18 Teşrinievvel 1998 AKŞAM Sahife 3 AAKŞAMDAN AKŞAMA Dört sual Dört cevap İzmir saylavı ve kıymetli edib Ha- San Âli Yücel aşağıki meseleler hak. mda, Tüten benim de fikrimi öğren- mek istemiş; 1 — Bizim edebiyatımızın klâsiği Var mıdır? Yoksa olması için hangi Şartların vücudüne ihtiyaç görürsü- nüz? 2 — Tanzimatın fikir ve sanat ba- dan kıymeti nedir? Yetiştirdiği adamlar bu sahalarda ne mahiyette bir iz bırakmışlardır? 3 — Bizde şair, umumi hayatıruza tesir bakımından, nasıl bir rol oyna- Muştir? Bugünkü ve yarınki hayatı- mızda daha oynayabileceği roller var mıdır? 4 — Türk edebiyatının hangi isti. lerde inkişaf edeceğini umu Yorsunuz? Nasıl olmasını istiyorsu- Muz? Ve bunun için de kendinize ayır- dığınız vazife nedir? 1 — Bizim klâsiklerimir, kabuğu Soyulmamış yemişlere benzer. Bunla. " biraz emek sarfile istifadeye elve- "İşli bir hale sokmak lâzımdır ve mümkündür. Bunun için, başta vak'anüvisler olmak üzere, bütün hâsirleri yoklamahyız; mevcudu nadir €l yazısı eserleri - hattâ ecnebi kütüp- hanelerinde iseler bile - bulup bas tırmalıyız. Sonra bunlar üzerinde İş- İemeğe başlamalı; elfaz kalabalığın- | dan ibaret olmayan, dua ve senadan zade kısımlarını şimdiki dile çevir. Mmeliyiz. Bazı yerlerini tay; bazı yer. lere hâşiyeler ilâve etmeliyiz. Büyle- likle meselâ yirmi sekiz Mehmed Çe- lebinin bir aslı, bir de şimdiki türkçe. Ye çevrilmiş nüshası ölmeli. Keza, bir program dahilinde, diğer milletle- Tin klâsiklerini de sadıkane tercüme €*tmeliyiz. Bütün bunların heyeti umu- Miyesi klâsik kütüphanemizi teşkil €der, Dilimiz, imlâmız, sarfımız, nah- vımız da bü mesai içinde istikrarın büsbütün bulur, ? — Tanzimat, hâlâ devam eden garplılaşma hareketimizin büyük ba- basıdır desem teşbihte hata eder mi- Yim? Üç dört nesil evvelin izlerini bu kadar değişmelerden sonra ne dere- “eye kadar muhafaza edebilirdik? Maamafih o devrin eserleri, birinci bahiste anlattığım rötuşlardan son- Ta tekrar tap edilirse, bu ve bundan Sonraki nesillerin fikir ve zevkine hi- tap eden parçaları olduğunu görece- Biz. Tanzimatın hâkim ve idealist şahsiyetleri böylece yeniden can bu- Maktu satış Belediye ilk neti- celeri raporla Vekâlete bildirdi Pazarlıksız satış kanununun on beş günlük tatbikatından alınan ilk ne- ticeler belediye reisliği tarafından bir raporla İktisad Vekâletine bildirilmiş. tir. Raporda ilk tatbik neticelerden Çok iyi intibalar elde edildiği, kanu- nun ileride daha çok faydalar temin edeceği istatistiklere istinad edilerex izah edilmiştir. İstanbul gibi büyük ve piyasası ge- niş bir şehirde kanuna aykırı harekek ederek ceza görenlerin yirmiden faz- la olmaması da kanunun iyi tatbik edildiğine gerek halkın, gerek satıcı- ların kanunun maksad ve gayesini iyi kavradıklarına bir delil olmak üze re güsterilmektedir. Belediye, bundan başka raporda Vekâletin Karar ve mü- saadesine ihtiyaç görülen bazı nokta- lara da işaret etmiştir. Ezcümle ayakkabıcıların