pe Istanbu Irak demiryollarını Türkiyedeki şe- bekeye raptedi oğrudan doğruya Avrupa ile Basra körfezi arasında demiryolu muvasale hattı tesis ta- en fiile çıkmağa baş- lamıştır .Gelecek sene yâni 1939 yılı sonbaharında İstanbuldan Bağdada trenle gitmek mümkün olacaktır, İrak hükümeti işe en güç tarafın- dan yani Musul ile Beci arasında İn- $a edilecek demiryolunun - geçeceği büyük tünelden (başlamıştır. 1000 Metre uzunluğunda bulunan bu tü- melin kazılması ve yapılması bir sene A ke Dikenli tel yerine beyzi çelik tel Bahçeleri, çayırları ve diğer mezru | Yeleri korumağı mahsus dikenli tel Usülü artık kalkıyor. Bunun yerine mi çelik tel usulü kaim olmakta IR, trenle gidilecek e —— Bağdada sürecektir. Tünel 1,200,000 dinara mal olacaktır. Tünelin inşasi tülamaredeki Dizi Beaty ve Balfour ismindeki İngiliz kumpanyası tarafından de- ruhte edilmiştir. i Musul - Beci hattında bir tünel daha vardır. Fakat daha kısa olan bu tünel yirmi sene önce İngilizler Iraka heyeti seferiye gönderdikleri zaman bu tüneli yapmış olduklarından bu- rada yağız rayların döşenmesi işi kalmıştır. ve ayni zamanda | seddin vücuda geti- dır. Beygi çelik tel dikenli telin yarı sikletinde olup ayni vazifeyi görmek- tedir, Bundan başka daha mukave- metli bulunuyor. Hususi delikleri bu- lunduğundan kurulması daha kolay- dır. İki Usul arasında büyük fayk var- Emini iki kamyon. arasında sıkıştırıp öldüren şoförler Şoförler, kabahati birbirine yüklüyorlar mahkeme mahallinde keşif yaptırdı Bir müddet evvel Fındıklıda Necati- bey caddesinde şoför Alinin idaresin- deki İnhisarlar idaresine aid kamyon- In şoför Mustafanın idaresindeki kö mür kamyonu çarpışmış, Salih oğlu Emin adında bir amele bu iki kamyon arasına sıkışarak ezilip ölmüştü. vermek d ne asliye dördüncü © 8inde bakılmıştır. Mahket sinin şoförü Ali bu kazaya ken- sebebiyet vermediğini iddia n idaresindeki kömür ski sistemdir. Yalnız.bir ısı vardır. İçinde bulü- nan amele Salih oğlu Emin sağ ta- pıdan çıkmıştır. Ben ar- | ice kamyonum hafifçe kendisine çarpmış ve Emin yere düş- Müştür. Fakat düşünce, Mustafanın kamyonunun altıma yuvarlanmış ve onun tekerlekleri altında ezilip OÖl- | müştür, Eminin ölümüne ben sebo biyet vermedim.. demiştir. İ Soför Mustafa ise, suçu Alinin üze- | rine atmıştır, Diğer taraftan ölen Eminin cesedi üzerinde yapılan mu- yenede, vücüdünde görülen ezik ve yaraların çarpmakla da, tekerlek altında ezilmekle de hasıl olabileceği anlaşılmıştır. Bu vaziyet karşısında kazanın ne şekilde vuku a pi Ça anlaşılamadığı gibi, şoförlerin Seli derecelerini tesbit etmek mümkün olamamıştır. Mahkeme, bu hususların iyice tesbiti için bir heyet tarafından kaza yerinde yapıl» masına karar vermiştir. a — Blediye Fen heyetinden B. Tarık ve müdâslumumi musvinlerinden Ke mal Tan'dan müteşekkil bir heyet ka» za yerine giderek etraflı bir keşif yap- muşlardır. Keşif esnasında kazayı yar | pan kamyonların ikisi de sıkı bir mu- | ayeneden geçirildiği gibi, kamyonlar kaza yerine geti ler, iki şoför J bindirilmişler ve | her iki kamyon da kaza esnasındaki vaziyete getirilerek kazanın cereyan şekli tekrar ettirilmiştir. Bu suretle feci kazanın ne şekilde vuku bulduğu ve şoförlerin mesuliyet derecelerini tesbit edebilecek deliller elde edilmiş- | tir, Heyet, bu keşif neticesini mufas- sal bir raporla mahkemeye bildirecek ve gelecek muhakeme celsesinde ra- | por okunacaktır, .İ Yapı iskele: inden yuvarlandı ! Taksimde Ayaspaşada bir inşaatta çalışmakta olan Ahmed usta, iskele- | n üründen muva- nin yanlış çatılması yüzü zenesini kaybederek yere düşmüş, vü- telif yerlerinden tehli- keli surette yaralanmıştır. Ahmed us- ta Beyoğlu hastanesine yatırılmıştır, Kartal - Yakacık yolunda bir kaza Dördüncü ceza mahkemesi relsi B. İ mahküm İ mantıksız sözlerine mukabele Meşhur Martiniere vapuru, Seytan adasına artık mahküm götürmiyecek len Cayene ve Şey- tan adalarına bun- dan böyle cinayet mahkümları sevke- dilmemesine karar ve- rilmesi üzerine, yap- tığı bir çok seferle- rinde o cehenneme benziyen O adalara simdiye kadar 85 bin nakletmiş olan «Martiniöre vapuru, son günlerde seferlerini tatil et- Ceza wahkümlarının Fransız hükümeti tarafından O adaları nakillerine hitam veritmesi oradaki hapishanelerin kaldınl- ması mânasını ifade etmez, Çünkü bugün Cayenne'de 5000 kadar mahküm vardır. Bunla; inde olunmuyacağı için o korku i kürek hayata daha on sene kadar & sürmesinin sebebi mahkümlardan ür kişinin oradaki iklime dlişü- y neleridir. Bu hesaben beş bin Kişinin ölmesi için on sene beklemek icab tir. ransız hükümetin vapuru seferler en son kürek tarihe karışmış 80 taroümel hali, asrinm: tarihinin en garip ve en meraklı safha- amı teşkil eder. Umumi harpten evvel Fransa muntazaman kürek mahkümları nakliyatı yaptığı zamanlarda bu iş için o valata kadar kullandığı küçük gemilere artık itimad etmiyerek daha büyük ve emin bir vapur sradı. Bu maksadla bir Alman vapur şirketine müracaat ederek Hamburgda bu işe hiç de elverişli olmıyan Dayak yiyenler Altı kadın, 3 erkek döğüldü Son yirmi dört saat içinde şebri- mizde vukubulan darp vakalarını si za ile yazıyoruz: 1 — Tophanede Kiliçali sinde oluran bayan Zeliha, ayni mod- resede oturan Şaziye ile kocası Hâ- şim tarafından dövülmüştür. 2 — Beyantta oturan bayan Hasi- be, ayni yerde oturan Osmanın bazı etti- dinden adamakıllı dayuk yemiştir. 3 — Tophsnede Bostanbaş oturan bayan Ayşe, Veli isminde biri tarafndan dövülmüşlür. 4 — Kalyoncukullukta bir ponsi- yonda oturan bayan Semiha ile ma- dam Ohanya su almak meselesi yü- zünden kavga etmişlerdir. Ohanya zabıtaya müracaat ederek Semiha- dan dayak yediğini iddia etmiştir, $ — Feriköyde oluran seyyar f0- tografçı Hasan ile Vicdan isminde bir kadın bir resim pazarlığından kav- gaya tutuşmuşlar, Vicdan eline ge- çirdiği bir sopa ile Hasanı adamalalkı dövmüştür, 6 — Süleymaniyede Dökmecilerde kalaycılık eden Bürhan polise müra- cant ederek, geçende bir defa kendi- sini döven Zeynep ismindeki kadın tarafından ikinci defa dayak yediğini iddim etmiştir. 7 — Mahmudpaşada bir evde olu- ran Dilber ve Saniye İsimlerinde iki kavga etmişler, ikisi birlikte makbu- leyi dövmüşlerdir. 3 — Sirkecide oturan Süleyman ile Hulüsi bir alışveriş meselesinden kav- ga etmişler, Süleyman Hulüsiyi döv- müştür. 9— Tahtakalede kahyecilik eden Aziz, müşterilerinden Mevlüd tara- fından, alacak yüzünden dövüldüğü- nü beyan etmiştir. Zabıta suçlularla davacıları, sid oldukları mahkeme- lere sevketmiştir, Fundalıkta yangin Dün saat on ikide, Alemdağı civs- rında Küçük Bakkal köyü kenarında bulunan bir fundalık tutuşmuş ve ateş iki saatlen fazin devam ederek oldukça ehemmiyetli bir sahayı kül haline getirmiştir. Üsküdar itfaiyesi, yangın yerine gb bir vapur satin aldi. Onun için dahili taksimatı değiştirildi, Mahkümlar için demir kafesler yaplırıldı. Bir işaret üzerine bu kafeslerin içi buharla dolu- yordu. Öyle ki mahkümların yolda isyan çıkarmalarına imkân ve ihtimal yoktu. Martiniöre ismini alan bu yapar O 2a- mandanberi senede Iki sefer yapmak su- retile Pransadan o cehennem iklimli ada- lara 95 bin kadar mahküm nakletti. Bun- ların ekserisi idamdan kurtulan müebbeğ kürek mahkümları idi. İçlerinde en men- fur katli Mesoehin'den tutunuz da gü gündüz sokakta bir ceyahirciyi yirmi yaşındaki Du D iler vardı, Burların k vapurun doldurmağa vapuruna bindi- rraşt, mali yoktu. Fekat, Cayennes adalarına gönderilen- lerin hepsi câni değildi. Onlarin arasında bir çok yabancı lejyon kaçakları da vardı. Bunlar her nedense vaktile nevmi- di içinde kaldıkları için o lejiyanlara giren ve sura silâhlarını terk ile kaçan bir sü- rü gençlerdi. Bu kaçaklar, yakalandıkça Cayernes'e gönderiliyordu. 95 bin mahkümu cehennemi andıran kürek menfa- sına götüren bu vapurun içi, mahkümların yolda isyan çıkarmalarına mani olmak için demir kafesli idi. Katiller, yolda ayaklandılar mı, anbarlar sıcak buharla dolduruluyordu Martiniöre vapuru her ne zaman sefere bazırlınına (gemi nin içindeki demir kafesler canlı ha- mölelerile doldürulu- yordu. Vapur onları Caynnas adalarına çıkardıklan o sonra boş olarak dönüyor- du. Çünkü Şeytan adasından bir da» ha geri dönülemi- yordu. Mahkümiyet müddetlerini bitirem- ler dahi Avrupaya avdet edemiyorlardı, Zira avdet parasının mahkümlar tarafın- dan ödenmesi lâzım geliyordu. Halbuki mahkümların avdet parasını biriktirmelem rine imkân yoktu, Yalız, arada sırada şu veya bu mahki- mun Cayenes'den kaçarık kurtulduğu işi iyordu. Bu firariler içinde doktor ugrat vakası çök acıklı Bu adam bibdi. Hastalarından biri- suçlu olarak mahküm e'e gönderilmişti. Dol diyen suçsuz olduğum ordu. o Kendisi nihayef muvaffak oldu. den mu- berasti edilmiş ve Ca; tor Bougrat mü iddia edi hakemesini istedi ve en ıdi Cayenne müstemlekesi bir altı bal oluyor. © nin toprak» larında altın bulunduğu keşfedildi. Kürek mahkümları bunu biliyorlardı. Esaslı sus rette meşgul olmuıyorlardı. Fakat son 20- manlarda Fransa hi neti Cayenne'de altın arıyanlar için krediler vermeği kas rar altına aldı. Demek ki bundan Bonra Cayenne'deki beş bin. kürek mahkümu on sene, bir de altın arıyan maceraperestlerg karışasaktır, Münevveri çiğniyen vatmanın muhakemesi idaresin- cad» larında vatinan Hakkı deki 145 numaralı traj desinden geçerke: rında doktor Mi yaşlarında Mü r çarparak parçalayıp ölümüne sebebi- yet vermişti. Bu feci kaza etrafında men ZJddianameye göre bu Adliye tahkikatı süratle ikmal edilmiş | ve Cürmümeşhud kanununa tevfikan muhakemesi yapılmak üzere vatman Hakkı asliye birinci ceza mahkeme- sine verilmiştir. Müddelumumilik tarafından yapi lan tahkikata nazaran kaza, 19 met- relik bir saha dahilinde vuku bulmuş- tur, Münevver tramvayın altına yu- varlandıktan sonra araba durmamış ve kızcağız tekerlekler arasında on buçuk metre sürüklenerek parçalan» miştir. Bu da kaza yerindeki izlerin tesbitile sabit olmuştur Kazaya sebe- biyet. veren tramvay, depoda muaye- ne edilmiştir, Bu muayenede tramva- yın motrisinin altındaki el freninin makarasında Münevverin saçlarile el bise parçaları bulunmuştur, Diğer ta- raftan kazayı yapan vatman Hakkı- nım henüz altı gün evvel vatmanlığa başladığı ve kaza esnasında 35 kilo- metreden fazla süratle gittiği, yolun bu kısmı meyilli olduğu için, kız önü- ne çıkınca vatmanın birdenbire tram- vayı durduramıyarak Kazayı yaptığı ve bu yüzden, kazadan sonra kızcağızı an buçuk metre sürüklediği müddel- umumilik tahkikatile sabit olmuş- tur, Arabanın frenlerinde bozukluk görülmemiştir. Vatman Hakkı dün gece birigel ceza mahkemesi yerine cürmümeşbud. işlerine bakan Ağırceza mahkemesin- de muhakeme edilmiştir. Muhakeme gece saat ona kadar devam etmiştir, Mamun vatman ifadesinde: — Ben kaza esnasında gayet yavaş gidiyordum, Soysüsefer nizamatına riayet ettim, Kazaya sebebiyet veren Münevverin kendisidir, Çok yakın bir mesafede birdenbire tramvayın önü- na çıktı, Ben derhal fren yaptımsa da yol meyilli olduğu için araba durmadı, | Orhan Köni iddia: feci “kazadan vatman Hakkı tamamile mesuldür Geçen salı günü sabah saat 9 sıra- | Kazada benim kabahatim yoktur. demiştir. i Bundan sonra mahkeme, kaza ye- yapıp rapor veren ehli vu- diğer dört şahidi dinle» Bunun üzeri gal eden müdde esini okuyarak kazada vatman Hakkının suçlu bu- Tunduğu sabit old Hakkının, tedbirsizlik, nizamata rlğ- yelsizlik, meslek ve sanatındaki ace- milik yüzünden Zazaya sebebiyet vers diği için, Türk Ceza kanununun 455 inci maddesinin birinci fıkrasına göre ceznalandiriimasını ve kendisinin tevkif edilmesini istemiştir. K Vatman Hakkı, müdafaasını yap- mak üzere vekil tutacağını söyliyerek kendisine mühlet verilmesini istemiş- tir. Mahkeme, Hakkı hakkında tevkif kararı vererek kendisini Tevkifhaneye göndermiş ve müdafaanamesini hazırs laması için muhakeme önümüzdeki — cumartesi gününe bırakılmışlır. Şaşılacak şey; ÖDOL dişimacınu kullananlar yülümseeyişleri hemen göze Ya ve oslur böylelikle başkelar bir üstünlük, bir mavaffakiyet elde etmiş oluyorlar. ODOL dişleri inci gibi parlaklaştırıyor, görünüş” lerini güzelleştiriyor ve di- çin mizesini de hic bez muyor. Hem de ağıza pek boş bir ferahlık eriyor ; Diylerini- rin gürelliğini