Kongreden dönen murahhasımız anlatıyor Idam mahkümlarile karşı karşıya .. Mütereddi mücrimler nasıl hadım ediliyorlar, kırmızı kâğıt nasıl Yeryüzünde ilk defa olmak üzere bir cinayet ve sair cürümleri tedkikw «Kongresi toplandı. Bu kongreye Türkiye namına pro- fesör B, Fahreddin Kerim İle ayni za- Manda hapishaneler ve kriminoloji Mütehassısı olan Dr. İbrahim Zati (Özet gittiler. Bu arada bir çok Avrupa hapisha- Delerini tedkik eden, bir gün sonra başı kesilecek olan idam mahkümları ile görüşen doktor B. İbrahim Zati İstanbula hakikaten çok dikkate de- Zer ve meraklı müşahedeler edinerek Mönmüştür. Doktor B. İbrahim Zati ile şöyle gö- tüştük; — Siz uzun seneler bizim hapisha- Pelerimizde tedkikatta bulundunuz. Cinayet işlerini, katillerin haleti Tu- hiyelerini, mücrim çocukları, mücrim kâdınları yakından tedkik ettiniz. Son Avrupa seyahatinizde neler gördü. nü? Cinayetler Avrupada artmış mi eksilmiş mi? — Gördüğüm en yeni istatistiklere Böre Avrupada cinayetler eksilmiş des Bil, hattâ pek artmıştır. Bazı hapis. hanelerin müdürleri: — Hapishanelerimiz dolu... Hiç boş kaldığı yok. Hattâ çok defa mahküm- Yara yer bulmak bile güçleşiyor. di- Yorlar. , <— Amerikada kadınlar arasında Cürüm pek artmıştır. Acaba Avrupa. da da böyle mi? , —Evet.. Avrupadada kadınlar arasında cinayet ve sair cürümler faz- Malaşmıştır. Fakat ben Avrupada, Ro- Yiadaki kongrede bilhassa mücrim Ço- Cuüklar meselesile meşgul oldum. Bize seyahalimin Münih kısmından başlıyayım, Burada üzerinde en ziya- de tedkikat yaptığım şey hadım etti- Yilen anormal mücrimlerdi. Bunlar. dan badım edilmiş veya bir kaç gün Sonra hadım edilecek olanlarla ayrı ayrı görüştüm. — Bunlar ne söylüyorlar? Yeni ha- Yatlarından, yani ameliyattan sonra. ki vaziyetlerinden şikâyetçi midirler Yoksa memnun mudurlar? — Hislerini söylemiyorlar. Yalnız bunların içinde sade gençler değil saçı Sâkalı tamamlle ağarmış yaşlı başlı anormal nrüicrimler de vardı. Siz diye» ceksiniz ki böyle yaşlı bir adamın ha- dım edilmesinin sebebi nedir? Çünkü kadınlar azami 45 yaşına kadar ço- Suk yaparlar. Halbuki normal ve sıh- hatli bir erkeğin çocuk yapma kabili- Yetine hiç bir yaş hududu yok gibidir. Halbuki anormal mücrimleri hadım etmekten maksad da onların çocük zn kabiliyetinin önüne geçmek- r. — Bir anormal mücrimin hadım ,#dilmesine nasıl karar veriliyor? -— Bunun için «kriminal biyoloji» İsminde bir heyet toplanıyor. Bu he- Yet müerimin vaziyetini uzun uzun şbedkik ediyor. Her anormal mücrim iiçin kırmızı bir köğd dolduruluyor. /Bu kâğıddaki suallerin hepsine «evet» icevabı verilince anormal mücrimin adım edilmesi kararlaştırılıyor ve jKarar derhal tatbik ediliyor. ,, Yalnız hadım ettirilecek adamlar İbir iki defa müerim olanlar ve kendi. lerinde bir anormalite görülenlerdir. — Avrupa hapishanelerini gezdi. Miz? Neler gördünüz? “— Evvelâ Münih hapishanesini gez- dim. Burası diyebilirim ki lüks bir Spartıman dairesi halindedir. Her Mahkümun dairesi ayrı. Yerler par- w Hususi helâ... Dairede akar su... * yatak ve açılıp kapanan bir ma- 84. Duvarlar tamamile yağlı boya... ! — Bu kadar lüks hapishaneler Sürümleri, cinayetleri, hırsızlıkları Metiirmaz mı? Bir çok cürümlerin az , Olmasının sebebi hapishane hayatının eğ olması ve bunun korkusu değil a 2 Hapishane bu kadar lüks olun- Dü ağa, girmek korkusu da azalmaz Tim Bü kadar lüksün