23 Eylül 1938 parma AKŞAMDAN AKŞAMA | Ahlâk telkini ve kitap Komşuda bir vaveylâ koptu. Pencereden iğildim. İ Mektep kasketli bir çocuğu dövü- | yorlar! Annesi ve babası haykırıyor: . Gene mi yalan söylüyorsun?.. fena huydan ne zaman vazgeçeceksin | | ! Yalana | Dayak!.. dir... Haydi o « başvuruyor; pe karşı mücadele vasıtası: Bilmem ne kadar müessir- ana ile o baba, bu usule k meraktayım: aktan çıkalıdan- orlar?.. Doğru- bir telkin çaresi ol beri başkaları ne yay su bunu bilemiyorum... Babam Selânikte memurken ben de o şehirde Feyziye mektebine giderdim. bu alanet âdi Nasıl meziyet olur bir yalancı âdemde? Kuru, can sıkıcı bir manzume kat bir de din yolile, cehennem tehdi- dile telkinde bulunurlardı. Esasen ah- Tâkla din kardeşler tarzında | çocukların karşısına çıkarılırdı. Komşudaki dayak feryadları esna- sında düşünüyordum: bitişik — Ulvi, necib hisleri aşılama yolla- rımız nelerdir? Akrabamdan bir çocuk var. ışlarmda kadardır. Annesi m etmişler; ecnebi bir avrucak şimdi kitab merakına düşmüş; titiz bir program | dahilinde, kendisine verilen romanla- | rı merak ve alâkayla biribiri arkasın. | dan okuyor. Bu Bir de: On iki babası ihti dil öğretmişler. ocuk, ayni seviyeğeki ailelerin ayni itinayı gören diğer yavruların- dan pek farklıdır: İyi hisleri âdeta ta- assub derecesinde yükselmiş bulunu- yor. Yalan söylemiyor; kimsenin hak- kını yemiyor, hayvanlara eziyet etmi- yorum: Hep, ı tesirindedir. İleride de ken- disine okutulacak kitablar öyledir ki; İnsanı iyi ve olgun insan yapan bütün klâsik “eserler, birer birer kendisine Sunulacak, yavrunun ruhu ulvi cek; malümatı artacak; kültürü, tün diğer milletler müneyyerlerinki- le eş olacaktır. okudu, Sunu söylemek istiyorum: Ders kitabları dışında gayet itinalı bir kütüphaneye ihtiyacımız var. Bu- na yaln yz Çpcuklar okumağı öğrensin! Hoşça vakit geçirsinler! — Gürültü ve yaramazlık edecek- lerine bunlarla oyalansınlar! 4 — Edebiyattan behreleri olsun! Bakımlarından değil; bilhassa: avır ve hareket, ahlâk, ulvi 5— hisler telkini! Belki de yegâne telkin vasıtası hâlâ kitabdır; bu tarz sistemli bir telif ve tercüme kütüphanesinin tesiri bir çok manevi hastalıklarımıza birebir gelecektir! Sinemn İse, bugünkü vazi- yetinde, bazan iyi telkinlerde buluna- bilse bile, bazan da menfi rol oynıya biliyor... | | Bakımından son derece muhtacız... | | Onun için: Kitab!.. Gene o emek- tar kit; Onun daha hayatta, bil. | hassa bizim hayatımızda oynamasını beklediğimiz ne hayırhah, rehakâr | rolleri | (VA - Nü) İ mmm İ üzerinden satılma, Et ihtiyacı Vaziyeti bir kat daha tanzim için tedbir alınıyor İstanbulun gul olmak Haber a a gör işlerile ı surette zere D: umum müdürü B. şehrimize gelecek mizdeki et vaziyet kezi Karst lerinde bir ha keti kurmu , İstanbulun uhtaç bulun» duğu ka oluyordu. n hayvan il nzim etme ırcık etinin $ Belediye, bu ine şehrin muhtelif semtlerind: kasaplardaki kıvırcık et dikten sonra kıvırcığın kilosu 55 kuruş lanmıştır. An- cak 55 kuruşa satılan kıvırcığın haki- ki ve erkek larırcık olduğu ve ancak pek mahdud kasaplarda bulunduğu da 15 inci yıldönümü Renkli ziya nesredecek ha- vuzların inşası ilerliyor Cümhuriyet münasebeti darda Şemsipaşa larm bütün in, bitecektir redeceği r 15 ine yıldönümü burnu ile Üskü- yapılacak havz- cak tra törleri koymuştu sonra elekltik cerey havuzların — tec sisat ta yapıldıktan yanı verilecek ve 500 seyyah geliyor evvel salı günü şel ahı hâmil olan İn vardır. Otomobil çarpması lin sadmesine yaralanmışlar, Binnaz İst bir kız, Veznec afından diğ; ör Ahmedin çarpmiş, muhtelif lanmıştır, Binmaz tedavi altına aldırımışlır. Şoför kaçtığı için anmaktadır, ninde on beş yaşlarında lenin bir ta- idaresindeki otomobil yerlerinden yara- Şikâyetler Ortaköyde su sıkıntısı Ortaköyde Fist: gında Yeni caddeler Taksim - TELA, Unka- panı - Şehzadebaşı caddele- rinin tafsilât plânı hazırlanıyor Şehircilik dündenberi tafsilâtlı plânlar zırlamağa başlamıştır. Belediye, plân- | daki işleri muhtelif sene Varı tır, İlk üç sene içinde yapılacak iş arasında caddeler, mak mühim bir mevki tedir, Bir seneye kadar ikmal edile. cek olan Gazi köprüsünün her iki tarafındaki yollar için Belediye is- timlâke başladığından B. Prost (1 önce Taksimden 1 Unkapanından mütei a ve şma uza- na lan caddelerir it ettiğ Teşekkür Gazetemizin yirmi bir ması mür ka yaşına bas- lerimizden, sebetile teb- teşekkür- rak tanzim eden iki kişinin muhakemesi Üniversite Hukuk fakül lığının mübrünü larını taklid edere' zim etmekter kufen ve bu alanan mül ederken ya ıf olarak lerine dün kmesinde ba- dinlenmiştir. idlerin ce Gelmiyen şahi hakeme başka gü İnekten kaçarlen düştü, ayağı kırıldı Üsküdarda oturan Vasi hücumuna maruz kalmış, kaçmak is | n düşmüş, bir ayağı kırılmıştır. | Nümüne hastanesine yatırılmış- Bay Amca sosyetede > Pazarlar Belediye yeni pazar yerleri açacak 1 kanunu- ıduraların k dığının, tasrih kay istisna edildiğine göre ha kalabalık c Belediye, ihtiyaç görü pazar yerlerinin dir den başka y açacaktır Bu hususta Şehir mec rar alınacak tu r 60 kilo a bakla çalmış Elmas isminde biri, Kasımp bah Kasımın evine girere miş kilo tohumluk bakla çalmış, çarken yakalanmıştır. ilkmektepler Vaktinden evvel açılanlar dün kapatıldı kan Şehrimizdeki vi mektepleri, zi Ermeni ve Muse- elle bulunan tali- matname hüküml ktep- kayıt isat meclisi edilmiş ve Ermeni mekteplerinden bir kısmı- nın İlk tedrisat meclisi kararı ha ve cinde açılarak derse başlamaları de iğinden, Maarif nden €vvel de eri dünden Tu görülme bu mekte mıştır, itibaren Odun ve kömür fiatleri Havaların t bir seneye kı de pahalı s mür 'danberi bozmadar geldiğinder rin ihtiyacını karşılıyacak stok te kül etmiştir. Bu stoka göre fiatlerin bü-| yük bir değişiklik göslermiyeceği te min ediliyor, SİZE 4DaDA BiR yan BİR 0Yomeğ, R KİRK marra f h n müsbet bir kadınım bay | Amca!.. Hayalle, â&fü güzafla alış werişim yok... Benim | müsbet olmalıdır... İşle yapmalıdır!.. Hem ne der- (Lâfla peynir gemisi yürümez! ez BBir çırpıda TI Balıkpazarının anlattıklar Eski, köhne İstanbulun maruf semtlerinden biri daha tarihe karışi- yor: İstanbul Balıkps İğri büğrü kaldırımları, peynir, İ yağ, pastırma, sucuk ve balıklardan süzülen garip kokusile Balıkpazarı âdeta İstanbulun çehresini teşkil eden meşhur sokaklarından biri idi. ar Evvelki gün bu sokağın artık hay: tına nihayet verildiğini, önüne bir ip gerilerek artık buranın battal edildi- ğini öğrenince eski, emektar bir tanı- dığı hastanede, son deminde ziyaret eder gibi ben de Balıkpazarına kadar uzandım. Taşları yerinden sökülmüş, bir başından öteki başına bir ip geril- miş eski ve tarihi Balıkpazarı bana âdeta halinin lisanile şunları anlattı: «İşte görüyorsun ya dostum... Türk- çede bir söz vardır. «Zaman sana uy- mazsa sen zamana uy» derler. Bizim de hayatta en büyük kabahatimiz zamana uymamız oldu. Şehir günden güne asrileşti. Taksim, Nişanlaşı, Ayaspaşa bambaşka bir hale geldi, Halbuki biz yerimizde saydık durduk. Yüzlerce sene evvelki halimizde kal. mak için ısrar ettik. Âdeta İstanbul içinde yedi peşli entarisi, hotozu, eski zaman tuvaletile, bir eski zaman ta. zesi gibi kaldık. Şimdiki insanlar ka- dınların olduğu gibi semtlerin de as- risinden hoşlanıyorlar. Bizim gibi es- köhne, ihtiyar yerleri ne yapsın. Halbuki bir zamanlar benim ne hal- de olduğumu bir kere düşün. Bağrım- da, yan sokaklarımda meşhur koltuk meyhaneleri... İstanbulun en tanın. mış nüktedanları, keyif ehilleri, zevk ve safa düşkünleri bu meyhanelerde her akşam toplanırlardı. Dolup boşa- nan kadehlerin Karşısında ne şiirler söylenir, ne nükteler yapılırdı. Bir zamanlar akşam üst Beyoğlu caddesi kadar kala dum. İstanbulun tasarrufu seven, ucuz erzak almak meraklısı halkı ak- şam üzerleri kaldırımlarımı aşındırır. lardı. Ucuz; yaşamağı kendilerine prensip addeden aile relsleri işlerin. den çıktıktan sonra bana uğramadan evlerine gitmezlerdi. Bir vakitler ben 0 derece gözde idim. Vakıâ bazı zamanlar yan sokakla- rım pek kirli idi, Bağrımda hileli yağ pan kazanlar kaynar, hileli peynir karan imalâthaneler isler, ne etin. den olduğunu benim bile bilmediğim sucuklar ve saire satılırdı. Buna rağ» men iyi, kötü geçinir giderdik. Başı- ma ne geldise zamana ayak uydurma- dığımdan geldi. Asri olmamamın ce- zasını çekiyorum ve bu hakkımdır haydi güle güle... Beni hatırla dıkça ruhuma bir fatiha oku.. Hikmet Feridun Es Emektar bir muallim tekaüd edildi yetiştine. ekteb ve maarif sılasız geçen bu ilim hizmetinde fazileti ve dürüst- lüğü ie bütün binlere meslekdaşlarmın ve sevgi ve hürmetini kazanmış bir zattır, varan talebesinin m B.A, — Nasıl yürümez bayan?. Lâfla Çekoslovakya bile yürüyüp gir | diyor!..