20 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

20 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Teşrinievvel 1938 em m a HAE"TAN Geçen hatta Londraya giden Filistin İngiliz fevkalâde komiseri Harold Mac Mihacl kâtibi ile Londrada IN VAKALARI Macar - Çek müzakeresi; Macar Hariciye Nazırı de Kanya haritayı tedkik ederken PAN İngiliz Anavatan filosunun © manevrası; Giakoy krüvazörü büyük - toplarile atiş'yapıyor be. | 0 Perşembe müsahabeleri Adam sen de! Yazan: Selim Sırrı Tarcan Bir tarihte Avrupa şehirlerinden birinde toplanan bir. kongrede dört arkadaş Türkiyeyi temsil ediyorduk. Arkadaşlarım iyi tahsil görmüş, mü- nevver gençlerdi. Yalnız biri fazla demokrat idi. Babacan bir hali var- dı, Alelusul şehremaneti kongre âza- ları şerefine bir akşam yemeği tertip etmişti Yirmiden fazla devleti temsil eden -âzaların hepsi ya frak ya smokin giymişti. Bizim arka- daş, adam sen de ne ehemmiyeti var demiş ve açık renk bir kostümle gel- mişti, Böyle resmi bir ziyafete veya resmi bir baloya şehir kıyafeti ile git- mek adabımuaşeret kaidesine muha- liftir. Amma siz kendinizi sıkmaz böyle mezsiniz. Bu aykırı hareketinizi bel- ki size kimse yüzlemez, fakat ne ya- palım ki cemiyet sizi görgüsüzlükle | itliham “eder. Şâhsen buna: Adam sen del diyebilirsiniz. Fakat ancak bir memleket meselesi, bir irk mese- lesi ortaya çıkınca bu tarzda hareke- tiniz affolunmaz bir kusur olur: Bir tarihte Landrada bulunuyor- dum. Oraya resmi bir vazife ile bir heyet geldi. Tabii kendilerini şehrin en mükellef bir oteline misafir etti- ler. İçlerinde âyan âzasından hir zat bana şöyle derd yanı — Azizim hepsi iyi amma günde iki üç parti elbise değiştirmek hiç işime gelmiyor, Dün akşam yemek salonuna girerken “metr dotel ma sokuldu. yani» — Rahatsız olmazsanız simokini- nizi giyiniz! dedi, Tabii o zatın hesa- bına bir garsonun ihtarından ben kızardım. Halbuki kendisi adam sen de bu kıyafetle sofraya otursam no olurdu. dedi, # Geçenlerde bir yazımda «Pijama bir yatak elbisesidir, onunla efendi. den adamların sokakta, bahçede do- Jaştıklarını görüyorum, Ne yazık ki gençler de bu muaşeret kaidesine riâyet etmiyor. Pijama ile değil s0- kağa çıkmak, evin içinde kadınların karşısında bile dolaşmak caiz değik dir,» demiştim, e Pek iyi görüştüğüm - biraz keyfi- ne düşkün - bir dostum: «Adam sen de! Amma frenk âdetlerine bağlır sın! İnsan yazın işinden evine gelin- ce elbette soyunur dökünür. Bu ka- darı da fazla, herkesin keyfine ne hakla Karışıyorsun?> demişti. Arkadaşım bir dereceye kadar hak- lı idi, Herkes rahatını arar, Ne çare ki biz Şarklı değil, Garpliyiz dedikten sonra birçok hususta onlardan geri kalrhadığımızı isbat etmeğe, onlar gibi giyinmeğe, onlar gibi yemek ye- meğe, onlar gibi çalışıp, onlar gibi eğlenmeğe mecburuz, Adam sen de! Ben yakalık takmı- yacağım, yemekte çatal bıçak kul- lanmıyacağım! Tanıdıkları selâmlar- ken şapka çıkarmıyacağım! Bir kon- ser dinlerken çenemi tutmıyacağım! diyebiliyor musunuz? Bunlar içtimai hayatın koyduğu bir takım kaidelerdir ki herkes, bü- yük küçük riayete mecburdur. Aksi- ni yapmağ karsaniz gülünç olur. sunuz, r kayıd altına o girmekiste- | Adam sen de! Çok kimselerin dil lerine odoladığı bir tabirdir, Adam sen de aldırma yahu! Beş dakika geç gidersek kıyamet kopmaz yal Adam sen de! Yarın yaparsın, acelen nel Adam sen del Darılırma darılsın, bulunmaz bir Hind kumaşı 7m? Adam sen de! İşine bak, keyfini bozma, beğenmiyen küçük kızını ver- mesin! Adam sen de babanın ya, aldırma! Adam sen de, bil herkes senin “keyfinin Adam sen de gününü g yak, yarın Allah kerim! mah değil nden şaşma Adam ben keyfim Ni Adam seri de bu böyle gelmiş, böy- Je gider! İşte birçök adam sen deler ki bel- ki bu zihniyette olanlar rahat yaşar- lar. Fakat bir cemiyette böyle herkes yalnız kendini düşünerek her şeye omuz verir v& aldırış etmezse, O ce- miyet dağılır, çünkü aradaki rabıta- lar çözülür. Evet! Herkes verdiği sözü. tutmaz, zamanında yadini yerine getirmezse, öyle cemiyette itimad ve emniyet or- tadan kalkar, Kimse kin in sözü- ne inanmaz, doğru yalana yerini ve- rir Bugünün işini yarına bırakmaz: her işini vaktinde görmek Yarına kalan işten hayır gelmez. güne aid olan işi katiyen ihmal et- memek lâzımdır, Hele dostlar İçin adam sen de darılırsa darılsın! De- mek hiç caiz değildir. Çünkü bir dost pek güç kazanılır, kaybetmek ise bir dakikalık iştir. Dost geçer akçe gibi- dir. Hiç bir vakit ondan müstağni olunmaz, Hele başkalarını hiçe sayıp key bakmak onlarin tahatsızlığını kale almamak kendini bilen insana ya- kışmaz. Düşününüz gece aat on bir, siz tam yatağa girmişsiniz, komşunuz da yüksek perdeden bir cayırlıdır başlıyor. Bir ehli keyif radyosunu aç- mış, Bükreşi bulmuş, son perdeden tayır; cayır “bağırtıyor. Tabii Allah râzı olsun demezsiniz. O halde key finizi çatarken başkalarının bundan memnun olup olmadığını düşünmeğe mecbursunuz; Bazı kimeselerin gününü gün et- meğe bakması kadar kötü bir itiyad olamaz. Çünkü siz bugünkü kazan- cınızdan kenara beş on para koymaz- sanız, yarın elleriniz böğrünüzde ka- hr, Siz yarını düşünmezseniz, yarın da sizi düşünmez! Şunun bunun dödikodusuna kulak asmamak bir dereceye kadar doğru- dur, Çünkü ne yapsanız halkın di- inden kurtulamazsınız. Yalrız dürüst, özü, sözü doğru; faziletli, namuskâr bir adam olunuz, içinde yaşadığınız cemiyetin kabul ettiği prensipleri ih- Iâl edecek bir harekette bulunmayı- nız. İyiyi, doğruyu, güzeli seviniz! Ondan sonra siz de (Bernard Show) gibi adam sen de diyebilirsiniz. Selim Sırrı Tarcan i İzmir, (Akşam) — Bu yıl İzmirin Çamaltı tuzlasında 180,000 ton tuz is- tihsal edileceği anlaşılmıştır. rinde sona erecektir, Jüt azslabilir, Ağustosta başlamış olan istihsalât 11 ikineiteş- Mevsim sonuna kadar yağmur yağacak olursa istihsa- Yukarıdaki resimde Tuzlada incimat tavalarından toplanan tuzlar büyük yığınlar -yâpılırken görünüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: