20 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

20 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20. Teşrinievvel 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Kadın eğitmenler İzmir muhabirimizin gönderdiği bir mektupla bir fotograf, EĞİTMEN mefhumunun bambaşka bir mahiyet aldığını gösteriyor: Dikiş makineleri önünde, başları örtüsüz, rabıtafı köy kadınları oturu- yor. Ve şu izahat: «Bu sene 67 erkek ve 28 kadın €ğitmen, kursu muvaffakiyetle bitir miştir. Türkiyede ilk defa olarak açıl- müş olan kadın eğitmen kursu âti Ihtikâr iddiası Belediye fiatler hakkında tedkiklere başladı için çok verimli neticeler vadetmek- Pazarlıksız satış kanununun tatbi- tedir.» Şimdiye kadar bildiğimiz şuydu: Askerlik vazifesini yaptıkları esna- da zekâ ve temayüz edip de onbaşı, çavuş olan köylüler den bazıları, terhis edildikten sonra kurstan geçiriliyor ve iyi bir köylü- nün neler bilmesi lâzımsa kendilerine öğretiliyordu. Eğitmen adı verilen bu yetişmiş delikanlılar, memleket- cihetce hocalık edebilir diye düşünül- müştü; Bunlar, şehirli idenlistlerin yahud memurların, muallimlerin ya- Pamiyacakları birçok şeyleri başara- bilmek evsafını da haizdirler: «Köy- Tü gibi» değil «köylü olarak» konuşa- bilecekler, o çalışabilecekler, Oo bütün ömürleri imtidadınca köyde yaşa makta devam edebileceklerdir. 'Türk şehri ile köyü arasında vasıl hattı olacaklardır. Bildiğimiz buydu; kursların iyi netice verdiğini, memleketteki bir ihtiyaca tekabül edeceklerini, bir eksiği dolduracaklarım, Ktikbal için faydalı olacaklarını biliyorduk. Şimdi bir de kadınlar kısmının #r das olünüp faaliyete geçerek mezun verdiğini öğrendik. Kadınların seçilmesi nasıl müm- kün oluyor? Bunları erkek eğitmen- ler mi gönderiyor? İstidadları ayır- mak üzere başka bir usul mu bu. Tundu? Bu hususlardaki malümatı- mız noksan olmakla beraber, mucib sebebler elbet doğru; Köy kadınının da öğrenmesi, ilerletmesi lâzım olan - analıktan yemeğe, ev tanziminde dikişe kadar - türlü türlü ve cinsiye- şubesindekilerde terakki o ederken, Cümhuriyet rejiminin tam hukuklu vatandaş haline getirdiği kadın, atıl duramazdı. Böylelikle de eğitmenliğin manası ve faaliyet sahası genişlemiş bulunu- yor! Neticelerinden de ayni suretle ümidimiz artıyor. Bu genişlemeyi başka türlü izah da ki, «mektepten sonraki tahsil» de nen ve maarifin üç ana kolundan bi- rini teşkil eden şübenin, hiç umul madık bir tarafından ehemmiyetle zuhurudur. Ötedenberi deniyordu ki: «Milletin tahsil ve terbiyesi, yalmz tahsil ça- Zindakilere inhisar edemez. Daha ev- Velkilere ve sonrakilere de şamil ol- malıdır.» İşte, eğitmenlik, köyde yaşı ilerle- miş insanların Türkiyeye has bir şe. kilde yetiştirilmesi için doğmuş ve büyüyen bir cihazdır. Ordudan doğ- du; fakat şimdi, kadınların da iltiha- kiyle, onun hududlarından taşmış sonraki tahsil. e yal m Kyigkr saği, kasaba ve şehir- me de muhtaç olduğunu; manitin Nurundan çocukluklarında mahrum ki etrafındaki kontrollara devam edil- mektedir. Belediye, kanunun il£ on sad Vekâletine gönderdiği rapordan sonra ay sonuna kadarki vaziyeti de Ayrı bir raporla bildirecektir, Son beş gün içinde etiket koymamış ve yahut kanunun diğer hükümlerine ayları olarak hareket etmiş hiçbir kimseye tesadüf edilmediğinden, yeni bir ceza varakası tanzim edilmemiştir. Ancak son günlerde bazı mağaza- Jarın, kanunun tatbikinden evvelki günlere nisbetle mallarına, ihlikâr yapacak derecede fazla zam yaptıkla» rı iddia edilmiştir. Bu iddia, Pazarlık- sız satış kanununun hudud ve şümü. lü haricinde ise de, İhtikâria mücade- le de Belediyenin vazifesi cümlesin- den olduğundan, bu iddialar üzerine, İktisad müdürlüğü tahkikata başlar mıştır. / Tramvay şirketi Satın alınma müzakeresine teşrinisani içinde başlanacak Nafia Vekâletile Tramvay şirketi arasında yapılacak olan satın alma müzakeresine teşrinisani içinde başla- nacaktır, Haber aldığımıza göre, Na- fia Vekâleti, müzakerenin mevzuunu teşkil eden bütün noktaları tesbit et- miştir. Tramvay şirketi mukavelesi mucibince, yapmağa mecbur olduğu yeni hatların, şirketçe şimdiye kadar yapılmaması, şirketin taahhüdünü ye- rine getirmediğine en kuvvetli bir de- Bi olarak görülmektedir. Bundan başka Tramvay şirketi, tramvay münakalâtı elektrikle işledi- ği tarihten itibaren hariçten yeni hiç- bir araba getirtmemiş ve eski arabala- rı burada tamir elmekle-iktifa etmiş tir. Bu da şirketin taahhüdünü yerine , getirmediğine ikinci bir sebep olarak gösterilmektedir. Nafia Vekâleti bil- bassa, satın alma müzakeresinde, bu iki nokta üzerine duracaktır. Tramvay şirketile beraber Tünel şirketinin de satın alınmasına teşeb- büs edilecektir. Tünel şirketi de Gala- tada yapmağa mecbur olduğu binayı şimdiye kadar inşa ettirmediğinden, şirketin mübayaa müzakeresinden bu mesele de esaslı surette nazarı dikka- te alınacaktır. , Prens Bibesko eko dün adaları gezdi Evvelki gün serimize gelen milel Hava federasyonu reisi Roman yalı prens Bibesko dün refakatinde Türk Hava Kurumu İstanbul şubesi müdürü B. İsmail Hakkı olduğu hal- da Adalara gitmiştir. Prens, bugün şehrimizin müzeleri- ni ve diğer görülmeğe lâyık olan âbi- delerini gezecek ve cuma günü mem- leketine dönecektir . .2mERENEEEEEEEEEEANENEEE A EEEEN EAA AEAAENAN gilerinde ve meslek işlerinde tekâmül leyli “çilli bulunabileceğini, kalmış diğer içtimai tabakalarımızın | bu münasebetle hatırlatmak İstedim. da buna buna benzer yollarla umumi bil AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Bir kurşun fabrikası ve Üniversitedeki duman Kurşun topraklarına ve bakir curu- funa mahsus izabe ocuğımla Üniver site arasındaki mesafe 300 - 400 met- re kadar olduğu halde ve fennin ica- balına uygun Lertibali haiz fabrika” nın gayet yüksek bacasından çıkan dumanların Üniversite avlusundaki- lerin midelerini bulandırıcı ve baş- larını ağırtıcı mahiyettedir deniliyor. O halde ben ve bu ocakta çalışan sekiz zavallı işçimiz; 15 senedenberi Yanan ocağın hararet, alev ve du- manlarını günde 8 saat en yakından teneffüs ettiğimizden hepimizin yer» lere serilmesi ve mahwolması icab ederdi. Kaldı Ki 400 metro mesafede tayyare bombalarının zehirli gazları bile mıntakal mühlike toşkll etmez- ler. Hem ocağımız, 15 günde bir yarat ve ocağı yeniden hazırlamak için mecburi iki hafta şoraj, tatli yapılır, Yirmi günde bir çalışan fabrikamızın bavada dağıları dumahlarını açık ha- vada teneffüs edenler üserinde değil; on sene bu İşte ocak başında duran- Eminönü Meydanda yeniden bir kısım binaların yıktırılmasına başlandı 'Eminönünde Balıkpazarı mıntaka- sında muamelesi biten binaların dün- den itibaren yıktırılmasına başlanmış | tır, Bu sabahtan itibaren de Yenicami | merdivenleri karşısından Selânik ban- marşesine kadar olan dükkânlür yık- tırılmaktadır. Belediyenin şimdiye kadar yıktır- dığı ve bundan sonra yıktıracağı bina» ların mecmuu 422 dir. Bunlar birinci plâna dahildir, 422 bina yıktırılmca meydanın tanzimine başlanacaktır, Eminönü meydanının ortasındaki tramvay İstasyonu da buradan kKaldı- rılacak ve yeni bir yere nakledilecek- tir. Meydan tanzim edildikten sonra si- ra İkinci kısma dahil binaların istim- lâkine gelecektir. Bir kısımda” İzmir sokağından Emlük bankasma kadar | olan ada, tramvay caddesinde kalan | Kısım, Balıkpazarında şimidi yıkılan kısım ile Balikhane arasındaki ada vardır. . İki kurşun hırsızı birer buçuk aya mahküm oldu Süleymaniye civarında bir medre- senin kubbesinden kurşun çalarken yakalanan Hayri ve Ahmed adların- da iki kişi dün Sultanahmed ikinci sulh ceza mahkemesinde muhakeme edilmişler, birer buçuk ay hapse mah- küm olmuşlardır. Şehir bütçesi Belediye masrafın kısılmasını bildirdi 939 senesi bütçesinin şimdiden ha- zırlanması lâzım geldiği için Belediye Reisliği kendi teşkilâtına bir tamim göndermiştir. Bu tamime göre her müdürlük nimunesi muhasebe mü- dürlüğünden alınmak suretile kendi- sine taalluk eden işler için bir tek- lif bütçesi hazırlıyacaktır. Her müdürlük bütçesini hazırlar- ken beş senelik mesai programındaki esasları gözününe alacaktır. Belediye Reisliği, bu tamimile Be- lediyenin mali vaziyetine temas eder- ken diyor ki; <Varidatımız günden güne tenakuz etmekte olduğundan hakiki ihtiyaç- lar ve geçen seneler zarfında yapılan masraflar gözönünde tutularak ya-, pılacak tekliflerin mümkün mertebe geçen senelerden noksan olması ik- tiza eder.» Belediye ayni zamanda yeni me- muriyetler teklif edilmemesini de bildirmektedir. Yol kazaları Son 24 saat içinde 5 kişi yaralandı Son yirmi dört saat içinde muhte- li otomobil ve araba kazaları ol- Muştu: 1 — Şoför Kadrinin idaresindeki otomobil, Şişhane yokuşunda kaldı- rımları tamir eden amele Veliye çar- parak yaralanmasına sebeb olmuş- tur. 2 — Şoför Todorinin idaresindeki otomobil, Arabeamiinde İbrahim is minde birine çarparak dişinin kırıl- masına, kolundan yaralanmasına se- beb olmuştur. 3 — Şoför Antraniğin otomobili, Tozkoparanda Beli isminde bir kıza çarparak yaralamıştır. 4 — Arabacı Ali, idaresindeki ara- ba İle Ağahamamı caddesinden geçer ken dört yaşlarında Yüksel isminde bir kıza çarparak muhtelif yerlerin den yaralamıştır. 5 — Sabri işminde bir arabacı Ye- miş iskelesi civarından süratle ge- çerken üç yaşlarında maksud ismin- de bir çocuğa çarparak ağır suretie yaralamıştır. Maksud, çocuk hasta- nesine yatırılmıştır. Kaçan arabacı aranmaktadır. Tramvay şirketi elektrik bedelinden 300 bin lira Haber aldığımıza nazaran” İstan- | bül Elektrik işleri umum müdürlüğü, | İstanbul Tramvay şirketi aleyhine'| mahkemeye müracaat etmiştir. Öğ- | rendiğimize göre, Tramvay şirketi, tramvayların işlemesi işinde ve sair tesisatında sarfettiği cereyan bedelin- den borçlandığı 300 bin lirayı ödeme- miştir. Bunun üzerine Elektrik um müdürlüğü de paranın adi! vasıtalar- la tahsili için dün aid olduğu maka- ma müracaat etmiştir. Müracaat et- rafında tedkikat devam ediyor, w Bu tramvaylarda Bem gidecek, Bem karnını erir Bu bizde de tatbik hi acaba?.. Sahife $ İSTANBUL HAYATI Pek hoşuna gitti amma... Kışlık alışveriş faaliyeti günden gü- ne hararetleniyor. Mağaza vitrinleri önünde toplanan seyirci grupları içe- ride alışveriş yapanlardan daha fazla. Herkes bir fikir beyan ediyor: — Şu kırmızı tüylü şapka pek hoşu- maa gitti. Benim yeni mantoya ne gü- zel yakışır! — Amma yaptın ha... Bunun hoşa gidecek nesi var? Şu arka taraftaki gri şapka daha şık. Onu giyince in- san Greta Garboya benzer. — İkiniz de modadan şe a, sunuz. Greta benzemek için Şu ortadaki yeşil tüylü şapkayı giyme- li. Biraz pahah amma, inşaliah ay ba- şında ne yapıp yapacağım, onu alaca» Zım. P Tanıdık mağazalardan birine gir. dim. Gene şapka münakaşası... Mağa» xa sahibi ve bütün tezgâhtarlar top- lanmuşlar. Dolaplardan, kutulardan çıkarılan kadın şapkaları tezgâha yı. gihyor. Bayan hepsini birer birer ted- kik ediyor. Arada bir, ondüleli, oksi- jenli saçlarını toplayıp şapkalardan bi. rini başma geçiriyor. Mağazanın adam» ları hep bir ağızdan medhiyeye başli- yorlar: — Hah. Şimdi tamaaam. İşte bu şap- ka tam sizin için, O kadar yakıştı, si- zi o kadar açlı ki, ısmarlasanız bu ka- dar uymazdı. Bayanın yanındaki zat da yorgun, usanmış bir tavırla mağaza sahipleri- nin fikirlerine iştirak ediyor: — Yahu, hakikaten bu şapka benim de hoşuma gitti. Hadi, bunu alalım da mantocuya gidelim. Ben daireye geç kalıyorum. Fakat hepsi nafile... Bayan müsteh. ziyane dudak bükerek şapkayı başın- dan çıkarıyor: NE Hayır. Benim hiç hoşuma gitme. Böylelikle mağazadaki şapkaların hemen hepsi elden geçirildi. Nihayet, en alttan çıkan kıpkızıl, mevlevi külâ- hı gibi sipsivri bir şapkayı bayan ba- diye kadar bunu niçin çıkarmadınız? Bayan neşe içinde aynaya bakarken mağaza sahibi asabi bir tavırla homur- dandı: — Bayan; bunda kabahat sizin. Şap- kanızı en alta kendiniz koymuşsunuz. — Anlamadım. — Başımzdaki kendi şapkanızdır. Geldiğiniz zaman çıkarıp buraya koy- muştunuz. O du bizim şapkalar arası- na karışmış. Bayan hiddetten kıpkırmızı kesilerek dükkândan dışarıya fırladı. Cemal Refik ” sansa a Hırsız hamal ve çalınmış eşya alan tevkif edildi “ Beyoğlunda" yorgancılık' yapan Ha- Mİ âdında biri, dün bir müsteriye 72 Hiralık yorgan ve saire satmış ve eşya- yı Mehmed adırida bir hamala teslim ederek müşterinin adresini verip gön- dermiştir. Fakat hamal Mehmed bu eşyayı yerine gölürmemiş, b civarda Haydar adında bir koltukçuya beş bu- çuk liraya satıp parasını harcamıştır. İş meydana çıkınca hamal Mehmedle koltukçu Haydar yaklanarak Adliye» ye teslim Sultanahmed birinci sulh ceza mah- kemesinde sorguları yapılmış ve iki- ,si de tevkif edilmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: