29 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

29 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

si ka Lig maç "ss. “———Uli kadın il a NV Gini lerini tak- 2, fg. isterdim , a mademki seni seviyorum. bundan sonra gezeceğine eminim... Programını biraz bozacağım için sakın dürlma, Tutmak istediğin âpartımanı tutmıyacağız... Ben cad- dede, güzel bir apartıman' buldum. şık Biliyorum, pahalı diyeceksin. Rica ederim aramıza para meselelerini sokma Eski kocamın Göstlarından bir | fabrikatör vardır, Ona başvuracağım, İşine yarıyacağına eminim. Ben sey- diğim adamın ileri gitmesini, iyi iş- ler görmesini isterim. Yazlığa Erenköye gitmiyeceğiz, Ye- şilköye gitmek istiyorum. Orn: sıhhatine daha iyi gelir. Izin vermiştin ya, köpeğini sat l tım... Doğru yapmadığımı biliyorum amma, o mendebur bayvanı senden kiskanıyordum... Ben hayatımda ilk | defa bu kadar şiddetle, bu kadar de- kek seviyorum. Seni çok s6 senin | Adam bir döha nişanlısım arama- dı. Evlenmediler, İyi — Tebrik ede şanlın hak» kında iyi rim,» şeyler söylüyorlar... Hiç | bir yere çıkmaz- MIŞ... | — Çıkamaz ki, hapiste!.. Hay öküz Meşhur İngiliz âllınlerinden biri, her sabah yeşil bir yamaca çıkar, | hem gezer, hem gazetesini okurdu. Bu zat çok dalgındı, etrafına bakar- ken başka şeyler düşünürdü. Bir gün gene yamaca çıktı. Gaze- tesini okuya okuya yürüyordu... Bir aralık karşıdan gelen bir ökü- ze çarptı. Neye çarptığının farkında olmadığı için şapkasını çıkardı — Affedersiniz! deği, Ve birden kaışısında öküzü rünce gülümsedi, gene gazetesini uyarak yoluna devam etti. gö- ni adım sonra İhtiyar bir dına çarptı: — Hay öküz hay! dedi, sensin!... ka gene mi Dikkat — Dikkat et diyorum sana, eğer bana istedi- gim mantoyu al- | mazsan bir daha | yüzümü göremez. sin. — Kaçacak mi- sın?.. — Hayır, göze lerini oyacağım!!, JA uzak olduğun zaman çok üzülüyorum. Amma madem- ki sen seyahat- ten hoşlanıyor. sun, dolaş sevgi- lim. İki hafta başbaşa kaldık ya, canın sıkıldı diye ödüm patladı. Senin gibi yüksek kültürlü, zarif, zeki bir adamın, benim gibi kuş be- yinli bir kadını nasıl sevebildiğine hayret ediyorum Senin yanında si- fırdan başka bir şey değilim. Bir elbise yaptır demiştin -ya. Da- hea henüz karar verip yaptıramadım. Beğenmiyeceksin diye korkuyorum... Ya şapkam tuvaletlme uymazsa?... Bakalım, gidip bir arkadaşımdan akıl dünışacağım. Sana daha bir çök şeyler yazmak, sahifeler doldurmak istiyorum amma, aklıma bir şey gelmiyor. Seni sevdiğimi, çok sevdiğimi bili- yorsun... Evimde, tekbaşıma Otur- muş seni bekliyorum Çabuk gelirsen çok sevineceğim... Öf!... Böyle bir kadınla sahiden yaşanılmaz. al, Yoksa darılırım, barışmak için üs- telik bir de iskarpin alırsın!.. — Buraya #adar kızımla evlenmek istediğini söylemeğe mi geldin?.. Bey- hude zahmet etmişsin. — Zahmet değil efendim, zaten bu- rada işim vardı.. — Bugün benimle beraber yemek yemek ister misin? — İsterim. — Öyleyse git karma söyle sofraya benim için de bir yer koysun!.. VALVİZL | O enne - Gece!lektup Yapışkan kadın Senden ayrıldı. ğıma gene mü- İ teessifim. Senin yanında, her za- man, her an, her * dskika senin Ya l nında, seninle beraber - olmak istiyorum. Sana bir sür- prizim var, Yarın saat beşte buluşa- caktık ya... Hayır, saat on buçukta serbesim. On buçukta buluşalım... Ziyanı yok, yarım saat gecikirsen bi- le ben beklerim. Ulâklefek şeyler alacağım. Beni | dükkân dükkân gezdirirsin. Otomo- | bil kullanmana bayılıyorum. Tabii öğle yemeğini beraber . ye- Tiz... Seni gidi seni!.. Bir arkada- şım söyledi, akşama çaya davetli imişsin, Benden “neye güzeldin?... Derhal telefona koştum, davetli “ol- duğun yere telefon ettim... Ne olur, o çaya gitmekten vazgeç... Akşam yemeğine bize gel... Maa aile oturur yemek yer, konuşuruz... An- neme geleceğini söyledim bile... Bunları yazacağıma telefon edip söyliyebilirdim amma, sana fazla asılmak istemiyorüm... Seni candan seviyorum. .. : “ Acaba daha fazla asılmak istese ne yapardı?.. Güç — Kol