Zaten bu oyunun seyiri daha hoştur. Masanın dört köşesine iskemleleri ni yerleştirdiler. Ben de yanlarına sokuldum. İlk defa dağıtılan kâğıdları, çiko- lataya sarılan bir çocuk ihtirasile kapıştılar, Pek neşeli idiler. Şen kah- kahalar artıyor, mütemadiyen pey sürüyorlardı: —'İki misli... — Beş valör daha... Eldeki kâğıdlar açıldı, ortada top- lanan paralar karşı köşedekinin önüne itildi. İkinci, üçüncü devirler- den sonra oyun ilerledikçe oyuncu- İ ların vaziyetleri değişiyordu. Kâğıd İ odestesi elden ele geçtikçe oyunun müşterek neşesi bozuluyor, şans kah- İ beleşip her köşeye ayrı ayrı göz kır pıyor; bir baştan kahkahalar çın- larken beriki köşelerden homurtular yükseliyordu: — Gözü kör olsun böyle kâğıdın. Bir dokuzlu daha gelse ben kazana- caktım. Fena halde sinirleniyorum | Ekseri oyuncular yenildikçe hırs- ları galeyan eder, bu teessürle ga- rib hislere kapılırlar; oturdukları is- kemlelere, oyanlarma o sokulanlara uğursuzluk, şeamet İsnadına kalki- şırlar. Masa başında, üstüste kaybe- den oyuncuların arasıra hiddetli ba- kışlarla beni süzdüklerini farkettim, uzaklaştım. Geriden dinlemeğe baş- ladım: Seslerin tonu sık sık değişi- yor, salonu çınlatan şen bir kahka- ha biraz sonra boğuk bir bomurtu halini alıyordu. Bir aralık ev sahibi- nin sesi hepsini bastırdı. — Kahrolsun böyle şans. Kömür taksitini de kaybettirdi bana. Bir daha tövbe olsun oynamam, Masadan kalkanlardan biri gülü- yor, ikisi homurdanıyor, ev sahibi de mütemadiyen yeminler savuruyordu. “ .... i.m. Rumen veliahtının yatı İsi bula geldi Rumen veliahtı için İngiltereden satın alınan Tayfun yatı dün bir Ru- men vapurile limanımıza gelmiş ve Haliçte vapurdan denize indirilmiş- tir, Veliahtan yatı, havalar sükünet bul- duktan sonra Köstenceye gidecektir, B, A, — Amma yaplın haaa!,.. O da sinemalarla rekabet için bayımi,..