POLİTİKA Romanyanın başına belâ kesilen mesele Memleket idaresinde küçük ihmaller, ekseriya büyük dertler doğurur. Başlangıçta bir müsamaha, sonunda, Devletin başına belâ kesilir. Roman- ya böyle bir derde çattı, Son günlerde Romanya haberleri hep ölüme, idama, sulkasda aiddir. «Demir muhafızw &dı verilen gizli teşkilât, bütün Romanya inzibat kuvvet- lerini peşinden koşturuyor. Mesele malündur: Kodreanu isminde bir genç bundan on beş sene ev- vel mi! i, faşist, ve tabii olerak yahudi düşmanı bir gizli cemiyet teş- kil cümişli. Bu cemiyet, gençlik ve köylü kitleleri arasında büyük rağbet gördü. O derecede ki iktidara geçen bazı hükümetler bu cemiyetin yardı. nunı ister, buna mukabil cemiyetin yaptığı şiddetlere ve etrafa saldığı deh- Şet ve korkuya göz yumardı. İlk kabahat böyle başladı, Kodreanu yüz buldu, kuvvetlendi, azıttıkça özi. 1929 senesi Başvekil olan Manio, bu cemiyete karşı sert davrandı, Kod- reanu bir kaç ay ortadan kayboldu, tekrar meydana çıktı, cemiyete «Demir muhafız» adını verdi, İtalyan faşistliğile Alman naziliğini taklide başladı. Romanyada bir Hitler partisinin yerleşmesinden çekinen Duka hükü- meti Demir muhafızları dağıtmak istedi. 1933 de, gizli teşkilât Raşvekili öl dürdü. Katiller yakalandı, parti şefile beraber muhakeme edildiler, Roman- yada o zaman idam cezası olmadığı için katiller müebbed hapse mahküm oldu, Kodreanu serbes bırakıldı, işine devam etti. Hattâ, Romanya politikn- Sına hâkim olmak isteyen bazı ecnebi devletlerden para aldığı da söylendi. Koleji Garib şey, 1937 mebus intihabında, «Demir muhafız» teşkilâtı, yalan. cıktan bir fırka ismi altımda namzed bile gösterdi, Milli Köylü leşti, ekseriyeti kazandılar! li partisile bir- İşte o zaman, kral imtihabatı feshetti, Goga'yı iş başına çağırdı, ve ni- hayet bu da olmadı, iktidarı bizzat eline aldı, Demir muhafızları dağıttı. Harice kaçmak isteyen Kodreanu geçen mart yakalandı, birçok taraflar. ları tevkif edildi, Fakat, gecenlerde, gizli teşkilâtın birdenbire tekrar harekete geçtiğini görüyoruz. Romanya krah seyahatte iken birçok yerlerde suikasdlar oldu, insanlar öldürüldü, yahudi mağazaları, havralar ateşe verildi. Bir tiyatroda bombalar patladı, bir üniversite rektörü katledildi, Geçen gün de bir gene- ral vuruldu. Bunun üzerine, hapisteki Kodreanu ve arkadaşları, kr darma tarafından vuruldular. jan. Tedhiş, korku, tehdit mektupları devam ediyor. Hükümet, sayıları otuz bine varan demir muhafızlarm hepsini temizlemeye karar vermiş. Hâdise mühimdir. Bir takım moda idealler maskesi altında, ecnebi te- sirlere âlet olanların, ihmal ve müsamaha neticesi, bir memleketi nasıl ateşe verdiklerini gösterir. İbretle doludur. AKŞAM Esrarengiz : yaralanmalar Son günlerde İngilterenin şimalin- de bütün halk büyük bir korku ve | heyecana düştü. Halifaks şehrinde Peyda olan meçhul bir şahıs gecele- Yin sokaklarda gezen kızlara ve er- kek çocuklara ustura ile hücum ede- rek yaralıyor. Mahalli zabıta bu esrarengiz adamı bulmakta zorluk çektiğinden Londra rin meşhur Skotland Yard zabıtasm- dan yardım istedi. Londradan gelen memurlar tahki- kat yaparlarken meçhul adamın yal- nız Halifaks'da değil bütün şimali İngilterenin muhtelif yerlerinde bir hayli kız ve erkek çocuk yaraladığı meydana çıktı. Carih göze görünmemektedir. Hat- İa taarruza uğrayanlar bile onu ha- yal meyal gördüklerini * söylüyorlar. Zabıta memurları yaralıları sıkı bir sorguya tutunca bunlardan birçoğu- | nun kendi kendilerini anlaşıldı. yaraladıkları Kimisi şöhret kazanmak, kimisi sevgilisine kendisini acındırmak, ki- misi ortalığı bir kat daha velveleye vermek için ustura ile elini ayağını yaralamıştır. Bu yaralama hali adeta müslevli bir delilik şeklini almış olduğundan zabıta ve adliye yalan ifade verenleri şiddetle tecziyeye başladı. Bu suretle kendi kendilerini yaralayanlar azal- dı. Fakat bu arada hakiki caninin izi büsbütün kayboldu. Çünkü Hali faks şehrinde ilk yaralanan kızların hakikaten deli yahut bir cahiye kur. ban gittiklerinde zabıtanm şüphesi kalmamıştır. Telefon merkezi Londra Beynelmilel Telefon mütehassısları konferansı Londrada toplandı. İngi- liz murahbasları geçen On beş sene içinde Londranın bütün dünya uzak telefon muhgberalı için merkez oldu- ğunu uzun uzadıya anlatımışlardır. Muhtelif memleketler arasındaki te- lefon muhaberesi için Londra merke- zinden yol açılıyor. On beş sene evvel Londranın beynelmilel telefon servisi Şimali Fransa ile Parise münhasır İdi. Fazla olarak Hollanda ve Belçika- aç şthir ile telefon mü- pılıyordu. Şimdi İse bülün Avrupa memleket- | leri telefonla Londraya bağlıdır. Londradan bütün Avrupa ve dün- Yaya yelpaze gibi yayılan telefon hat- | ları şebekesi 250,000 mil tutuyor... Kuşların Amerikalı bir bilgin diyor ki: I — Senelerdenberi kuşların hayatla» rin: inceliyorum. Öyle kuş kafileleri Gördüm ki, hiç durmadan, dinlenme- | den tam yedi gün, yedi gece bilâ Ja- | Bundan başku Londra bütün dün- | ya memleketlerine telsiz telefonla merbut bulunu Londra ile Ameri- ka müttehid hükümetleri arasında ilk defa telsiz telefon, bundan on iki sene evvel tesis edilmişti, Merkezi Londrada olarak bütün İn- gilterede telefon hatları fevkalâde ço- galmıştır. Londra ile İskoçya arasın. da 1912 senesinde ancak dört ana hat var iken şimdi hatlar yüzü bul- muştur, Londra bütün dünya telefon muha- bere merkezi olduğundan bütün dün- yadaki telefon abonelerinin numara- ları orada malümdur. Bütün dünyada 35,000,000 telefon sbone numarası vardır. Bunlardan İngilterede bulu- nanlar 3,000,000 dur. rekoru gla uçtular. Kuşlar kirk günlük yol- culuk ederler de bir an bile yorulmaz- lar, çünkü kuşlar kanadlarını kımıl datmadan, yalnız havada durmazlar, uzun müddet saatte 160 kilomtre hız- la uçmakta devam ederler, | kolordudan - Siyam Eral Tozandakı bitirmeden memleke- tine dünmek istemiyor Bir kaç senedenberi Lozanda bir Kolejde tahsilini yapmakta olan Si- yam kralı Ananda Mihidol bir kaç hafta evvel Mazsilyadan Siyama hâ- reket etmiştir, Küçük kral şimdi on üç yaşına basmıştır, Siyam kanunla rı mucibince bu yaşta bulunan bir kimse reşid sayıldığından Ananda Mihidol taç giymek üzere memleke- tine gitmektedir. Fakat taç giyme resminden sonra tekrar Lozana dö- nelek tahsiline devam edecektir. Siyam, Asyanın cenubunda, Çin fe Hindiçini ve Hindistan arasında oldukça mühim bir hükümettir. Nü- fasu on Üç buçuk milyon kadardır. Eu hükümet, birçok sadmelere uğra» Toasına rağmen, istiklâlini koruma ğa muvaffak olmuştur. 1917 senesine kadar Siyamın kuvvetli bir ordusu yoktu. Bu tarihte askerlik mecburi- yeti konmuş ve teşkilât yapılmıştır. Siyam ordusu sulh zamanında üç mürskkeptir. Bu kolor. dular on fırkaya ayrılır. Ayrıca müs- takil bir fırka da vardır. Her sene sis lâh altına 25 bin kişi çağırılmakta- dır, Muvazzaf askerlik müddeti iki senedir. Bundan sonra yedi sene ih- tiyat vardır. Siyam hükümeti son zamanlarda bahriyesine de ehemmiyet vermeğe başlamıştır. Birkaç sene evveline kadar Siyamın donanmasi 3 torpidomuh- ribi ve 4 torpidodan ibaretken son zamanlarda yeniden birçok torpldo- 120 yaşında bir kadın. 57 torunu var, fakat saçına ak düşmemiş Sıvas (Akşam) Sıvasa bağlı şirin ve güzel Gürün kasabasında 120 yıl yaşamış, gün görmüş ihtiyar bir bayan vardır. İsmi Hatice olan bu kasabanın Karatepe mahal. lesinde oturu, â dinçtir. Ev işle- rini mükemm apar, yâzın 8â- bahtan akşumn kadar bahçe İşlerin- de çalışır. 120 yıl yaşamasına rağmen saçla» rna bir ak düşmemiştir. Bir oğlu, bir kızı, 57 lorunu vardır. İstanbul b müdürlü- gü beşinci şube müdürü Afyondan ayrıldı Afyon (Ak şam) — Üç sene- denberi ovilüyeti- mizde o Emniyet müdürlüğü yapan ve İstanbul Emni- yet beşinci şube müdürlüğüne ta ! yin edilen B. Şük- rü Barhan yeni va» fesine başlamak üzere iki gün son- ra şehrimizden ay rılacaktır, Muhitinin sem- patisini kazanmış R Şükrü Barhan olan Bmniyet müdürümüze yeni vazi- fesinde de başarılar dileriz. İtfaiye mensupları i için bir revir açılacak İtfaiye âmir ve efrat kadrosu beş yüze baliğ olmaktadır. İtfaiye men- supları ârasında hasta olanlar hastâ- neye sevkedilmektedirler, Ancak bazan hastanelerde yer ok madığı için kabul edilemiyen itfaiye- ci hastalar, itfaiye kovuşunda yat- mağa mecbur oluyorlar, Bunun sıhbi mahzuru görüldüğün. * den sırf itfaiye âmir ve efradının ya tabilecekleri 12 kişilik bir revir yapıl." masi için fen işleri müdürlüğü tara- fından Belediye riyaset makamından rica edilmiştir. Vali Lütfi Kırdar, bu ihtiyacı tak- dir ettiğinden yakında böyle bir revir inşa edilecektir. muhripleri yaptırılmıştır. Siyam zengin bir memlekettir. Başlıca serveti pirinç, kereste ve ka» lay madenleridir. Pirinç ve kereste ihracatı ve kalay madenlerinden ih- raç edilen cevherler Siyama birçok para temin etmektedir. 5 Siyam umumi harbe kadar çok geri bir omemleketti. Bu sırada kral olan Şulalongkorn OAvrupayı gez miş, buradaki (fİerakkiye hayran olmuş ve Siyamda esaslı ıslahat yap- mağa başlamıştır. Bu cümleden ola- Tak birçok mektepler açılmıştır. Aynı zamanda Siyamın merkezi olan Bang- kok şehrinde bir de üniversite tesis Siyam kralı 13 yaşına bas- tığından taç giymek üze- re memleketine gitmiştir. Fakat bu merasimi müte- akip tekrar Lozana döne- cek ve mektepte dersleri- ne devam edecektir. “üçük kral Ananda Mihidol edilmiştir. Küçük kral Rangon limanına çi- kacak, oradan payitaht olan Bang- kok'a giderek taç giyecektir, Evvelce Siyam kralı Prajadhipok idi. Bu kral bir seyahatinde Avrupayı çok beğen- miş ve Londrada yerleşmiştir. Bu si rada Lozanda mektepie okumakta olan küçük prens kral ilân edilmiş- tir. Yeni kral, her sene tatillerde memleketine gitmektedir. Lozanda- ki mektebini, bilhassa arkadaşlarını çok sevdiğinden tahsilini bitirmeden Siyama kati surette dönmiyecektir. Küçük kral Lozandan Marsilyaya kadar hususi bir vagonla gelmiştir. Kendisine 15 kişilik maiyet halkı, Si- yamın Paris sefiri refakat etmekte idi. Kralın birkaç hafta sonra tekrar Lozana dönmesi bekleniyor, GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Ansiklopedi nedir? ugünden itibaren, Akşam'ın bu sahifesinde bir «Günün ansiklo- pedisi, sütunu açıyoruz. Gazete haberleri arasında raslanıp ta alâka uyandıran ne varsa onlara dair mütemmim malümatı bu sütün- da vermeğe çalışacağız. Evvelâ (Ansiklopedi) kelimesinden başlıyalım: «İnsanlığın bildiği bütün malümai; beşeri bilginin heyeti mec- muasis demektir, Ansiklopedi yapmak fikrini, beşinci asırda Marclanus Capella isminde biri kayde şayan bir şekilde kuvveden fiile çıkardı; ve asırdan asıra bütün milletler bu sahada çalışıp dalma da» ha mükemmelleri yaptılar, Bizde an- cak yeni yeni İlk tecübelere girişilmiş- tir. Geç kaldığımız ve kusursuz nü- muneleri henüz veremediğimiz mu- hakkaktır, İyi bir ansiklopedi yap- mak, bir milletin kültürü için o de- rece İftihardır ki, Mussolini, bütün Alimleri toplıyarak, onlara italyanca en mükemmel ansiklopedi eserini yap- tırmağı gaye bilmiştir. Yüzden fazla cildi olan ansiklopodi- ler vardır; 1818 de Almanların neşrete tiği bu umumi bilgiler dergisi 152 kitap- tan mürekkepti. Tabiatile, daha muh- tasar müfidleri vardır. Devlet teşeb- büsile kusursuz bir türkçe ansiklopedi yaptırılmasını bu münasebetle dile- riz, Görülüyor ki, bizim bu sütunü- muzun fazla bir iddiası olamaz. Mak- sadımız, gazete kariinin malümağ noksanını, fırsat buldukça doldur. makfan ibarettir, Von Ribbentrop ariste Fransa İle anlaşmayı im- galıyan, Almanya Hariciye Nazırı von Ribbentrop kimdir? Hariciye mesleğine mensub olma- dan Hariciye Nazırı olan bu zat, gönç- liğinde askerlik etmiş, mütarekeden sonra Henckel markalı şampanya fabrikasının ajanı olmuştur. Hen- ekel'in kızı kendisine âşık olarak onunla evlenmiştir. Bu genç, zengin, yakışıklı iş adamı Hitlerin en yakın arkadaşlarile tanışmış ve o vasıta İle Mahkemeye verilen bir k dının cezai ehliyeti olmadığı anlaşıldı Geçenlerde Münevver adında bir kadın ağır ceza mahkemesinde mu- hakeme edildiği sırada mahkeme he- yetine karşı hakaret mahiyetinde söz- ler söylemiş ve hakkında zabıt tulu- larak bu suçtan dolayı muhakemesi yapılmak üzere asliye dördüncü ceza mahkemesine verilmişti. Münevver burada bazı gayri tabi hareketlerde bulunduğundan akli mü- - vazenesinin tesbiti için Tıbbı adiide müşahede altına alınmıştır, Yapılan müşahede neticesinde Münevverin ce- zai ehliyeti haiz bulunmadığı anlaşı- larak raporu mahkemeye verlimiştir. Bu rapor üzerine mahkeme Münevye- rin beraetine karar vermiştir. Hitlerin milliyetçi cereyanına katık mış, Hitlerle büyük Alman endüstrisi arasında rabıta vazifesini görerek, ilk zamanlar nazi partisine epeyce para bulmuştur. Hattâ, buna müküfaten, ilk iş olarak, nazi hükümeti şampan- ya üzerinden vergiyi kaldırmış. Son- tadan Hitlerin emniyetini kazanan Ribbentorp, Hitlerin siyasi mümessili olarak Londraya gitmiş, nihayet Has riciye Nazırı olmuştur, Tevkifhanede sahte fakrühal ilmühaberi yazan iki mevkuf mahküm oldu Galata postahanesi veznedarı Hü- seyin Hüsnüyü öldürmek suçundan 24 sene hapse mahküm Abdullah ile bir sahtekârlık suçundan mahküm Kadri, Tevkifhariede bulundukları &k rada, mevkullara sahte fakrü hal ilmühaberi tanzimi suçundan dolayı ağırceza mahkemesine verilmişlerdi. Dün yapılan muhakeme neticesin- de bu sahtekârlık suçları sabit oldu- ğundan, Abdullahın altı gün, Kadri- nin de iki gün hapislerine karar ve rilmiştir. Ancak bunlardan Abdullah katil suçundan 24 seneye mahküm olduğu cihetle, mahkeme bu defa 6 gün hapis kararının infazma mahal; görmemiştir.