22 Ağustos 1938 Pazar günleri nerede dinlenmeli ? (Tepebaşı cıvarı büyük bir. AKSAM Yorgun insanları en kısa zamanda dinlendiren yer Bebek koyudur Fakat Bebeğe dinlenmek için giderseniz oturacağınız yeri iyi intihap et İstanbuldaki mesire yerlerinden her birinin kendine mahsus bir güzelliği Olduğu gibi yene her birinin hunu başka kavrıyar Ak bir cazibesi vardır. Fakat bunu #tmek İçin ya doğma büyüme İs- tanbullu olmak, yahud bu şehirde hiç olmazsa eskimek icap eder. Eğer bir münasebetle karşılaştığınız adam size «Niçin bu hafta Çamlıcaya Bittin de Modaya gitmedin?», «Adalar dururken Anadoluhisarına gidilir mi?», «Yâkâcıkta ne arıyorsun», «Sandıkbur- hu da oturulacak yer mi?» gibi sualler #6ruyorsa derhal onun İstanbullu ol- Madığina, hattâ bütün iddiasına rağ- Men hükmedebilirsin!z, Çünkü İstan- bullu ufak yaştanberi her köşesi içine iş olan bu şehirde o günkü haline &öre Tuhunun aradığı tabiati kendi- liğinden bulur. Hiç bir İstanbullu da bunun izahını istemez. , Ben de dün genç yaşına rağmen vak- “tinden evvel yorgun düşmüş bir arka- (aşımla sokağa çıkarak İstanbulun en İYi dinlenebileceğimiz bir köşesine git- Meği düşünürken, ikimiz de eski bir İs- 14 İanbullu olduğumuzdan, kendimizi Be. bekte bulduk. Çünkü İstanbulda kısa bir zamanda dinlenivermek için en mü: Nasip yer Bebektir. * Günlük hayatın zahmetli işleri in- #anı ne kadar yorarsa yorsun akşam Üstü sakin Bebek koyunda, sık yap- Taklı ağaçlar altında denize karşı bir İki saat oturmak bütün yorgunluklar» dan sıyrılmak için kâfidir, Sanki bu- Tâda otururken karşı sahilden aktığı- Mı gördüğünüz sular, tepenizde hafif Yüzgürla mütemadiyen çırpınan Yapraklar, denizde bir aşağı, bir yuka- N gidip gelen yelkenliler sizi oyalamak Vazifesini üzerlerine almış gibidirler ve bu işl dalma muvaffakıyetle başanır- Bebek yalnız insanlar için değil tabi- At için de bir dinlenme yeridir. En ağır başlı ağaçlar, üzerleri yeşil örtülü en Müzenin tepeler oradadır. Hattâ Kara- denizden yorgun argın gelen sular bi- Ve Rumelihisarını döner dönmez bir ko- Yayını bulup Bebek koyuna girerek bir âz dinlenmekten kendilerini alamazlar. Biz de arkadaşımla Bebeğe geldik, bir bahçeye girip bir masâya yerleştik. Bahçe çok kalabalıktı. Bir müddet sa- kin sakin oturduktan sonra bahçenin İki kısma ayrılmış olduğunu farkettik. Bir tarafı dinlenmek isteyenlere mah- hasır koltukla. Bebek koyuna tepeden bir bakış Ta oturmuşlar, rahat rahat konuşu- yor, tabiatın Bebeğe bahşettiği nimet- lerden bihakkın istifade ediyorlardı. Fakat herkes Bebeğin bir dinlenme | yeri olduğunu ne bilecek! Bunu pek iyi tahmin eden bahçe sahibi yorulmak için Bebeğe kadar zahmet edecekler de bulunabileceğini hesaplıyarak bahçe- sinin diğer kısmını onlara tahsis etmiş ve emirlerine de bir caz vermiş. Bahçe- nin bu tarafına rağbet edenler sandal- yede pek az oturdukları ve zamanla- rının diğer kısmını dans etmekle geçir» dikleri için sandalyeler bile diğer taraf- ta olduğu gibi rahatlık evsafını cami değil Fakat işin asıl garip tarafı çoktan- beri Bebek bahçesine gelmediğimiz için biz de ilk boş gördüğümüz masaya oturmak suretile bu ikinci kısımda yer almıştık. Biz dinlenmeğe gayret ederken dans nefes aldırmadan devam ediyor. Ya- nımızdaki masada oturan komşuları. mız mütemadiyen m di eliyor, her ge! N Eee yüzlerinden şkan ter- leri siliyorlar. > Bütün dans edenler biribirlerini her halde pek yakından tanıyorlar ki, or. tada LG bir saniimiyet hüküm sü- Tüyor. Erkekler çoğu ceketsiz danse- diyorlar, bir taraftan da yedikleri fın- dıkların kabuklarile birtbirlerile şaka- laşıyorlar. Bu esnada yanımızdaki mâ» sada enteresan bir muhavere başladı. Yaşlıca bir zat arkadaşına soruyor: — Dans nefis sanatlardandır, değil mi? — Evet. — Fakat hiç de nefasetine itina et miyorlar, : — Ziyanı yok canım, gençler eğleni- yorlar işte! Öteki bir çifti göstererek: — Fakat böyle ceketsiz, yaka bağır açık dansedilir mi? — Görmüyor musün hava ne kadar sıcak? — Peki, neden dansederken bir tâ- faftan fındık yiyorlar. — Canları istemiştir. Bu sualleri soran zat karşındakinin İ soğukkanlılığı karşısında birden sükü netini kaybetti, cilni masaya vurarak: | — Fındığı da yesin be birader amma, şu delikanlı ne diye dişleri arasında ka- lan fındık parçalarını ağız burun 0y- natarak dilile yerlerinden çıkarmıya kalkıyor, Bir de dan: nefis sanatlar- dandır diyorsun. Bahçe, sahibi. .buna melisinz. Yoksa... mâni olmalıdır, dedi ve şapkasını kap- tığı gibi fırladı. Arkadaşı: — Yahu, bahçenin sahibi Güzel Sa- nâtler Akademisi müdürü değil ki, mâ-| ni olmuya kalksın? diye söylene söylene sinirli zatı takip etti. Bu muhavere komşu masada otu- ranları bir hayli güldürdü ve sinirli zatın neye hiddetlendiğini kimse anlı- yamadı. Biraz sonra cazın çaldığı bir vals ha- vasıns yalnız iki bayan kavalyesiz ola. ! rak beraberce kalktılar. Bunu görünce sinirli zatın tam zamanında masadan kalkınış olduğuna şükrettik. Yoksa bunu da görseydi muhakkak aklını oy- natırdı. Bayanlar cazbandın muziplik edip valsi bir hayli uzatmasına Trağ- men danslarını cazbandoılar yorulun. caya kadar devam ettirerek alkışlar arasında bitirdiler. Dün Bebekte etrafımızdaki müthiş faaliyete kapılarak danstan ve dans- edenlerden başka birşey göremedik. Dansedenlerin bitkin bir halde masa- larına dönüp yüzlerinden sel gibi akan terleri silmelerini ve ellerindeki gaze- telerle yelpazelendiklerini seyrettik- çe onların yerine bize bir halsizlik çöktü. Bu esnada Bebek iskelesine ya» naşan bir vapura dar yetiştik ve biraz dinlenmek üzere Boğazın sonlarına doğru uzandık, Halbuki Bebek Boğaz- içinin yorgun insânları en kısa zaman- da dinlendiren asude köşelerinden biri- dir, — Şevket Rado Ecnebi 1400 kuruş 2700 kuruş 70 » 1450 > ww >» 80 » Posta ittibadına dahil olmıyan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, «ltı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. 'Cemariyelâhir 25 — Kuzuhızır 16 9 8. İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı p. 827 1015 6,17 004 1200 149 va 327 BAD 2604 189 2088 İdarehanşı Babâli civan Acımusluk sokak No. 13 Bahife 7 yangın tehlikesi atlattı (Baş tarafı 1 inci sahifede) kadar çıkarılmış, diğer taraftan da Tepebaşı tramvay durağı mahalline yerleştirilen iki motopomptan uzatılan hortumlar tramvay caddesini taki- ben Beyoğlu Halkevi binasının Üst katına kadar çıkarılmıştır. Bu suret- le binanın içine girilmeden ön ve ar- kadan verilen su ile ateşin bastırıl. masına çalışılmıştır. Tramvaylar işliyemedi Tepebaşı tramvay durağından, Al tıncı daire tramvay durağına kadar, Tünel önünden başlıyarak sokak İç- lerinden yangın mahalline kadar ge- | tirilen hortumlar geliş, gidişi intikaa uğratmış, tramvaylar (o İşliyeme- | miştir. Dün pazar olduğu için gezmekten dönenler vesalti nakliye bulmakta çok güçlük çekmişlerdir. Otomobillerden bazıları 10 kuruşa yolcu taşımışlar, Beyoğluna ancak Tünel ile çıkılabileceği için her kes 'Tünele koşmuştur. Tünel saat 20 de kapanırken dün akşam saat yirmi iki buçuğa kadar açık bulunmuştur. Ateş dördüncü katı sarıyor Yangın çok çabuk genişlediği için binanın dördüncü katı bir kaç daki- ka sonra alevler içinde kalmış ve it- faiye bütün gayretlle çalışarak ate- “şin diğer katlara ve yanındaki bina- lara sirayetine meydan vermemiştir. Dördüncü kat bir tiyatro salonu- dur. Beyoğlu Halkevi binasının Üst kalına çıkarılan hortumlarla pence- relerden yanan (katın pencereleri içinden içeriye su verilmiştir. Yan- gin tam iki buçuk saâ$ bütün şidde- Hatay mebusları (Baş tarafı 1 inci sahifede) biliriz. Hatay ve Hataylılar için bu mesud vaziyeti Hatayın istiklâl ve in- kişafının büyük hâmisi olan Türkiye Cümhuriyeti hükümetine ve onun bü- yük devlet reisi yüce Atatürke sonsuz şükranlarımızı her zaman olduğu gibi | bu vesile ile de sunar ve ebedi bağlılık- ları bir kere daha cihana ilân eyleriz. Antakya 21 (A. A.) — Bütün cema- atler seçim komisyonunca tayin olun- muş miktarda namzed göstermiş oi- duklarından edları aşağıda yazılı olanların mebuslukları kati olarak ilân edilmiştir: Türk cemaati: Antakyadan (1) Abdülgani Türkmen, (2) Dr. Vedi Bilgin, (3) Samih Azmi, (4) Süphi Bereket, (5) Vedi Münir Karabey, (6) Dr, İbrahim İnal, (7) Arif Hikmet Celaih, (8) İzzet Zekeriya, (9) Bekir Sıdkı Kunt, (10) Ali Mısırlı, (11) Nu- ri Aydın, (12) Mehmed Adalı, (13) Mehmed Kâmil, Kırıkhandan: (14) Seydiuğuz, (15) i kanısı Beyoğlu | san evlerde Arif Hikmet Sura), (16) Bahri Baha- dırlı, (17) Cevat Abalı, (18) Abdür- rahman Mussal, (19) Abdullah Mur- sal. İskenderundan: (20) Botstan Mer- can, (21) Abbas Ülkü, (22) Hamdi Selçuk. 5 Alevi cemaati; «Antakyadan: > (1) Mehmed Sait Tubeyli, (2) Hasan Ali Davut, (3) Süleyman Tubani,' (4) Mehmed Köse Diyop, (5) Zeynel Abi-* dil CiM, (6) Selim Mahmud, (7) Salih Güzel, İskenderundan: (8) Davut Şeyh Mehmed Reyhani, (9) Ahmed Celâl Abdülhamit, Ermeni cemaati: Antakyadan: (1) İsa Kazanciyan, (2) Agop Davutyan. Kırıkhandan: (3) Haçadır Karaba- cakyan, İskenderundan: (4) Marsel Balit, (5) Mihran Keşişyan, Rum cemaati: Antâkyadan: Doktor Basil Huri. İskenderundan: (2) Kâmil Ziryk. Arap cemaati: Antakyadan: (1) Bahsanuslu Hacı Rezzuk, (2) Hacı Paşalı Mustafa Fansa, Antakya 21 (AA) — Mebuslar 22 ağustos pazartesi günü toplanarak Hatay mebusan meclisinin açılma gününü tayin edeceklerdir. 0 Davis kupası, tenis maçi Boston 21 (A.A.) — Davis kupası tenis maçlarının bölge ofinalinde Avusturya, Almanyayı 4/0 mağlüb etmiştir. Bu karşılaşmada Kvist, Khenkeli tile devam etmiştir, çatı ve dördüncü kat tamamen yandıktan sonra ateş söndürülmüştür. Bayan Aleksandra ne diyor? Fransız Cemiyeti Hayriyesinde ye- mek işleri şefi diye tanınan Aleksan- rın karısı bayan Aleksandr dün ge- ce kendisi ile görüşen bir muharriri- mize bildiklerine dair şunları söyle- miştir. i — Her halde hademelerden biri- nin sesi idi, (Yangın var) diye bir ses duydum. Yerimden kalkmadan ko- canı Aleksandra yanıma geldi, ko- lumdan tutarak; — Haydi neduruyorsun bina yani- ir, Dedi. Ben de hemen yatak odasına koşarak bir buçuk iki yaşındaki yav- rumu kaptım ve başka hiç bir şeye bakamadan sokağa fırladım.» Sebeb Yangının,neden çıktığı henüz an- laşılamamıştır, Bilhassa çatıdan çık- ması tahkikatın genişletilmesine lü- zum hissettirmiştir. O sırada binada bulunanı kapıcı, hademe, aşçı şefi ve emniyet âmirliğine celbedilerek ifadelerine (müracaat edilmiştir. Yangı tahkikatile müd- deiumumi B. Cemal Tan meşgul ol- maktadır. Bina sigortalıdır. Gece geç vakit haber verildiğine göre, ayni binada öğleden sonrada bir yangın başlangıcı olmuş ve hade- meler itfaiyeye haber vermeden sön- dürmüşlerdir. Bu nokladan da tah- kikat yapılmaktadır, Niğd d l (Baş tarafı 1 inci sahifede) Niğdenin ve Eski Gümüş ve Yeni Gü- müş köylerinin sebzelerini ve bostan- lannı kâmilen tahrip etmiş, su ba- halkın unları, yiyecek ve giyecek eşyaları tamamen ıslan- mış, çamurlar içinde kalmıştır. İn- san ve hayvan zayiatı vardır. Şimdi- ye kadar bir kadın ve bir erkeğin bo- gulduğu tesbit edilmiştir, Araştırma lara devam olunuyor. Hasarat chem- miyetlidir, İstanbul ve Adana posta trenleri gelememiştir. Trenlerin epey- ce bir müddet gelip gidemiyecekleri tahmin ediliyor. Yağmurlar kesilmiş ise de hava kapalı ve yeniden yağmak istidadındadır. Heyecan devm etmek. tedir, Bor ilçesindeki hasaratın mik- darının daha çok olduğu duyulmuş- tur. Vilâyet gereken tedbirleri ak maktadır. Küçük ilâ konferans (Baş tarafı 1 inci sahifede) Konferansın başlıca müzakere mev- zuunu, Küçük itilâf devletlerile Ma- caristan arasındaki münasebetlerin normal bir hale ifrağı meselesi teşkil edecektir, Esasen bu mesele, bundan evvel Sihayada toplanmış olan Kü- gük itilâi konferansında (müzakere dilmişti. i 5 Mealümat sahipi mahafile göre Ma caristan, Küçük itilâf zümresine da- hil Yugoslavya, Romanya ve Çekoslo- vakya ile, kendisine silâhlanma hakkı tanınmak ve bi memleketlerde yaşi- yan Macar ekalliyetleri için teminat verilmek şartile, iki taraflı ademi te- cavüz misakları akdetmeğe meylet- mektedir. Maamafih Macaristan, Ma- car ekalliyetleri için Çekoslovakyadan 'Teşkilâtı esasiyeye dayanan ve Yu- goslavya İle Romanydan da sadece idari tedbirler iştiyecektir. v4 Binaenaleyh Küçük itilâf devlet leri, Macaristan talepleri karşısın- da ya müşterek bir hatti harekel ey- liyecek, yahut bu-zümreye dahil dev- Jetleri hattı.hareketlerinde serbes bi- rakacaktır. p Küçük itilâf konferansı, Milletler Cemiyetinin önümüzdeki içtimamda takip edeceği hattı hareketi ve bazı küçük devletlerin, hükümlerinden Azade kalmak istedikleri Milletler Ce» miyeti paklınm 16 ncı maddesine kare şı alacağı vaziyeti de tesbit edecek, ayni zamanda Ayusturyanın ilhakın. dan dolayı, Tuna beynelmilel komise İğ ee ee ME ini yonu nizamnamesinde yapılan t& ili de görüşecektir as it ali m S5 a â