son gün- lerde belediyeye yaptıkları bir müra- cat ta raporda İzah edilmistir. Ayak. kabıcılar, ayakkabı etiketleri üzerine yalnız fiat yazmanın doğru olmad'ğı- ni, ayakkabı imalinde malzemeden başka el emeği olan işçiliğin de yer tuttuğunu ve bu bakımdan ayakkabı finallerinde görülecek değişiklikler hak- kında müşteriye kanaat gelebilmesi i- çin etiketler üzerine fiatle beraber ba- a tafsilât yazılmasını da istemişlerdir. Belediye, kundura imalindeki hu- süsiyeti gözönüne alarak ayakkabıcı. ların bu dileklerini izah etmiş ve Ve- kâletten talimat istemiştir. Otomobil ve otobüs muayenesi bitti Alüminyom plâkalar bir ay sonra takılacak Otomobil ve otobüslerin senelik mu- ayene müddetleri resmen dün akşam bitmiştir. Senelik muayenede makine- si, motörü vesair kısımları bozuk ola. rak servis harici kalan pek az otomo- bil kalmıştır. Bu müayene neticesinde bütün otomobili ve otobüslerin tama- mile kırılmaz cam kullandıkları tes bif edilmişlir. Muayeneye muayyen lacaktır. Bu eleme yapılmadıkça, el. | olan tarihlerde müracaat etımiyenlerden faz ve eşkülin dikenli kabukları için- de saklı duran nefis meyvalarımızdan İstifade edemiyoruz; edemiyeceğiz. 3 — Çekoslovakyadan gelen telgraf. larda okudum; halk, meydanlarda hep bir ağızdan şu şarkıyı okumuş: «Ben- den ayrılırsan ben kaybolniam, sen mahyolursun!» O millet hesabma tehayyüce düştüm. Geniş tabakalara böyle yüksek sesle hitap eden bir şiir Çeşidi bizde var mı? Bilhassa ki «uruu- Mİ hayatımıza tesir» diyorsunuz. Bes- telerimiz gibi güftelerimiz, mazmun- , bu kanlı canlı, bu cesur, atıl. gan milleti sanki teskin için yapılmış gibi ekseriyetle uyutucu!... Denebi- lir ki, mısrağların kamçılamasına ha- €et kalmaksızın, hamle kabiliyetini bi- im millet kendi kanında buluyor... >— Bugünkü ve yarınki edehiyatın ro- lü coşkunluk yahud propagandacılik eklinde değil, kültürel olabilir. İhti. Yacımız bunadır; rağbet kazanacak ta budur. Şiirin de kültürlü kafalar. dan çıkmışı muvaffak oluyor, olacak... 4 — Yukarıda anlattığım gibi, iğ- eyle kuyu kazar şekilde eski eser- leri tasfiye; ecnebi muhalledatını ter- Süme; ana eserleri yaratmak (her tür- lü lügat, ansiklopedi, sarf mahiv, ne- sillerce değişmiyecek mektep kitapları -)5 uzak yakın tarihinden bügüne ka. dar, bu milleti, bu memleketi hahika- ve zevke uygun şekilde anlatan mil. li &serler... — Bunlar arasında kendime Ayırdığım vazife gazetecilik yapmak- ; bir talebe gibi de, tarih öğrenme- ie galışıyorum. Şayed yukarıki birin- yi Pehiste anlattığım şekilde bir mil mesai başlarsa bu kısmında bir Ameli olmağı pek isterim. Kolayca yalaşılar ki, böyle şeyler tek başma para cezası alınıyordu. Bu cezalara rağmen müddetin münkazi olmasına rağmen henüz müracaat etımiyenler hakkında ayrıca kanuni takibat ya- pılacaktır. Maamafih muayene olar yan vesait pek azdır. Otomabillere takılacak alüminyom plâkaların imali tamamile bitmiştir. Bir'aya kadar bunlar otomobillere ta. kılacaklardır. Piâknlar taksi, hususi ve resmi oto- mobillere mahsus olmak Üzere üç şe. kilde yapılmıştır. Taksi otomobilleri plâkaları siyah zemin üzerine beyaz yazı ve rakamdan ibarettir. Yalnız hususilerin üzerinde ayrica bir (1) harfi bulunacaktır. Resmi otomobil. lerin rakam ve yazıları siyah zemin üzerine kırmızıdır. Belediye, yeni oto- mobil plâkalarından Nevyork sergisinde teşhir edilmek üzere bir kac nümüne gönderecektir. ze Şile hayvan sergisi Bu sene vilâyetin muhtelif küzala- rında açılan ehli hayvanat sergilerin- den Şile sergisi de dün bazı davetli. lerin huzurile açılmış ve hayvan $a- hiplerinden bazılarına mükâfatlar de- fatılmıştır. Şehrimizde üç süt fabrikasi kurulacak İstanbulun süt işlerini esasından halletmeğe karar veren Devlet Ziraat işleri kurumunun bir müddetten beri yaptığı tedkikler sona ermiştir. Al- dığımız malümata göre İstanbulda fer» ni ve sıhhi şartlar dairesinde istihsal edilmiş süt satmak üzere şehrin müh» telif yerlerinde üç fabrika tesis eğil. mesi esas itibarile muvafık görülmüş. tür, Bu fabrikaların he zaman tesisi. ne başlanacağı Ziraat Vekâleti arılı i ŞEHİR HABERLERİ TE I Şikâyetler | Bir yandan yapılıp öbür yandan bozulan bir yol Geçen sene köyümüzün Küçük Maslaktan Emirgâna uzanan yo- hı, Bürhan Cahid ve Hayri Ara- boğlunun şahsi himmet ve yar- dımlarile yarıya kadar meydana gelmiş bir vaziyette idi. Bugün burayı Belediyemiz bir taraftan katranlıyor, bir taraftan da vesa- iti nakliyenin geçmesine milsaa- de ediyor. Arabalar, külçe halinde heniz yeni dökülen katranları kaldırıyor. Otomobiller de yağ- mur öyukları meydana getiriyor. Belediyemizden ricamız: Bu kadar uzun senelerin s0 nunda yardımla vücude gelen yo- hin, daha fena bir vaziyete düş- memesini rica ederek, birkaç gün İçin vesaiti nakliyenin yandaki toprak yoldan işlemesinin temini. ni dileriz. Emirgânlılar Cevaplar: $ Kadıköyünde B. B: Bay Er- tuğrul Muhsini Tepebaşında Şe- hir Tiyatrosu vasıtasile araymız. $ Karacabey harasında Bay Yu- suf Taşkın: Zarfın üzerine bir mecmua, yahut gazetenin ismini yazdıktan sonra çıktığı şebri de ilâve ederseniz, idarehanenin 50- kak adresi bulunmasa bile, posta- cılar yerini bulur ve mektubunu- zu verir. Kazalarda yapılan intihabatın İstanbul içinde yapılan belediye in- tihabatından başka şehir haricinde- ki kazalardan İstanbul meclisine iş- tirâk edecek umumi meclis âzasının | | da intihabı yapılmış we-keyfiyet alâ- kadar makamlara bildirilmiştir. Yaşar, Silivri: Asım Engin, avukat Atıf Ödül, Çatalca: Hayri Uğur, İs- tanbul sabık vali muavini Hüsnü Alad- hı, Refet Edegün, Galip Bahtiyar Gök- bakan, Şile: Fuad Fazlı Akgün, Kar- tal: Şerafeddin Özer. Merdivenden düşerek yaralandı Gedikpaşada oturan bir buçuk yaş- larında Armenuhi ismindeki kız, evin merdiveninden düşerek ağır surette yaralanmış, zabıta tarafından Etfal hastanesine kaldırılmıştır. Kesilecek ağaçlar lAnkard caddesin- deki âdi ve muzır ağaçlar kesilecek Dün vali ve Belediye reisi B, Mu hiddin Üstündağ, Vilâyet Orman baş- mühendisini davet ederek, refakatin- da Heyeti fenniye müdürü B. Hüsnü, İmar şubesi müdürü B. Ziya, Yollar müdürü B, Galip olduğu halde yeni yapılmakta olan” Ankara caddesini teftiş etmiş ve Divanyolu caddesinden Sirkeciye kadar, yolun iki tarafındaki ağaçları tedkik etmiştir. Mozaik parke döşenecek olan Anka- ra caddesinin iki yanının ağaçlı ol- | ması, bugünkü şehircilik prensipleri- nin dışında kalmaktadır. Modern ş6- hireiler, otomobil geçen şehir yolla- rının iki yanında artık ağaç bırak- muıyorlar. Gerek Vilâyet Orman baş- mühendisliği, gerek Belediye Fen he- yeti Ankara caddesindeki ağaçların kesilmesini zaruri görmüşlerdir. Muhiddin Üstündağ, yüksek kaliteli ağaçların kesilmesine taraftar olma- mış, ancak cinsleri kötü olanlarla ev- mından zararlı olan ağaçların kesil- mesine karar verilmiştir. Bu hafta içinde gerek kalite, gerek sıhhat bakımından değersiz ve zararlı görülüp tesbit edilen ağaçların kesil- mesine başlanacaktı. Otomobil ve motosiklet kazaları İn, Nasırın idaresindeki hususi oto- mobil, Mahmutpaşada Raziye İsmin- de bir kadına çarparak yaralanması- na sebep olmuştur. in idaresindeki hususi cuğa çarpmış, muhtelif yerleinden ya- | ralamıştır. Zabıta, icab eden kanuni takibatı yapmaktadır. Yedi numaralı plâka taşıyan bir motosiklet te Yenicamide İlya ismin- de birine çarpmış, kazadan sonra kaç» mıştır. Zabıta, motosikleti idare edeni aramaktadır. Ağaçtan incir toplarken Üsküdarda Necip isminde biri, çık- mış olduğu İncir ağacından düşerek ağır surcite yaralanmış, Nümune has- tanesine kaldırılmıştır. Denizbankın Avrupaya göndereceği talebenin imtihanı yapıldı Müsabakaya giren gençler Deniz Bank tarafından Avrupaya gönderilecek talebeden lise mezunu olanların evvelki gün başlanan im- tihanları dün bitmiştir. Bunlar, De- niz Bankın Haliçteki yeni atelyesin- de imtihan edilmişlerdir. Talebeler yüksek mühendis mekteplerine gün- derilecek, gemi inşaiye, gemi RE da imtihan edilirken Bu imtihan neticesinde seçilecek olan- lar muayyen bir zaman, Deniz Bank fabrikalarında staj görecekler ve bu müddet esnasında çalışma, zekâ ve karakter ve beden kabiliyetleri tedkik edilecek, fabrika teknik müdürünün raporundan sonra gidecek talebe tes- bit edilecektir. Ortamektep mzunlarının imtihanı da bir ay sonra yapılacaktır. B. | ? liğile İSTANBUL HAYATI Tepeden inme tehlike İstanbulda alabildiğine devam eden inşaat faaliyeti, kenarda köşede bir karış boş toprak bırakmıyacak hale geldi. Avuç içi kadar bir arsaya on beş yirmi gün içinde dört beş Kat bir apartıman kuruluyor. Bina yapılırken sadece getireceği varidat hesab edilerek mini mini bir arsa İçine beş altı odalı daireler sı- kıstırılıyor. Fakat burada oluracak- ların bir çok tabii ihtiyaçları hatıra bile getirilmiyor. Bu yüzden İstan- bul halkı pek tabii bir ihtiyaç olan bahçe, yeşillik arzularını tatmin ede- bilmek için ne yapacaklarını şaşırı- yorlar. Yazı sayfiyede geçirebilen bahtiyarlar bu yokluğu mümkün mertebe telâfi ediyorlar, Fakat tem- muzun; ağuslesun kızgın güneşi al- tında serin bir ağaç gölgesi şöyle dursun, hiç değilse yeşil bir yaprak görebilmek için kıvrananların hali ne feci! o Taraçalara, odaların köse lerine, mutfağın kenarına sıralanan saksılar birer bahçe vazifesi görü. yorlar. Hele pencere pervazlarına di- zilen konserve, pisküvi kutuları as- ma bahçeleri andırıyor. Ve lâkin sa- hiblerinin yeşillik ihtiyacımı karşıl yan- bu portatif bahçecikler, yoldan geçenlerin tepelerinden daimi ölüm tehdidleri saçıyorlar. Hatırladığıma göre sokak üzerih- deki pencere kenarlarına saksı koy- mak memnudur. Bu memnuiyet ka- rarının tatbiki lâzımdır. Fakat tat bikat sahasında hiç bir faaliyet gö- rülmüyor. Mahâlle araları şöyle dur- sun, şehrin en işlek 'caddesi olan Babıâli yokuşunda bile pencere ke. narlarına eğri büğrü dizilmiş. Çeşid çeşid saksılar göze çarpıyor. Geçen gün gördüğüm korkunç bir hadise bana bu mevzuu hatırlattı; Bir ahbab evinde oturuyordum. Kar- şı sevin dördüncü katında bir pen- cere açıldı. Bayan, elindeki çay dem- saksıları sulamağa başladı. Saksının altından sızan çamurlu su, kaldırımdan geçen kavuncunun te- pesinden saçıldı. Adam hiddetle ba- şını kaldırıp haykırdı: — Gözlerin kör mü? Sokağa su dökmeğe utanmıyor musun? Galiz küfürler de yukandaki ba- yanı hiddetlendirdi. Yarı beline ka- dar pencereden sarktı: diğim çiçeklerimi senin keyfin için kurutacak değilim ya!... Biraz daha uzanmağa uğraşırken göğsü saksının birine çarptı. Pence- reden yuvarlanan saksı, kavuncu- nun burnunun ucundan geçip kal dırım taşları üzerinde parçalandı. Adamcağız bir kaç santim daha ileri- de dursaydi facin muhakkaktı. Bu- ba, nadir vukubulan bir kaza diye- lim. Fakat kuvvetlice bir rüzgür da bu saksıları kolayca düşürebilir, Bana kalırsa bu tepeden inme teh. likeden kurtulmak için yaya kaldı. rımmı bırakıp otomobillerin, şahlan- miş beygir arabalarının arasından geçmek daha ehveni şer olacak. Cemal Refik Belediye ve dairei hususiye barem cedveli geldi Tahsisatı belediyenin 938 bütçesine konan belediye ve dairet hususiye me- murlarına aid yeni sene barem cedve- Mi de tasdik edilerek belediyeye gek- miştir. Yeni barem cedveline göre bö» lediye memurlarından bir kısmı ter. fi etmişler, bazılarının da maaşlarına ,zamlar yapılmıştır. Bu arada uzun senelerden beri umumi vilâyet mecli. sinin şehir meclisi masası şefliğini ya» pan B. Nadir de terilen Fatih beledi- yesi baş kâtipliğine tayin edilmiştir. Diğer terfiler bugünlerde alâkadarla. Ta tebliğ edilecektir. Büyükadada araba kazasi Büyükadada arabacı Hüseyin, ara- basile Haziran caddesinden geçerken, arabanın oku kırılmış, hayvanlar ür- kerek sürüklemeğe başlamışlardır. Arabacl muhtelif yerlerinden yara» lanmıştır, Araba, neden sonra müşkilâtla dur. durulabilmiş, yaralı Hüseyin tedavi