Dad SP AR 2 al m e Şi ye Balkan Tıb K Kong resi bugün Yıldızda iyi 48 Yugoslav ve 30 Rumen doktoru geldi. Yunanlılar da bugün geliyor Dün gelen Yugoslavya ve Rumen doktorları Balkanlar arası beşinci Trb kongre- si bu sabah Yıldız merasim köşkünde Sıhhiye Vekâleti müsteşarı B. Asım | tarafından açılacaktır. Kongereye | Balkanların en maruf doktorları işti- rak ediyorlar. 48 kişiden mürekkep Yugoslav mu- rahbas heyeti profesör B. Zita Mar- koviç'in riyasetinde dün saat 10,30 da konvansiyonelle ve 30 doktordan mü“ teşekkli Rumen heyeti de profesör 'B. Glorgio'nun reisliğinde dün öğle- den sonra Romanya vapurile Kösten- ceden şehrimiz egelmişler, Türk dok- torları tarafından hararetle karşılan- mişlardır. Balkanlı doktorlar muhtelif otelle- re yerleştirilmek suretile misafir edil- mişlerdir. 10 doktordan mürekkep olan Yunan heyeti de bugün deniz yolile profesör Bensin'in reisliğinde şehrimize gelecektir. Kongre, müsteşar B. Asım tara- fından kısa bir nutukla açıldıktan sonra Türkiye - Balkanlar arası Tıb Birliği reisi profesör B. Akil Muhtarın reisliğinde ilk toplantı yapılacaktır. İran, (Baş tarafı 1 inel sahifede) muhtelif demiryolları döşemek teşeb- büslerine girişmişlerdi. Lâkin Rusla- rın başladığını, İngilizler: «Hindistan | tehlikeye düşer!» diye durdurtmuş, bilmukabele İngilizlerin teşebbüsünü de Ruslar: «İrandaki iktisadi menfa- atlerim haleldar olur!» diye tamam- latmamıştı. Fransızlarınki de akim kalmıştı. Böylelikle gerek Rusyadan, gerek Hindistandan gelen hatlar, İran hududuna azıcık girmişken daha faz- Ja ilerliyememiş, orada kalmış, duru- yordu. Halbuki Şehinşah Pehlevi'nin azim ve himmetile başarılan transiranyen hattı, iki mühim denizi birleştirdiği gibi, şunun veya bunun emellerine değil, dost ve kardeş İranın milli men- faatlerine ve İnkişafına hizmet için yapılmıştır. İran milletinin muhtaç olduğu mu- âzzam asri tesisatı yapabilmek İçin Şehinşah Pehlevi, 30 mayıs 1925 ta- rihli kanunla çay ve şeker Üzerine devlet inhisarı koymakla işe başla mıştır, Bu muazzam teşebbüsün ye- künu yüz yirmi beş milyon altın Türk lirası derecelerindeydi. İran hüküme- ti, bu işlerde, Türkiyeyi nümune it- tihaz etmiştir. Oradaki tabiat şeraltinin çok müş- kül olduğunu itiraf etmek lâzımdır: Bazı havalide, yazın hararet gölgede i yafetler verilecektir. Bu akşam Pera- | verilecektir. Şehinşahın himmeti ile bir demiryolu yaptı Kongrede muhtelif hastalıklar Üze- | rinde görüşülecek, murahhaslar ha- zırladıkları raporları okuyacaklardır. Kongrenin devamı müddetince mi- safir doktorlar şerefine müteaddid zi- palas otelinde verilecek ilk ziyafeti | bir suare takib edecektir, Cuma skşa- mı Türk - Bâlkan Birliği Cemiyeti na- | mına Park Otelde bir kokteyl parti Son toplantı cumartesi günü yapi- lacak ve öğleye kadar devam edecek- tir, Öğleden sonra misafirler bir var purla Boğazda gezinli yapacaklar, dö- nüşte Sanyere çıkarak Hünkârsuyun- da şereflerine verilecek ziyafette bu- Junacaklardır. Ayni günün gecesi Ta- | rabyada Sümer Palasta vilâyet tara- | fından şereflerine bir ziyafet verile- cektir. Yemekten sonra Boğazda va- purla bir mehtap gezintisi yapılacak ve misafirler ertesi pazar günü saat 11 de Ege vapurile İzmire gidecek, fu- arı ziyaret edeceklerdir, Murahhaslar çarşamba akşamı sa- at 16 da İzmirden şehrimize gelerek memleketlerine döneceklerdir. “55 dereceyi buluyordu. Ameleyi sa- bahleyin erken ve geceleri projektör- lerle çalıştırmak lâzım geliyordu. Kışın ise, muhtelif noktalarda ame- liyatı tatil etmek lâzım geliyordu. Hülâsa, uzunluğu 1450 kilometreyi bulan Transiranyen hattında yekünu bazan 20,000 ameleye yükselen bir kuvvetle, senelerce ve bilhassa imanla, ve Büyük Pehleviye itimadla çalışıldı, Ne müşkilâte raslanılmadı... Birçok yerlerde evvelâ taşları dinamitle at- mak, ancak bir katırın geçebileceği bir patika inşa etmek, sonra, çalışa- rak bü yolu araba geçer hale getir- mek, nihayet tesviyeye girişmek icab ediyordu, Açılan tünellerden Gaduk isimlisi üç kilometre uzunluğundadır. Ve nihayet, işte bu devâsâ mesai Şehinşahın iradesi ve garplı medeni- yete susamış olan İran milletinin tak- dire lâyık çalışmasile neticelendi. Haritanın şekli, seyahatlerin tarzı,” ticaretin yolu, şarkın çehresi, sarkı müstemleke sananların vâhi zihniye- ti, hülâsa pek çok şeyler böylece de- ğişti. Bugün artık İranın nice nice memleketleri gıpta ettirecek bir ko- caman demiryolu vardır. Türkiye, şark dostunun bu mazha- riyetile iftihar eder; İranı, bu başarı- | ndan dolayı samimiyetle tebrik eder. FP. Tanur İlk tedrisat umum müdürü Bulgaristanda tedkikat yapıyor B.Ismail Hakkı, Zora gazetesine seyaha- tinin gayesi hakkında beyanatta bulundu Sofya 6 (Akşam) — Birkaç günden» beri Sofyada bulunan Türkiye Kültür Bakanlığı İlk tedrisat umum müdürü bay İsmail Hakkı Bulgar maarif er. kânile görüşmelerine devam ederek Bulgar maarifi hakkında tedkikatta bulunmaktadır. Kendisine (burada, Bulgaristan 'Türk mektepleri müfetti- şi Dim. Naşev mihmandarlık etmekte. I | | l ' | İ | dir. Bay İsmail, Maarif Nazırı Prof. | B; Manev, Maarif Nezareti genel sek- reteri B. Toma Vârbanov ve tedrisat komitesi reisi B. St. Vasiley ile görüş- tükten sonra Sofyada çıkan Zora ga- zelesine şu beyanatta bulunmuştur: «— Bulgaristana gelmekten m sadım, Bulgar Maarif teşkilâtını tanı. mak ve anlamak içindir. Bulgaristan» la Türkiye iki ziraat memleketidir. Bunun için bizde yapılanla burada ya- pılanlar arasında bir mukayese yap- mak ve buradaki tedrisat işlerini ted- kik etmek istiyorum. Maarif Nazırımz Profesör B. Ma- nev, genel sekreter B. Toma Varbanov | ve tedrisat komitesi reisi B. St. Vesi- levle yaptığım muhaverelerden Bul- gar tahsil ve terbiye işleri hakkında epey malümat aldım. Bana bu malü- matı veren zevata kalben teşekkür ede- rim.» Türkiyedeki maarif teşkilâtı hak- kında da bay İsmail Hakkı demiştir ki: « Bizde ilkmektep tahsili mecbu- ridir. Fakat köy çocuklarından bir kıs- mı mekteplerde topladılamıyor. Bü- yük Önderimiz Atatürk, bir nutkunda Türkiyede kısa bir zamanda okuma yazma bilmiyen tek insan kalmıya. cak, demişti. Biz Büyük Önderimizin bu arzusunu tahakkuk ettirmeğe can- Ya başla çalışıyoruz. Bunun için mem- leketimizde tedrisat işlerini teşkilât. landırıyoruz. Bu yeni teşkilâtla, Tür- kiyede bütün çocuklar 10 seneye ka- dar okuma yazma öğreneteklerdir. Çok mühim olan bu kararımızın tat- biki için diğer zirai memleketlerde bu sahada ne yapıldığını tedkik et- mek mecburiyetinde kaldık. İşte, bu maksadladır ki, Bulgaristana geldim, daha sonraları da Macaristana gidece- gim...» «— Dediğim gibi Türkiye, başlıca çifçi memleketidir. Biz de ziraatın in- Kişafını yükseltmek için şu iki sahada faaliyete geçtik: Köy pratik ziraat mektepleri için muallim yetiştirmek, bu mekteplerde talebelere günün ilk yarısında dersler nazari ve kalan ya- rısında da pratki olarak gösterilecek- tir. Diğer yandan, köylerde Maarif ve Ziraat sahasında köylüye rehberlik edebilecek mütehassıs köy muallimle- ri de yetiştiriyoruz. Bu maksada erişe- bilmek için biz, muallim mektepleri mezunlarını, hususi surette açılacak ziraat kurslarına sevkediyoruz. Bu kurslardan bizde ziraâte ön ayak ola- bilecek rehberler çıkabilecektir. Biz fakir köy çocuklarına en yük- sek devlet mevkilerine | çıkabilmeleri için her türlü imkânları verdik. Bu maksâdla hükümetimiz, kabiliyetli olan çocukları himayesi altına alarak onları her türlü derecede mekteplerde | okutmakla büyük fedakârlıklar yapi- yor.» Bay İsmail, bütün ziraat mekteple. rinde tedkikatta bulunmak için dün. den itibaren Bulgaristanda iç illere se- yahate çıkmıştır. Kendisine Türk mek- tepleri müfettişi B. Naşev ve ziraat müfettişi B. Branekov refakat etmek- tedir. Anteh civarında askeri manevralar başlıyor Maiyetindeki generallerle Bireciğe giden Mareşal Fevzi Çakmak büyük teza- hüratla karşılandı Antep 6 (A.A.) — Burada yapıla. cak manevraya iştirak edecek olan kıtaat şehrimiz çevresine gelmekte ve tayin edilen konaklarmda hazır- lıkla meşgul olmaktadırlar, Manevra ya üç güne kadar başlanacaktır, Bü- yük Erkânıharbiye relsimizin buraya gelişleri dolayısile bayram yapan hal- kımızın sevinçleri, manevraya iştirak edecek kıtaatın buraya gelişleriyle bir kat daha artmıştır. Kadınlarına varıncıya kadar asker olan Antep hal- kı, kahraman Mehredciği görmek, onun tatbikatını yakından takip et- mekle orduya karşı sarsılmaz inan ve güvenlerini tekrarlamak fırsatını bu- lacaklardır. Antep 6 (A.A.) — Büyük Erkânı- harbiye reisi mareşal Fevzi Çakmak bu sabah beraberinde orgeneral Asım Gndüz, korgeneral Gelip Deniz oldu- ğu halde Bireciğe gitmiş ve akşam tekrar şehrimize dönmüştür, Mare- şalın Bireciğe gideceğini duyan çev- Te köyler halkı kâmilen yollara dökül- müşler, mareşala saygı ve sevgilerini sunmuşlardır. Nezip'te, Birecik'te bütün kasaba halkı Genel Kurmay başkanını can- dan sevgi gösterileriyle karşılamışlar- dır, Birecik'te karşılıyanlar arasında Urfa valisi ile Urfadan gelen bir heyet te bulunuyordu. Mareşal öğle yeme- ğini Birecik'te halk arasında çok ne- şeli yemişlerdir. Mareşal, halkın gös- terdiği sevgi ve bağlılık tezahürlerin- den mütehassistirler. Mevlüd Eski Süreyya paşa fabrikası kon- trolörü oğlum Tevfik Dikmenin vefa- tının ellinci gününe rastlıyan 10 Ey- Jül 938 cumartesi günü saat 4 de Beyoğlu Ağa camiinde okutturulacak mevlüde kendisini seven bay ve ba- yanların teşriflerini rica ederim, Merhumun validesi: Lütfiye Dikmen Mesud bir evlenme e Sabık Malatya saylavı Talât Ura- an kızı ile genç, faal ziraatçilerimiz- den ve Malatya meyvacılık istasyo- nu direktörü İsmet İlgi'nin Malat- ya Halkevinde evienme törenleri gü- zide şahsiyetler arasında parlak bir surette tesid edilmiştir. Her iki gen- ce saadetler dileriz. ALKAZAR 938 - 939 sinema mevsimine İstanbulda ilk defa olarak 2 büyük film ile BUGÜN matinelerden itibaren BAŞLIYOR 1 - DEHŞET GECESİ Meşhur Şandu mümessili BELLA LUGOSi Baştan aşağı dehşet, korku ve heyecan dolu macera filmi 2 - Meş saçan suvari Baş rolde: BUE JONES ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Bu gece (Büyükada) da, yarın (Heybeli) de, cuma (Bebek) de «KARMAKARIŞIK) Vodvil SINEMASININ 1938 - 39 mevsimi $ Eylüle tesadüf eden yarınki Perşembe akşamı, SARAY sineması, geçen senelere çok üstün ve parlak olacağı anlaşılan yen! mevsime başlamak üzere, sayıları pek fazla olan sayın müşterilerine kapılarını açacaktır. Şehrimizin en geniş, en Tahat, en mo- dem, en sevimli sineması olmakla pek haklı olarak iftihar eden SARAY, bu se- ne, büyük, Türk, Amerikan ve Fransız filimleri arasından şaheserler seçerek a bulunur bir zenginlikte bir porgram (ler- tibini kendisi için bir şeref meselesi te- lâkki etmiştir. Her şeyden evvel, geçen sene Türkçe sözlü filmlerin en iyilerini gösteren Sa- ray #ineması tecrübeli müdüriyetinin bu sene Türkçe filmlerin en iyilerini elde etmiş olduğunu söyliyelim. Bu sene gös. tereceği TÜRKÇE sözlü filmler arasında, iki kahkaha kralınm LOREL ve HARDİ 1$ ARIYOR, LOREL ve HARDİNİU YENİ MACARALARI; Fredrie March ve Fran- siska Gasl'ın oynadıkları muazzam bir Avantür filmi olan KARA KORSAN ve gene kahkahalar tufanı yaratacak ÜÇ AHBAP ÇAVUŞLAR HARBE GİDİYOR filmlerle Şehir tiyatrosunun en kıymetli ve sevilmiş artistleri tarafından İpek #tüdyolarında - ORJİNAL TÜRK FİLMİ olarak hazırlanan BİR KAVUK DEVRİ Dİ'Yi zikredelim. Bu filmin sinemada ka- zanacağı TAJ sahnede kazandığı görül- memiş ruğbeli gölgede bırakacaktır. Bundan sonra orjinai li ında, GARY COOPER ve CLAUDETT LBERT'iN. oynadıkları ERNST Hin yeni muvaffakıyeti SEK 'AN GABİN e MİRETLLE BALIN'in temsi) ettikleri ve Pariste bilâfasıla 6 ay gösterilen YANIK GÖNÜLLER; HARRY BAUR ve MARCELLE CHANTALE'in canlandırdıkları RASPUTİN yahut ROMANOFLARIN SONU; OHU- GETTE DUFLOS ve VİKTOR BOCHER nin temsil ettikleri VENEDİK TREN JOHN BOLES'İe BARBARA STANWİCK'- in oynadıkları STELLA DALLAS; PİERRE FRESNAY"ın yıldızı olduğu AKDENİZ KORSANLARI; büyük avantür filmleri yıldızı SABU'nun HINDİSTAN İHTİLÂLİ; PİERRE RİCHARD WİLM'le hali hazırda sinemanın en güzel yıldızı olan ANNİE VERNAY'n OKADINLAR SALTANATI; MELVYN DOUGLAS'ın oynadığı ARSEN LÜPEN; OLARK GABLE'in emsalsiz de- Tecede heyecanlı YARALI KARTAL; SA- CHA GUİTRY'nin ŞANZELİZE; AKİM TAMİROF'un NEV-YORKU TİTRETEN HAYDUD; JOEL MAC CREA ve FRAN- CES DEE'nin oynadıkları BİR MÜLLETİN İSTİKLÂLİ filmlerile DANİELLE DARRİ EUX'nün Franlada tamamlamak üzere olduğu ve harikulâde olacağı temin edi- Jen filmi; BHİRLEY TEMPLE, SONİA HENİE, TYRONE POWER ve bütün 8- yilen yıldızlar görülmektedir. Baray sincmasinin bu sene meşhur vir- tüozların kanserleri, atraksiy ire gibi büyük sürp: vadettiği bütün bu için yerimiz müsald değildir. Pukat, has kikalen şahane olan bu program ve sa- yın milşterilerini memnun etmek İçin gösterdiği tam İstekle Saray sinemasının eskisi gibi herkesin gözdesi, bütün mu- vaffakıyetleri toplyan sinema olacağına şüphe edilmez. Şunu da ili fevkalâde tensilâtlı İkinci Balkon ve koltuk 25, Hususi 35 ve Localar 200 kuruş) gibi her keseye eive- rişli fiyatlarla Saray sinemasının sayın Bu seneki 50, edelim ki: (Lüks Balkon müşterilerini memnun edeceği şüphesizdir. —ş— 6/9/9398 Salı günü İstanbul Hâlinde toptan satılan yaş meyva ve sebee fiatleri: En aşağı En yukarı flat Hati Cinsi Emsli Kr.8. Kr.& Bamya Kil n— Sakız kabağı , s— Dolmalık biberi » 1— 8ivri biber » ı— domatesi » 1— Sirık domatesi , 5— Çal . 2— Ayşekadın fasulyesi » #1 Kırmızı barbunya > 21. — Asmakabağı Aded — Patlıcan baş > 19 » ortaz > 1— » fak » —5 5 Bostan patlıcanı li Çekirdeksiz üzüm (Kilo 7— 1i— Çavuş özümü » 7— 8— Rezakı üzümü » 8— 10— Amasya elması » 1— v— Fındık » 0— 11— Şeftali » 8— 16— Vişne ner » — 8— » 7— — dey Ayva >. S 2 Taze incir Bea Yeri Ceviz »> n— 2— Timon 100 aded 200 — 400 — Karpuz yenidünya baş >» 8— 12—, > »> ota » 5— 8- > » wfak > 1— 4— > OAlea baş » 10— 14 > », ota » 1— 9 > uiak » $— 5— » Tekirdağ baş > $— 13— » » Orta >» 6— 3— , » uiek > 1 5 Kayun Kırkağaç baş >» 9— 4— , » oi > 5- 9— > > wak » 3— 41-