Birinci teşrin ziraat takvimi UMUMİ ZİRAAT İŞLERİ — Her ne kadar, hububat ekimine kasımdan sonra başlanırsa da, daha erken, bu aylardan itibaren başlamak faydalıdır. Çünkü, ne ka- dar erken ekilirso o kadar güzel, fazla mahsul alır. İlkbaharda ekilecek tohumların nadasları bu aylarda hazırlanır. Ekilecek tohum- lar, kalbur ve tiryörlerden, selektörden geçirilir, yabani ot işhumlarından tefrik olu- nur. Cılız, zayıf tohumlar bu suretle ayrılır. Tohumlar toprağa atılmazdan önce de, yüzde | - 2 nisbetinde göztaşı mahlülile veya Uspulon kermezan ile Mâşlanır. Bu suretle rastık, sürme, pas İlb gibi mantari hastalıkların usporları imha edilmiş olur. MEYVA AĞAÇLARI İŞLERİ — Bu ayda meyva ağaçlarının kış mücadelesine başlanır. Ayın on beşinden sonra, yani, yapraklar dökülürse, ağaçlar, Winter Wach ilâcınm yözde $ - 6 nisbetindeki sulu mahlüle, ber tarafına şiddetli bir şekilde püs- kürtülmek üzere, İlâçlanır. Bundan on beş gün sonra da, yüzde 3 nisbetinde yapılmış, Bordo bulamacı İle ilâçlanır. Fazla otlu ağaçların toprağı bellenir ve büyük büyük toprak tezeği halinde toprak külle halinde bırakılır. Bu suretle toprak arasma sak- m olan haşere sürfeleri, krizalitleri, yumurtaları soğuğun tesirile imha edilmiş Ağaçlar urasında su toplamış olan çukurlar tesviye edilir. Bu suretle yağmur Sula- rinin toplanmasına meydan verilmez. Zira fazla rütübet meyva ağaçlarının Köklerini harap eder ve ağaçlarda zamk hastalığı meydana getirir. Geçen sene ekllmiş meyva fidanlarına gübre verilir. Ay nihayetine doğrü yeniden meyva fidanlarının dikilmesine devam edilir. Yeni meyvalık ihdas olunacak erazinin kirizmasına başlanır. Yaşlı ağaçların dal- derı, gövdesi tel fırçalarla fırçalanır, üzerindeki yosun ve &aire çıkarılarak yakılır. Ye- re düşer #şspsaklar, kuru dallar toplanarak yakılır , ağaçların diplerine kireç tozu veya Winter Waeh mahlülü dökülür, Meyva ağaçları gövdelerine saman sapı veya kuru ot kuşak bağlanır. Bü suretle buralara saklanaçak haşereler bilâhare bü otla beraber, Ukbahara doğru yakılarak imha edilir, Yumuşak, kumlu topraklara, erik, armut, kiraz, ilh gibi meyva ağaçları tohum- ları, doğrudan doğruya toprağa dikilir. İçeride de, tahta kasalara, ayni ağaçlarla di- ger sert tohumların, çekirdeklerin kum. içinde katlamaları, tatbik ameliyatı, stratifi- yeleri yapılır. Zayıf kalmış meyva ağaçların», fidanlarına gübre veya gübre şerbeti verilir SEBZE BAHÇESİ İŞLERİ — Ispanak (olumları, keza henüz ekilememiş kışlık sebzelerin tohumları, bu ayda ekilir. Salata, marul, maydanoz, turp, havuç ilh gibi yeşillik sebzelerin tohumları bu &yda ekilebilirler. BAĞ İŞLERİ — İlkbaharda dikilip te tutmamış, köklü asma çubukları yerlerine, tekrar yenileri dikilirler. Z © * imiş çubuklara gübre verilir, asmaların kabukları, yaprakları toplanarak yakılı, ÇİÇEK BAHÇESİ İŞLERİ "ğçek tohumları toplanır, soğanlı çiçeklerden, süm- bül, lâle, nergis, krokus, İsplastra amaryiis, frezya İlh gibi çiçeklerin soğan, yumru- lu kökleri dikilir, Keza Siklamen, Primola gibi çiçeklerle diğer bir çok süs fidanları, bu âylardn saksılarına veya yerlerine dikilirler, Soğuktan müteessir olan bir çok çiçeklerin saksıları bu ay nihayellerine doğru, içeriye alınırlar. 'TAVUKÇULUK İŞLERİ — Bu aydan itibaren tavuklar yumurtalarını keserler. Bunlara, bolca, kırılmış, ezilmiş yemler, meselâ: Yulaf, kara buğday, arpa, buğday gibi yemlerin kırılmış şekilleri verilmeğle beraber, haşlanmış kepek ve içerisine az miktarda karıştırılmış hardal ve kırmızı biber katılarak tavuklara verilir. Bu yem- İer tavukları kızdırır. Tavuklar ve ezcümle mart piliçleri bu aylarda tüylerini değiştirirler, onun için kümeslerin mükemmel bir şekilde temizlenmesi, badalanması, dezenfektan bir madde We dezenfekte edilmesi lâzımdır. Bir sandığa kül ve az miktarda kükürt çiçeği karıştırarak, kümesin bir köşesine konması lâzımdır. Tavuklar, bunun içinde, güzel havalarda bitlenirler. ARICILIK İŞLERİ — Kovanlar muayene edilir, fazla balları varsa alınır, kovan- lar daraltılır; fazla çerçeveler çıkarılır. Zayıf kovanlara şekerli şurup veya bal veri- lir. Biraz dn kovan yanına un konursa faydalıdır. Kovanların bu aydan sonra örtü vey& çalı alına alınması lâzımdır. Çiçekçilik Kış yaz yapraklarını dökmiyen güzel bir salon. nebatı Aspidistralar nasıl yetiştirilir ? © ei kalan, geniş ve İri yapraklı, kışa, soğuğa çok mütehammil bulunan Aspidistra'lar, Yapraklarının güzelliği hasebile, evlerimi- zin salon ve antrelerinin süslenmesinde bulundurulacak çok şık bir nebattır, tiyacı yoktur. Binaenaleyh, 8 - 10 günde bir sulanırsa kâfidir. Yazın yapraklarını $ık sik püskürtülerek sulanması lâzımdır. Sevdiği toprak; bir kısım funda topra- Hı, bir kısım ince dere kumu ve bir kısım Aspldistra'ların menşei Çindir. Resmi- mizde görüldüğü gibi Aspidistra'lar yum- parçalanarak da yaprak, ot çürüntüşü ve bunların mahlâtundan yapılmış topraktır. ru köklerile, bunların ay- rilması, ayrı ayrı saksılara dikilmesile Aspidistra'ların nevileri; Aspldistra'la- üretilir. Her bir kök müstakil, tek yap- rakli bir nebat hasıl eder. Bunun hoş | olan en mükemmel hali, yapraklarının, | hemen topraktan sürmesi ve pek dayn- nıklı olmasıdır. Aspidistra'lar, kış, yaz açıkta kalabüir ve bozulmazlar, Kışın sıcağa ihtiyacı yok- tur. Maamafih, az teshin edilen yerlerde de bulunudurulabilir. Fazla rütubete ih- MEŞ'UM KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden: (Yâ - Nü) Tefrika No. 22 — Azıcık otur... Seninle görüşmek | Kibarlığın, nezaketin, beni sana hay- istiyorum! « Dedi. Genç kadın, korkusunu gizlemek için sesine hayret ahengi vererek sor- du: Erkek devam etti: — Seninle evlenirken, itiraf ederim ki, ilk gayem, makul ve küfvümce bir izdivac yapmaktı, Cenan! Fakat ayni zamanda da karımın bana bağlı ol. masını ve kendisine hissiyatça muka» bele edebilmemi istiyordum. Bir ta. raftan buna muvaffak oldum. Çünkü ben seni sevdim, Fakat senin bana karşı duygularında bir aksaklık oldu- ğunu hissediyorum. Genç kadın, gözlerini açarak sor. du: — Nasıl?.. Ben seni sevmiyor mi. yım? Biran tereddüd etti. Kocasına nasıl perestiş ettiğini, ne derece ona mer- but olduğunu söylemeğe cesaret ede- cek miydi? Hislerinin büyüklüğünden bahsetmeği kendi gibi lekeli ve hü- yiyeti nikablı bir kadına yakıştıramı. yordu. Fakat hissiyatını yenemiyerek — Ne var? Ve ilâve etti: — Yapılan tekliflere dair fikrimi mi almak istiyorsun? Bu sözleri söylerken soğuk bir terin vücudünü kapladığını hissediyordu. Fakat yüzünden hissiyatı belli olmu- yordu. — Hayır... Öyle bir şey için değil... Daha ciddi, daha mühim bir mesele hakkında görüşmek istiyorum. Aile saadetimi müdafaa etmek... Buda hakkım!.. Genç kadın, büyük bir cesaretle: — Söyle, neymiş? Söyle! Müthiş bir tehlikenin kendisini teh- did ettiğini farkediyordu. Fakat nasıl bir tehlike? p — Kaç senedir evliyiz, Cenan... Ve tasdik ederim ki birlikte geçirdiğimiz e el e e li ye.“ çh AKŞAM JA EEĞ3 “ be Turfanda ıspanak Ispanâklar; mevcut sebzelerin en mak- bulü ve mugaddisidir dersek, mübalâğa etmiş olmayız. Ispanağın hazmı kolay, mugaddi olması ve bundan yapılan yemek çeşitlerinin fazla bulunması hasebile, eld- den kiymetli sebzeler meyanına ithal edi- Yebilir. Bahçelerimise ökilen İspanağın Iki çe- şidi vardır: Birinin tohumları dikenli, di- Berinin de dikensizdir. Yeli olan ispa- nak nevilerile, bazı ecnebi ispanakların tohumları dikenliğidler. Bir de, “çesmimiğdi* görülen, yaprakları iri ve gös olan, kökleri de oldukça etil bulunan, Ailman, Hollânda ispanakları vardır klaşbunların tohumları dikenlidir; bunlar, bolumahsul verirler, kökleri may- hoştur. . Bunlardan yalnız Hollândada yetişen, bol mahsul veren, koyu yapraklı ispanak. ların tohumları düz ve dikensizdir. Iapanaklar; rütubetli toprakları sever, soğuktan miteessir olmazlar, kurak yere lerde tohuma kaçarlar, Nakıs 3 - 4 de- receye kadar dayanırlar. Havanin hara- reti ondan aşağı düşerse, yapraklar kıs- men bozulur, yanar kavrulur. Sevdiği toprak, derinee iyi hazırlanmış, gübrelenmiş, kumsal, külü topraklardır. Bol verilen çiflik gübresinden, keza ma“ deni, azotlu kimyevi gübrelerden pek haz | eder ve “bol mahsul verir. Geniş, iri ve | gürel yapraklı ıspanakiar elde edilir, Wpanakların ekim mevsimi; tam bu aylarda, hattâ biraz daha eveldir. On beş veya yirmi beşer gün fasılalarla ekilebi- lir. Maamafih, ilkbaharda da ekilebilir. Fakat ilkbaharda ekilen ispanakların sarfiyatı az olur; çünkü, o esnada bir ta- raftan yazlık sebzeler yetişmek üze: Bundan dolayı, memleketim , ıspanağı sonbaharda ekerler. Ispanak tohumları şu suretle Toprak güzelce bellenir, kabartılır, biraz da sathi olarak, çürümüş çiflik gübresi verilir, Toprak tesviye edilir, ta- valara, parsellere taksim olunur. Tavalar 15 - 2 metre genişliğinde, bahçe vüsati- ne, ekilecek tohumun miktarına göre, uzunluuğ 4 - 5 melre olabilir. Ispanak tohumları ayrılarak tavalara serpme suretile ekil iniz tohumların dikenli olması hasebile, dikenlerinin kı- rılması lâzımdır. Bunun için de tohumları bi- raz kumla karıştırıp birtorbaya koymalı ve Üzerinden bir şişe veya yuvarlak bir mer- dane şeklinde bir ağaç veya demirle taz- yik etmelidir. Bu süretle, dikenler kırılır ve kum ile Bberiber, tohumlar seyrekçe bir şekilde toprağa serpilir. Yüz metre murabbama 25 - 30 gram 008ABENAAENA BERE ... ... ...... rın iki muhtelif nevi vardır. Biri koyu ve yapraklı Aspldistra'lar, diğeri yeşil yap- rak zemin üzerine beyaz çizgileri havi olan Aspidistra'lar, bir de tamamile be- yaz yapraklı Aspidistra'lardır. Bundan başka yapraklarının sapı kısa ve uzun olanları da vardır. Bunların toprak sat- hından hemen yaprakları çıktığr.aa. vek şıktır. Bunların bir çoğunun '#'pekleri yoktur, diğerlerinin çiçekleri vardif ve ilkbahardan itibaren çiçek açarlar. Aspidistra'lar güneşe mütehemmil de- &ildir. Bunları büyük saksılara ekmeme- İldir. Küçük saksılarda daha güzel yetişir ekilir: içine ve güzel toplu yaprak verir. Saksıların, | topraklarının her zaman değiştirilmesine | Jüzum yoktur. Aspidisira'lardan beyaz benekli, beyaz yapraklı olan A. elâtior Variegâta benekli Aspidistra'lar pek şıktır, büyük bir coşkunlukla: — Feridun! - Dedi. - Seni çok sevi- yorum... Bütün kalbimle!.. Bütün ruhumla... Bu feryadda öyle bir samimiyet var- dı ki, genç erkeği büyük bir sevinç kapladı. Yanakları kızardı ve biran, tatlı bir heyecan geçirdi. Lâkin sonra gene kıskançlığı galebe çalarak, muz- tarib bir sesle: — Ah, Yarabbi!.. Keşki inanâbil- sem... — Niçin inanmıyorsun? — Maatteessüf delillerim var... Sa- de beni sevmediğine değil, başkasile alâkan olduğuna dair... İnkâr etme... Söylediklerimin doğruluğuna emi- nim!.. — Emin misin? — Evet! Diyelim ki beni tanımaz- dan evvel ve burada, İzmirde yaşar- ken birini seviyordun. Farzedelim ki, bu aşk, aranızda temiz kalmış olsun. Buna rağmen, gene, ikimizin ortasın- da bir uçurum var demektir, Cenanın kalbi durur gibi oldu. Feridun, gözlerinde yaşlar parlıya- rak, devam etti: — .. Harp esnasında hep sana dik- kat ediyordum. Telâşla gazeteleri okuyor, haberleri takib ediyordun. Hattâ bir isim bile arıyordun. — Hep yanlış faraziyeler! — Hayır, hayır!.. Hele “Türkiyeye e e van DP Şe AŞİ nasıl y tohum atılırsa kâfidir. Bazan ıspanağı açılan çizgilere sıravari olarak ta eker- ler, mükemmel ölür, Kişın, sonbaharda yapılacak reriyatta daha az tohum atilması, daha muvafık- tir. Tohumlar toprağa atıldıktan sonra, Coprak sathi olarak taraklarır, tarmıkla- nir ve toprak bir tahta ile hafifçe taayik edilirse fens olmaz, tohumların toprakla temasi temin edilmiş olur. Tohumlar ekildikten sonra toprak üze rine, az miktarda çürümüş gübre, yahut yaprak çürüntüsü atılırsa fena ol- maz. Ondan sonra ince delikli bir su ko- vasile sulanırsa faydalıdır. panak tohumları ekildikten 15 - 20 gün sonra İntaş ederek ıspanaklar gö- rünmeğe başlarlar ve bir buçuk iki ay sonra mahsul toplamağa başlanabilir. Ispanaklar yetişinceye kadar yapılacak ameliyat: Kurak giderse bir kaç defa bolcn su verilir, tavaslrda, aralarında, yetişe- cek otlar ol ile alınır. Bundan baska ya- pılacak bir şey yoktur. İki ar sonra, Yalnız köksüz olarak, yapraklar koparılmak suretile, mahsul toplanır. Bu arada, sik çıkmış ıspansklar köklerile çikanılır. Keza, otlar varsa ko- parılır, toprak temizlenir. En sonra, artık ıspanaklar köklerile sökülmeğe başlanır. Eğer, bahçenizde ektiğiniz ıspanaklar- dan tohum alınacak İse, o takdirde en iyi teşekkül eden köklerden bir mikdar tefrik edilir. Bunar kopanimaz ve yahut ufak bir tahta ıspanağı dakunulmaz, bunlar tohumluğa tefrik olunur. İlk- baharda, #isan o nibayetlerine (o doğ- ru, ospanaklar. bir havai sak verir, çiçek açar ve bunlar üzerinde to- humlar teşekkül eder. Bunlar kurur, ke- silir, toplanır, güneşte kurutulur, bir torbaya konarak ovalanır ve tohumları toplanır ve bir torbaya konarak mufaza edilir, Resmimiz mükemmel yetişen bir nevi Hollânda ispanağını güslermekledir. O... on beş sual sorarak, zarf içe risine bir de pul leffederek mektup- la cevap istiyen okuyucularımıza, tahriren cevap vermek imkân hari- cinde olduğu gibi, gazetemiz mari- fetile de sorulacak zirni meselelerin, azami 2-3 den fazla olmamasına dikkat edilmesini rica ederiz. Gazetemizde intişar eden ziraat yanlarının İktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. dönmemiz seni nasıl sevindirdi! Bu sırf vatanını, anneni ve kardeşini görmek saadeti değildi. Sen, sevdiğin bir insandan gizlice haber almak ümi- dile çırpınıyordun. Genç kadın, perişan bir halde su- suyordu. — Bak, artık inkârada mecalin kalmadı. Zaten edemezsin ki... Elim- de ispat var... — İspat!.. Elinde mi?... — Bak, bu bir aşk hatırasıdır... Te- sadüfen buldum... — Nasıl hatıra?... Cenan, ileriledi ve kocasının elinde kırılmış bir madalye içinde kurumuş bir çiçek gördü. Bu, vaktile Bedlin kendisine verdiği ve sonradan genç kadının öfkeyle kırıp bir çekmeye fır- lattığı bir yadigârdi. Feridun devamla: — Dün sabah çantamı unutmuş- tum. Almak için yukarı çıktım. Kapı dehşet ifadesile elindekini çekmeye fırlatlığını aynadan gördüm. Herhal- de benim geldiğimi sezmiş ve sırrının meydana çıkacağından korkmuş ola- caksın... Genç kadın, geniş bir nefes aldı: Oh, kocasının şüpheleri böyle vahi delillere dayanıyormuş demek... Kendini toplyarak, sâkin ve kati OKUYUCULARIMIZI! SORGULARINA CEVAPLAR Ortancaların yetiştirilmesi Bafra, B. Bedit Esim; Her sorgusu olan, sizin gibi, hemen cevap verilmesini isti. yor, Kİ, buna imkân yoktur, Bu takdirde Bazetemizin zira! yazılanna tahsis ettiği #ülünu baştanaşağı, mektuplara cevap vermekle doldurmak lâzimgelerek. Biz mektuplara verilecek cevabın ehemmiye- tihe göre, sıraya koyar ve ona göre ce- vap veririz, Ortancalar odukça nasik çiçeklerden- dir, Sevdiği toprak funda toprağıdır. Bu- na 1/4 nisbetinde kestane ağacı çürün- tüsü, kestane toprağı da karıştırılırsa fe- na olmaz. Diğer topraklarda müşkülütla Yetişir ve iyi çiçek açmaz. Ortancalar; güneşe,kurağaı dayanmaz- Jar, yanar bozulurlar. Rüzgârlardan çok müteesir olurlar. Gölgeli serin havuz başlarını sever, sulamadan hoşlanır, suyu çok sever, yapraklarına sık sık püsküri- me İle su vermelidir. Yaprakları sararmış orlancalara © 3 nisbetinde kibritiyeti hadit (kara boya) yı suda hallederek, vermek faydalı olur. Saksıların toprağını kasımda veya da- ha sonra değiştirmeniz lüzımdır. Pinda toprağile kısmen kestane ağacı çürüntü sünden mürekkep rtahlütile saksıları dol- durunuz ve ona dikiniz. Bundan başka, ilkbaharda, koncalarını açmadan evvel Nitro foska kimyevi güb- resinden bir gaz tenekesi suya büyücek bir çorba kaşığı hesabile koyarak bunu suda hallettikten sonra ortanca saksla- rmi bu su ile azar azar sularsınız. Tama- mile kurumuş ve sık görülen dallarını, şimdi veya “kbakarda kesmek suretile budarsınız. Mor salkım fidanından iyi yetiştirilmiş olanı, şayanı itimat bahçıvanlardan İki tane büyücek fldan alarak, bunu kapını- an yan taraflarına veya sardırılmak is- tenilen mahallin yanına dikersin!z. Top- rağına da biraz çiflik gübresile kimyevi gübre verirseniz, fidanlar çabuk dallana- rak büyürler, yetişirler. Mor salkım O kadar müşkülpesent bir nebat, fidan de- güdir. Diğer sorgularınızın cevabını »üshamıza bırakıyoruz. Asma yapraklarındaki hastalık Kiğithane, B. Zühtü! Gönderdiğiniz asma yapraklarından biri, müdiyo hasta- lığına tutulmuş bir yapraktır, Diğeri de Erinoslu bir yapraklır. Mildiyo bağların bellibaşlı tehlikeli bir hastalığıdır. Buna karşı Bordo bulamacı istimal edilir. Bu İlâçların nasıl yapıldı Em, ne şekilde tatbik edildiğini bilâhare izah edeceğiz, çünkü, şimdi mevsimi de- gildir. Gerek Erinaslu ve gerek mildiyolu yapı raklar, dökülür dökülmez, toplıyarak he- men yakılmasını tavsiye ederiz. Şimdilik yapılacak başka bir şey yoktur. Ziraat sahifemiz Okuyucularımız her hafta bu sütunlarda #iraate ai müteaddit yazılar ve mütehassısımıza 80f- dukları meselelerin cevaplarını bulacaklardır. gelecek , bir sesle cevap verdi — Müsaade et te sana söyliyeyim... Bir kere bu madalyenin bence hissi bir kıymeti olduğunu sanarak tamâ- men yanılıyorsun. Çocukken, kızların biribirlerine verdikleri hatıralardan biridir. Bana bunu hediye eden arka- daşımla dargınım. Yüzümde gördü- ğün dehşet değil, istihfaf ifadesiydi. Zavalı kadın, yalan söylüyordu; fakat bu, lüzumlu ve mübah yalan- lardandı. Feridun tekrar söze başladı: — Peki ama, Türkiyeye avdetim denberi gizli gizli dolaşmaların?.. Hattâ işte dün... Nereye gittin?... Seni çıkarken gördüm... Aklıma takib et- mek geldi... Fakat tenezzül etmedim. — Mademki merak ettin, gelip bü na sorsaydın... — Söyler miydin? — Elbette... Basit ve hazin bir şey» Söyliyeyim: Bana annelik eden ihti- yar teyzem Halide hanım yok mu? İzmirde medfundur. Ölürken yanın: da bulunamadım. Ekseriya onu dü- şünür, dua ederim. Dün de kabrine* gittim... Annemle hemşirem böyle his- leri pek anlamazlar. Zaten onların teyzemle benim kadar alâkaları yok- * tur. Teyzem fıkaraya bakmağı da pek severdi. Ruhunu şad etmek için tani- dığım bazı muhtacları dolaştım, para dağıttım. © (Arkası var)