uzatıp el açmak çok iş değil mi?.. — Hiç sorma- yın, ifisanın ko- iu tutuluyor! Kapı dışarı et! Zengin bir Amerikalı nasırlarından çok muztaripti, Bir gün gene inleyip | oflarken, arkadaşlarından biri dedi | ki: İ — Yahu neye tedavi i sun — İlâcını bulamadım... — Ben sana birini tavsiye edeyim, 6 en müzmin nasırları kökünden sö- küp atan ilâcı buldu. Amerikalı ertesi gün adamı çağırt- tı. Adam geldi. Amerikalı uşağına sordu: — Neyle geldi? — Yaya geldi. — Öyleyse kapıdışarı et, Eğer en m8zmin hasırları kökünden söküp atan ilâci bulmuş olsaydı, yaya değil, on bin dolarlık hususi otomobil Ne ge- Yirdi!,, Sebebi | — İEvlenmek in alı ay izin ettirmiyor- ni anlıyamadım. — Bunda an- laşılmıyacak bir şey yok efendim, henüz evlenece- — Onu görünce kurnaz, akıllı bir adam tavrı takın- dım... — Tabii o da seni tani- yamadan geçip gittil. odamıza — Kamp kurmasını is- tiyorduk, soğuk almaktan korktuğumuz için çadırı düm sevgilim, — Beni mi? kurduk... sündür. — Rüyamda seni gör- başka bir kadını görmüş- — Hizmetçim çok muk- tesit kadın, çarşıdan ge- lince kâğıt ziyan olmasın diye hesapları duvarlara yazıyor!.. Belki de — Hayır, hep canımı s- Kacak şeyler söyledi, Sıvasta bir çok nefis sanat eserleri var Gök medresenin nefis ve zarif oymaları birer sanat şaheseri addedilmeğe lâyıktır Sivastaki eski eserlerden Gökmedresede çiniler Sivas (Akşam) — Güzel ve tarihi » Sivas eski Türk medeniyetinin ölmez (8 7 eserlerini bağrında taşımaktadır. Ana- dolu Selçukilerinin biraktığı eski eser- ler pek çoktur. Bu yüksek medeniye« tin hâlâ dipdiri düran eserleri Sivasın güzelliklerini tamamlamaktadır. Bu eserler arasında tarihi sütunlar, mi- nareler, medreseler, künbetler pek çoktur. Sütunların üzerini, âbidelerin kapılarını süsliyen çiniler ve oymalar bugünkü mimarinin bile erişemiyece- ği birer sanat eseri teşkil eder. Bu büyük medeniyetin şaheserleri arasında Gökmedrese, Çifte minare« Teri, Buruciyeyi zikretmek icab eder, Bu nefis eserlerin en başında bulu- nan Gökmedrese dördüncü Kılıç As- Janın öldürülmesi üzerine hükümdar ilân olunan üçüncü Gıyaseddin Key- hüsrev zamanında Konyalı Hacı Ebu- bekir oğlu Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından 670 hicride yaptırılmıştır. Bu medrese diğer eski eserler arasın- da en iyi muhafaza edilmiştir. Bil hassa kapılarındaki ince ve zarif oy- malar eşsiz bir sanat varlığı addedile- bilir, Medrese iki kat üzerine yaptırıl- mıştır. Lâkin üst kısmı sonradan Yı. | kılmıştır. Kapının sâğ ve sol tarafla- rında ve medresenin üst taraflarında bir çok hayvan başlarına tesadüf edil- mektedir. Medresenin alt katında 12 oda vardır. Ayrıca medresenin yanı- başında çok kiymetli bir de çeşme mevcuddur. Bugün burası Sivasın müzesi halindedir. Kültür Bakanlığı eski eserleri ko- rTUMAa faslından bü yıl gene Sivastaki eserlerin tamirat ve temizlenmesi için tahsisat ayırmıştır. Bu işle uğraşmak üzere eski eserleri koruma komisyo- hundan mimar B. Sedad Çetintaş ya- kında şehrimize gelerek bu işlerle meşgul olacaktır, Diyarbakır ipek böcekçiliği mektebi BİSE a ak > La Diyarbakır (Akşam) — İpek böcek- çilik ve tohumculuğun inkişafı için burada altı sene evvel bir ipek böcek- çilik mektebi açılmıştır. Bu mektep şimdiye kadar pek çok ipekçi ve to- bumcu yetiştirmiştir. Diyarbakırda koza yetiştirmek. evvelkine nisbeten bir kaç misli artmıştır. Evvelce mah- dud miktarda kutu açılırken son se- neler zarfında açılan tohum kutusu. nun miktarı eskisine nisbeten pek İpek böcekçiliği mektebinde açılan ipekli kumaş sergisinden bir köşe çoktur, İpek böcekçilik mektebi kira- lık bir binada bulunduğu cihetle, Zi- raat Vekâleti istasyonla Urfa kapısı arasında modern bir mektep binası yaptırmağa başlamış mektebin birin. ci katı ikmal edilmiştir. Mektep baz senelerde ipekli kumaş ve koza sergisi açmak suretile de ipeklilerin daha ne- fis bir surette yapılmasına ve kozala- rın daha güzel yetiştirilmesine hizmet etmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: