15 Kânunuevrel 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Nutuk söylemek ehliyeti Bu mevzuu epice zamandanberi Yazmak istiyordum. Fakat arası 80 ğusun, kimse alınmasın diye bekle dim, Günlerden ehemmiyetli bir gündü. Bazı münevverlerimiz, oyekdiğerleri ed sıra kürsüye çıktılar, Söz söyle Sonradan, gözlerimi yumdum; ha- İzamı zorladım; ve şu suali kendi kendime sordum: — Ne söylediler? Hiç.. Püf... Halbuki bir çok parlak Cümleler sarfolunmuştu... Şatafatlı kelimeler kullanılmıştı... Haykırılmış- t.. Yumruklar havada sullanmış; Ss bazen tehdidkâr bir perdeden gök gibi gürlemiş, bazen celâdetle aslan gibi kükremişti... Halk da, o aralık alkışlamıştı, Amma, toplanladan çıktığımız za- Man, yüzlere bakıyordum: Hiç bir intiba hasıl olmamış. Herkes başka havada... Tamamile mevzu harici ola- rak konuşuyorlar... Halbuki, bir kitabı tamamladığı: MZ zaman. cildi dizlerimizin üzerine bırakır, düşünceye dalarız: «— Şunu, şunu öğrendik.» deriz. Mitellif, belki de, kalbimizi kavra- Mış; sinirlerimizi istilâ etmiştir. Hattâ daha yaman kabiliyette, daha İri kıratta bir istidadsa, fi dâmgasını, silemiyeceğimiz Fuhumüz üzerine basmıştır. Bir daha Ondan kurtulamayız.. Ömrümüzün Sonuna kadar, onun tahassüsü İle dağlanmış bulunuruz... Büyük hatipleri dinliyenler de, tıpkı Kitap okumuş i tesir altın- da kalırlar. Esasen sözün yazılısı şi- fahisinden farklı değildir ki.. Belki de, «sesli söze yazılıdan müessirdir. Zira hatibin sada ahengi, jesti, yüz Ve el hareketi, gözlerinin bakışı, eti, Sanı, kanı, bütün maddiyeti, fikirle- Tine yardımcı aktörler gibi sahneye İştirak Şifahi söz, yazılıdan sunün için da- ha ehemmiyetlidir ki, muhatabları arasına okuyup yazmak bilmiyenler Ve okumaktan üşenenler de karışır... şimdi radyo var.. DMuhatab mikdarı efsaneyi şekilde artıyor... Buna rağmen bir araba lâfı hami- en kalabalığın karşısına gelenler “luyor. Bahsettiğim toplantıda da bilhassa böyleydi. Fikrine değil, han- Şeresinin kuvvetine güvenen kürsüye “fena birşey söylememek, Yalnız «parlak cümle ve kelime sar- letmek» değil; eyeni bir fikir söyle Mekx, «öğrendiği birşeyi öğretmek» | . Mevzuu bahsolunaca kalabalığın karşi- | Sma çıkmak gerektir. İyi ses, kuvvetli çere, düzgün cümle, sevimli hal, Ancak malzemedir... Hatib, kafa pat- latarak, aylarca çalışmak, hazırlan- | Mak zaruretindedir... Değil kürsüye çıkmak için, hattâ ŞEHİR HABERLERİ Şehir bütçesi Belediye reisi ay başına kadar hazırlıyacak Vilâyet ve Belediyenin mali sene bütçeleri her sene umumi vilâyet mec- lisinin şubat toplantı devresinde mü- zakere edilmektedir. Bunu göz önüne nlan Belediye reisliği, şubelere yaptı- ğı bir tamimde yeni bütçeye tahsisatı konmak üzere tekliflerini bildirmele- rini tebliğ etmişti, Şubeler hazırladık- ları esasları riyaset makamına gön- dermişlerdir. Ancak merkez şubeleri yeni Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdar ile temaslarda bulunduktan sonra 939 senesi hazırlıklarını bitire- | ceklerdir. Bundan başka buğün topla» nacak Parti Vilâyet kongresi yet İdarei hususiyesile Belediye büt- çelerince tahakkuk ettirilecek karar. lar verileceğinden, yeni bütçeler ha- zırianırken Parti kongresindeki bu kararlar da nazarı dikkate alınacak- | tar. Vali ve Belediye reisi Lütfi Kırdar; bu hafta sonunda yeni bütçeleri ha- zırlamağa başlıyacak ve ay başında tedkik edilmek üzere Daimi encüme- ne verecektir, Aldığımız malümata gö- | re, Dr. Lütfi Kırdar bilhassa şehrin temizliğine ve imarına büyük ehem- miyet verdiğinden, bu seneki Ecledi- ye bütçesinde bu iki ihtiyaç için mü- him tahalani bulunacaktır. iğ Parti kongresi Bugün Lleği GE 4 komisyon se seçilecek Cümhuriyet Halk Partisi Vilâyet kongresi bugün saat 11 de Partinin Cağaloğlundaki vilâyet binasında top- lanacaklır, Vali ve Parti ik yönkurulu başkani Dr. Lütfi Kırdarın bir nutkile açılacaktır. Bundan sonra kongre için birinci ve ikinci başkan- lar ile iki sekreter seçildikten sonra Partinin iki senelik çalışma raporu okunacak, hesap, bütçe, yayma, dilek işleri için dört komisyon ayrılacaktır. Encümenler, kendilerine havale edilen işleri tedkik ederek kongreye bildirecekledir. Bunu müteakip seki- zi asli, sekizi de yedek olmak üzere yeni ilyönkurul seçilecek ve İstanbul teşkilâtı namına büyük kurultaya iştirak edecek beşi asli, beşi yedek on delege seçildikten sonra kongre dağılacaktır. Vali ve Belediye reisinin rahatsızlığı Manisadan şehrimize dönerken 50- ğuk algınlığından rahatsızlanan Veli Dr. Lütfi Kırdar, dün de Vali kona- ından dışarı çıkmamış, Vilâyet, Be- lediye ve Parti işlerile evinde meşgul olmuştur. Maamafih Parti Vilâyet kongresi münasebetile bugün çıkarak kongreyi açacağı tahmin ediliyor. bir eğlence meclisine giderlerken bile, | munis a1 Süzel sohbetlerile meşbur olanlar | dimağlarında mevzu hazırlar, gide- İ *ekleri yere öyle giderler... İrticelen!... Ne güç şey. İrticaien ik, manzum ve müukaffa şiir “ylemek derecesinde çetindir; beşe- JİN ender istidaddaki evlâdlarma na- sibdir. Kaldı ki, kâğıda yazılmış, ezberlenmiş ekser nutuklar dahi fikir ihtiva etmiyorlar. Bu daha feci... Hazreti Süleyman: «Yedi kere dü- şün, yedi kere dilini ağzında dolaştır, öyle söyle'» demiş... (Vâ-Nü) de Vilâ- | Halkın dilekleri Talebeye bilet kârnesi Sabahları mekteplerine gidip akşamları da evlerine dönmek için her gün Şirketi Hayriye ve Denizbankın yakım sahiller va- purlarına binmek mecburiyetin. de olan yüzlerce çocuk bilet al mak için vapur gişeleri önünde bir hayli bekliyorlar. Hele uzak semtte oturanlar, çok kere, bilet almak yilzünden vapurlarını ka- çırıyorlar ki bu ya sabahları mek- tebe, yahud da akşamları evleri- ne geç gelmeğe sebeb oluyor. Memurlara olduğu gibi mektep Şirketi Hayriyenin ve Deniz- bankın vapur gişeleri önünde da- kikalarca sürüklenen çocukları kurtaracak bu tedbiri alacakları na eminiz, Bostancının karanlıklığı Bostancı birkaç sene zarfında her şeyde oldukça ileri gitmiştir. Fakat geceleri caddelerimiz çok karanlık. Sözde lüks var; fakat adı var, kendi yok. Baz: yerlerde- kile kıyorlar arima önlar da halk istifade etmeden sönüyor. Elektrik olduğu hâlde böyle ka- ranlık caddelerde bastığımız yeri görmeden yürümemiz çok zor olu» yor. İnşallah yeni diye reisi- miz yakında bizi dee aydınlatır, Bostancı Vükelâ caddesinden Duygu Tündoruk Asansörler Belediyece bir talimatname hazırlandı Şimdiye kadar gelişigüzel surette kurulan asansörler için Belediyece bir talimatname hazırlanmıştır. Bu talimatname, asansörlerin emniyet tertibatını temin edecek, asansörleri kullanacaklardan ne gibi vasıflar ara- âzami kaç kişi binebileceğini tesbit edeçektir, Talimatname, umumi Vilâ- yet meclisinin şubat devresinde mü- zakere edilecektir. Yeni tarihi tefrikamız TURAKiNA Yazan: İSKENDER F, SERTELLİ (Dişi Korsan) tefrikame bir kaç güne kadar bitiyor. İskender Fahred- Cengiz hanm gelini ve Oktay hanın karısıdır. Oktay han ölünce, Karakurumda toplanan büyük Türk (kurultayında, İmparatoriçenin Moğol tahtında kalmasını istiyorlar... Ve CTURAKİNA) bu suretle büyük Moğol ( imparatorluğunun idaresini eline alıyor. Bu ramanda Turakinu- nin baştan başa esrar ve heyecan do- lu hayatını ve imparaloriçeye sadık kalan o generallerin o Avrupayı One maksadla istilâya koştuklarını, Tura- kina'nın aşkını ve Karakurum Or- manlarında, bir canavarın ağzına nâ- sıl düştüğünü göreceksiniz! Yeni tefrikamıza birkaç güne ka- i Facia tahkikatı Fezleke bir haftaya kadar tamamlanacak Dolmabahçe sarayı önündeki feci hâdise etrafında tahkikat yapan mül- | kiye müfettişlerinden B. Al Seyfi,| Salm ve Polis müfettişi B, Nimetdün | de çalışmalarına devam etmişlerdir. Müfettişler, şimdiye kadar vaka ge- cesi halk arasında intizamı temine memur olan zabıta âmir ve memur- larını dinlemi Çorum valiliğ müavini B. Kâmrâ- ve bu husustaki olmadığını ileri sürmüştü. B. Salih Kılıcın bu İfadesi üzerine mülkiye müfe leri Emniyeti umu- miye birinci şube müdürü B. Kimranı celbetmeğe karar vermişti. B, Kâm- ran dün sabah mülkiye teftiş heyeti huzuruna çağırılmış ve iki saatten | fazla ifadesine müracaat edilmiştir. Haber aldığımıza göre, müfettişler daha bazı şahidleri de dinledikten sonra tahkikatı tamamlıyacaklar ve | #ezlekeyi hazırlıyacaklardır, Bu işin nihayet bir haftaya kadar tamamlar nacağı tahmin ediliyor. . . . - ilk itfaiyeci Kabri itfaiye şehitliğine nakledilecek Şehrimizde ilk itfaiye teşkilâtını yapan ve Türk iİtfaiyeciliğinin bâni- si sayılan Gerçek Davudun mezarı Aksarayda Haseki hastanesi arkasın- daki bir mezarlıkta idi, Gerçek Davu- dun kabri üzerinde mezar taşı da dur- maktadır. İlk itfaiyecinin kabrinin buradan kaldırılarak Edirnekapıda İtfaiye şe- hidliğine nakline karar verilmiştir. Nakil işine bugünlerde başlanacak- tar. Emniyet beşinci şube müdürü geldi İstanbul Emniyet direktörlüğü be- şinci şube müdürlüğüne tayin edilen Afyon Emniyet âmiri B, Şükrü dün şehrimize gelmiş ve yeni vazifesine başlamıştır, Otobüsçülerin bir müracaatı Şehrimizde muhtelif hatlarda işli- yen otobüsçülerden bir kısmı dün Be- lediyeye gelerek Vali ve Belediye reisi Dr. Lütfi Kırdarı ziyaret etmek iste. mişler, fakat rahatsızlığına binaen Belediyeye gelemiyen Vali yerine mu- avini B. Lütfi Aksoy ile görüşmüşler- dir. Otobüsçüler, Yıldız ile 'Taksim arasında işliyen arabaların zarar 6i- tiklerini ileri sürerek biletlere zam ya- pılmasını istemişlerdir. Bundan baş- ka otobüslerin yolcu miktarı muayyen ve mahidud olduğu halde, ayakta dur. | mak şartile fazla yolcu alınmasını is- temişlerdir. Belediye, bu teklifleri makul bulma» mâekla beraber, yapılan müracaatin tedkik edilerek, neticenin kendilerine bildirileceğini tebliğ etmiştir. Bay Amca Edebiyat F'aktiltesinde Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Zoraki delikanlı Saçlarını itina ile boyamış, yüzünü sinek kaydı traş etmiş. Fakat çehre- sinin her tarafında uzun yılların de- rin izleri sırıtıyor, Hep kahkaha at yor, konuşurken yerinde zıplıyor, 20- raki bir çeviklikle el kol işaretleri ya- pıyor. Velâkin, uzunca bir cümleden sonra yorgun argın, derin derin s0 Juyor... Bir aralık sarsıla sarsıla öksürme- ğe başladı. Boğucu öksürükler ara- sında da mütemadiyen murldanıyor- du: — Boğarıma... Birşey kaçta da... Gi- cık yapıyor. Karşısındaki delikanlılardan biri gü- Tümsedi: — Eeee... Biz sizin yaşınıza gelince kimbilir nasıl olacağız? Öteki, kocaman mendilile ağzım burnunu silerek hiddetli bakışlarla de- Jlikanlıyı süzdü: — Amma yaptın ha... Aramızda on beş, yirmi yaş fark varmış gibi konu- şuyorsun. Sen kaç yaşındasın? — Yirmi yedi. — Eh, ben de otuz beş. Demek ki, | sekiz yaş farkımız var. Dört çocuğum olduğunu görenler hep böyle aldanı- yorlar. Beni çok yaşlı zannediyorlar. Halbuki, vaktile erken evlendirdiler, Çok da kahır çektim. Karşısımlakiler sustular. O, bir müddet daha gençlik konferansına devam ettikten soyra söz, tarih bah- sine intikal etti, Osmanlı imparator- luğu devrine aid bir vaka anlatılıyor. du. Zoraki delikanlı telâşla yerinden kalkarak sözü kesti: — Yanlıslar. O vaka öyle olmamış- tır. . Söz sahibi yavaşça: — Ben bunu kitapta okudum da oradan naklediyorum. Dedi. Öteki, ellerini kollarını sallı- yarak inad etti: — Sen kitaplara bakma. Yanlış yaz. muşlardır. Ben o vakanın içinde bulun- dum. Bu defa delikanlıların üçü birden güldüler: — Aman bayım, nasıl olur? Bu va- ka olalı kırk beş seneden fazla za- man geçmiştir. Sizin yaşınızdaki bir hayatımda neler gördüm, neler... Elli yedi sene... Dile kolay bu... Delikanlılar kahkahayı basınca 20- raki delikanlı birdenbire sakinleşti, Başını iki tarafa sallıyarak homur. dandı: — Allah aşkına, insanı kızdırıp saç. ma sapan söyletmeyiniz. Hiddetimden ne söylediğimin farkında değilim... Cemal Refik Eminönü meydanının tanzimi için hazırlık yapılıyor Eminönünde istimlik sahasında bulunan molozlar birkaç güne kadar kalkacağından ve henüz yıktırılmıyan binaların da nihayet bir aya kadar tamamile yıktırılacağı muhakkak ol- duğundan, Belediye, yeni Eminönü meydanını bir an evvel tanzim etmeğe karar vermiştir, Bu maksadla meyda» nın projesi hazırlanmağa başlamış- tır. Yenicami önündeki zeminin 60 santimetre yükseltilmesi muvafık gö rülmektedir. B, A, — Evet!., Bilhassa bazı şiirleri okuyup manâ çıkurabilenlere veril