18 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

18 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Eyl0i 1938 Garip piyango vakaları. AKSAM Same Küçük bir fare büyük ikramiyeyi kazanan bileti sürüklemiş.. Bir hırsızın çaldığı 5419 numaralı bilete 35000 lira çıktı iki gün evvel Fransız büyük ik- kazananlardan bazılarının en bir takım garib hâdi- uştık. Bizimde zengin ve devam eden bir piyan- Tayyare (o piyangosu... da büyük ikramiyelerini ka. dan bazılarının başından çok vakalar geçmiş» nlatalım , B Tan bay Emin halde gülümsi biletine büyi ye çıkacağına kanidir. likten bir iş için Bur- disini servete, şmetli biletini ığının altına atağına gir Bay Emin hemen yatağı altüst eği- yor, bilet yok, yok... O zaman hemen ötel sahibine koşuyor. Otelci; — Evet.. diyor, gece otelimizde şüp- heli bir adam varmış. Bazı müşterile- rimizin öte: berisini Imış. Bu adam * i piyango m u telgrafla 5419 numar 35,000 Tira neye dö- biletine tama Kğ polisinin ikı sıkı araştırmaları neticesinde bilet yor. Ve altı ay geçmeden de bay Emin yüzü pek sıcak olan liracıklara kavuşuyor. Daha böyle birçok garib hâdiseler vardır. Bursada bay Şakir isminde Benç bir bekâr ayın on ikisinde İstan- bul gazetelerini eline alıyor. Gazeleye güz gezdirirken bir de ba- kıyor. Kendi biletine tamam 50,000 lira çıkmış!,. Seyinçle yerinden fırlı- yor. Tayyare biletini, diğer bazı eşya- Sını, hattâ sucuk vesaire gibi yiyecek- lerini koyduğu dolaba koşuyor. Bileti arıyor... Yok... Bekâr genç de- li gibi oluyor. Her tarafı altüst ediyor. Bileti Nihayet biletini kaybe telgrafla piyango mü- âürlüğüne bildiriyor. Bay Şakir âll ay içinde bu biletin kendi tarafından Satın alındığını isbâta mecburdur. Bekâr genç evin her tarafını altüst ediyor. Bileti bulmak ne mümkün? Nihayet bu evden taşınmağa karar veriyor. Yiyeceklerini bile içine koy- duğu dolabı kaldırıyor. Bir de bakı- yor, dolabın arkasında duvarda bir fare deliği... Ucunda da bir kâğıd.. Bay Şakir eğiliyor, kâğıdı alıyor. «- Piyango kazanan bilet... Ke- narlarını fare kemirmiş. Fakat numa» Tası gayet iyi ok Hemen bileti alır e kendisine düşen £ ir de dal, Ankarada bir Mur bir doktor bi bi alıyor. Bunda r. Doktorun kimsesi yoktur. hat 29 gün sürüyor. Tekrar Ankaraya dönen doktor kendisi seya- hatte iken piyango çekildiğini unu- tuyor. Piyango bayiine müracaat ede- Tek; ca bayie koşuyor 000 lirayı alıyor. hem de meş- ayyare piyango sonra, Se; Küçük bir kızın elinin bir hareketi talih kuşunun yolunu tayin eğiyor — Ben biletimi gelecek ay için de- | tirmek istemiyorum. Yani ayni nu» ın gelecek biletini veriniz.. di- ngo bayii: Lütfen geçen ayın biletini verir misiniz? diyor. Dökter geçen ayın bi- letini çıkarıp veriyor. Bayi bu biletin numarasına bakınca gözleri kocaman kocaman açılıyor, doktora: — Size, diyor, 5,000 lira borcumuz var. Doktor gülümsüyor: — Ne münasebet? Geçen ay biletinize 50,000 lira 15; onda biri 5,000 lira eder... Bayi — İşte defterler... diyerek doktorun r fter çıkarıyor. kiyorlar ki doktorun 000 Tira çıkmış. Bunun üzerine doktor işi şakaya vuruyor: diyor, param yanmadı ya. ec0k ay ikramiyeyi almak istiyordum. Fakat