yanında müç- i dehşetli surette cezalandıracak 2 AM # hazırlanıyor ? Doktor İbrahim Zati Öget | bir şey var... Bütün mücrlin odalari ayrı. Her odanın kapısında yalnız bir lek delik var. Gardiyanlar buradan açılması uzun kayıdlara bağlı... İşte bu yıllarca yalnızlık, insan yüzü gö- rememek, bir tek lâkırdı işitememek müthiş bir ceza halini alıyor. Siz s€- nelerce tek bir höcrede yalniz kalma- ği düşününüz... — İdam mahkümlarile görüştünüz mü? — Evet görüştüm. İstanbulda da aşağı yukarı yirmiye yakın idam mah- kümunun'son muayenelerini ben yap- mıştım. İdam mahıkümlerıni tedkik ettiğim için Avrupadaki bu çeşidden adamlar da beni alâkadar ediyordu. Münihte ertesi günü idam olunacak idam mahkümları ile görüştüm. Bu- rada böyle mahkümları duvarları Ade- ta yekpare birer yastık gibi yumuşak maddelerle kaplanmış odalara soku- yorlar. Bir mahküm buraya girince erlesi günü idam edileceğini anlar. — İdam mahkümları soğuk kanlı mıdırlar? — Katiyen... Soğuk kanlı görünme- ğe çalışsalar bile bu zahirldir. Avru. padaki en soğuk kanlı milletlerin idam mahkümlarını bile bir dehşet içinde gördüm. Ertesi günü başı göğ- desinden ayrılacak bir adamda soğuk kanlılık pek kalmıyor. — Romadaki beynelmilel köngre- den bahseder misiniz? — Romada, dünyada ilk defa top- lanan kriminoloji kongresine gittim. Ben bu kongrenin birinci seksiyonu olan çocuk cürümlerinde çalıştım. Kongre meşhur Capitol sarayında. ki Jül Sezarın salonunda toplandı. Ben İtalyan gazetelerinin de bahset. tiği veçhile çocuk cürümlerine ait tezimi okudum. Yeryüzündeki mütehassıslar çocuk cürümlerinin esbabını ikiye ayırıyor. Jar. Bir kısmı bunun irsiyet ve ruhun dejenere olmasından İleri geldiğini söylüyorlar. Bir kısmı da çocuk cü- rümlerini içtima! sebeplere atfediyor- lar. Ben de bu içtima! sebepleri ileri sürdüm. Bizim memlekette irsiyet ve. ya ruhdejenereliği yüzünden çocuk cürümleri son dçrece azdır. Çünkü biz dejenere insanlar değiliz. Bunun için çocuk cürümleri içtimai sebep- lerden ileri geliyor. Çocuk cürümlerinin önüne geçmek için ben şunu teklif ediyorum. Cürüm yapabilecek şartlar içinde yaşıyan çO- cuğu çok evvel kurtarmak. Yoksa cürmü yaplıktan sonra bu çocuğun üstünde uğraşmak büyük bir fayda vermez. Çocuklar suç işlenmeden ev» vel meşgul olunmalıdır. Bu nasıl başarılabilir? Edirnekapı mıntakasında bir çocuk bakimevi var- dır. Buradaki ziyaretçi hemşireler muntakalarındaki 39 mahalleyi dola- şırlar, çocukları ziyaret ederler. Ias- ta bulduklarını ya evinde, yahud ba- kım yurdunda tedavi ettirirler. İşte böyle bir teşkilât çocuk cürümlerinin | önüne geçebilir. Bu teşkilât tabii her çocukla meşgul olamaz. Meselâ baba- sı alkolik, ananın evde bulunduğu yok. Bu ömrü günü sokakta geçen çocuğun bir gün cürüm yapacağı yüz- de seksendir. Bu çocuğu himaye ede. cek olan ancak bu gibi teşkilâtlardır. İşte ben tezimde bunu müdafaa ettim, Çocuk cürümlerinin önüne geçmek için muallimlerin do büyük vazifeleri vardır, yi Meselâ çocuklarda «tembellik» cü- Tüm tevlid eden en büyük sebeplerden birldir. Biz bir çocuğa «tembel. çalış- muyor» der geçeriz. Tembel çocuk ek- seriya sınıfta, en arka sıraya atılır, Muallim daha ziyade çalışkanlarla meşgul olur, Arka sıraya düşen tale- be de bir hmç ve garez başlar. Çocuk- ta cürüm yapmak kabiliyeti çoğa- hır, Halbuki çocuklarda tembellik gâ- yet tedkik edilecek bir meseledir. Ço- cuklar niçin tembeldir. Hangi sebep. ler onu bu hale getirmiştir. Bunları araştırmalı, Çalışkanlık, çalışmak bir çok çocuk cürümlerinin önüne geçe- bilir, Hikmet Feridun Es İzmirde turistik yollar İzmir (Akşam) — Nafia Vekâleti şoseler dairesi umum müdürlüğü ta- rafından gösterilen lüzum üzerine İz- mir turistik yollar projesi kısmen ta- dil edilecektir. Vilâyet Nafıa müdür- lüğü mühendisleri bu tadilât için ça lışmaktadırlar. Proje yakinda son şeklini alacak ve o vakit Ankarada alâkadar vekâletlerle İzmirin muhte. Mf işleri için temaslarda bulunmak üzere Ankaraya gidecek valimiz B. Fazlı Güleç, bu projeyi de beraberinde götürerek Nafıa Vekâletine verecek, tasdik ettirecektir. Proje tasdik edildikten sonra dev- letin de yardımile İzmir vilâyeti tu- rist yollarının inşasına başlanacak ve inşaat süratle bitirilecektir. Devle- tin de yardımile turistik yolların yedi yılda değil, iki nihayet üç yılda ta- mamlanacağı ümid ediliyor. Kardeşile birleşerek kocasini öldürmüş İzmir (Akşam) — Kemalpaşa kaza- sının Parsa köyünde Durmuşlar mev. ktinde bir cinayet olmuştur. Hâdiso yerinde kokmuş bir insan cesedi bü- lunmuş, yapılan talıkikalta cesedin 35 yaşlarında İsmaile sid olduğu an- laşılmıştır. Tahkikat genişlelilince İs- mailin, beş gün evvel bir kavga neti- cesinde kayınbiraderi Eyüple kendi karısı Fatma tarafından başına vuru- lan sert bir cisimle kafatasının parça- landığı tesbit edilmiştir. Suçlular ya- kalanmıştır. Tahkikata devam olunu- yor. Sofyadaki cinayet tah- Avrupa hapisanelerinde neler gördüm? O kikatı devam ediyor Cinayete kurban gidenler büyük merasimle defnedildile Bir kaç gün evvel Sofyada bir cina- yet olmuş, Bulgar büyük erkünıhar. biye reisi general Peev (le yanında bu. Aunan askeri coğrafya enstitüsü di. rektörü binbaşı Stoyanov sokakta öl- dürülmüştü. Yapılan tahkikat katilin Stoll Vasev Kirov adında birl olduğu- nu meydana çıkarmıştır. Fakat cina- yetin sebebi henüz tamamile aydın- lanmamıştır. Sofya gazetelerinin verdikleri mü lümata göre katil sokakta bir yerde durup beklemiştir. General Pcev'in geldiğini görünce tabancasını çek- miş, fakat bu sırada ortada bir kadın peyda olmuştur. Katilin, kadının kur. şunlarına kurban gitmemesi için ken- disini çekmiş, sonra ateş etmiştir. İptida general Poey, sonra binbaşı Stoyanoy düşmüşlerdir. Nihayet katil de yaralı olarak yere serilmiştir. Vakaya şahid olanlardan biri şu sözleri söylemiştir: «— İlk silâh seslerini duyduğum zaman bir otomobilin lâstiğinin pat- ladığını zannettim. Fakat silâh 563- leri devam etti. Bu seslerin geldiği ta- rafa gittim, yerde üç cesed gördüm. Bu sırada polisler de geldiler ve haJk toplandı. 'Evvelâ en çok hayat eseri gösteren Stoyanovun yardımına koştuk, onu bir otomobile koyarak hastaneye gön- derdik. Sonra yüzüstü yatan general Peev kaldırıldı.» Etraf binalarda silâh seslerine g kıp ta pencerelerden görenlerin &n- lattıklarına göre, ilk yetişen polisler ve halk yerde serili binbaşı Stoyano- yun başını kaldırarak oturtmak iste- mişlerdir. Bunu gören katil yattığı yerden elini uzatarak kendisinden biraz uzakta duran ikinci tabancayı yerden almak ve bu suretle general Peev zannile Stayanova tekrar ateş etmek istemiştir. Fakat takati kesi. lerek kendinden geçmiştir. Bu hal katilin aklen malül olmadı. ğına delil sayılıyor. Maktul general (OYordan Peev, 28 kânunusani 1884 tarihinde Tul- ça kasabasında doğmuştur. (Orta tahsilini Şumnuda almiş ve harbiye mektebini de 1908 senesinde bitir. miştir. Balkan harbine, Solya piyade alayında tabur kumandanı olarak iş- tirak etmiştir. Balkar harbinden son- ra Rusyada Nikolaev akademisinde erkânıharp çikmak için okumuşlur, Harbı Umumiye, 43 üncü piyade ala- yile iştirak etmişlir. Harplen sonra şu vazifelerde bulunmuştur: Harbiye mektebinde muallim, fır- ka ve alay kumandanı, askeri okuma müesselerinin şefi ve son olarak ta erkâniharp reisi, İki maktul âyın on ikisinde defne. dilmiştir. Cenaze merasimi pek mu- tantan olmuştur. Merasimde, yaban- cı memleketler mümessi'leri de hâzır bulunmuşlardır. Harbiye okulu yanın- daki kilisede harbiye nazırı hüzünlü bir nutuk söylemiştir. Katil kimdir? Katil Stoil Vasev Kirov, 17 ağustos 1905 tarihinde Köstendil kazasının Tırnovlak köyünde doğmuştur. İlk mektebi köyünde bitirmiştir. Askerli- ğini topçu olarak Samokov kasaba- sında yapmıştır. 1926 senesinde polis bulunduğu Köslendilde vazifesine iyi bakmaması dolayısile işinden çıkarıl. mıştır. Bir sene sonra Sofyada gene polislik hizmetinde bulunmuştur. Fa- kat kendisine verilen emri yapmadı. ğı ve âmirine itaat etmediği için 6 ay sonra köyüne dönmüştür. Burada geçinemediği belediye reisi Nikola Görev ile Dimitır Gorev'e müthiş kin bağlamıştır. Neticede her ikisini de 24 eylül 1928 de tabanca ile öldürdü- günden mücbbed küreğe mahküm edilmiştir. Fakat sonradan &ffı umu- -milerden istifade ederek tahliye edil- yoiştir. Cinayet hakkında Bulgar gazeteleri ne diyorlar? Slovo gazetesi, «Niçin?» başlığı al. tında yazdığı bir makalede diyor ki: «Bulgaristanda şimdiye kadar hiç Katil Kirer kimse, ordu şeflerinin hayatına kasdet- memişti. General Peev'in şahsi düş- manlari da yuklu ve olamazdı. Darbe, ordunun kalbine, milletin ve devletin prestijine indirilmiştir. Bu darbe ki- min içindi? İşte müşkül mesele. Cina- yetten beklenen gizli gayeler ne olur. sa olsun, bizde müsbet olarak şunu söy» lemek cesaretinde bulunuyoruz 'Erkânı harp reisine indirilen darbe, büyük askerimiz genera! Peer'in sada- katle ve namuskârane borcunu yap- tığı gibi bizde Bulgaristana olan va- zifemizi ifa etmek ve milli ordunun ve onun büyük şefinin etrafına top- lanmak için memleketimizde, bir Işaret gibi aksedecektir.> Mir gazelesi de şöyle yazıyor: «General Peev'in şahsında Bulgar ordusu, kabiliyetli bir reis kaybediyor. General, ordu ve halk tarafından hür- metle karşılanıyordu. Düşmanları yok- tu. Ordumuzu bu kadar sarsın bu cina- yetten maksad ne idi, malüm değildir. Ümid ederiz ki, hükümet, en yakın bir zamanda hakiki cinayel müşevvikleri- ni meydana çikarmağa muvaffak ola- caktır. Herkes hâdiseyi heyecan ve t&- essürle karşılamıştır.» Rsemi Dnes gazelesi de diyor ki; Cinayet haberi, yıldırım gibi yayıldı ve acı, bütün Bulgar milletine çöktü. Herkesin ağzında bir sual duruyordu ve duruyor. — Bu cinayetten maksad ne idi? 'Takibat neticelendiği zaman belki, bu suallere cevap alacağız. Dünkü kanlı cinayetten sarsılan Buk gar halkı, cinayeti iğrençle ve nefret. le karşıladı. Onlafın ölümü her Bulgar Kalbine dokundu. İki zabitin gaybu- beti ordu için büyüktür. Müthiş cürmün maksadı büyüktür. General Peev'e karşı sıkılan kurşunlar, Bulgar ordusu ve Bulgar milletine $1- kılmıştır. Onun için ölümüne bu kadar acınılıyor.»