Napoly 1804... Fransada ihtilâl durmuş, halk galib gelen askerin her emrine boyun eğiyor. Kral taraflarının bütün ümidleri suya düşmüş; Napolyon memleketi avucunun içine alıyor; ona karşı durmak bir hayali muhal... Bu- na Tâğmen bir kişi var ki Napolyonu Töağlüb etmek için çalışıyor; bir kişi Var ki, bir türlü Bonaparta boyun eğmek istemiyor; bir kişi var ki, Fran- Sâyı kralsız görmeğe razı olamıyor. Bu tek kişi Jorj Kadudaldir. s4 Jorj Kaduda) otuz iKi yaşında, genç, dinç, gürbüz, uzun boylu, geniş dmuz- Ji, dev cüsseli bir asker; bir yaşında bir tayı arka ayaklarından tutup ha- Vâya kaldırıyor sonra kamçılatıyor, tay havada Kadudalin elleri arasında depreniyor da Kadudal sendelemiyor bile... Pazuları kadar beyni de sağlam bir atlet... Kadüdal, Napolyonun memlekete hâkim “olmağa “başladığını götünce hemeh harekete geçiyor, teşkilât yapı- Yor, bir ordu topluyor, Brölanyada selerberlik ân ediyor, on beş yaşını | tamamlamış ne kadar bekâr erkek İ Varsa silâh altına alıyor. Askeri ceza Kanunu neşrediyor, evlenmeği yasak yur, kendisi de nişanlı olduğu hal- de düğününü geri bırakıyor: Krallığı İade edelim, ondan sonra evlenirim! diyor Teşkilâtım tamamlıyor, topçusu, süvarisi, piyadesi, sıhhiyesi, her şeyi var... Fakat bu kuvvet Napolyonun kuvveti karşısında dayanabilir mi?.. | Dayanamıyor, ilk çarpışmada darma- | dağın oluyor. Napolyon Kadudâle tek- Hf ediyor: — Sana senede yüz bin frank vere- yim, seni ordu kumandanı yapayım!.. Napolyon Kadudalin ne katta bir insan olduğunu anlıyâmamış. Kadudal ezmek İstediği bir rakibin emri altına girer mi?.. Hayır. Napolyona cevap bi- Je vermiyor farı o tek başına ba $â Napolyonu ele geçirecek ve bir kur- günle caninı cehenneme gönderecek! si“ Kadudaj İngiltereye kaçıyor ve ora” da Napolyona suikâsd hazırlamağa başlıyor ve nihayet İngiliz kabinesine diyor ki: — Yirmi arkadaşımla Fransaya gi- deceğim. Orada general Pişögrü ile Mo: To bana iltihak edecekler... Nasıl olsa Napolyonu Sen-Klu veya Malmezön Yolunda raslıyacağız... Muhafızlarına hücüm edip dağıtır, Napolyonu dâ ya- kalâyıp Jerseye kaçırırız. Artun Kon- tunu da 18 inci Lul adile Fransa tah- tina oturur. Bu aralık bizde Napolyo- nun icabına bakarız!.. İngilerenin bunda hiç bir kaybı yok; Kabul ediyor. Kadudal icraata başlıyor; Yeniden teşkilât yapıyor, programını çiziyor, yardımcılarını ayırıyor. En bü- Yük yardımcısı da 1802 denberi Pa- Tiste eümhuriyeti yıkmağa çalışan Şari MHozie'dir Onünla muhabereye giri- $iyor. Hozle, Şayo'da bir ey kiralıyor, dudalin adamları için de muhtelif yerlerde evler tutuyor. Ahbaplarından bir Mârangoza bu evlerde gizli dolap- ar Yaptırıyor, O bunları yaptıra dur- | Sun, bâşkka bir arkadaşı Buve dö Lozie de Kadodal ve arkadaşlarının nerede karaya ayak basıp hangi yoldan Par © Yaracaklarım araşlırıyor Bivil ko- Yunu münasip buluyor. Bütün hazırlıklar tamamlanıyor “> 1803... Gece zifir gibi ka- ra Bivil koyunun yalçın kayalık» i önünde İngiliz bandıralı küçük bir gemi demirtiyor. Küçük bir kayık altı ” #yİ kayalıklara bırakıyor, Altı kişi Ge tellere tutunarak kayalıklara Hmanıyorlar, yola koyuluyorlar, Pa- Tse Çiriyorlar. Kadudal eytesi Bir ordunun ba acak Tig 21 Ağustos gidiy, N gece tekrar Bivile Di i Pişögrü, Jül dö Polinyak, Pivt- ârkls de Bivile ayak basıyorlar, arise giriyorlar, ğ Asıl büyük ümid bekledikleri prens- 18 Moro'da Prens Parise gelmeğe cesaret ede- ke Moro, bunlar lehine» çalışmak #miyor, Napolyanu devirsem Şerine N Keçerim! diyor, udalin bütün tmidleri 'bir kere '& suya düşüyor, yardım beklediği ©sâshı membalar kuruyor; felâket Yüz sene , girdiğinden bu hareketleri de VW pek çabuk gelip çatıyor. Adamlarından biri, Körölü, Vanda oturan kayınbira- deri Bive'ye mektup yazıyor, adresini | de bildiriyor. Adamın metresi mektubu görüyor, zabıtaya haber veriyor. Bive derhal yakalanıyor, sorguya çe-| kiliyor, idama mabküm oluyor. Canı- nı kurtarmak için o da bildiklerini söy- lüyor, Kadudalin Pariste olduğu, Bi- vil körfezinden İngiltere ile muhabe- re ettiği anlatılıyor. Kadudalin uşağı Piko yakayı ele veriyor, Buve dö Lozie hapsediliyor o da Moroyu ele veriyor... Moro'dan sonra Pişögrü; Jül dö Poliv- yak, Pivier Markisini yakalıyorlar. Pa- risin kapıları kapanıyor. Cenazelerde tabutların İçine varıncaya kadar her " , Jorj Kadudal yeri, her şeyi arıyorlar. Resmi bir teb- İlg neşrediliyor «Pariste buluran Ka- dudal ile altmış haydudu sakhyanla- rın idam edilecekleri, halka yor #5 So'uksuz amansı Kadudal yakalanmı Fakat hergün etrafındaki çember bir az daha daralıyor. Bir gece Sen-Jövevi- el Avrupa onun rakibi: Kadudal kilometrelik Kafile dört köyde tevakkuf ederek müsamereler verdi, halkı tenvir etti yev dağı sokağındaki evinden çıkıp Fur- Sen-Jermen sokağında başka bir eve gitmek zorunda kalıyor, Yolda arabasının etrafını kuşatıyor. Kırbaçlar şaklıyor, atlar kişniyor, si- lâhlar patlıyor. Polis müfettişlerinden biri ölüyor, biri ağır yaralanıyor, So- kaklarda bir koşmaca başlıyor, Halk haykırıyor: — Kadudal, Kadudali Nihayet polis müfettişi Kadudali tevkif ediyor. Kadudalin merkezde ilk sorgusu şöy- le oldu: Merkez memuru ölen polis mü- fettişinin cesedini gösterdi: — Bir aile babasını katlettiniz... Kadüda! omuz silkti: Tekibime bekârları memur edey- Ğiniz!,, — Cebinizde taşıdığınız 16 ıncı Lul- nin resmini ne yaptınız? yakaladık!., Detavinyi, — Siz 16 ıncı Lulnin kendisini ne | yaptınız? Sorgunun bundan sonrasi çok dik- kate şayandır: «— Pâriste nerede otur- dunuz?. — «Söyliyemem» — «Niçin?» «Kurbanların : sayısını arttırmamak içine «-- Sebebi?. «— Yerine Artua kontunu geçirecektik.» Kadudal hep böyle kestirme ve sert cevaplar vermiş; adamlarının kimler olduğunu söylememiştir. Mahkemedeki cevapları da çok enteresandır; — Tevkif edildiğiniz zaman nereye gidiyordunuz? Geziyordum. Tevkif edildiğiniz zaman Sen-Jö- neviev dağı sokağında oturmuyor miy- dımz? — Tevkif edildiğim zaman hiç bir yerde olurmuyordum, arabadaydım» Muhakeme neticesi yirmi kişinin ka- fası kesildi. Ancak Moro -Napolyonun tabiri ile- bir mendil hırsızı gibi İli se- neye mahküm oldu. Napolyon sekiz ii affetti, Kadudel affını istemedi: «Bana bundan daha güzel bir ölüm fır- yan 1804 de, da kellesini uçurdular Selâmi Sedes Apartıman soyan ecnebi hırsızın muhakemesi Sahte pasaportla hududu geçerek Adanadan İstanbula gelip, burada Beyoğlu civarında muhtelif: apartı- manlardan eşya ve mücevherat ça- Jan Hanri adındaki hırsızın muhake- mesi dün asliye üçüncü ceza mahke- mesinde yapılmıştır. Dünkü eeisede müddetumumi Muavini B. Fehmi iddianamesini okuyarak Hanrinin muhtelif hırsızlıklarını teferrüatlie an- lattıktan sonra ezcümle dedi ki: - Maznun Hanrinin, Beyoğlunda Fani, Abraham ve Antuvanın otur- dukları apartımana giderek kilitli kapıları âleti mahsusa ile aralık ya” yıp sürgülerini açmak suretile içeriye girdiği ve buralardan bir gok mü- cevherat ve eşya çaldığı gibi Şişlide İnayetin oturduğu apartımana da gündüz ve açık bulduğu kapıdan girmek suretile eşya ve mücevherat çaldığı, kendisinin hazırlık tahkikatı ve ilk tahkikat esnasındaki ii eşyadan bir kısmının emane e Taraktığı yerlerden, sattığı kimselerden istirdad edilmesi ve şa- hitlerin ifadelerile sabittir. Hanri Şişlide İnayetin evine gündüz ve hırsızlık yaptığından bu suçu Türk ceza kanununun 491 inci maddesi- nin 4 üncü bendine uymaktadır. Diğer apartımanlara geceleyin ve kilitli kapıları âleti mahsusa ile açıp ceza kanununun 493 üncü maddesinin birinci bendine uymaktadır. Maznu- nun tahrif edilmiş bir pasaporüa memlekete girip Adanadan İstanbula kadar seyahat etmesi de pasaport ka- nununun 21 inci maddesi delâletile cera kanununun 350 nei maddesine | 'Maznun Hanri: “Ben diyeceğimi söyledim mahkeme nasıl isterse öyle yapsın,, diye müdafaada bulundu tevafuk etmektedir. Sabit olan bu suçlarından dolayı Hanrinin yukarı- da zikredilen maddelere göre ceza- i landırılmasını isterim. İddianame okunduktan sönra mü- dafaa için bir diyeceği olup olmadı- ğı sorulunca, Hanri sükünetle; —a4 Ben diyeceklerimi dedim. Yap- tıklarımı da anlattım. Mahkeme na- sıl isterse öyle yapsın. Mahkemenin kararını bekliyorum Dedi. Mahkeme evrakı tedkik ede- rek kararını vermek üzere muhake- meyi baska güne bıraktı Nakil vasıtaları Senelik muayeneye otobüslerden başlanacak Otomobil, otobtis, kamyon ve sa» İr motörlü, motörsüz bütün kara nak- liyat vasitalarının senelik muayene lerine 15 ağustosta başlanacaktır. Belediye Fen İşleri müdürlüğü, bu sene yapılacak muayenede daimi en- cümenden tâdilen geçen talimat hü- kümlerini tatbik €deceğinden, bu mu- “şe, | ¥elerin et 6sasl; y Li âleti mahsusa kullanmaksızm girip | sayı Iı yapılmasını te min edecek bir mesai programı hazır- lamıştır, Muayeneye ilk önce otobüs. ler tabi tutulacak, bundan sonra di- ğer vesait Muayene edileceklerdir, Ancak muayenelerde karışıklık izdiham olmamak için muayenelerin sıraya konması kararlaştırılmıstır Bunun için müayene edilecek vesait sahipleri Fen müdürlüğü kalemine müracaat ederek bir sira numarası alaraklardır. Sıra numarasına göre tayin edilen günde muayeneye gitmi- yenlerden 10 lirr para cezası alına- caktır, ve | Dumantepe köyünde verilen Ünye (Akşam) — Halkevinin muh telif kollarına mensup dokuz kişilik bir kafile, başkan B, Hamit Hazneda- rın riyaseti altında sekiz gün süren ve dört köyde tevakkuf edilerek birer müsamere verilmiştir. Temsil eğilen (Âşar soyguncuları) ismindeki piyes iki devrin mühim farklarını tebarüz ettirmek itibarile büyük bir alâka ile seyredilmiştir. 'Temsilden başka köylü vatandaşlar- Ja muhtelif mevzular üzerinde ko- İ nuşmalar yapıldığı gibi, Sıhhat Ve- | kâleti Propaganda şubesinin neşrelli- gi afişlere istinaden hastalık ve sağ- lık meseleleri etrafında. özlü bilgiler verilmiş, sit iara kinin dağıtılmış- tır, Kafilenin dört köyde tertip ettiği bu toplantılara 1400 yurttaş iştirak etmiştir, Heyet, ayrıca her köyde mihi ve mahalli kıyaetler, rakıslar, âdetler an- âneler ve küçük sanatlar hakkında da tedkikler yapmıştır. Bu tedkikle- rin neticesi ve seyahatin bol fotoğraf- larla tesbit edilen intibaları bir bro- tahriri Yozgad (Akşam) — Vilâyetimiz gelir itibarile ikinci sınıf bir vilâyet olup Husüsi muhasebe bütçesi 550 biri lira tahmin edilmektedir. Geçen yıl- da olduğu gibi bu yılda da gene vari- dat fazlası olacağı umulmaktadır. Vilâyetimizde arazi tahriri olduk- ça ehemmiyetle takip edilerek vekâ- ietçe verilen mühlet içerisinde bitiril- miğ, ihbamameler tamamile mükel- leflere tebliğ edilerek bütün kaza ve | vilâyet cüzütamlarının vergileri kesbi katiyet etmiştir. Merkezin eski arazi vergisi 52 bin lira iken yeni tahrirde 100 bin lira kadar fazla olduğu tah- min edilmektedir, Hususi idarenin geçen yıllarda ol- duğu gibi bu yıl da dar bir kadro içe risinde çalışmakta iken yeni kadro- da mühim değişiklikler yapılarak ih- iyaca kâfi derecede yeni memüriyet- Ver ihdas edilmiştir. Heyeti Vekilece tasdikte bulunan taadül cedveli gel diğinde yeni bir teşkilâtla daha mun- tazam bir şekilde çalışılacaktır. 938 btitçesinde memleketin terakki fına oldukça faydalı m tlar ayrılmıştır. Başta valim y sıhhat ve kültür işlerinde bir çalışma göze çarpmaktadır. Büt çede 143,703 Kült 48,166 Sıhhat 183,085 Naflaya tâhsisat ayi olup ayrıca geçen Sene fağlai varlı bir köy gezisi yapmıştır. Gezi, 175 ki- G lometrelik bir daire üzerinde yapılmış ç Ünye Halkevi 175 bir gezi yaptı mlisamereyi seyreden köylüler rg | Aşar soyguncuları piyesinden bir sahne şür halinde neşredilecektir. Köylüye yük olmamak için çadırdi yalan ve pişirdiğini yiyen kafile, 175 kilometrelik seyahatin bir kısmını ât- larla bazen de yürüyerek yapıştır. Mer bakımdan verimli olan bu gezinin müteşebbislerini ve (mahrumiyet katlanan gençleri takdirle anmak bir vazifedir, Gezi intibalari Halkevi salonunda B, Bürhan tarafından bütün yurttas- lara anlatılmıştır. Yozgad vilâyetinde arazi işi bitti Yeni tahrirde vergi bir misli arttı Maarif işlerinde büyük faaliyet var Yozgad hususi muhasebe müdürü B. Lemi tan muntazam bir bütçe hazırlanarak etin birçok ihtiyaçlarının | Eiderilmesine çalışılmaktadır.