bütün bunlardan çok daha 1 | garib hâdiseler vârdır: Bundan 9 sene evvel piyango bayi- leri tarafından bir bilet satılmıştır. Bu biletin kime satıldığı malüm değ dir. Fakat biletin İstanbula yakın bir vilâyete gönderildiği malümdur. Bu bilete 50,000 Zira isabet ediyor. Pityango müdürlüğü başına talih ku- şu konan adamın gelip parasını al masını bekliyor... giden.. Piyango müdürlüğü büyük bir dü- rüstlükle bu talihli adamı uzun müd- det arıyor. Fakat büyük ikramiyeyi . Halâ da aya çıkmamıştır. Bu kimdir? Acaba kimses ihtiyar mı? Sonra gene İstanbulda 20,000 lira kazanan bir biletin sahibi çıkmamış- Halbuki bu biletin satıldığı mu- biletin iade olarak tekrar dürlüğüne getirilmesi lâ. zımdı, İki biletin ikramiye müddetle. ri, emüruru zaman» a uğradığı için ta- bii artık bu paraları almak mümkün değildir. —H. F Bulgaristanda köy ve ziraat mektepleri ilk tedrisat umum müdürü tedkiklerini bitirerek Macaristan ve Almanyaya geçti Sojya (Akşam) — Türkiye Kültür Bakanlığı İlk tedrisat umum müdürü B. İsmail Hakkı Tonguç. birkaç gün- denberi Bulgaristanda yaptığı tedkik seyahatini bitirmiş ve geçen sabah Sofyadan Macarislana ve Almanyaya gilmiştir. B. Tonguç, Plevne, yuka- ri Dibnik, Pordim, Leskovets, Dra- ganovo, Polikraişte, Gorna - Oreho- vitsa, Tronovo, Eskizağra, Filibe, Sa- dovo, Ferdinandovo, Pazarcık ve sa- ire gibi kasaba ve köylerde ziraat mek- teplerini ve devlet çifliklerini gezdik- ten sonra Zora gazetesne şu beyanat- ta bulunmuştur : «— Bulgaristandan ayrılırken Zi- raat ve Maarif Nezaretlerine ve gez- diğim bütün zirnat mekteplerinde gös- terllen hüsnü kabule ve sizde köy gençliğinin nasıl yetiştirildiği hak- kında tedkikatıma yardım edenlere ve bu yolda kolaylık gösterenlere te- şökkür ederim, Seyahatlerimden al- dığım intibalara göre, sizde Ziraat waekteplerinde tahsli ve teşkilât, hal- kın ihtiyaçlarına göre uydurulmuş- tur. Gezdiğim mekteplerde ve çiflik- lerdeki tedkikatımdan anladım ki, pratik yol takip ediliyor. Mektepler halkın hayatından uzak değildirler. Ziraat mekteplerini bitirenler evleri- ne yenilik sokuyolar.> «Bulgaristanda üzerinizde tesir bıra- Kan ve gözünüze çarpan şey nedir?» diye sorulan sunle, B. İsmail Hakkı Tonguç şu cevabı vermiştir: — Bulgar çilçisinin çalışkanlığı... Mektepler, kıraathane, modern evler ve saire gibi imar ve inşaat işlerile ifa- de ediler Bulgar köyünün terakkisini de Bulgar çiiçisinin çalıskanlığile izah ederim. Ziraat sahasında çalışan Bulgar münevverleri, kültür terakkisinde bü- yük rol oynamıştır, Münevverler halk- Ja bir olarak yürümüştür. Zirai maarifi tedkik etmek için Bul- garistana gelen bir yabancı için en karakteristik olanı, Bulgaristanda 2i- raat mühendisliği hizmetlerinin elde ettiği neticelerdir. Bu sahada da en iyi inti rla ayrılıyorum. Bizim de ziraatimiz son zamanlarda organize ediliyor. Bulgar ziraat mühendisleri de bizde iyi tanzim edilen Ziraat fa- kültesini, iyi neticeler veren Nümune çiliklerini ve salreyi görebileceklerdir, Bizde iklimin muhtelif olmasından do- layı mamulüt ve mahsulâtımız da muhtelif olup, oldukça yüksek dere- cededir. Size şurası enteresan gelecek ki bizde de ilk tahsil, öhemmiyetii su- rette Klâsik tahsilden uzaklaştırıla- rak başlıca zirai esasa tahvil edilmiş- tir.» Ne gelen var. ne | mecburidir, — —— Izmir mektupları Yamanlar kampı bu yıl da 30 kişiye hayat kazandırdı Bu güzel yerden yaz ve kış herkesin istifadesini temin etmek lâzım Yamanlarda İzmir (Akşam) — İzmir Verem mü- cadele cemiyetinin, her yıl olduğu gibi bu yıl da Yamanlar dağında âç- tığı kamp, birçok 28! ra, * vereme müstejd vaziyette bulunanlara hayat kazandırmıştır. Bu sene Yamanlar kampına 350 asati ola- rak haftada bir kilodan dört kiloya kadar kazanmışlardır. Yamanlar kampı, Karşı kilometre uzakta, şimal rüzgürların- dan masun bir yamaçta, Yamanlar yaylasındaki milyonlarca çam ağacı içinde, denizden 800 metre yüksekte- dir. Cemiyet, bu yıl iyi bir organizas- yon yapmış, kampın idaresini, bu iş- lerde ihtisas sabibi olan İzmir Kız enstitüsü öğretmenlerinden B, Nev- xad Cemal nun Kan için yapılan masraf geçen yıllardan daha az olmuş, Karşıyaka ile kamp arasında her gün muntazam otobüs temin ed , kampta, geçen den daha fazla eğlence vasıta- ları bulundurulmuş ve kampta bulu- nanlara daha bol gi rilmiştir. Kampta buluna: i zamanları rmiştir. ydası görülmüştür. i yemekler ve- | nlara sabah ve ak üzere günde ahvaltı, öğle ve akşam olmak Üze- Te de iki defa yemek verilmektedir. Kahvaltı ve yemekler çok mugaddi- dir, Kampta bulunanlar, muntazam bir hayat yaşamağa mecbur tulul maktadırlar. Öğle yemeğinden sonra uyku uyumak - istifade noktasından - İkindi kahvaltısından sonra genç grupları mandolin ve ki- taralarla kamptan Karagöle doğru uzanan yolda gezintiye çıkmakta, şar- | kılar söylemekte, muhtelif şekillerde eğlenmektedirler. Yamanlar kampında yemek zaman- | ları büyük bir neşe içinde geçer, Her- kes, günün vakalarını, yeni mevzula- rını ortaya döker, Akşam yemeğinden Nitekim bu- | bir gezinti Kampta yemek ve bir çadır sakinleri sonra bir pırlanta gibi uza ı | maldıyan İzmir şehrinin güzel manza- rası karşısında bol elektrik ziyası al- tında dansler edili: on oyunları n V a başlayınca adırma çekilir efonla bağlıdır, ma karakolu, mü dır. mirden gi müsamereler, konserler tâ Gardenparti bile vı tur. Bu yü cemiyet; Yamanlar kampı için elli çadır satın almıştır. Fakat gönül istiyor ki Yamanlar kampına devlet eli ve yardımı uzansın, Orada kışın dağ sporları için binalar, yazın kampa çıkacaklar için oteller, evler yapılsın ve kamp zamanı, yalnız iki aya münhasır kalmasın, Cennet ka- dar güzel bu yerden kış ve yaz, her- kes, her zaman istifade etsin, ildiği olmuş- 12 çocuk babası İzmir (Akşam) — Yukaridaki resimde çocukları arasında görünen mesud baba Kastamonu Nafın müdürlüğü yapı işleri mimarı B. İsmet Özbeydir. Resimde 9 çocuğu görünüyorsa da şimdi 12 çocuk babasıdır. Çocukların do- kuzu erkek, üçü kızdır. Şimdi mezuniyetle İzmirde bulunan ve fedakâr bir baba olan bu zata, şimdiye kadar hükümetten yardım edilmediğini haber aldık. Bu fedakâr baba her cihetçe taltif edilmeli, hattâ uzun yıllardanberi hasretini çektiği ana valanı İzmirde bir vazifeye alınmalıdır, Onun bütün dileği budur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: