15 Teşrinievvel 1938 Üniversitenin ders yılı bugün Rektörün nutkile açılıyor Adedi 5500 ü geçen talebenin tahsili için binalar, dershaneler kâfi gelmemektedir. 1 ,0sü,000 alk yeni tesisattan h sene İstifade olunacak Üniversite bugün Rektör B. Cemil Bilsel'in bir açılış nutkile yeni ders Benesine, şimdiye kadar Türkiye kültür hayatında misline rastlan- mamış bir genişlemeyle başlıyor: Geçen yıl Üniversite 581 mezun ves gerek bir rekor kırmıştı. Şimdi de, *14 binasının çatıları altında 808 ka- darı kız olmak üzere 5500 mikdarın- da talebeyi topluyor. Türkiyedeki yüksek tahsil gençliğinin mikdarı, bu suretle, beş senede iki buçuk misline çıkmış demektir. Bununla bo raber, bu ulvi maksad uğruna büt- çemizde ayıdığımız fasılda pek bü- yük bir fark yoktur. Cümhuriyet hükümeti, Üniversite için, senevi 1,800,000 lira veriyor. Ye- ni bütçemizde bu yekünun hiç ol mazsa 2,000,000 liraya çıkarılması istenmektedir. Bu aradaki fark, meselâ şu tarzda» ki mübrem ihtiyaçlari karşılıyacak- tar: Ecnebi profesörlerden bazılarının yanında çalışan ve ferde onların ye- rini tutmasını istediğimiz genç do- çentlerin maaşları 40 ile 70 lira ara- sındadır, Bu paranın kâfi olmadığı muhakkak! En güzide münevverleri- mizin mevcudiyetlerini ilme hasret- meleri için daha geniş bir refah lâ- zım! Fakat asıl mahzur şundadır ki, bazı ecnebi profesörlerin yanlarında üç beş doçent bulunmak lâzımken, kadronun darlığı yüzünden buluna- mıyor. Bu yüzden de doçent, ilmen istifade edecek yerde gündelik meş- guliyetlerin yükü altında eziliyor. Beş senede, talebe mikdarını bu kadar çoğaltan Üniversite, işte bu gibi ihtiyaçlarının da o nisbette ok masa dahi tatminini istemektedir, Rektörün dünkü daveti Rektör B. Cemil Bilsel, dün mat- buat mümessillerini davet ederek sitemiz hakkında izahat ver- miş: kimi eskiden kalma, kimi yeni yapılan veya yapılmakta olan 14 bi- nadan bazı parçaları gezöirmiştir. R verdiği izahat arasında mucib olan bir çok klalar var, Başlıcası, Türk Üniver- silelisinin devamlı olmasıdır. B. Ce- mil Büsel şöyle anlattı: Bulgaristanın meşhur siyaset ve ilim şahsiyetlerinden B. Danef İs- tanbula gelmişti. Üniversilelerinde 2000 talebe varmış. Lâf arasında: «— En büyük müşkülümdüz, devam meselesi! - dedim. «— Evet, bizim de öyle... - diye ce- vab verdi. - Yazlıyorlar; fakat ders- lere gelmiyorlar. «-—— Hayır, ben o mânada söyleme dim, Bilâkis, bizim talebenin büyük bir ekseriyeti devam “ediyor da, 8i- nıflarda yer bulunamıyor. Ön sıra- farda mevki tutmak için, muayyen aaatten evvel gelenler ve bu yüzden mesele çıkaranlar oluyor. Şimdilik İdare etmekle meşgulüz. Eski binala- ra, dershanelere sığılamıyor. Bu rağ- bete göre dâha da sığılamıyacak, Me- selâ hukukun birinci senesinde 600 yencimiz var, Bunlara, konferans $a- fonunda - ve şubelere ayırmaksızın » bir hoca tarafından tedriste bulunul. maktadır, Tesisat genişliyor Rektör, Üniversitenin muhtelif bi- hâlarını gezdirirken şöyle levhalar göze çarpmıştır: Şimdiye kadar Tıp fakültesi, göz derslerini Cerrahpaşa hastanesinin ancak İki küçük odasında görüyordu. Bu daracık yerde, bir senede 11000 hastaya bakıldığı ve ayni odalara ta- lebenin doluştuğu tasavvur edilirse Sıkışıklığın derecesi anlaşılır. Şimdi ise, Üniversite (ye Üniversi- te ile bağı hastanelerimiz için) 1,050,000 Ira sarfile muhtelif bina- lar yaptı riliyor. Bunlar arasında 60 Yataklı koskocaman bir göz kliniği de var ki, birkaç aya kadar bilip Cer- ni n muazzam pâviyonların- an ii Üstte: Dün üniversiteyi ziyaret eden gazeteciler yüksek ilim müessesemizin müimessillerile bir arada. — Altta: «Sigara içen köpek» tecrübesini seyreden meslektaşlarımız Gene ayni zümreden olarak, Bal- kanların en büyük cerrahi kliniği olacak 150 yataklı kısım ilâve edili- yor. Profesör Akil Muhtar da, matbuat mensuplarını kendi şubesi için yapı- lan binayı gezdirdi: — Veremin kaç türlü tedavisi var- sa, burada hepsi de tatbik edilecek şekilde yapılmıştı. Öyle ki, tatbi- katını gören talebe cümlesini öğre- necek. O maksadia inşa edilen bu binanın en üst katı solaryom şeklin- dedir; Güneşle tedavi! Orta katın odaları önünde teraslar var: Sana-” toryom şekli, Verem, keza, hldyote- rapi, şimyoterapi, radyoterapi, fizyo- terapi. ile tedav! edilmektedir. Hep- sini ayni yere tekâsüf ettirdik. Koğuş usulü, hastaların ruhiyatına elverişli olmadığından ondan vazgeçtik, Oda- lar dörder, beşer kişiliktir. Biribirinin ıtırabını, buhranını, ölümünü göre- rek azabları artmıyacak, Hastaba- kıcıların da sirayete maruz vatandaş- lar olduğu düşünülerek onları da ko- ruyan tertibat meydana getirilmiş- tir. Doğum kısmında da, Üniversite ile şehir hastanelerimiz elele vererek in- kişat ediyor: — «Bir yatakta iki hasta yatırılı- yor!» diye gazeteler ve efkârı umu- miye, teheyyüc içindeydi. Şimdi biri Lipmanın diğeri Tevfik Remzinin iki servisi olacak. Yatak adedi 70 den 140 a çikarılıyor. Bu haklı ler önleniyor. Bu inşaatın hepsi, bir seneden evvel nihayetleniyor. Üniversitenin modem teşrihhane- sini gezerken, eski rektör Bay Nured- din Ali, bu müessesenin olsun, diğer yeni tasisatın olsun, birçok nokta. lardan, dünyadaki en mütekâmil ilim ve fen merkezleri arasında bu- lunduklarını söyledi. Bakıyoruz: Kavanozlar içinde yüzlerinin ifadesi bile bozulmamış insan başları... Dört köşe eczalı kazanlar içinde beşer al tışar yatan kadavralar Kİ, bütün mikroplarından tasye edilmiş bir halde, yarından itibaren, ameliyat masasını andıran şu tertemiz teşrih sıraları üzerinde, talebeye #bol mik- darda» verilecek... Cidden çok modem > a açılıyor... Desrhaneleri anfi... Sigara içen köpek Ana binanın bir odasında profesör doktor Kemal Cenabı, kız ve erkek tilmizlerile çalışır bulduk: Bir köpeğin kafasını alçılamışlar; burnundan birboru geçirmişler... Ayaklarını kuyruğunu ameliyat ma- sasına rabtetmişler; vücudunun öte- sini berisini deşmişler. Hayvan hâlâ nefes alıyor; fakat hissi iptal edildi- ğinden ıztırab duymuyormuş»... Köpeğe sigara içiriliyor; kalbinin harekâtı tedkik olunuyor; kanı tahlil olunuyor... Şu orijinal tedkik neticesine var- mışlar ki, dünya ilmini de alâkadar eder şübhesiz: Bizim «Yenice» cinsi, hattâ <Üçün- cü nevi> sigaralarımız, mevcud ka- naatin hilâfına olarak, kalbin dara- banını değiştirmemektedir. Fakat kandaki şeker üzerine muzır surette müessir olmaktadır. Biyoloji binasında da dünya yü- zünde âlimlerimiz tarafından ilk de- fa olarak belirtilen nebat cinsleri gördük. Modern yapı ile, komşusu eski şeyhislim kapısı ne garib bir mlmari tezadı teşkil ediyor... Üniver- sitemizi gezenler, buranın başlı başı- na bir âlem olduğu kanaatini derhal benimserler, 120 kitap Eski binadaki tıp kütüphanesinin bavasızlık içinde kokmasına rağmen burada 20 - $0 gencin çalıştığını kay- dettikten sonra ayrıca kitap mesele- sinden bahsedeyim: Bu sene ortasında Üniversiteye aid kitapların 120 ncisi de tamamlanmış olacaktır. Bunlar, piyasada da satı- lacaktır. B, Cemli Bilsel şöyle diyor: — 'Tercümelerin sadıkane olmasi- na ehemmiyet veriyoruz. Bunlara heyetler nezaret ediyor. Şayed mü- tercim, müellifle hemfikir değilse gene sadakatle riayet ederek altına not veriyor. İftihar ettiğimiz mazha- riyetlerimizden biri de şudur ki, her hangi bir profesörümüz kitap aldır- mak, yahud kitabını bastırmak İste- diği zaman kendisine «Para yok» de- miyoruz. Behemehal arzusunu tat- : İl EU pi Belediye intihabatından alınan netice B. Şükrü Kayanın, Umum Müfettişlere, Vali ve Gümhuriyet Halk Partisi başkanlarına. telgrafı Ankara 14 (A.A.) — Dahiliye Ve- kili Parti genel sekreteri B. Şükrü Kaya, son yapılan Belediye intihaba- tandan alınan netice münasebetile, umum müfettişlere, Vali ve Cümhu- riyet Halk Partisi başkanlıklarına, ve Parti teşkilâtı olmıyan vilâyetler valiliklerine aşağıdaki telgrafı gön- dermiştir; «Belediye intihabatının neticelerini almış bulunuyorum. Bu defaki inti- habın her tarafta gerek halkımızın intihabe iştirâkteki büyük alâka ve nisbeti ve gerek namzetlerimize kar- şı gösterdikleri itimadı ve intihabın yüksek bir intizam ve disiplin daire- sinde cereyan eden tarzını mütalea ve intibalarımla Parti umumi reis vekiline arz ve keyfiyetin umumi rei- simiz Büyük Şef Atatürke sunulma- İngilterenin silâhlanması (Baş tarafı 1 nci sahifede) National Zeltung da şöyle diyor: «Mesul İngiliz makamatı şunu dü- şünmelidir ki eğer İngilteredeki bu | tahrikât devam ederse Almanya iki | memleket arasındaki silâh nisbetini yeni bir tedkike tabi tutmak mecbu- riyetinde kalacaktır. » Berliner Börsen Zeitung diyor ki: «İngilterenin emniyeti tehlikede de- ğildir. Buna rağmen İngiltere yalnız donanmasını ve hava kuvvetlerini değil, fakat ordusunu da karada harb yapacak şekilde teslihe devam eder- se, Almanya bütün bu silâhlanma- nın hakiki hedefini İngiltereden 50- racaktır.» Eski Hariciye müsteşarının mühim bir nutku Londra 13 (A.A) — Eden'in Hari- ciye Nazırlığı zamanında onun müs- teşari bulunan lord Cranborne, - ki muhafazakâr parti içinde Chamber- iein'in siyasetine aleyhdar olan gu- rTupa mensuptur - dün müntehiple- ri önünde söylediği nutukta kendi hattı hareketini müdafaa etmiş ve | kalmadan Alman-Çek hududunun demiştir ki: «Mademki İngiltere harb etmek is- temiyordu, o takdirde Çekoslovakya işine hiç karışmamalı ve Prag'a lord Runciman'ı göndermemeli idi. İngik terenin ilerideki siyaseti şu olmalıdır: Silâhlanma, gene silâhlanma ve dai- ma silâhlanma.» Leon Blum'un bir makalesi Paris 13 (A.A) — Leon Blum, Po- pulaire gazetesinde şöyle yüzıyor: «Fransada hiç kimse, Münih anlaş- malarını en hararetli karşılıyanlar bile, bu anlaşmaların nihaf bir hedef olduğu mütaleasında değildir. Gene | ya, Karpatlaraltı Rusyası politik gi- hiç kimse, Münih anlaşmalarını en | mamdarları ile birlikte halledilmesi ziyade tenkid edenler bile, bu anlaş: ! lâzım gelecektir. Ünivetsitemizin muhtelif kısımla- rımu temsil eden salâhiyettar şahsi- yetlerle konuşurken, liselerimizin n€- ticelerini kâfi bulmadıklarını öğren- dim. Yalnız sosyal bilgiler ve lisan kıs- munda değil, müsbet ilimler sahasın- da da tenkidler işittim, Liselerin yek- nasak seviyede mahsul vermemesin- den de şikâyet ediliyor. Şöyle bir bi- na tasavvur ediniz: Sondan evvelki , katı İle son katı arasmdaki merdi- vende basamak noksanı var. Onun gibi, lise mezunu da, Üniversite tale- besi olmak için, tabii bir adım atma- yıp yüksek bir sıçramaya mecbur oluyor gibidir. e Üniversitecilerimiz bu basamak eksikliğini Üniversitede ihzari kısımlar ihdası suretile telâfi elmek istemişlerse de, bunu yapmak, üseleri daha gevşeteceği kanaatini kendilerinde hasıl etmiştir. Binaen- Naziliğe aoğru mu? &leyh böyle bir teşkilâttan vazgeçil miştir. — En iyi lise hangisi? — İzmir lisesi, — İstanbuldakiler arasında? —— Galatasaray, Istanbul lisesi sını kendilerinden istirham ettim, Filhakika yüksek 'Türk milletinin heri zaman ve her yerde Ulu Şef Atatürke ve onun rejimine ve Cümhuriyet Halli Partisine ve hükümetine gösterdiği itimad ve bağlılığın bu en yeni mi. sali milletimizin medeni, siyasi ol |, gunluğunun ve Parti disiplinine dik- kat ve riayetin bariz bir tecelli ve te- zahürüdür. Dahiliye Vekili ve Partimizin genel sekreteri olmak haysiyetile gene ken- di eseri olan bu parlak ve mânalı ne- tlceyi milletimize ve şehirli ve kasa- balı vatandaşlarımıza şükranla ar- zetmeği ve Parti üyelerine de bu milli muvaffakıyetten dolayı teşekkür ve tebriklerimi sunmayı şerefli bir va gife bilirim. a mâların yanda bırakılmasını istemi. yor. Herkes hükümetten bu anlaş- maların umumi bir tesviye yolunda bir hareket noktası, bir istinat nok- tası olmasını istiyor. Vakıa son altı günlük hâdiseler bu bapta müsald bir hava yaratmaktan uzaktır. Fakat nede olsa ilerlemek, teşebbüs etmek lâzımdır. Geçecek za- mandan hiç bir şey ümid edemeyiz. Bütün hâdisat üç beş ay sonra müşkülâtın daha ziyade artacağını gösteriyor. Binaenaleyh Fransa der- hal harekete geçmelidir. Dahilde, enerjiyi canlandırmak ve milletin bü- tün kuvvetlerini bir araya getirmek, ve hariçte de Fransanın sulh sesini işittirmek.» (Baş tarafı 1 inci sahifede) Alman - Çek hudud işinin halli Berlin 14 — Alman gazeteleri Çekos- lovakyada pilebisit yapılmasına lüzum kati surette çizilmesinden dolayı mem; nuniyet göstermektedir. Çekoslovakya federal bir devlet olacak . Prağ 14 — Anayasa vaziyetini ted- kika memur komisyon, Reisicümhu- run istifa etmesi ve bir takım arazi geri verilmiş olması sebebinden, mürüsi kün olduğu kadar çabuk bir zamanda yeni bir anayasa ile yeni bir seçim statüsü vücude getirmek lüzumuna kani bulunmaktadır. Yeni Çekoslo- vakya, federal bir devlet olacak ve ye- ni bir Relsicümhur seçiminin, Slovak» — Hususiler? — Resmiler daha iyi. — Ecnebi mektepleri? — Zahiren parlak olmalarına rağ- men, profesörler, (bu meyanda eo nebi profesörler) Türk mektepleri- nin semeresinden daha memnun kâ- lıyorlar, #s» Padişahlara biat edilen salon, şim“ diki Üniversitenin odaları arasmda dır. Şimdiye kadar kapalı duruyor- muş, bu sene merasim salonu olarak açılmış. Davetliler arasındaki Bay Hüseyin Cahid burada Sultan Reşada, Bay 'Asım Us da Vahdeddine biat edildi. ğini seyretmiş. Hatıralarını anlattık- ları sırada, tam kapının üzerindeki bir tavan resmine gözüm ilişti. Fırtı- nada bir geminin batması! Ne sems bolik bir levha: Sefinei saltanat... Bugünse, Türk Cümhuriyetin müs takbel nesli, işte, böyle geniş imkân- Jar dahilinde, bü kadar mükemmel şerait altında hazırlanıyor... Pencereden baktım... Kız, erkek akın akın geçiyorlar... Geçiyorlar... Bu sene 5500... Gelecek sene daha fazla... (Vâ-Nü) ia — lg