—İA Arüstos 1938 İ AKŞAMDAN AKŞAMA İlenebi şarkılara Türkler nasıl eğlensin ? Geçenlerde şehrimizin pek meşhur Mine, büyük eğlence yerlerinden gittim. o (Adını nezaketen zik- kadar vatandaş burada top- Rna, Bir de Avrupadan gelen Mtden bir müsamere... Hem de fesil- fevkalâde keyifli olması, Miüenin, ayyuka çıkması lâzım, değil ğ kaynaşma olmuyor... «Eski zaman gibi» bir vaziyet! *Eski zaman misafirliği..» ; , bu tabir, sisin için bir | Nina ifade eder mi? Tasvir edeyim: #kemleler, odanın duvarları hıza- ; | bir süküt... Hazirunun en ce- İ Mretiisi bu korkunç sessizliği azıcık hdirir.., Konuşmağa başlar... Fakat Mllardan ruhlara katiyen bir kay- am olmaz... O sustu mu, yine bir li Kür gelse çiğneyecek tar. ng © Odada kırk kişi toplansa bile Yi vaziyet... ra “ğlence gecesi bende de öyle bir Wiba hasıl oldu: Müzik dinleniyor, yönebi kadın ve erkekler, halkım an- dığı bir dilde şarkılar söylüyor- day, , On dakika istirahat)... Bir hüy,, »8sikisi... Gençler ortalıkta dö- İyi, 9 ahalinin yüzde yetmiş beşi ea, salar etrafına çiyili.. Söy- #ibi,,. pe Bir de diğer büyük şehirlerin eğ- enceiegi akhma geldi: Meselâ Viya- ği Eski Viyananım... (Şimdikini el, Cevval bir macstrn buzları hal. söyletir; — dışarı çıktığınız za- de öğrenmişsinizdir; mk il ıtuz. Ayni şarkı, bir gün içinde yin Şehre ve kısa zamanda dün- Yayılmıştır, > # f a z ayy, nu nezih bir şekilde orada bu- 7 Saye zaman zarfında devam ve. » irsiniz. Lâubalileşmemek kabil. İ arm ki biz, garp usulü top | e, çlarn eşkâlini almışız; fakat | Bine baklınen eğlenmesini henüz tar oruz. Bumun da başlıca sebebi ali balo, bar. kabare gibi Koz, türkçe değil de başka lisan- Mgeimek isteyişimizdir. *A (yy sürkçe konuşup yazısı arap- şa, hut Osmanlıca) olduğu devir- AKŞAM Öğle tatili Belediye tedkika- tını Dahiliye Ve- kâletine bildircek Dükkân, mağaza gibi yerlerin öğ- le tatilinden istifade etmeleri için Belediyenin Ticaret odalsından aldı- ğı cevap üzerine Belediyenin yaptığı tedkikat ilerlemiştir. Ancak şimdiye kadar yapılan tedkikler neticesinde bazı müşkilât ortaya çıkmıştır. EZ- cümle İstanbul, pek büyük ve dağınık bir şehir olduğu için dükkân ve ma ğazalara verilecek bir saatlık tatil zamanı içinde esnafın evlerine gide- rek öğle yemeği yemelerine imkân görülememektedir. Bu mahzur, hem zamanın müsaadesizliğinden, hem de vesalti nakliyenin bugünkü vaziye- tinden ileri gelmektedir. Bu itibarle esnaf, tali zamanlarını ya dükkân- larında, yahut bir kahvede geçirme- ğe mecbur olacaklardır. Maamafih Belediye. tedkikatının neticelerini Ticaret odasıpın raporile beraber Dahiliye Vekâleline gönderecek ve Vekâletten bir karar istiyecektir. (Haklı şikâyetler Kızarmış dalaktan zehirlendi Kasımpaşada Küçükpiyalede otu- Tan on sekiz yaşlarında bayan Ayşe, bir gece evvel Bakır tavada bıraktığı kızarmış dalağı dün yemiş, fakat 20- hirlenme alâmetleri gösterdiğinden hastaneye yatırılmıştır. Terkos suyu arttırılacak Bu maksadla bazı yerlerde daha geniş borular döşenecek Terkos gölünden şehre akan Su yu arilirmak üzere burada inşa edilen yeni fabrika için getirtilen makinelerin montajına de- vam edilmektedir. Belediye sular idaresi, bu işin biran evvel ikmaline çalışmaktadır, Fabrikadaki inşaat ikmal edildikten sonra sular idaresi, | şehir içindeki boruları takviye ede- cek şekilde şebekeyi tevsi edecektir. Bu meyanda bilhassa İstanbul ta- rafının bazi semtlerinin su ihtiyacı- nı takviye emek üzere Zeyrökten Edirnekapıya kadar yeni borular dö- şenecektir. Bazi mahallelerin de ku- şimdiye kadar bizde istihkar edilme- sine rağmen, bunların ne mühim şey oldukları böyle bir toplantıda büsbütün anlaşılıyor! Sayın Bay Şükrü Kaya, bir toplantı esnasında: «Eğlenmesini öğrenme- müz» lâzım geldiğini söylemişti. «Da- hili turizm de seyyah celbide bun- larsız olamaz!» demişlerdi. Muhakkak ki eğlenemiyoruz.. Üs- telik bir de festival mevsimi, düşü- nün... Ortalıkta böyle birşey hissedi- yor musunuz? Şu halka nezih şekilde eğlenmeyi öğreten artistlerin de, kültürümüze dâhi edibler, şairi âzamlar kadar faydası olacak şüphesiz... Kurbağalıdere bugünkü halinden kurtarılmalıdır İstanbulun, bir tnci gerdanlık- tan daha güzel olan, Moda - Ka- tada umumun sıhhati mevzuuba- his olunca imar ve temizlik işle- rinde ehemmi mühimme tercihi lâzım gelir. Tabl ve eşsiz güzel. Hiğile İstanbul halkanın mühim bir kısmını oğuşuna çeken şirin Kalamış koyunun imarına başla- n:rken her şeyden evvel, oraya mü- levves sularını akıtan bu derenin, temizlenmesi icab eder. Bu te- mizlik ameliyesi yapılmadan €v- vel, derenin, Bağdad caddesi üzerindeki uzun Taşköprüye ka- dar, her iri sahilindeki evlerden ekserisi dere sahilinden geride ve bahçe ortasında bulunduğun- den her iki taraftan kolayca is- #mlâk suretile dereyi genişlet. mek te kabildir. Böylelikle Kurbüğalıdere şehri- mizin en güzel yerlerinden biri haline de gelecektir. Şakir Beşe Çocuk bahçeleri ve mec- cani deniz hamamları Münasip görülen yerler bir heyet tarafından tedkik edilecek Şehrin muhtelif yerlerinde tesis edilecek çocuk bahçeleri ile çocuklar ra mahsus meccani deniz hamamı yerleri etrafında kaymakamlıkların yaptıkları tedkikat neticeleri beledi- yeye bildirilmiştir. Kazaların tavsiye ettikleri bu yer- ler belediye reis muavinlerinden B. Raufun reisliği altında fen işleri müdürü B, Hüsnü, imar müdürü B. Ziya, maarif müdürü B. Tevfik, Ço- cuk esirgeme kurumundan doktor B. İhsan Sâmiden mürekkep bir heyet tarafından tedkik edilecektir. Gerek çocuk bahçesi, gerek deniz hamamı ittihaz edilecek yerler içinde âz masrafla vücuda gelecek yerler der- hal tanzim edilecek ve önümüzdeki kıştan evvel çocukların istifadelerine açılacaktır. Tanzim ve imari büyük mâsrafa mütevakkıf olanlar için 939 bütçe- sinden tahsisat aynlacak ve bunların tesisine önümüzdeki yaz başlanacak- tar. Çocuk bahçelerinin gelişi güzel tesis edilmesi muvafık görülmediğin- den Belediye imar müdürlüğü Al manya, İngiltere gibi çocuk bahçele- ri çok mütekâmil olan memleketlerin çocuk bahçelerinin plânlarını esas ittihaz edecektir. Bu suretle vücuda getirilecek çocuk bahçeleri gerek tarh ve tanzim, gerek çocuk terbiye ve eğlencesi bakımından en mütekâ- | Iptidai maddeler Yeni kararname sanayicileri memnun etti Mevaddı iptiduiye muafiyetini kal- dırarak sanayicilere yeniden büyük kolaylıklar temin eden yeni karar- name her tarafta büyük bir alâka ve derin bir memnuniyet uyandır- mıştar, Şimdiye kadar teşviki sanayi mua» fiyet ruhsatnamesini haiz olan mües- seseler iptidat madde muafiyetinden istifade ediyorlardı. Yeni kararname ile bundan sonra her istiyen yüzde 15 gümrük resmile ithalât yapabi- lecektir, Yeni kolaylık bu suretle de “umumileştirilmiştir. Hükümet yüzde 1,5 gibi pek cüzi bir gümrük resmi âlmakla pek bü- yük fedakârlık göstermiştir. Mus- mele vergisinin formalitelerini ilga ile kolaylıklar ihdas etmek ve hayat ucuzluğu yaratmak Celâl Bayar hükümetinin başlıca ve en mühim prensipleri arasındadır. Yeni iptidat madde kararnamesile bütünbu ci- hetler temin edilmiş oluyor. Gümrük vergisinin, hiç denecek kadar indirii- mesinden bâşka muamele vergisi kaldırılmış, formaliteler ilga edilmiş- tir. Sanayi müesseseleri evvelce banka- ya yüzde iki veya üç teminat mektu- bu vermeğe mecburdular, Formalite- Jer kalkınca teminat mektubu usulü de lâğvedilmiştir. Bu suretle sanayi- ciler teminat mektubundan çok da- ha âz bir gümrük resmile ithalât ya- pacaklardır. Bunun neticesinde İp- tidai maddelerin kolay ve ucuz te- mini nisbetinde maliyet de azalacak ve dolayısile bir fiat ucuzluğu mey- dana gelmiş olacaktır. Tarifeye riayet etmiyen eğlence yerleri Belediye memurları bunlar hakkında zabıt tuttular Çalgılı gazino ve bahçelerde meş- rubattan en çok 60 kuruş alınması, son zamaânlardn belediyece tasdik €dilen ücret tarifeleri oiktizasından- dır. Belediyece yüpılan teftişler neti- cesinde bazı sayfiye yerlerinde, bil hassa bir takım plâj gazinolarında tarifenin bu haddinin tecavüz edil diği ve 60 kuruş yerine 75, hatâ 100 kuruş alındığı görülmüştür. Bilhassa tarifeye bu aykırı hate. ketler daha ziyade cumartesi ve pa- zar günleri yapılmaktadır. Belediye müfetlişi ve zabıta memurları tarife- ye mugayır hareket eden bu yerler hakkında zabıt tanzim etmişlerdir. Bu zabı'lare göre bu müesseseler aleyhinde kanuni takibat yapılacak- , kanatlı Türkiyeden do- Bacağı için, bu bayrum çok İsabetli ve mânalı bir tarihe rastlamaktadır. | İSTANBUL HAYATI Mevsimin nâzenini Yaya kaldırımından dükkânın i$ duvarına kadar tıklım tıklım dolmuş. Kadın, erkek, irili ufaklı çocuklar bam rışıyorlar; — Hani benimki buzcubaşı?.. — Ayol, iki saattenberi kolum kı- rildi. Hararetten dilim damağıma yâ pıştı, Vereceksen versene... — Amca, hadi çabuk ol. Babam maâ- dan uzanıyor. Köşeden testere, çekiç sesleri duyuluyor. Dükkâncı haykırı. —Al bakalım bayan. Bir kilo... Sicim kuşaklı, talaş pudralı, billür tenli dilber havaya yükseliyor. İhti- rasla açılan gözler hep ona dikiliyor. Soğuk damlalarile etrafa cilveler sa- çarak büzcunun parmakları arasın- da sallanırken bütün kollar uzanıyor. Ağız kavgası da başlıyor: — Bu benimkidir. — Neden senin oluyormuş? Ben bir saattir bekliyorum. — Heeey, ellerinizi çekiniz baka- lum. Sıra benimdir. Mevsimin nazenini bir türlü pay- laşılamıyor. İşvebaz dilber de pek cil veli ha... Etrafını çeviren hayranları- nın hepsine ayrı ayrı iltifatlar savu- şarken yeldirmeli bayan teyzenin lâ- civert başörtüsüne de bir talaş parça- si hediye ediyor. Berideki delikanlının bıriyantinli saçlarından gene onun şef- faf gerdanından süzülen berrak bir ter damlası parlıyor. Perestişkârlarmın hepsine ayrı ayrı gönül vermişe benzi. yor. Haris bakışlar karşısında müte- madiyen eriyip zayıflamasına bakılır. sa aşkında pek samimi, Kurunuvusta. nın kırbaçlı esir tacirleri önünde, içi sızlıya sızlıya müstakbel sahibini bek- liyen badem gözlü nazeninler gibi, buzcunun nasırlı parmaklarında bir müddet sallandıktan sonra kalabalık arasından birinin kucağına atılıyor. Billâr tenli maşukaya kavuşan bahti- yar, etraftakileri ite kak dükkândan fırliyor, Evde, sofra başında heyecan- la nazeninin vuslat ânmı bekliyen kimbilir daha kaç kişi var?". Cemal Refik menssasninananensaz asan annsanasEA e ssanaean Sarhoş aklı Çarşıkapıda oturan Yani isminde biri, Yeniköyde oturan hemşiresine misafirliğe gitmiş ve kendi başma bir kaç şişe rakı içmiştir. Bir aralık her nedense hırslanan Yani, büyük bir rakı şişesini kendi başına vurarak yaralanmış, yarası tehlikeli görüldüğü için polis tarafın- dan Beyoğlu hastanesine yal tır. i Zorlu kocalar Fatihte Hacıhamza mahallesinde oturan Abdi isminde biri, evvelki gece sarhoş olarak; bir müddetteriberi ayrı yaşadığı karısı Zehranın evine giderek camları taşlamiş ve oğlu Adili de bı. çakla tehdid etmiştir. Bayan Zehranın bu iddiası üzerine Abdi yakalanmıştır. Üsküdarda İhsaniyede oturan ba- yan Şükriye de polise müracaat ede- rek kocası tarafından ölümle » Polis, TO Sİ taç Benzetmek gibi olmasın amma nce ani yer yer başlı- rlatı ç - vala Bü geİ ARİA eri lp ERO ... Bir kol Eminönünü temizlerken, bir kol Rumielihisarındaki çirkinlik- ai Lai ... Bir kol Hapishane binasında işe başlamağa çalışırken bir kıvılcım Şe- a saçağına düştül... - Yalnız bu imar, şimdilik, tiyat- rTonun sahnesini betona çevirmekten | yorduk!... i i ret kalacakmış, Geri kalan kısım- lir a Yavaşiyaraş 0 i cak Viğ” , B. A — Bu imar şekli umduğu; dd eri Sİ ilem İLA atilla. İnn hi de klon: ÜRİK a Bia, sa kğ side!