f /9 Ağustos 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Harf inkılâbının onuncu yıldönümü Harf inkılâbının onuncu yıldönü- Münü kutluyoruz. Alfabeye başladı- Bmuzla bugün arasında bu kadar za- Man geçtiğine insan iki türlü şaşi- yor: Daha dün gibi hatıramızda... O ne çalışıştı. Mepimiz: «Madem ki Büyük Önder istiyor, canla başla çalışmalı!» diyor Ye çabalıyorduk. Hem talebelik, hem hocalık etmek mevkiindeydik... Mesnimizi üç misli- Me çikardık... Bu inkılâp uğruna ilk Zamanlarda kazancı azalanlar oldu... Bazı tabı şubeleri, ilk aylar düştü Fakat kaybettiklerimizi az zamanda tekrar kazandık. Gazete, mecmua, kitap, herşey bu onuncu yılda eski- sinden çok yukarı seviyeye çıkmıştır. Bilhassa Akşam gazetesi bütün feyrini, inkişafını yeni harflere med- Yundur, Şu elinizde tuttuğunuz nüsha mü- kemmeliyetinde bir gazetenin eski harflerle basılmasına imkân yoktu. Bu kadar çok insan ve bu derece ko- laylıkla o muğlâk ve çetrefil elifba- Yi sökemiyecek, haların, hıların, he- lerin; zellerin, zelerin, yatların, yıla Yo üstesinden gelemiyecekti.. Bir elifden her kesin yedi ses çıkarması mümkün değildi... Şaştığım bir şey de, bu kadar mu- Azam işlerin böyle kısa zaman için- de olup bitmesiğir: Arap harflerini biç bilmiyen nesil mektepten çıkmış bulunuyor... Eskiden tek harf sökme- sine imkân olmıyan ve ilelebet elifi mertek sanacak sandalcılar, köylü yesine uymiyan harfleri (bıraktık; Türk kafasının felsefesine uymıyan şarklı kültürden ayrıldık. Asrımızın Beynelmilel ailesine girdik. Bu on yıl içinde milletçe orta tahsilimizi bitirmiş ai Kianüi- ye kadar kemmiyete fazin ehemmi yet verdik, Bundan sonra da; beş s€- melik (o programlarla © çalışmalıyız adedi hiçe saymamakla, okuyanların mıkdarını arllırmakla beraber keyli- yele de birinci derece dikkat etmeli- yiz: Doğru okumak, doğru yazmak için Sağlam lügatlerden, mükemmel gra- merden bütün mercilere kadar hep- sini tamamlamalıyız. Memurlarımızdan, mizden, okul mezunlarımıza kadar, tekmil münevverlerimizde — kayıtsız #artsız yanlışsız türkçe aramalıyız. Dİl ini kemale vardırmamışları ya- durçamahıyız, Göze görünür yerlerde bütün ya- #ların hatasız olmasını istemeliyiz. Yalmış yazılmış bir türkçe, üzeri- mizde kirli insan tesiri bırakmalı... Ve nihayet, harflerimize, bü- tün klâsikleri, Za yeni, milli ve beynelmilel muhalledatı geçirmek. Tü , orijinal ve tercüme eserle- Tile yalnız yakın şarkın ve bütün Şarkın değil, dünyanın en enteresan, en Tüzumlu dilleri arasına getirmek... İşte, harf inkılâbımızın bu kutlu — Sinemacılık en çok Amerikada inkişaf edebiliyor Bay Amca... j öğretmenleri- ' Çocuk bahçeleri Bahçe, Eyüpte nerede tesis edilecek Belediye reisliği iii e tün kaymakamlara gön en kerede tesisi Kararlaştırılan Çocuk bahçeleri, kütüphaneleri ve Halk bahçeleri için icab eden yerleri tesbit etmek üzere mahallinde birer komis- yon teşkil edilmesi bildirilmiştir. Vali ve Belediye reisi B, Muhiddin Üstündağ bu işlerin biran evvel ba- şarılması için bizzat meşgul olmağa başlamıştır. Vali m fen işleri müdürü B. Hüsmü Keseroğlu olduğu halde Eyü- be gitmiş çok nefis bir sanat eseri olduğu halde bakımsız kalmış olan Sokollu Mehmed paşa medresesini tedkik etmiş ve Eyüpte açılacak Ço- cuk bahçesi için bir Çocuk kütüpha- nesi olarak kullanılmasına esas iti- barile karar vermiştir. Bu bina, ayni zamanda bir bakımevi olacaktır, Bu- rada sabahları kahvaltı etmeksizin mektebe gelen çok fakir çocuklara | süt, çay gibi şeyler verilecektir. Bu maksadia medrese esaslı surette ta mir edilecektir. Bina tamir edilirken aynı zaman- da etrafındaki ahşap, köhne bina- lar da istimlâk edilecektir, Bu bina- kararlaştırılmış- tır. Bu maksadia binaların tapu ve vergi kayıdları teğkik olunmaktadır. Medresenin tamiri için fen heyeti şimdiden tedkikata başlamıştır, Liman nizamnamesi zin sin ile Limanlar umum müdürü ve Deniz ticareti müdürü B. Müfid Deniz, güm- rükler başmüdürü B. Mustâfa Nuri, muhafaza başmüdürü B. Hasan, em- niyet beşinci şube müdürü B. Hasan Şükrü ve liman işletmesi müdürü B. Hâmidden mürekkeb bir heyet dün öğleden sonra deniz ticaret müdür- düğünde toplanarak Hman nizamna- mesinin tadili etrafında tedkikat yapmıştır. Liman mizemnamesi pek eskidir. Buna mukabil limanın girer ih iyaçları değişmiştir. Nizamna- ul siri göre tadili muvafık görülmüştür. Trenden silâh atan adam Evvelki gece saat yirmiyi otuzda Yeşliköyden Sirkeciye hareket eden banliyö treni Bakırköy civarına gel diği bir sırada tren penceresinden hayaya birkaç el silâh atılmış, zabıta hal yapılan tahkikatta bunun ARD biri tarafından atıldığı tesbit edilerek yakalanmış, mahike- (Wâ - Nü) AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Yabancı dille şamata Ben bir Rumum, Umumi ma hallerde türkçe konuşulmadığı. na doir arada sırada yazilar okur, fenkidlere raslar; bunun müfrit düşüncelerden ileri geldiğini sa- zurdım. Geçen gün birkaç ahbap Bo- ğazın güzel bir mesiresine gittik. Yanımızdaki masalardan birinde Ermeniler, ölekinde Museviler oturuyordu. Aralarında kendi dil- lerlle koruşuyorlar. Buna o ka- dar kızmadığımı itiraf ederim. Usul usul konuşsunlar varsınlar, Fakat vaktaki bir masadan öle- Kine fransızcaya başladılar, işte o zaman çatladım ! Pransızca amma ne jransica; — Hecey! Vuzalece?... - diye. Bir memlekette umumun dili- le dahi haykırmak terbiyesizlik. ken ekalliyet dille yahud yarım yamalak bilinen bir yabancı dil. le şamata çıkarmak cidden dü- yanılır şey değil... Eski memurlardan Teodor M. Harf inkılâbının IJOuncu yıldönümü Bugün ve gece şehrimizde yi merasim Harf inkilâbının 10 uncu yıldönü- mü münasebetile bu akşam üniyer- site konferans salonunda ve Halkev- lerinde büyük tören yapılacağını yazmıştık. Halkevlerinde yapılan törene saat 17 de başlanacaktır. Bu taplantılarâa hatipler, on yil içinde harf inkılâbı. nm çok güzel ve yerinde verimlerini İebarüz ettireceklerdir. Üniversite konferans salonunda yapılacak toplantıyı saylav ve profe- sör B. Mehmed Fuad Köprülü bir hitabe ile açacaktır. Bu arada üç ay- da Türk harflerini öğrenmeğe mu- vaffak olan altı yaşındaki bir çocuk İle evvelce okuyup yazma bilmediği halde harf inkılâbından sonra Türk harflerini öğrenen 60 yaşındaki yaş- lı bir zat da Türk harflerile yazılmış birer hitabe okuyacaklardır. Bundan sonra yüksek tahsil genç- liği namına edebiyat #akültesinden B, Karahan bir hitabe söyliyecektir. Konferans salonundaki bu toplan- tı üç çöyrek saat sürecek ve saat 21,45 de toplantıya iştirak edenler bir fener alayıle üniversiteden Sa- rTayburnu parkına gideceklerdir. Bu- rada Atatürk heykeline çelenk kon- duktan sonra Sarayburnu tiyatro sunda, B. İbrahim Necmi Dilmen ta- rafından bir konferans verilecek, bunu bir piyes temsili takib edecek- tir. Bu toplantıda İstanbu! festival ko- mitesinin Türk harf inkılâbı etrafın- da hazırladığı bir broşür hazir bulu- nanlara dağıtılacaktır. Bu broşürde harf inkılâbının tarihçesi ve on se- nede alınan neticeler izah edilmek- tedir, Sirkeci meydanı Banliyö paviyo- nunun inşasına başlanıyor Sirkeci meydanınm açılması fna- Jiyeti bütün hızile devam ediyor. Es- ki polis ve inzibat dairelerinin bu- lunduğu binaların yıkılması bitiril- miştir. Bu binaların bulunduğu $a- haya yapılması kararlaştırılan ban- liyö paviyonunun inşasma bugün- lerde başlanacaktır, İlk önce tanzimi kararlaştınlan Sirkeci istasyonunun şehre çıkış ta- Tafındaki küçük meydana Atatürkün bir büstü konacaktır. Oradaki par- maklıklar da yakında kaldırılacak- tır. Yıkılarak caddöye okalbedilecek olan küçük meydanın tramvay istas- yonu küşesindeki dükkânlara, tohli- ye talebile tebligat yapılmıştır . İstanbul - Londra otomobil yolu İstanbul - Londra ötomobli yolu- nun Balkanlara ald olan kısmını ted- kik etmek üzere, pek yakında Lon- dradan şehrimize bir heyet gelecek- tir, Bu heyet, yolu teknik ve turistik noktal nazarından tedkik edecektir. Haber aldığımıza göre İstanbul - Lon- dra yolu 1939 senesinde ikmal eğil- miş olacaktır, Diğer taraftan, öğrendiğimize gö- re Nafia Vekâleti yollar umum mü. dürü B. AN Talib Guran, yol inşaa- tie meşgul olmak üzere Edirneye gitmiştir. Tramvay İstasyonları Tedkikat yapmak ve karar vermek üzere bir heyet kuruldu Tramvay İstasyonlarının yerleri vâktile tesbit edildiği helde son 86- ; nelerde görülen bazı ihtiyaçlar üze. rine bu istasyonlara yeniden ilâve edilmişti, Fakat bunlardan bir kıs- mnın ihtiyaca uygun olmadığı, ih- tiyaç görülen bazı yerlerde de *stas- yonlar tesisine lüzum görüldüğü için Belediye şirketler komiseri B, İsmuül Hakkı mahallinde tedkikat yapmıştı, Bu tedkikat Üzerine kati bir karat vermek üzere Ecledive fen erkünm- dan, Kaymakamlardan ve emniyet altıncı şube müdürü B, Faikten mü- rekkeb bir komisyon toplanacaktır, Bu komisyon mahallen yapacağı ted- kikattarı sonra tramvay istasyonla- rının mevkileri arasında yapılacak değişikliği kati olarak tesbit edeck- tir. Sarayburnunda kavga Evvelki geçe Sarayburnu gazino- sunda verilen bir müsamere €snaâsın- da Hayati isminde biri ile Cemil, Sa- bahaddin, Nuri, Akil ve Bedros isim- lerinde beş kişi kavga etmişler, beşi bir olarak Hayatiyi dövmüşler ve yü- yaralamışlardır. zünden y Zabıta, Hayntiyi tedavi altına al- meyi diğer beş kişiyi de yakslamış- ar. Bay Amca filim stiidyosunda !. ... Yoksa elcman bolluğundan ötü- rü müdür, nedir bilmeml... « Biz de bu işte talihimizi denedik , amma aahl!... Şimdi de filimcilik me- rakı Bulgar sarmış diyorlar! Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Evlâd şefkatından doğan zevk Kıraathanenin kapısında karşılaş» tılar, Biribirlerini muıya başladılar; — Vay bayım, satı devletlerinin âlti- fallarından bu kadar urun zaman mahrum kalmak bendenizi ne kadar müteessir etti bilseniz?. — Estağfirullah mirim, estağfirul- lah, Ansamimülkalb sizi temin ederim ki, ahibbadan uzak kalmak bendeni- xi daha ziyade dilhun ediyor, Sıhhat ve afiyet haberlerinizi aldıkça mes- rur olurum, Geçen gün mahdum ba- ya tesadüf etmiştim. Ayak üzeri biraz konuştuk, afiyetiniz haberi beşaretini sürurla öğrendim. N Kısa boylusu birdenbire telâşla sö- zü kesti: — Nasıl, nasıl? Demek bizim köfte horu gördünüz öyle mi? Rahatsız ma- hatsız değil ya inşallah? .Bu defa öteki hayretle kaşlarım kaldırdı: — Anlatamadım galiba. Sizin mah- dumu gördüm, — Anladım azizim, anladım. Ben- deniz üç dört aydanberi kendisini gö- remediğim için sıhhati hakkında zatı âlinizden malümat istirham ediyorum. — Ayrı mı oturuyorsunuz? — Hayır bayım. Bir evde oturuyo- ruz, Faküt köflehorun yüzünü gör. mek kabil değil. Geceleri geç vakit, ben uyuduktan sonra eve gelip yati- Bir aralık bizimki gözüme ilişir gibi oldu amma, öyle bir kıyafete girmiş- ler, öyle bri koşuyorlar ki tanımak ka- bil değil, İkinci hafta tel ttk Böylelikle her pazar top oyununa de- vama başladım. Gelgelelim azizim, es- kiden fena halde sinirlendiğim bu oyu- na karşı bende bir merak uyanmaz mı?! Gazeteleri okuyorum, “nere de top oyunu varsa pazar günü der- hal oraya gidiyorum. Bizim keratayı göreyim derken altmışımdan sonra top merakına düştüm, Bu da evlâd Şefkatinden doğan bir zevk. a İŞ Küçük çocuklara tecavüz iddi Kasımpaşada Bahriye caddesinde bir aprtımanda oturan, doküz, sekiz ve beş yaşlarında üç çocuğun velileri zabıtaya müracaat ederek, çocukları» nın yaşlı bir berber tarafından taar- ruza uğradıklarını iddia etmişlerdir. Bu iddia üzerine çocuklar muayene- ye gönderilmşiler, berber de mevcu- B. A. — İlk elde, mizah üstadımız (Nasreddin Hocayı) kendi (Hitar Pe- tar) larına haplet kalktaklari-