20 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

20 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sing Sing hapishanesi Amerikada içinde 2500 mahpus barındıran bu cezaevi nasıl bir yerdir? Mahpuslar burada orta tahsil görürler, bir sanat öğrenirler, aynı zamanda spor yaparlar, konser dinlerler. Hapishanenin futbol, beyzbol takımı, orkestrası, tiyatro heyeti vardır Amerikada Sing Sing hapidbanesi, hapishanede elektrikli sandalye, kütüphane dairesi, kış bahçesi, tek yataklı mah- Amerikadan gelen bir habere gö- re polis futbol takımı ile Sing Sing hapishanesi futbol takımı arasında yapılan bir maçla polis futbol yakı- mi 1-2 galib gelmiştir. Maçla yirmi bin kişi bulunmuştur. İkitarafta çok teknik oynamış ve seyirciler gü- zel bir maç seyretmişlerdir. Bu haber bize bir parça garib ge- lir. Polis futbol takımı ile mahpus- lar takımının karşı karşıya geçerek maç yapması tuhafımıza gider. Fa- kat Amerikalılar bunu pek tabii bu- lurlar. Orada bapishanelerin yalnız futbol takımı değil, konser veren or- kesti tiyatro heyeti de vardır. Tabii bunlar büyük hapishaneler- dedir Amerikada bir kaç büyük hapis- hane vardrı. Bunlar arasında en mühimmi Sing Sing hapishanesidir. Sing Sing Nevyork yakınında, Hud- son nehrine bakan güzel manzaralı | bir yerdedir. Hapishane üç kısımdan mürekkeb- dir. Birinci kısım çalışma dalreleri- dir. Buralarda mahpuslara sönat öğretilir. Başlıca sanatlar -elekirik- çilik, otomobil tamirciliği, motörcü- lüktür. Ayakkabı, mobilye imalât- haneleri de vardır. Bu kısımda bir de dersahenler dai- , resi vardır... Burada her mahpus or- ta tahsil görür. İstiyenlere yabancı diller de gösterilir. Dershaneler dai- resinin - yanında mükemmel bir de kütüphane mevcuddur. Kütüphane- de her türlü eserler, mecmualar bu- Tunmaktadır. Çalışma zamanı ha- rieinde mahpuslar kütüphaneden bol bol istifade ederler; puslara mahsus oda ve bu odada radyo İkinci kısım yatakhaneler dairesi- dir. Bu daire çok muntazamdır. Ya- takhaneler ferah ve aydınlıktır. İyi çalışan ve ahlâki vaziyeti müsaid gö- rülenler ayrı odalarda yatarlar. Bu Odulâr vapur kamarası gibi küçük- tür. Fakat her birinde bir karyola, bir koltuk, bi rmasa, bir dolap ve lâs- tik boru vasıtasile kulaktan dinle- mek üzere radyo vardır. Bu odalar- da oturan mahpuslar, bir çok ser- bes insanlardan çok daha iyi hayat geçirirler. Her odanın nehre, ovayâ ve uzaktaki ormana bakan geniş bir penceresi vardır, Üçüncü kısım eğlence dairesidir. Burada bir tiyatro, bir konser salo- nu, jimnastikhaneler, bir stad var- dır. Sing Sing hapishanesinde spo- ra çok ehemmiyet verilir. Başlıca spor futbol ve beyzboldür. Sing Sing futbol ve beyzbol ta kımları çok meşhurdur, Bunlar her sene polis ekipi ve diğer ekiplerle bir maç yâparlar. Maçı mahpuslar sey- rettiği gibi, hariçten arzu eden de gBidip seyreder. Yalnız mahpuslarla diğer seyircilerin yerleri ayrıdır. Şim- diye kadar maçlarda bir hadise çık. tığı görülmemiştir. Mahpuslardan mürekkeb 150 ki- şilik bir tiyatro heyeti vardır. Tiyat- ro heyeti her türlü piyesleri oynu- yor. Bu piyeslerde kadın rolünü er- kek mahpuslar yapar. Bunlar ara- sında kadın kıyafetile İspanyol dan- sı ve saire oynıyanlar da vardır. Sing Sing - hapishanesinin orkes- İrası çok mükemmeldir. OOrkestra- nın şefleri tanınmış musikişinaslar- dandır. Bunlar her gün hapishene- ye gelerek mahpuslardan mürekkeb orkestranın çalışmasına nezaret eder- ler ve konserleri idare ederler. Ha- pishane orkestrası bazan hariçte pa- ra ile konser verir, Sing Sing hapishanesinde 2500 mahpus vardır. Yukarıda anlattik- larımıza bakarak bapishaneyi bir istirahat yeri gibi telâkki etmemeli- dir. Çünkü binalardan birinin köşe- sinde elektrikli sandalyenin bulun- duğu daire vardır. Arasıra bir idam mahkümunun bu sandalyeye otura- rak bu suretle hakkındaki hükmün infaz eğildiği de-vakidir. 6 AYLIK 3 AYLIK 1. AYLIK Posta ittihadına dahil olmıyan ecnebi memleketler: Seneliği 3800, altı aylığı 1000, üç aylığı 1009 kuruştur. M1d4 1251 685 946 1200 Va. 438 6151159 1500: 1722 1853 İdarehane: Babılli civan Acımusluk sokak No. 13 | gelmiş 2 | dir (Ghei Dorchetre). Bu bandolar şe- Şehir bandoları Avrupada şehir bandoları nasıl teşekkül eder, nasıl çalışır ve nasıl çalar ? A — Avrupadaki şehir bandoları belediyelerin nezareti ve idaresi altın- | dadır. Fakat «Exöcuteu»si ler yani bu| bandolarda icrai sanat edenler serbes mesleklere mensup oldukları için ken» di işlerile de meşguldürler. Ciddiyetle çalışırlar, provalarını şeflerinin idare. sinde kendilerine tahsis edilmiş olan binada yaparlar. Mesai saatleri malüm ve muayyen olduğu için muntazaman | devam ederler. Bizdeki gibi mektep ta- lebesi değillerdir: Konservatuarlardan, hususi hocalardan ders almış ve yetiş- miş adamlardan mürekkeptirler, İçle- rinde «Professionelu yani meslekten damlar bulunduğu gibi ama» törler de vardır. (Bakkal “çırakları, otel müstahdemleri, mektep talebele- ri, amele, patronlar, gençler, âile ço- cukları ve memurler gibi). Bu suretle teşekkül ve tekemmül eden bandolar. dan birçoğu şöhret sahibi'de olmuştur. Londtanın ve Parisin şehir bandoları gibi, Montekarlonun pek meşhür olan orkestrası gibi, Napolinin şehir sazı gibi. B — Maksad, halkı musikiye alıştır- maktır. Musikiyi tamim etmek, sev. dirtmektir. Ruhlara incelik, hislere ahenk, günün elem veya neşesine bir eda bir sada vermektir. Şehrin gü- | zel ve geniş bir meydanında işinden gücünden, ağlayış#eya gülüşünden sıyrılan bir ağamın güzel ve temiz bir Z dinlemesi âsabını teskin edici bir | ralet olduğu cihetle müsikinin elbette kollar üzerinde veya kucaklarda gez- | dirilen çocuklarla bahçelerde oynyan masumlara kadar, hattâ (htiyarlara ka- dar bir de devası vardır. Bundan dola- yıdır ki, medeni memleketler ve şehir. | leri halkın ruhuna ve hassasiyetine hi- tap ederler, sazlarile, sözlerile, güzel tiyatrolarile! İşte bandolarda bü hiz- metkârlardan biridir, C — Parisin şehir bandosu yüz elli kişiliktir, Ve iki ekiptir. Dört şefi var. hirdeki merasime iştirak ederler. Şen- liklerde parklarda bahçelerde bü- yük meydanlarda çalarlar. Parisin ci- varındaki köyleri kasabaları dolaşır. lar. Şehrin her münasip yerinde bun- lara mahsus köşkler vardır. Ve bu köşklerin dört tarafı peykelerle iskem- lelerle doludur. Bunları belediye kira- lar. Ve hasılatın bandonun . teavün sandığına yatırır. . Bu para .orkestra şeflerile sazendelerinden mürekkep ve üç kişilik bir heyet tarafından idare ve icabında sarfedilir. Hastaları olur, içlerinde muhtaçları bulunursa o ya- raya bu para ile merhem olurlar. Bu heyet her'sene değişir. Bunun da sebe- bi bir işi muntazaman ayni ellerde ted- vir ettirmemek ve emniyet vermek içindir. D — Bu bandolar bazı vesilelerle Frânsanın vilâyetlerinde dolaştırılır. Hattâ Londradaki ile Paristeki şehir bandolarının ve emsalinin mütekabil ziyaretler yaptıkları da vakidir. Bun- dan da maksad yalnız (Visite de cour- tolsle)ler değil âyni zamanda da ban- dolardaki liyakatı göstermek ve teslim ettirmek için bir nevi sanat müsaba- kasıdır. Bu usulün mensuplarını çalış- tırmak için çok da füidesi vardır, Zi. ra rekabel gayreti doğurur. 'E — Paristeki şehir bandosu şefleri- nin dörder bin frank maaşı vardır. Fa- kat buradaki hizmetleri hariciüde ser- bestirler, başka işlerde de meşgul ola- bilirler, Ancak günün müayyen ve mâ- lâm olan vakitlerinde yerlerinde bu- lanmak mecburiyetindedirler. Bunla- rur vazifesi bandoya (repertoir)ler hâ- zıvlamak, bunları klâsifiye etmek; çal- gıcılarl& prova etmek; eserleri tasnif etmek notaları taksim etmek ve iih... gibi şeylerdir. Bir taraftan da kendi. lerine tahsis oluman binânın tâli me- murlarına nezaret ederek intizamı ida» reye dikkat eylemektir. Bu şefler mü- siki âleminde şöhret bulan adamlar. dan intihap olunur. İşlerinin ehli ve arkadaşlarının mahbubudurlar. Fey- kalâde kuvvetli bir ciddiyet ve muhab- betle çalışırlar. Paristeki bando bina- sını ve provalarını kaç kereler gördüm, hayrete şayan bir gayretle çalıştıkla- rina şahid oldum. Bu şehir bandolari- na intihap edenler arasında bayli yaşlı ve tecrübeli çalgıcılar bulunur ve bun- ların maaşı vardır. Zira başka işleri yoktur ve mâaşlarile geçinirler, İç- lerinde iki bin frank kadar aylık alan- Jar vardır. F — Londradaki şehir bandosu (zan- nçdersem) dört ekipe ayrılmıştır, Ve elli ilâ altmişar kişidir. Yalnız bu dört ekip fevkalâde günlerde birleşerek yani iki yüz küsur kişilik bir bando ta- kımı olarak müzik çalar. Bunu da ya- ni bu İki yüz küsur kişilik bandonun da icrayı sanat ettiğini bir kaç kereler gördüm. Dikkat “ettim. (Nedense) bu bandonun gürültüsü az- dır. Yani musiki alâtı muhtelif ve mü- tenevvi olduğu halde; her sazdan bir kaçar tane bulunduğu halde meselâ tek bir klârinet, tek bir (flüt) var gibi zannolunur. Bu âletleri kullananlar o kadar biribirine uygündür ki, ayni ne- Tesle ayni (demi) çekiyorlar zannolu- nür. ş Birşeye daha dikkat ettim... Oda Londradaki bando sanatkârlarının gü. len ve güldüren bir çehreile icrai ahenk ettikleridir. İngilizler harp saf. halarında da böyle imişler: En çetin sporlarında da böyle yani beşüş ve gü- ler yüzlü oldukları gibi! Tondradakl bandoların şefleri kırkar İngiliz lirası maaş alırlar; ve ikişer muavinleri var- dır. Ve bando efradı nim muv tam diğerlerine yarım maaş verilirmi Mantekarloda bando yoktur, hir orkestrası vardır. Ve fev« nimdir ve mümtazdır. İçle- rinde dünyanın en kuvvetli (vjolonce- Mste) viyolonselisti olan Mösyö (Bene- detti) bulunur. Bu orkestranın seaf6- nik Konserleri çok meşhurdur. Ve sa. zendeleri maaşlı hem yüksek maaşlı. lar sarfoltu- nur. Ve yüz binlerce adam bü konser. leri takip eder ve bunun için tâ uzak- lardan gelir Montekarloda oturur, Meş- |, hur primadonnalar, tenorlar, bariton- lar, keman veya piyano üstadları mut- laka.. Montekarloyu ziyaret ederler konserler verirler; operasında oynar» lar. H — Bizim şehir bandosu belediye- mizin idare ettirdiği bir mektebin ta- lebesi imiş. Gençleri bu mektebe alıyor, ve iskân ve iaşe ederek yetiştiriyormuş, Bu bandoyu ben de dinledim. İçlerin- de cidden müstaidler var. Fakat bun- lar bandoyu terketmeğe meselâ Anka- rada veya başka bir yerde iş aramağa başlamışlar. Bu başlayış bittahi ban. donun adedini eksiltmiş. Ve bando is. ter istemez acemileşmiş. Böyle devam ederse şehir bandosunun büsbütün za yıf kalacağından korkuluyor. Çaresi; bu mektepten yetişen ve çi- kan ve iyi yetişen gençleri bandodan uzaklaşlırmamak için muvazzaf bir ha- le sokmak ve hariçte de çalışmalarına müsâade etimek, meselâ radyoda çal. dırtarak, bahçelerde çaldırtarak bir kâr temin eylemek. Avrupada olduğu gibi bir teavün sandığı ihdas “etmek. Konservatuann senede biriki defa verdiği senfonik konserlere de iştirak eden bu bandonun gençlerini, çalgıcı- larını bimaye ve terfih etmek gibi şey- lerdir. Yoksa işini gören Allaha ısmar- Jadık der giderse elbet şehir bandosu kalmaz. Bunun önüne geçmek şehrin yani belediyenin tatlı vazifelerinden biridir ve bu işin de salim bir yoldan geçeceğine emniyetim vardır. : Semih Mümtaz 8. General Motors'taki grev bitiyor Nevyork 19 (A.A.) — General Motors Company, 15 gün içinde 35.000 amele- yi yeniden işe alacağını ve yevmiyele- rini geçen şubatta yapılan tenzilâttin evvelki esasa göre vereceğini bildirmiş# tir, İdare meclisi reisi, işlerin çoğalmak ta olduğunu ve istihsalâtın gittikçe artacağını ümid ettiğini beyan etmiş # hir Hayy Si i

Bu sayıdan diğer sayfalar: