—.5 Eylül 1938 Sahife 3 — — aa AKŞAMDAN AKŞAMA Bursa yolundaki intibalarım Bursa yolculuğuna ve Bursaya dair i Mütenakıs haberler alıyordum. Hattâ bunlar arasında tenkidkâr mahiyette olanlarını bir müddet evvel bu sütun- larda dercetmiştim. Bu satırları ise, Çekirgeden, manzaralı bir kahvenin havuz başından yazıyorum. Gözle gördükten sonra şöyle tasnif *tim: Tenkide lâyık noktalar nakli- Yat cihetlerindedir. Bursa ise, geçen Seneye nazaran terakki etmiştir. Evvelâ vapurdan başlıyayım: Trak'ın ilk seyahatindeki yolcular Arasındaydım. Bu sefer ikincisini ya- Pârken hu yeni vapurumuzun masa» larını, iskemlelerini eskimiş, borul- Muş buldum. Fakat asıl dikkati celbeden: Zenbil. Mi, ibrikti, poturlu bazı yolcuların bi- rincide oldukları görülüyor. Bunların birile konuştum. Eskiden üçüncü ile güvertede seyahat edermiş. Bu sefer ikincide yer bulamayınca çarınaçar birinci bileti almış. Bursa - Mudanya gibi küçük müs- tahsillerle dolu bir halkı İstanbula bağlıyan vapurlar, üçüncü mevkisiz, li büyük anbar tertibafsız dı. Bunu ileride telâfi etme- li. Trak tip vapurumuz, görünüyor ki, daha ziyade turistiktir. Başlan başa birinci, küçücük bir ikincisi var. Elbet böylesine de ihtiyac var. Lâkin öylesi de tatmin olunmalı... Başka bir nokta: Mudanya iskelesi- ni de Trak vapurundan yolcu çıkara- cak tertibatla techiz etmek lâzımdır. Çıkış pek güç oluyor. Bütün halk, en ist çüverteyi, itişe kakışa, çantalar, bavullarla tayyettikten sonra, kaptan köşkünün yanından iğreti iskelelerle İniyor, Kulağını tersinden gösterir Kİbi... Öyle bir ev tasavvur edin ki ka- Pisi yok, pencereden girilip çıkılıyor?.. Bilhassa bu son nokia ile kara nak- liyatının biran evvel düzeltilmesini herkes can ve gönülden istiyor... Fil hakika Mudanyada da otobüste yer bulmak mesele halini almıştır. Sona kalanlar, hayretlerinden dona kalı- Yor. Bizimle beraber seyahat edenler arasında kalabalık aileli biri trene de Yetişememiş: — Şoför! Müşterini bıraktıktan Sonra bu kaptıkaçtıyı geri getirirsen bütün yerlerini ben tutarım! - dedi. — Bursadan buraya bu saatte müş- teri bulunmaz. O seferin biletlerini de m hay hay geleyim! « cevabını aldı, t Biz onu o halde bırakıp hareket et- tik. Ne yaptı, bilemiyorum. Fakat Muhakkak ki, nakliye vesaiti yolcu kemiyet ve keyfiyetine tekabül etmi- yor. Saatler de uymuyor. Bir otelci şöyle derd yandı: — Vesait, Bursalıların sabahleyin erkenden İstanbula inmeleri, oradaki işlerini bir kaç sant içinde görerek Bursaya dönmeleri esası üzerine yapal- mıştır. Böyleleri için mükemmel. Fa- kat İstanbuldan tenezzüh yahud te- davi için gelenler fena mevkide kalı Yorlar. Akşam üzeri buraya varıyor. lar. Bir de bakıyorlar ki inecekleri otellerde yer yok. — Hepsi dolu mu? — Meselâ bugünler zarfında hemen hiç bir otelde boş yatak mevcud değil, Varsa da aramalı! Düşünün ki hasta adam geceleyin kapı kapı dolaşıyor. Avdet saatleri de pek erken, romatiz- malının, siyatiklinin vapura yetişmek (Devamı 4 üncü sahifede) (VA - Nüy ŞEHİR HABERLERİ Londra - Istanbul Asfalt yolu görmek için bir heyet geliyor Londra - İstanbul asfalt şosesi, Av- rupada kara turizmi bakımından €hemmiyetli bir yol olduğu halde 50- senin Balkan memleketleri erazisin- den geçen kısımı ancak son zaman- | larda inşa edilmeğe başlanmıştır. Bu yolun İstanbul - Lüleburgaz kıs- mı geçen sene bitmiş ve açılma mera- simi Nafia Vekili B. Ali Çetinkayanın huzurile yapılmıştı. Biz, bu mühim yolu, hududa kadar yapacağız. Diğer Balkan memleketle- ri de inşaatı bir an evvel bitirmek üze- | re çalışıyorlar. Bu mühim turistik yo- lun bir an evvel ikmali İngilterede | çok arzu edildiğinden, gerek memle- ketimizde, gerek diğer Balkan mem- Jeketlerinâ üzere 15 kişilik Jecektir. Otomol rle seyahat eden bu heyet, 6 teşrinievvelde şehrimize gelecektir. Üç ay içinde yapılan binalar Son üç ay içinde şehrimizde 103 ev, 95 apartıman ve 27 dükkân inşa edil- miştir. Bu son üç ayın inşaat miktarı senenin diğer aylarına nazaran bir misli fazladır, 2000 lamba daha Belediye, elektrik idaresile temasa başladı Şehrin muhtelif semtlerine kona- iki bin lâmbanın r sayesi bir çok sokağı karanlıktan kurtulmuş- tur, Maamafih iki bin Jimba İstanbu- Tun aydınlık ihtiyacını tamamile karşılamıyacağından Belediye daha iki bin lâmba için yeniden Elektrik idaresile temasa başlamıştır. Bu te- maş melicesinde bir anlaşma elde edildiği takdirde Elektrik idaresi Belediyenin yapacağı projeye göre sehrin muhtelif semtlerine yeniden iki bin lâmba koyacaktır. Bu suretle şehrin bir kısım sokağı daha aydın- latılacaktır. Bir benzin deposunda yangın çıktı, ateş çabuk söndürüldü Dün saat on ikide Tarlabaşı cadde- sinde Sadığa aid benzin .deposunda yangın çıkmıştır. Dükkânda yanan lâmbadan benzinler e ör ij dakika içerisinde bei 380 ira kaymende br ben. zin makinesi ve deponun bazi yerleri N Derhal yetişen itfaiye ateşin etrafa sirayetine meydan vermeden yangını söndürmüştür. —— Bir çocuk pencereden dü- şerek yaralandı Kızıltoprakta oturan B. Mehmedin bir buçuk yaşındaki oğlu Ergun evde armesinin meşgul olduğu bir sırada açık bulunan pencereden düşerek ağır surette yaralanmıştır. Çocuk imdadı sıhhi otomobilile nümüne hastanesine kaldırılmıştır. Şikâyetler İki hata birden olurmu? Her mevsim Bursadaki evimize gidip kür yaparız. Bu sene, ken- di dokuz yaşındaki evlddımızla birlikte bir de - emanet olarak - aynı yaşta başkasının çocuğunu götürdük. Bahçede oynarken in- cir ağacından düşlüler, Biri ko- Tundan, öbürü bacağından fena halde ârızalandı. İlk fikrimiz he- men ihtiyati - tedbirlerden sonra akp İstanbula getirmekti, Lâkin herkes şöyle söyledi : Aman efendim! Buranın sih- hi teşkilâtı hiç bir yerden aşağı kalmaz. Yok, yoktur. Hastanelere müracaat elfik, Sardılar. mardılar. Fakat rönt- tafili varmış. Galiba bu üessir oldu ve neticede çocuğun birinin kolile öte surlu kaynadı, İstan tekrar kırdırmak, yap- geliyor. Matem ve üzüntü rdeyiz. Diye ki biri yanlışlık oldu. Fakat ikisinin bir. den hatalı olmağı kabili izah me dır? Diğer taraftan: Röntgen ma- kineft nöbetçi doktorsuz bırakıl. mal mıdır? U.E. Balıkpazarı cina- yeti muhakemesi Hamallar kâtibini öldüren Yusuf Karabatak 12 seneye mahküm oldu Geçen sene Balıkpazarında hamal. lar kâtibi Hasanı bıçakla yaralayıp öldürmeklen suçlu Sirk demiryol- ları hamallarından oYusuf Karaba- tağın muhakemesi dün Ağırceza mahkemesinde bitirilmiştir. Yapılan muhekeme (neticesinde, işinden çıkanlan Yusufun, kendisine bu fenalığı külib Hasanın yaptığını | zannederek 937 senesi Mayıs ayının beşinci günü sabahleyin Hasırcılar- dan geçmekte olan Hasanla karşıla- şınca tekrar işine alınmasını İstediği ve Hasanın kendisine küfrederek koğmasından hiddellenerek bıçağını çekip muhtelif yerlerinden yarala- mak suretile Hasanı öldürdüğü sa- bit olmuştur. Fakat Yusufun bu cinayeti taam- müden işlediğine dair kati delil elde edilememiş ve suçuna uyan Türk ce- za kanunun 48 inci maddesine göre 18 sene ağır hapsine karar verlimiş- tir. Ancak, Hasanın orada Yusufa hakaret etmesi Yusuf lehine hafifle- tici sebeb mahiyetinde görüldüğün- den cezası 12 sene ağır hapse indiril- miştir. Yusuf ayrıca Hasanm verese- sine bin lira ölüm tazminatı verecek ve sekiz bin kuruşda muhakeme masrafı ödiyecektir, Belgrad ve Selânik sergileri- ne davet edilen heyet gitti Belgrad ve Selânik beynelmilel ser- gilerine davet edilen Ticaret odası ikin. ci reisi, oda kâtibi umumisi ve zahire borsası reisi dün Selâniğe hareket et- mişlerdir. | edilmiş olmasından | Şehrin imarı İstimlâk işi için bir büro kurulacak Belediye intihabında seçmek ve se- ilmek hakkını haiz olanların alfabe sırasına ve Soy adı esasına göre isim- lerini gösteren intihap defterleri dün akşam saat 18 de bütün Belediye şu- belerinden kaldırılmıştır. Bugünden İtibaren üç gün içinde yapılan itiraz- lar tedkik edilecektir. Düne kadar defterler etrafında pek az itirazlar yapılmıştır. İtirazların az olması, bu sene defterlerin gayet mun- tazam ve yeni esaslara göre tanzim ileri gelmiştir. 1 teşrinlevvelde intihap başlanacak» tır. Pazartesi günü fevkalâde mahiyet- te toplanacak Şehir meclisinin Tuz- namesi tesbit edilmiş ve âzaya tebliğ edilmiştir. Bu ruznameye göre meo- gün rey atmak müddetinin ta- en başka şehirde yapılacak is- işleri etrafımda bir büro teşkili teklifini de müzakere edecektir, Bundan başka imar plânı dolayisi le bütçe kararnamesine bir fıkra ilâ- vesi münasip görülmüş ve bu hususta da meclise bir teklif yapılmışlır. Bu teklif te münakaşa edilecektir. Sarhoşun yaptığı Tabanca ile ateş ederken yakalandı Fındıklıda oturan Cavid adında biri evvelki akşam rakıyı biraz fazlaca ka“ çırmış ve silâh atarak eğlenmek iste. miştir. Cavid tabancasını alarak soka- ga fırlamış ve ateş etmiye başlamıştı"? “| Bu esnada bir facia meydana gelme- sinin önüne geçmek maksadile Zeki ile Necdet isimlerinde iki arkadaş Ca- vidin yanına sokulmuşlardır. Cavid onları görünce hareketine mâni olunmasına tahammül edemiyeceğini bildirmiş ve iki arkadaşı tehdid etmiş. | tir. Biraz sonra polisler tarafından gö- rülen Cavid silâh atmak, tehdid ve ha- karet etmek suçile yakalanarak hak- kında takibata girişilmiştir. Baba kız biribirini dövdü Kadıköyünde oturan İbrahim ile övey kızı Neriman geçimsizlik yüzün. den kavgaya tutuşmuşlardır. Baba kı- zının kendisine karşılık vermesine çok kızmış ve onu tokatlamak istemiştir. Neriman da babasından aşağı kalmıya"| rak yediği tokatlara mukabele etmiş- tir, Kızışan kavga neticesinde baba kız biribirlerini adamakıllı dövmüşlerdir. Hâdise polise aksetmşi, her ikisi de ya- kalanarak tahkikata başlanmıştır. Devairde kış çalışma saatinin tatbikine başlanıyor Bir müddettenberi resmi daireler- de tatbik edilen yaz çalışma saati yerine bugünden itibaren kış çalışma saati tatbik edilecektir. Bu sabahtan itibaren resmi daireler sabahleyin saat 9 da işe başlıyacaklar ve saat 17 de talil yapacaklardır. Bay Amca Deniz Baukda! İSTANBUL HAYATI Moda mikrobu Cazbandın ilk gürültüsü etraftaki. İeri harekete getirdi. Saatlerdenberi karşı karşıya oturmaktan usanan gittlerin çehrelerinde neşe belirdi. Bi- ribiri ardından ortaya çıktılar, dön- meğe başladılar. Dikkat ediyorum; sözüm ona cazbanda ayak uyduran çiftlerin hiç bir hareketleri biribirini tutmuyor. Herkes kendi bildiği gibi dönüyor. Kalabalık arasında kırmızı sivri kü- lâhlı, yeşil roblu bayanın vaziyetleri etraftakilerin nazarı dikkatini celbe- diyor. En ağır hareketlerde o, kaval. yesini sürükliye sürükliye zıplıyor, herkes hızlandığı sırada o inadma yavaşlıyor ve mütemadiyen öteki çift- lere çarpıyor. Sağdan soldan mırıltı- lar duyuluyor: — Amma züppe şey ha. Dudakları. nın rujunu bile düzeltmemiş. Dikkat ettim. Üst dudağının kırmı- #1 boyaları burun deliklerine doğru sivrilmiş, ağız kenarları da yengeç çengelleri gibi yukarıya kalkmış. Et- rafta oturanlar da, dans edenler de hep ona bakıyorlardı. Caz durur dur- maz kırmızı külâhlı bayan mağrur bir eda ile kenardaki masaya oturdu ve çantasmı açıp tuvaletini düzeltti. Bü- tün gözler ona çevrilmişti. Rujunu düzelteceği zanneğiliyordu. Fakat 6, inadına burun deliklerine doğru uza- nan boyaları biraz daha koyulaştırdı, ağız kenarındaki çengelleri daha siv- riltti, O sirada sağda solda bayan çan- taları açıldı, başlar yana çevrilerek telâşlı telâşlı çuvalet faaliyeti başladı. Cazband tekrar başladığı zaman dansa çıkan bayanlara dikkat ettim. Ekserisinin dudakları kırmızı külâhlı bayana uymuş. Galiba bazıları da pek acele etmişler ki, burunlarının uçları- na da kırmızı boyaları bulaştırmışlar. Dans figürleri de derhal değişti. Biraz evvel, züppe diye kırmızı külâhlı ba- yana dudak bükenler bu defa onun gibi zıplıyorlar, biribirlerine çarpa çarpa dönüyorlardı. , Dudak boyası masalarda oturanlara da sirayet etmişti. Kırmızı külâhlı ba- yanı görmiyen uzak masalardaki genç bayanlar da yanlarındakilere bakıp üst dudaklarına birer kırmızı çengel çiziyorlardı. Çok geçmeden, kırmızı çengel dudaklılar ekseriyeti teşkil et- tiler ve etraftaki düz rujlulara istih- fafla bakmağa başladılar. Meğer mo- da mikrobu ne kadar kuvvetli imiş! Cemal Refik menassassasesasansanassren Basararra BaRaanr ee Doktor Fahri Arel, Brüksel cerrahi kongresine gitti Eylülün on dokuzunda Brükselde toplanacak olan-beynelmilel cerrahi kongresine hükümet namına iştirak etmek üzere 'Tib Fakültesi birinci cerrahi kliniği doçenti doktor Fahri Arel dün şehrimizden hareket etımiş- tir. Mumalileyh kemik cerrahisindeki şahsi tecrübesi hakkında kongrede tebligatta bulunacaktır. Beyoğlu semtinde sinemalar- da ücretler indirildi Beyoğlu semtindeki sinemalarda ücretler indirilmiştir. Eylül sonuna kadar da İstabul, Kadıköy vesair semtlerdeki sinemaların ücret tarife- leri de hazırlanarak Belediyece tas- dik edilecektir. Belediye İktisad mü- dürlüğü, sinema fiatlerile beraber ayni zamanda büfe fiatleri üzerinde de mümkün olan tenzilâtın yapılma- sını tedkik ediyor. Esi ek şerefli ona hir âd düşünüyor, şanlı, bir adi.. 5