Sinema meraklıları st EY Yalanlar memleketi Hollivut... için ne gibi çarelere baş vururlar ? Hollivtta sinema heveslileri nasıl kendilerini nasıl gösterirler Dünyanın en garip insanlari, Hok Yivuttai inema meraklıları, sinema heveslileridir, Bunların yaşayışlarını, $ıkı bir kontrol altında bulunan stüd- yolara, ne akla, hayale gelmez kur- nazlıklarla girişleri hakkında uzun bir raman yazılabilir, Bu hevesliler arasında kimler yok- tur? Elinde, avucundaki birkaç para- râ İle tü Şanghaydan kalkıp Yenidün- üaüa gelen Çinli kızlar, beyaz Rus- lar, güzel İspanyol kadınları, Cenubi Amerikadan gelmiş Arjantinli, Bre- Zilyalı, Perulu delikanlılar... Bu karmakarışık kalabalık içinde on, on beş kere memleketinde para toplayıp Hollivuta gelen, sinema şeh- rinde bir iş yapamadıktan sonra tek- rar oturduğu yere dönen, orada çalı- $ıp çabaladıktan, epeyce para birik- tirdikteri sonra da gene buraya koşan» Jar çoktur. Stüdyo kapıları bu heveslilere kar- şı tamamile kapanmıştır. Her stüd- yonun önünde duran birkaç polis mo- muru e sinek uçurtmazlar. n hevesliler, müthiş hile- stüdyolara girmeğe, büyü 0 meğe kalkarlar 'n mart ayında H olarından birinde görü r Emest Lubiçe bir Mektubu getiren genç nuru... Stüdyodan post- Peki, diyorlar, mektubu bize ve- riniz, Biz Ernest Lubiç'e veririz. Posta nest Lubiç'e teslim edece- bını veriyor, o memurları ile postacı ara» sında bir münakaşadır gidiyor; niha- yet posta memurunun dediği oluyor. Kendisini meşhur rejisörün yanma çıkanoyrlar Ernest Lubiç kendisine gayet mü- him diye getirilen mektubun zarfını yırtıyor. İçindeki kâğıtta yazılı olan şu mektubu okuyor: «Ben bu mektubu size getiren pos- ım, Sizinle görüsmek için yalan- cı bir posta memuru kıyafetine gir- dim ve sizin karşınıza çikabildim. Si- ye ediniz...» Emest Lubiç, bu mektubu okuduk- izi giydirirlerken, ctruf- aki konuşmalardan filânca f#i- lim için bir figürana ibtiyaç olduğu- nu işittiler mi? Derhal faaliyete ge- çerler, tanıdıkları artistlere, rejisöre i lere .. Mektubu ken- | son derece istidadım var. Be- | : | belki dünyanın en-yakışılklı erkekle tan sonta şaşırıyor, fakat renk ver- | diyor, teşekkür ederim. Hakikaten getirdiğiniz mektup mü- himmiş! memuru durumsı Peki... Ci Ernest Lubiç; şaşkın | vap veri ahhi Po Ernest Luh rübe eti adam He danâir. Genç kızlarda stüdyoya girmek, yıl- | dızlarla, rejisörlerle tanışmak için türlü türlü hilelere başvururlar. Bun- | ların ekserisi stüdyolara girebilmek için evvelâ dikişçilerin, çiçekçilerin yanma çırak, yardımcı yazılırlar. Fakat stüdyo âmirleri böyle dikişçi, | çiçekçi, yıldızları giydirici olarak al- dıkları genç kızlara çok dikkat eder- ler. Bunların sinema meraklısı olma- maları şarttır. Çünkü yıldız olmak, si- nema artisti olmak merakını taşıyan işçilerin hiçbir şeye yaramadıkları tecrübe ile anlaşılmıştır. Böyle asıl sinema artisti olmak su- retile stüdyoya dikişçi, çiçekçi, giydi- rici olarak giren genç kızlar, ekseri- ya vakitlerini bin bir hayalin peşinde geçirirler. Yıldızların, rejisörlerin ar- kalarında koşarlar, onların dikkatini celbetmek için neler, neler yapmaz- lar)... Fakat buna rağmen stüdyoya işçi olarak giren kadınların yüzde döksanının asıl maksadı bir gün sine- ma yıldızı olmaktır, — O tflgüranlığı bana versenize... diye ricalara başlarlar. Zaten stüdyodaki marangoz, şoför, boyacı, camcı, terzi, berber gibi he- men hemen bütün bu işçilerin sine- ma artistliğine karşı sonsuz bir arzu- ları vardır Fakat buna rağmen senelerce stüd- | yoda, sinema artistliği haricinde ça- lışıp ta, kendisine birçok defalar: — Canım senin tipin sinema için çok müsait... Gel şu rolü al.., Bir ke- re tecrübe et bakalım... diye teklifler yapıldığı halde sinema artistliğine katiyen yanaşmıyanlar da yok değil. dir, Meselâ Paran bir elektrikçi vunt dır. stüdyolarında Bu genç adam rinden biridir. Başta Carol Ulombard olmak üzere birçok yildizlar Jak adındaki bu genç adama müteaddid defalar: Sinem tecrübe et kalâde Sen fev- yor. Pek yakında servet ve şöhrete kavuşursun diye kendisi- etmişlerdir. son derece güzel nun yemek tatili ylediği şarkılar artistierin, rejisörlerin pek hoşuna gider, Fotoğrafları da iyi çı- kar. Fakat Jak kendisini sinemaya teşvik eden adamlara karşı: — Olmaz... Ben elektrikçiyim, mes- leğimi çok severim. Başka İş yap- mam!... cevabını verir. Fakat buna rağmen Jak, Hollivutta bu istiğnasile meşhur olmuştur. Metro Goldvin stüdyolarında, her hangi bir kazaya karşı daima hazır bulunan genç bir doktor vardır. Bu adamın ismi de Halleydir. Gehç dok- alma fırsat kollarlar. Me. #9 tor, erkek güzelliğinin bir nümünesi | gibidri. Son derece iyi giyinir. Holli- | vutun en şık erkeklerinden sayılır. Joan Cravford, Norma Şerer Dr. Halley'in birçok resimlerini çekmiş- ler, kendisinin fotoğrafının fevkalâde iyi çıktığını görmüşlerdir. Rejisörler doktoru sinema artisti yapmak için çok çalışmışlardır. Fakat yakışılklı doktor: — Katiyen olmaz... Ben doktorum; mesleğimden ayrlmam... cevabını vermiştir. Hollivutta bütün sinema artistleri bu yakışıklı elektrikçi ile, güzel dok- torun, kendilerine bu derece ısrar cdil- yaşarlar , Stüdyonun kapısından girmeğe mu valfak olan bir genç kız polis memurunun önünden geçiyor diği halde, sinema artisti olmamala- rna hayretler içinde kalıyorlar, Hikmet Feridun Es Piyasada canlılık Muhtelif maddelerin fiatle- rinde yükseklik görülüyor Bir haftadanberi piyasada muhte Mf maddeler üzerinde hararetli mua- meleler olmaktadır. Piyasa oldukça hareketlidir. Bazı ihracat emtaasının fiatleri tedricen yükselmektedir. Bu yükselme normal nisbetler dahilinde vukua geldiği için ihracata mâni ol- mamaktadır. Keçi derisi, kuşyemi, ve arpa bu meyandadır. Hububat rekoltesinin noksan olduğu haberleri gelmekte- dir, İtalyanın, klering memleketleri içinde Türkiye ile ticari münasebatı gittikçe inkişaf etmekiedir. Pek ya- kırida İtalyanın hububat maddeleri- mizden bilhassa arpaya iyi bir alıcı olacağı muhakkak görülmekte ve bu itibarla önümüzdeki günler arpa pi- yasasında normal bir yükselme bek- lenmektedir. Susam piyasası da isteklidir. Tif- tik yeniden canlanmağa başlamış, hariçten talepler vaki olmuştur. Fa- kat henüz büyük satışlar beaşlama- piyasada görünmektedirler; İ 9 TTeşrinlevvel 1938 Rize mektupları üdyolara girmek Rizedeki imar faali- yeti çok beğenildi Şehircilik mütehassısı B. Lâmhert Belediye o ? reisini gördüğü işlerden dolayı tebrik etti Rizerktatıy egidesi Rizede Atatürk enddesi ve Belediye parkı Rize (Akşam) — Geçenlerde Üçün- cü Umumi Müfettişlik başmüşaviri B. “| Nizami Ataker ile şehrimizi ziyaret et- | miş bulunan şehircilik mütehassısı 'B. Lâmbert Rizenin tabii güzellikleri- ne hayran kalmış, 4 sene zarfında bele“ diyemiz tarafından meydana getiril miş olân eserleri yerinde bularak Be- | lediye idaresini takdir etmiş, bilhassa | son 2 sene içinde vücude getirilen is- kele meydanlığını, sahil bulvarını, be- | lediye parkını, Atatürk caddesinin bu» günkü vaziyetini pek enteresan bulk muştur. B. Lâmbert bu güzel işleri meyda- na getiren Belediye reisi B. Mucip Kâ- malyerini hararetle tebrik ve takdir etmiştir. I Üç sene evvel hükümet konağı önün- | deki köhne dükkânlar yıktırılarak meydana getirilen sahaya cumhuri- yet meydanı ismi verilmişti. Burasi- nin yeni alacağı vaziyeti gösteren kro- ki Belediye reisi tarafından B. Lâm- berte göstermiş mütehassıs da tedkik etmek üzere yanina almıştır Şehrimizin en mülhüm noksanı olan elektrik meselesi de halledildi. Keşif bedeli yetmiş iki bin lira olan bu tesi- sat B. Mustafa Topçuya ihale edilmiş- İ tir Belediye relsi, bu muva'fakıyetle- rinden dolayı kendisini tebrik eder. ken bana dedi ki; Mesaimizi ve küçük eserlerimizi en evvel Umumi Müfettiş sayın Tahsin Uzer takdir etti, Kıymetli ve pek mü- essir himayeleri altında bizi daha zi- yade kuvvet ve emniyetle çalıştırdı in- ce görüşlerile bizi daima tenvir ve Ir. şat etti ve önümüzde hiç bir mani bi. rakmadı. Ipsalada selektör makinesi is İpsala (Akşam) — Umumi müfettişlik kasabamıza bir selektör makinesi göndermiştir. Bu makine ile çifçilerin tohumları temizlenmiş ve ilâçlanmıştır. Makinenin muhafazası için bir bina yapılmıştır. Yukarıki klişe selektör ma- kinesi için yapılan binayı gösteriyor, Afyon (Akşam) — Şehrimizde Kocatepe klübünün açılma yıldünümünde mıştır. Son günlerde Ruslar sik sık | Ankara Postası muvaffakıyetle temsil edilmiş ve halk tarafından cok beğenii, miştir. Yukarıki klişe, bu temsilde rol alanları gösteriyor. | l | | |