18 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

18 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şe i Fransız Başvekili bugün Londraya sidiyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) Çekoslovakya Avrupa haritasından silinmelidir Berlin 17 (A.A.) — Havas ajansı nım muhabiri bildiriyor: Bu sabah çıkan bütün gazeteler, Benese ve Çekoslovak « Demokrasisi- ne şiddetle hücum etmekte ve son de- rece tahkiramiz bir lisan kullanmak. tadırlar, Volkiseher (oBeobachter güâzetesi, Benesin Ayrupa sahnesinden çekil- mesi vaktının geldiğini ve başında bulunduğu devletin de Avrupa hari- tasından silinmesi lâzımgeldiğini yaz- maktadır. Göring hücum kıtalarının milisleri. ne hitaben neşrettiği bir beyanname- de, bunları Alman milletinin demir ihtiyacını karşılamak üzere demir | parçalarını toplamağa davet etmekte ve demiri en kıymetli madde olarak tavsif eylemektedir. Tesbit edilen plân Londra 17 (AA) — Daily Express gazetesinin siyasi muharriri yazıyor: «Berhtesgaden görüşmeleri esna- N sında tesbit ve Hitler tarafından tas- wib edilen plân, söylendiğine göre, şu noktaları ihtiva etmektedir: 1 — Nüfusunun yüzde ellisi ve da- ha yukarısı Alman olan Südet mın- takalarını Çekoslovakya Almanyaya terkedecektir. ? — Nüfusu mühim bir ekalliyeti ihtiva eden fakat yüzdeelli nis- beti bulmıyan mıntakalarda bir muh- tar kantonlar sistemi ihdas edilecek- tir, 3 — Yeni Çekoslovak hududları Almanya, Macaristan, Romanya, Yu- goslavya ve Polonya tarafmdan zâ- man altına alınacaktır. 4 — Bu hududların emniyeti ayni Paris 17 (A.A.) — Petit Parislen gazetesi, Romadan ve Berchtesgâ- den'den aldığı malümata istinad ederek Hitlerin, Çekoslovakya hak- kındaki projesini üç noklaya daya- | mahafilinde pek iyi bir tesir bırak- diğine göre lord Runciman, Benes- den plebisiti kabul temediğine dair bir mektuh getirmiştir. Lord Runcimanın mülâkatları Londra 17 — Prağdan Londraya gelen lord Runciman, Südetler me- selesinde Çekoslovakyanın düşünce- sini anlatmışlır. İngiliz nazırları geçen pazartesi günkü toplantıda Südetlerin bulun- dukları yerde reye baş vurulmasına itirez etmişlerdi. Dünya sulhü bakı- mmdan temin edilecek menfaatler henüz hükümeti bundan vazgeçire- cek mahiyette telâkki edilmiyor. Maamafih Kabinenin bugünkü top- lantısmda bu husustaki vaziyet ay- dınlanacaktır. Lord Runciman Prağa dönüp dön- miyeceğini henüz bilmediğini söyle- miştir. Lord bugün kral tarafından kabul edilmiş ve öğle yemeğine alı- konulmuştur. Südet partisinin feshi İngilte- rede iyi karşılanmadı Londra 17 (A.A) — Südet Alman partisinin feshi, selâhiyettar İngiliz memiş olduğunu D. N. B. ajansı is- (ihbar etmektedir. Çambörleynin buhrana muslihane bir tarmhal bulmak için çalıştığı bir sırada, Çekoslovak hükümetinin bu kararı münasebetsiz telâkki edilmek- tedir. Vaziyetin çok fena bir şekilde valrimleşmesinden korkulmaktadır. Henlein ateş püskürüyor Berlin 17 (A.A.) — D. N. B. ajansı, neşrettiği bir haberde Henlein'in bugün- den itibaren bütün vatan hududları- nın gönüllü Südet Alman müfrezeleri tarafından işgalini emrettiğini bildir- mektedir. Südet partisi divanı, bu hususta neşrettiği beyannamede, partinin Çek milletile adalete müstenid bir tarzda Almanların hayati haklarını temin için sarfettiği gayretlerin iktidarda bulunan Çeklerin uzlaşmak İsteme- meleri yüzünden âkim kaldığını kay- narak izah ettiğini tahmin etmekte- dir: 1 — Almanların ekseriyette bulun- duğu mıntakaların, plebisiti mütea- kiben Südet belediye reislerinin kon- trolü altında «serbes hükümlere» ta- bi tutulması. 2 — Südetlerle Çeklerin karışık bulundukları muhtelit kantonlarda Çekoslovak cümhuriyetinin çerçevesi İçinde federatif bir sistem ihdası. — Bir komisyon tarafından tah- did edilecek olan yeni Çekoslovak hududlarının Almanya da dahil ol- mak üzere beş büyük devlet tarafın- | dan zâman altına alınması.» Ocuvre gazetesinde madan Tabou- 1s, söyle yazıyor: | «Gece geç vakit Londrada söylen- MEŞ'UM — Hanımefendi tembih etti: «Kü- çük hanım gezmeden gelir gelmez he- men odama gelsin» dedi. — Peki. Şimdi geliyorum. Atından indi ve koşarak annesinin odasına girdi. Refika hanımefendi ih- tad olmıyan bir ciddiyet vardı. Cenan hürmetle her ikisinin elini öptü ve bekledi. Reşid paşanın haremi bir müddet kızını süzdükten sonra: — Gel şöyle otur. Sana mühim ve iyi bir havadis vereceğiz... Ne olduğu- nu belki de duymussundur. — Hayır anneciğim, bana vereceği» niz havadisten hiç haberim yok. — Öyle ise ben sana müjdeliye- yim... Seni evlendirmeğe Karar verdik. Maşal artık kocaman kız oldun. Ben senin yaşında iken evlenmiştim bile... İşte kızım, seni biri istiyor, Beni mi? > -- Evet, hem fevkalâde bir parti, her suretle bize lâyık. Daima seni bir Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Nü) dediyor ve diyor ki: Prağ hükümeti, bolşevik unsurlar karşısında vaziyete hâkim değildir. Benes, son ümidini bir Avrupa felâ- ketinde bulmaktadır. Benes, bolşevik sürülerini silâhsız Südet milleti üze- rine saldırıyor. On binlerce Südet, hu- dudun öte tarafına iltica etmeğe mec. bur kalmıştır, ve milyonlarca Südet de ecnebi zulmüne maruz bulunuyor. Bütün devrelerde tatbik edilen millet. lerin kendilerini müdafaa hakkını ta- leb ediyoruz. Silâha sarılacağız ve gö- nüllü Südet Almanları müfrezeleri teşkil edeceğiz. Südet partisi erkânı Almanyaya Eger VI (A.A.) — (D.N.B) Südet Al- manları partisi erkânının Almanya- KADIN 'Tefrika No: 9 hariciye memuruna vermek istediğimi söylerdim. Muradıma erdim. Babanın arkadaşı Tahir paşanın oğlu Feridun bey seni istiyor. Manastır eşrafından pek eski ve çok zengin bir ailedir. Tek evlâd, güzel ve istikbali parlak bir başkâtib. Sefirliği bence muhakkak- tar. Boğuk bir sesle kızcağız kekeledi: — Tahir paşanın oğlu Feridun bey! — Ben bu meseleyi kıştanberi bili. yordum. Çünkü bayramda mabeyine gittiğim zaman kâdınefendi bana böyle bir şeyden bahseder gibi oldu. "Tahir paşanın haremile sütkardeştir. Jer. Demek aralarında bu işi tertible. mişler... Baş kadınefendi seni pek se- ver. Padişaha da söylenmiş o da mü. nasib bulmuş. Teyze de lâfa katıldı: — Feridun beyin annesi işte bu s6- 'bebden bir iki gün buraya misafir gel. di, Son senelerde seni görmemişti, Merak ediyordu. Çocukluk halini pek beğenirmiş, şimdi büsbütün hoşuna gittin ve resmen istedi, ya kaçtığına dair Çek radyosunun id- dialarına rağmen, merkezini Egere nakleden Südet Almanları partisi merkez bürosu, bütün parti rücsasi- nın Südetler mıntakâsında bulundu- ğunu ve ancak kolayea anlaşılacak sebebler dolayısile o ikametgâhlarını gizli tuttuklarını bildirmektedir. Gerek Henlein gerek (omuavini Frank, Falkonau ve Hodau mıntaka- larını gizlice gezmişler ve partinin muhtelif teşkilâtlarile temas etmiş- lerdir. Keza, Südet partisine mensup bir çok âyan ve mebuslar müteaddid e teşkilâtlarla da temas etmiş- lerdir. İki Alman memurunun oto- mobillerindeki bayrak yırtıldı Prağ VI (A.A) — Almanya elçiliği matbuat ataşesi ile diğer bir memu- Tu bu sabah otomobille Eger'e gider- ken, Südet mıntakalarında otomo- billeri durdurulmuş ve otomobildeki bayrak yırtılmıştır. Fakât olamebil- dekilere hiçbir fena muamele yapıl- mamıştır. Salâhiyettar mahafilde, bunun mü- €ssif bir hadiseden ibaret olduğu be- yan olunmaktadır. Çekoslovakyada sükün ve asayi: Prağ VI (A.A.) — Bugün Prağ'a gelen haberlerde, bütün Çekoslovak- yada sükün ve asayişin tam olduğu bildirilmektedir. Sildet partisi mer- kezlerinde yapılan araştırmalar, ha- disesiz devam etmektedir. Keza, hal- | kın silâh teslimleri de devam ediyor. Çek - Leh hududu kapandı Varşova 17 (A.A) — Çekler, Po- Jonya - Çekoslovakya hududunu bir çok noktalarda kapamışlardır. Çe- koslovakya elçiliği, Çekoslovakya yo- lu ile seyahat etmek istiyen bir çok kimselere vize vermemiştir. Macar hududlarında silâh taşımak yasağı Prağ VI (A A.) — Silâh taşımak ve silâh ve mühimmat bulundurmak yasağı - ki 16 eylülde Südet mınta- kaları için ilân edilmişti - bugün Macar hududu mıntakalarına da teş- | mil edilmiştir. Prağ 17 (A.A.) — Bugün neşredi- | len bir tebliğde, Macar elçisi, saat 17 de Hariciye Nasırı Kroftayı ziyaret ederek Macar hududunda Çekoslovak- yanım askeri tedbirler aldığını beyan ederek, bunu protesto ettiği bildiril. mektedir. Krofta, mezkür tedbirlerin normal mahiyette olduğunu ve Macaristana karşı hasmane bir hareket olarak te. lâkki edilmiyeceğini söylemiştir. Eski Fransız Başvekilinin bir makalesi Londra 17 (A.A) — Eski Fransız Cenan bu sözleri şaşkın şaşkın din- Biyordu. O ne yüzle ve nasıl böyle bir adamiz evlenebilecekti? Çünkü lekeli bir kızdı, şimdiden sonra gelinlik elbi- sesi giyip koltuğa nasl girebilirdi? Hem kendisine itimad eden, hürmet eden bu aileyi aldatınağı vicdanı ka- bul etmiyordu. Hayır, imkân yok.. Bu iş olamazdı. Bütün cesaretini toplıyarak ciddi bir tavırla: — Anne. - Dedi, Bu teklifiniz elbet- te fevkalâdedir. Eminim ki Feridun bey benden daha mükemmel kızları bahtiyar edecek meziyetlere malik. tir... — Pek üâlü öyle ise mesele yok. He- men İstanbula gidip düğün hazırlık. Jarile meşgul olmal! — Yak.. anneciğim... Bu benim için. büyük bir şeref olmakla beraber tekli- finizi , — Ne?.. Neden?.. Refika hanımefendinin sesinde müt- hiş hayret hissediliyordu. Kızcağız ciddi tavrile devam etti: — Çünkü burada böyle çekik yaşa- mak daha hoşuma gidiyor, ben de teyzem gibi hiç evlenmek istemiyo. rum. — Allah Allah! Bu fikirler de nere- den çıkmış... — Çoktandır ben kararımı verdim... — Saçma! İmralı hapishanesi Petit Parisien muhabiri gör- düğü intizamdan takdirle bahsediyor Petit Parisien gazetesi İmralı ada- sındaki hapishane hakkında, İstan- bul muhabiri B. Willy Sperco tarafın- dan gönderilen uzun bir mektubu neşretmektedir. Muhabir, Adliye Ve- kili B. Şükrü Sâraçoğlunun refaka- tinde bu adaya nasıl gittiklerini, ada- da 750 mahkümun çalıştığını ve gör- düğü intizamı anlatmaktadır. Muhabir 750 mahküma iki jandar- mi?.. Burada ada yani temiz hava- da, kırda yaşıyorlar, geziyorlar. Edirnedeki hapishane için İmralı- dan bir mütehassıs (İstemişlerdi. Mahkömlar arasından bir mütehas- $ıs seçildi, bu adam yalnızca yola çık- tı. İstanbula gelince bir gece hapis- hanede yattı, ertesi günü trene bi- nerek Edimeye gitti. Edirnede işini bitirince Mudanya yolile İmralıya döndü. İstanbul, Trakya, Marmara- dan geçtiği halde yolunu kaybetmedi. EEEEŞENEFEEEEEENER EE ERA NEM Eau Başvekili Flandin, Evening Standart gazetesnde. Südetler meselesini ted- kik ederek şöyle yüzıyor: Vasat Fransız balkı gayet kurmaz- ca yapılan bir propagandanın tesiri altında kalarak Südetler meselesini İyi anlıyamamıştır. Eger daha bida- yette müzakerelere esas olarak ele kanlan sistemi ve Çeklerin kati bita- raflığı alınmış olsaydı, bugün Ayru- pa bu kadar vahim bir buhran ge- çirmezdi. Flandin, makalesinin sonunda, Fransız milletinin, kendisine sulhu kurtarmak için olduğu masalı anla- tılse bile, harbe girmeğe muvafakat etmiyecektir, demektedir. Almanyada mevkuf Çekler Berlin 17 (A-A.) — (Havas) Çekoslö- vak'a orta eelçiliği dün ve bu sabah Alman hariciye nezareti nezdinde iki teşebbüste bulunmak, Almanyada bir çok Çekoslovak tebaasının tevkifini protesto etmiştir. Bu tevkif edilenlerin nerede hapsedildikleri belli değildir. | Kendilerine elçiliklerile görüşmeğe müsaade edilmemektedir. Harb olursa Skandinavya ve Baltık devletleri bitaraf kalacaklar Riga 17 (A.A.) — eRahvalehte ga. zetesi, bir harb takdirinde Skandinav- ya ve Baltık devletlerinin pek muhte. mel olarak bitaraf kalacaklarını ya- zarak, Estonya ordusu başkumandanı general Laidenerbin Estonya toprak- larından ecnebi kıtaatın geçmesine müsaade edilmiyedeği hakkında mü- kerreren yapmış olduğu beyanatı ha- tırlatmaktadır. Kadının güzel kaşları çatıldı. Öke ile ilâve etti: — Böyle şeyleri kalkıp ta sana sor- manı abes! Lâkin ben seni makul bir kız sanıyordum. Tahir paşanın oğlu Feridun bey seni istemek lütfunda bu- lunuyor da bizim küçük hanım mırın kırın ediyor... Sebeb de evlenmek iste- miyormuş. Deli saçması dinlemeğe vaktim yok. Şunu aklına koy ki bu- günden itibaren kendini nişanlı adde- debilirsin. Kızın perişan halini gören Halide hanımefendi munis bir sesle anlattı: — Yavrucuğum! Bu izdivacı ben de annen kadar arzu ediyorum. Eminim ki sonradan sen de bizlere teşekkür edeceksin. Hiç beklemediğin bir sıra- da bu teklifin seni sarsmasını anla- rım. Fakat bu fikre alışman için önü- müzde uzun bir müddet var. Feridun bey ancak ilkbaharda izin alıp Avru- padan gelecekmiş. Yarın annen İstan- bula gidiyor. Biz gene başbaşa burada kalacağız. Uzun kış gecelerinde karşı lıklı istikbal projeleri hazırlarız. Ya. Yaş yavaş evlenmek fikrine"alışırsın. Cenan başını önüne iğmiş, susuyor» du. Annesi onu yan gözle süzerek: — Kızım, dedi. - Hepimiz senin sa- adetini isteriz. Böyle işlere büyüklerin aklı daha iyi erer. İstanbula gider git- mez kabul cevabı vereceğim Ye sizi gıyaben nişanlıyacağım... Feridun | Başvekil, Dahiliye ve Maliye Vekilleri geldiler (Baş tarafı 1 inci sahifede) 'B. Celâl Bayar ve diğer Vekiller Acar motörile doğruca Dolmabahçe sarayına gitmişlerdir. Maliye Vekili Fransaya gidiyor Dün öğle üzeri Başvekilin refakâ- tinde Ankaradan şehrimize gelen Ma- liye Vekili B. Fuad Ağralı bu akşam tedavi için Fransaya gidecektir. Ma- liye Vekili bir müddet Mon - dor da istirahat edecektir. Yeniden yağmur başladı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Bütün gün fasılasız olarak devam eden yağınur saat 16 da rüzgârla be- rTaber şiddetini bir kat daha arttırmış ve bu esnada Karadenizde fırtına baş- Jamıştır, Büyük ve küçük bütün var purlar Beykoz ve Büyükdere önle- rinde sıralanmışlardır. Yolda bulu- nan vapurların limanlara iltica ettiği tahmin ediliyor, Hava ranoru Yeşilköy meteoroloji istasyonundan alnan malümata göre hava Doğu Anadolu ile Akdeniz kıyılarında ve cenup doğusunda bulutlu ve mevzii yağışlı, Ege, Orta Anadolu bölgele- rinde çok bulutlu, yer yer yağışlı, di- ğer bölgelerde umumiyetle kapalı ve yağışlı geçmiş, rüzgürlar Doğuda şar- ki, Cenub bölgelerinde garbi, diğer yerlerde umumiyetle şimali istika- metten orta kuvvette, Garp bölgele- rinde kuvvetli esmiştir. İstanbulda 24 saat zarfındaki ya- gışın metre murabbama bıraktığı sa miktarı 38,5 kilogram ölçülmüştür. Rüzgâr şimali garbiden saniyede 10 - 13 metre hızla esmiştir. Saat 14 de hava tazyiki 750,9 milimetre, sicak lık en çok 22/7 ve en düşükde 172 santigrad kaydedilmiştir. — * Su baskınına uğrıyan evler Dün yağmurun yine devamı do- Jayıslle, muhtelif yerlerde su bas- kınları olmuştur. Ezcümle, Osman- beydeki Telefon idaresinin yeni san- tralının bodrum katını su basmış, derhal itfaiyeye müracant edilerek bir müddet meşgul olunduktan sonra suyu tahliye edilmiştir. Bundan ma- ada, Büyükadada Ortacı sokağında iki evin alt katile bir dükkânı su bas- miş, Büyükada itfaiye grupu yarım saatten fazla uğraşarak suları boşalt- mıştır. ç Kanlıca Yenimahallesile, Üsküdar Yenimahallesinde dokuz evi su bas- mış, Üsküdar itfaiyesi derhal yetişe- rek su baskınlarının önünü almıştır, beyin avdetinde teyzene mektub ya- zarım, hemen , nikâhınız kis yılır. Sonra ben hür fikirli bir kadın, nişanlın da alafranga bir erkek oldu- ğu için düğünden evvel tanışmanızı münasib gördük. Herhalde müstakbel “kocanı çok beğenip seveceğine eminim. Reşid paşânın kızı sendeliyerek oda» dan çıktı, onun bu halini her iki ka- dın da çocukluk kaprisi telâkki ede- rek ehemmiyet bile vermediler. ss Refika hanımefendinin azimetile köşkü gene büyük bir sükün istilâ et- ti. Fakat bu sefer Cenanın da neşesiz ve hasta hali büsbütün sessizliği art- arıyordu. Yavrucuk her fırsatta oda» sına çekiliyor, saatlerce ağlıyor. Bir menfaat uğruna nasıl kurban gittiği. ne yanıyor. Bir daha hiç bir aşk keli- mesinin vaadine kapılmamağı kendi kendine ahdediyordu. Böylece günler geçiyordu. Bir ak-* şam Halide hanımefendi Cenanâ: -- Bu kışımız daha tenha geçecek, Bedi beyin ziyaretinden de mahrum kalacağız. « dedi. Genç kız hiç tavrını bozmadan C8- vap verdi: — Sahi bu son samanlarda görün. mez oldu. — Haberin yok mu? Gitmiş. Eşya- larmı falan da satmış. Şehri büsbütün terketmiş. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: