Italya - Fransa maçının tafsilâtı Maç samimi bir hava içinde oynandı. Birinci ransa hâkimdi devre italya, ikinci devre F Pazar günü Napolide İtaiya ve Fransa mili takımları -17 inci defa olarak kırk beş bin kişi önünde kar- şuaştılar. Ve İtalyanlar 1-0 galip gel- di, Maçın neticesini dünkü nüsha- mızda telgraf havadisi olarak karile rimize bildirmiştik. Bu enteresan karşılaşmanın bütün safahatını radyo ile - takip eden bir sporcu arkadaşımız maçın tafsilâtını bize yazmak lütfunda bulundu. Biz de karilerimize aynen veriyoruz: Bu mühim müsabakadan evvel iki taratm vaziyeti hakkında izahatta bulunan spiker İtalyanların hücum oyuncuları itibarile müşkül vaziyette bulunduğunu en kıymetli oyuncuları Meazzanın sakat olduğundan Piola nın daha formunda bulunmadığın. dan ve İngilizler tarafından büyük takdire uğrayan Ferrarinin ise hasla- ıktan henüz kalktığından acı, acı gi- kâyette bulunarak bu sebeple netice- nin kendi takımları âleyhine tecelli. sinden korktuğunu ilâve etti, Son günlerde her iki milletin mat- buatı arasında politika sahasında başlayan münakaşaların spor sahasi- na tesir etmediğini Fransızların stada çıkarken halkın lehlerinde yaptığı tezahüratla belli oldu. 45 bin kişinin çevirdiği saha Fran- &#z oyuncuları lehine çok dostane nü- mayiş yapıyordu. İki takım şu şekilde dizildiler. Fransa: Lins - Vandom, Matler « Diyan, Jordan, Borbut - Venant, Hay. ser, Nikola, Benborek, Astan. İtalya: Olivyeri « Foni, Reva » Seran. toni, Andreolo, Lokatelli - Kaloisser, Ferrari, Piola, Demarya, Biyovanti, Maça cehennemi bir süratle İtal yanlar başladılar, Fransiz müdafaası büyük tehlikeler atlatıyor. Bilhassa Matlerin ismi stk sık geçiyor. Belli ki İtalyanlar, Fransızların son müdafaa hattını kadar dayanmışlar. Yalnız bu hücumlar Fransız mü. dafaasına kadar indiği halde netice vermiyor. Çünkü İtalyahların en kıy- metli muhacimleri Meazzanın yerine oynayan Demarya arkadaşlarile pek uyuşamıyor. Akınlar hep akim kalı. yor. 15 dakika kadar bir şaşkınlık ge çiren ve İtalyanların çok süratli oyun» ları karşısında bocalayan Fransızlar. da nihayet kendilerine geliyorlar ve mukabil hücumlara başlıyorlar. Bu âkınların birisinde Nikolanın sıkı. bir tünü İtalya kalecisi ancak korner. kurtarıyor. Çekilen korneri İtalyan müdafileri uzaklaştırıyorlar. Dakikalar golsüz olarak geçiyor. Şimdi her iki takım mütevazin hü. Gumlarda bulunuyorlar, Top. hangi tarafa geçerse tehlike öteki için fazlalaşıyor. 'Tabil bu arada İtalyan olan spike- rin top kendi kaleleri önünde iken sesi kısılmış bir vaziyette çıkıyor. Oyunun 33 üncü dakikasında İtal ya tekrar sıkı bir hücuma geçti. Bu hücum esnasında muhacimleri mü. datller de takip ediyor. Belli ki netice almak için bütün hatlafında birden hareket var. Fransızlara biran için durgunluk veren bu hücum günün yegine golü. dün çıkmasına sebep oldu. Soliç oynayan Ferrari santrhaf. gan aldığı derin bir pası durdurma. dan sağ tarafa geçirdi. Ve arkadan yıldırım gibi yetişen sağiç Biyovanti plâse bir şütle topu kaleye soktu. den nihayetlendi. İKİNCİ DEVRE z İkinci devreye Fransızlar büyük bir azimle başladılar. Oyunun birin. cl devresindeki tutukluktan eser yok. yuncusu omuzuna yüklendiği vü ıkkile yapıyor. Bu vesile ile futbolün şahane kelimesile £ edilebilece m Ç e kabul etmişler. Bütün hücumlar ve fazla çalışmalar maçın neticesini de- iştirmedi ve bu suretle bütün dün- yanın alâka ile beklediği bu maç 10 GE g” > A OZ Lari sek Fransanın aleyhine kapandı. Maçtan sonra her iki taraf kaptanı birbirinin koluna girerek samimi bir havr. içinde sahadan içeri çekildiler, Fransada genç futbolculara verilen ehemmiyet Za ei Rasingin 45 futbol takımından bir grup Birkaç gün evvel, klüplerimizin genç futbolculara ehemmiyet verme- leri lüzumundan bahsetmiştik. Avru- panın bilhassa büyük klüpleri genç ve küçük futbolcuların yetiştirilmesine büyük kıymet vermektedirlelr. Pari- sin Racing klübü, Arsenal ile (1-1) be- rabere kaldığı son maçtan evvel bi- rinci takımlaria beraber 500 genç fu- bolcusunu oyun kıyafetlerile sahaya Yukardaki resim birinci takımların arkasında yer alan Racing'in (45) genç ve küçük futbol takımını göster- Yukarıdaki resimde kaleci Hiden sağdan ikinci, Arsenal maçında çok muvaffak olan eski Viyanalı, yeni Fransa milli takımı oyuncusu Jordan sağdan beşinci oyuncu olarak görül- mektedir, 1940 ollmpiyadları sahası bitmek Üzere rının yapılacağı Helsinki stadını gös- termektedir, Bu stad yeni değildir. Eski bir sahanın tribünleri ve teşkilâtı büyütülmek ve tadil edilmek suretile ucuz bir hal şekli bulunmuştur. Ha» da Finlândiyalılar ad kulesini şimdiden bitirmiş- yanın etrafındaki tribünleri Finlândiyada futbol, en fazla, hat. t& atletizmden ziyade revaçta bulu- nan bir spordur. Önümüzdeki iki sene zarfında fut- bol turmuasının olimpiyad programı na ithal eğilip edilmiyeceği merakla beklenmektedir. Şunu ilâve edelim ki 1924 olimpi. yad tumuasından sonra şimal turnesi yapan mili takımımız Finlândiya futbolcularını 4-3 mağlüb etmişti, SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 249 Ömer paşanın Eflakta kumandanlığı * Rus generallerile temaslar O bu işle meşgul iken sultan Mah- mudun vefatını haber aldi; kuman- dayı Kütahya valisine tevdi ile hemen İstanbula hareket etti. Kütahyada on bin altın sarfetmişti. Mütebaki para ile hediyeleri hazineye teslim etti.) Damad Mehmed Ali paşa ile Ömer paşa arasında işte bu Anadolu seyü” hatinden itibaren pek samimi bir dost. luk cari olmağa başlamıştı. Mehmed Ali bey Ömer beyin bu mü- racaatı üzerine derhal Hüsrev paşanm pek nüfuzlu bir dostuna gider ve şe- İaatte bulunmasını istirham eyler. Bu zat da Hüsrev paşayı ziyaret eder. Ziyaretin sebebinden hiç şüpheye düşmiyen Hüsrev paşa dostunu ber- mutad iltifatlarla kabul eder ve yer gösterir, Zair: — Senden bir lütuf istirham edece. ğim. Diriğ etmiyeceğine söz vermeden oturmıyacağım. der, Hüsrev paşa: — Senden dıriğ edeceğim bir şey olamaz. Ne isteyeceğini bilmeden işte kabul ediyorum... cevabım verir. Ömer bey hâdisesi bu suretle kapa- nır. Ancak Hüsrev Paşa geçeni büsbü- tün unutamaz. Ömer bey bir sene da- ha miralaylıkta kalır, Sonra ayni nü- fuzlu zat gene Mehmed Ali paşanın İltimasile ikinci Sultan Mahmuda. Demem. parlak evsafını ârgederek ve payına tal mi yüz sürerek tifini Sultan Mahmud; — Liva yaptım. Diye irade eder. (1) E. 1259 da -1343- yapılan tensikat. ta Ömer paşa mirülümeralıkia asker. den çıkarılmış iken Abdülmecid tara. fından kendisine askeri rütbesi iade edilmişti. (2) 1848 de Eflâkta çıkan bir ihtilâl üze- rine Fuad efendi komiser, Ömer paşa da kumandan olarak Bükreşe gönde. rilmişlerdi. Ömer paşa sahnede daha birinci rolü ifa etmiyordu. ENâk ve Buğdan eyaletlerinin ida. Tesini tanzim için kâmil bir salâhiyet. le gönderilmiş olan ve son zamanlar- da Avrupada üç kraliçe nezdinde mü- him vazifelerle bulunarak sevimliliği, zekâsının parlaklığile temeyyüz eden, nisbetle genç, Türk diplomati Fund efendi -Fuad paşa- Rumenleri hayrete garkediyordu. Göğsü bir müslüman üniformasında İlk defa görünen Avrupa nişanlarile parlıyan, hak ve salâhiyete müteallik siyasi müzakerelerde kıvraklık ve uy- sallık göstererek bâzı ecnebi mümessil lerin gönüllerini almak suretile bu ni. şanları tenevvli ettiren Fuad efendi Bükreşte bütün nazarları üzerine cel. bediyordu. Oradaki ajanlar bu ayarda bir Türk diplomatile çakları. nı hiç tahmin etmemiilerdi; Roman. yadaki Rus diplomat ve generalleri arasında bile siyasette onunla bay öl. çüşebilecek kimse yoktu. Ömer paşa ise vaktini yani harp günlerini bekler gibi bir vaziyette idi, Fuad efendi önünde silik kalmakla be. raber o da artik zatiğ kıymetini anlı. yor, kendisini tanıtmak yolunu bulu. yordu. Rus generalleri ile görüşüyar, bir gün harbe tutuşacağını muhakkak addettiği Rus askerlerini tedkik ediyor Osmanlı askerlerine itimad telkin ey. sipmei onları Rus askerlerile te. Mmaslarda bulunduruyordu. Romanya, daki Osmanlı askerleri Rus Müielri. ne nisbetle gayet iyi besleniyor, iyi talim ediliyor, kendilerine iyi bakılı. yordu. Ancak uzun müddettenberi silâh al. tında bulunan askerlerden bir kısmı terhislerini istiyorlardı. Eflâkta Kra. va kışlasında bulunanlar kasabayı yakıp teşevvüşten istifade ile yağma ettikten sonra kaçmağa karar vermiş. lerdi, Bundan haberdar olan Ömer Lütfi paşa elebaşıların sopa. altında İşlerini bitirmişti! Bu teşebbüsü bu icraatile akim bı. rakmakla beraber Ömer paşa mü rin terhisi arzusunu da yerine getir. meği muvafık bulmuştu. Ancak bu. nu da askeri bir nüma; n vesile ittihaz etmişti, EN altında geçirecekleri müddet rediflik hizmetlerine mahsup edilecekti, Ömer paşa terhis fermanını okutarak han gi taburların memleketlerine dönecek* lerini askere bildirmek, bu suretle sa bırsızlıkların önüne geçmek istiyordu. Bütün askeri ve mülki ricali 1849 eylâlünün ilk günü Osmanlı askerleri" nin bu terhis merasimine davet etti. Ovada tepelerinde hilâl alâmetleri parlıyan yeşil çadirlarda bulunan a* kerleri manevraya çıkarttı. Ömer paşa yanında Eflâk beyi Stir- bey olduğu, kendisi pek gösterişli ve oynak bir Arap atına râkip bulundu” ğu halde askerine bir geçid resmi yap” tardı. Stirbey Türk askerlerinin geçid re* minde kumandan yanında bulunmak şerefinin kendisine bahşedilmesinden Az sıkılmıyordu! Bir Osmanlı komiseri Fuad efendiye bir Rus komiseri gene“ ral Du Hamele yanaşıyor, iki komi» serden birine rüchan ve meyil göster” mekle itham edilmemek için bütün rayetini sarfediyordu! Ağır kıyafetli Türk kumandanları» nın simalarında azim ve besalet okur nuyordu. Resmi üniformalı Rus geno ralleri zahiren takdirler sarfediyor, iÇ” lerinden 'Türk askerlerinin Avrupalı giyimleri ile istihza ediyorlardı. Fakat Türk ordusunun gösterdiği terakkide9 hayrete düştüklerini de saklıyamıyor” lardı. Bu Rus generalleri arasında sonra Ömer paşa ile karşılaşacak v9 ona mağlüp olacaklar vardı! Geçid resmi hakikaten parlak oldu. Geniş bir çadırda davetlilere mes bat ikram edildi. Ömer paşa karargâhına gelen çoğu pek güzel Rumen ve etnebi kadınları İzazda askerce bir tekellüfsizlik içindi zarifane itinalar gösteriyordu. Ömer paşa Bflâkta askeri meziyet lerini göstermekle beraber fikirlerin» de ittirnd ile terneyyüz etmiyordu. Bu da faaliyetsizlikten sıkıtmasından ile ri geliyordu. Babiâlinin kararma göre Macar ki“ yamında Osmanlı ordusu resmen v8 katiyyen bitaraf kalacaktı, Fakat Bi“ bıâli hissen Macar kıyâmının ynuvaf- fak olmasını istiyordu. Ömer paşa iptida Macarların bir gi lebesi üzerine Romanyaya iitica etmi$ olan Avusturya askerlerine yardım et meği mağlüpları himaye şiarına uygu? görmüştü. Fuad efendi bu hareketin bir hata olacağını kendisine anlatmak” ta epey zahmet çekti. Biraz sonra Ömer paşa tamamel Avusturyalılar aleyhine döndü. Avusturya generali Puchner Macar generalı Bem tarafından yardımcı Ru kuvvetlerinden, ayrılarak fena balde mağlüp edilmiş, Eflâk toprağına iltie* Ya mecbur kalmıştı. Bu perişan Avusturya askerleri 8” gındıkları bu yerlerde yapmadık Y' magerlik bırakmadılar. Ancak | hükümeti buna aldırmıyarak Rus ld messlileriie anlaşarak bu askerler? âzami yardımda bulundu. Rus konsolosu Kotzbue bu askeri? menfaatine Bükreş sahnesinde bir K” medi tertip etti ve bunda kendisi 99 rol aldı. Avusturya hükümeti bu yardıml8 mükâfatsız bırakmadı. Fuad efendi ile Rus mümessili g* meral Du Hamele birinci rütbede Rus konsolosuna ikinci rütbeden ö” mir tac, Erlik Coyvodası vekili Ko9” tantin Kantagüzene de (Sen Ls9) hişanlarını verdi. Yalnız bu taltif arasinda Ömer paşayı unuttu! O da bunu mühimsemiyor gibi Tünerek süküt edecek yerde acı Şİ yetlerde bulundu ve intikam alm gecikmedi. $ Macar isyanı mağlüp edildiği vak Macar mültecileri Osmanlı zabitlei tarafından muhafaza edilen geçidi” den Eflâk topraklarına geçince “ÖN paşanın emrile. hürmet ve itibar 59 karşılandılar. Bundan (mülteciler selesi) çıktı, (Arkası ver) Ci) Desirilhası Les Confidences sür © Turgula, z (3) Bir ateşli talim osnasında kuma danin hatasını tashih için kendi kendi” kumandayı 646 alması padişahın b gitmişti,