25 Temmuz 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

25 Temmuz 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA Lâübaliliklere yol açan müsamahalar bekliyorduk. belirdi. Kapıdan içeri girerken, ha“ zin hazin eline bakte (Parmakları Bir niz hlk ron teldşa düş arasında daha yeni, yepyeni YANMIŞ | Hlaticenin dayak bir sigara vardı. Bir an dışarda içip bitirmeği dü- gündüyse de araba kalkucağından, (mas Şoför: — Haydi bay, haydi! - dedi. Adamcağız, tiryaki İmiş galiba. Sigaraya bir meyus veda nazarı dö ha ati. Biletçi bu haline acımış olacak: — Zarar yok! Bininiz, içerde biti rirsiniz! - diye bir müsamaha gös terdi. Yolcu bindi. Buralarda kontrol da yok... Püfür püfür püfürdetti... Tam bitireceği sırada, yolculardan başka biri, hançeresinden bir çok «lıhhh» ses- leri çıkarıp, şişman gövdesini yana eğe rek “tabakasına davrandı. On iki bu- çukluk sigarayı amudi şekilde pake- te pat pat biriki vurduktan ve kibrit kutusunu şıkır şıkır salladık- tan sonra yaktı; tüttürmeğe koyul- du. Ne de nümayişçi bir içişi var... Du- mani savuruyor.. Arada sırada da havada halkalar resmediyor? Biletçi hık dedi, pık dedi... Olama- di. Deminki müsaadekârlığını yü- züne vuracaklar... Şişman müşteri öyle iştaha ka- bartıcı şekilde içiyordu ki, diğer yol- cular da, birbirlerinin yüzlerine yan- gözle baktıktan sonra, paketleri çı- Bir dakika geçmeden, otobüsün içi, tilkiyi ininden kaçırtacak derece- de duman olmuştu... Bu misalde, lâübaliliği doğuran doğrudan doğruya biletçinin lüzum- suz lütufkârlığı... , | Bir de trende gördüğümü anlata- | Öe çantasına bornüzünu koymuş, plâja gidiyor... Keyfi keyif.. Göğüs bağır açık, saçlar karmakarışık, fına uzatmış, hususi oşezlongunda yatıyor sanki.. Bir de falsolu ıslık tutturmuş; düttürü düttürü... Öte tarafta oturanlar, gözlerini, kulaklarını tırmalıyan bu manzara dan ve sesten dolayı elaman diyorlar amma, eçirkefe taş atma» düstürü mucibince bir şey söylemiyorlar. Derken biletçi geliyor; bay gene İs tifini bozmuyor... Adam bir iki yutkunuyor; fakat «kinebilir adam başımı beliya mi 50- kacağım!'» zihniyetile, o mütereddid, çekilip gidiyor... Halbuki elinde ni- zamname vardır. Elbette orada, döşemelere basmanın memnu oldu- ğu yanlı. Bunu tatbik edebilir; medeni cesaretsizlik yüzünden mü- — Anne! Pencereden etrafı seyre» deceğim! — Çık şuraya amma, sarkma... Garda baktım: O kirli yere son- radan gelip oturan şık kadıncağızın gıcır gıcır kolalı elbisesi kapkara ol- Lâübaliliklere yol açacak müsa- mahaları göstermesek... (V& - Nü) - — Şu atlayan, dükçe öyle üzülüyor, Amca... için « Yangın var» diye bağır- ı mahalleyi telâşa Dün Bakırköyde Kartalteped? Kü- çükbâlâ demilen semti hayli heyeca- na düşüren bir hâdise olmuştur. Bu- rada bir evde oturan Niyazi isminde biri, bir aralık karısile kavgaya tu- tuşmuş ve kadını döğmek üzere saç“ larından yakaladığı bir sırada karısı bayan Hatice «Yangın var!...» diye feryada başlamıştır. Bir aralık, saçları halde pencereye kadar gelerek mahal leye karşi «Yangın var!...» nidasını tekrar eden bayan Haticenin halini gören konukomşu, filhakika evde olduğunu zannetmişler, içle- rinden biri, itfaiyeye telefon am Aradan geçmemiş, Bakır! , iye ps a Küçükbülâ mahallesine Mi u, Niyazinin evini ita iyeye göstermişler, itfaiye mürelteba- tı bu evin önüne geldiği zaman, hiç- bir yangın emmaresi görememiştir. Bunun üzerine itfaiye ve zabıta işi araştırmışlar ve Niyazinin - karısını döğmek istediği ve karısının da can hevlile «yangın var» diye bağırdığını tesbit etmişlerdir. Bu şeklide halkı heyecana vererek itfaiyeyi de harekete getiren karı ko- ca hakkında Icab eden kanuni takibat yapılmaktadır, Bunaltıcı sıcaklar Dün de devam etti, sabahki sis bir müddet seferlere mâni oldu Bunaltıcı sıcaklar dün de devam etmiştir. Dün de hava şehirde duru- lacak, evde oturulacak gibi değildi. Bunun için herkes biraz serinlemek için sayfiyelere ve deniz kenarlarına çıkmıştır. Akay ve Şirketi Hayriye vapurları sabahtan akşama kadar binlerce yolcu taşımışlardır. Plâjlar sabahtan akşama kadar hücuma vu Ar, ye Marmarada hüküm sü- ren kesif sis, Adalara ilk postaların yâktinde hareket etmlerine mâni ol- muş, Boğaziçi seferlerini de teehhür- lere uğratmıştır. Dün sabah Büyükadadan kalkan Moda vâpuru kaptanı, Heybeli önü- ne vardığı sırada sisten dolayı bir motörün çaldığı düdüdğü, iskelenin borusu zannetmiş ve vapuru Bah- riye mektebinin rıhtımına bindirme. sine ramak kalmıştır. Vapur, Hey- beliye yanaştıktanı sonra başka iske- leye bir saat teehhürle Köprüye gelmiştir... se len aşağıya düştü Pencere damiğide b apartma: nın en üst katında oturan Viktorya, dün sabah, üç yaşındaki oğlu Vitaliyi uyur- ken bırakmış, aşağı inmiş, işile iştigale uyanmış, e rken on beş met e bakmak Ma düşmüştür. Ba- gından tehlikeli surette ge ye. ak zabıta b hastanesine yatırılmıştır. Hayatı tehli kededir. düşürdü ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler Şehrin merkezinde karanlık sokaklar Gedikpaşada Azak apartıman- larının arkasında Tiyatro cadde- sinde Tathkuyu camisinin yanm- da Hattat ve Tatlıkuyu cami s0- kağı yilardanberi karanlıktır. İstanbul Elektrik şirketi faaliyet. teyken birkaç defa şirkete de, Be- lediyeye de şifahi, tahriri müra- caat ettik: «Yapılacaktır, yapılı- yor!» diye oyaladılar. Bugüne kadar avutulduk, Şimdi elektrik tesisatı millileş- tiği için Belediye ile anlaşması el. bette daha kolaydır. Bu ve bu gi- bi #indan misali sokaklara nur istiyoruz! Mezkür sokaktadNo.da FERİDE ALÇAY 'Sirkeci meydanı ! Meydanın açılması ve etrafın- | da yapılacak inşaat hazirana kadar bitecek Sirkeci meydanının açılması hi- zırlıklarına devam edilmektedir, Çal- gılı gâiznonun yıkılması bitmiş gibi- dir. Tahliye edilen, evvelce polis .ve inzıbat subaylıklarının bulunduğu tren yoluna müvazi istasyondaki bi- naların yıkılmasına yarın başlana- caktır. Bu binaların yıkılması bitirildik- ten sonra ayni sahada banliyö pavi- yonunun inşasına başlanacaktır. İs- tasyon binasının deniz cephesindeki sahada meydana getirilecek olan park ve açılacak meydanlarla istas- yonun şehre çıkış kapısında, hazırla- nan plânlara göre yapılacak inşaa- tın gelecek sene hazirana kadar bi- tirileceği ümid. edilmektedir. ..- Şişli santralı Telefon mükâlemelerini ko- laylaştırmak için biran evvel bitirilecek Telefon konuşmalarında sıkıntı çe- kilmekte, bu vaziyetin derhal önüne geçemeğe de imkân bulunamamakta” dır. Abone adedi bilhassa Beyoğlu ta- rafında çok arttığı İçin santraller, ko- nuşanlar yüz kişiyi bulunca yüz bi- rinciyi idare edememektedir. Bu yüz- den otomatiği çevirenler bir müddet beklemeğe mecbur oluyorlar, Bu vaziyetin önüne geçmek için Beyoğlu santralına yapılan ilâve in- şaat ta ihtiyaca kâfi gelmemiştir. Şiş- li santralı faaliyete geçinciye kadar bu halin zaruri olarak devam edeceği anlaşılmaktadır. Abönelerin bir an ev- vel rahatça konuşmasını temin mak- sadile Şişli santralinin en kısa zaman» da ikmal edilerek faaliyete geçmesine çalışılacaktır. Çaydanlığı kafasına vurdu Kadıköyde Söğüdlüçeşmede kasap çı- raklığı eden Kâmil, kalaycı Osman 1s- minde birile alay ederken Osman eli- ne geçirdiği bir çaydanlığı Kâmilin ka- fasına vurmuş ve yaralanmasına $6- bep olmuştur. medi!,.. Nasıl sinirlenmem?,.. Orman kanununda yapılan tadiller Kanunda yapılan değişiklik . mi? Fıstık suyu kimbilir ne âleme orman idarelerine tebliğ edildi Orman kanununun bazı maddele- rini değiştiren kanun orman idare- lerine tebliğ edilmiştir. Bu kanunla köylüler lehine konulan yeni hüküm- lerin başlıcları şunlardır: Ormanların içinde veya orman sınırlarından itibaren düz hat üze rine on kilometre mesafedeki köyler halkına, kendi ihtiyaçları için keres- telik, saplık, tomruk ve yakacak ola- rak dikili ağaç verilecektir. Bunun için tarife bedelinin yalnız yüzde oun almacaktır. Bu ağaçlar, eğer or- mandaki İstiften verilirse, ayrıca kesme ve taşıma ücretleri de köylü- den alınacaktır, Bu hükümden on kilometre içinde bulunan iki binden az nüfuslu ka- sabalar halkı dâ istifade edebilecek- tir. Bundan başka, Ziraat Vekâleti. nin müsadesile, gene on kilometre içinde bulunup ta, geçimleri öteden- beri pazarlara kendileri götürüp sattıkları kereste, odun, saplık ve kömüre bağlı olan köylere tam tari- fe bedeli alınarak, kerestelik, saplık, odun ve kömürlük ağaç verilecektir, B. Nikson yarın gidiyor İngiltere kredi dairesi Teisi B. Nikson yarın akşam memleketine dönecektir. B. Nikson misafir oldu- ğu Tarabya Tokatliyan otelinde dün bazi hususi ziyaretler kabul etmiştir. Sergide kalabalık Sergi, bilhassa akşam üzeri hıncahınç , dolmuştu Onuncu Yerli Mallar sergisinin dünkü üçüncü günü çok kalabalık olmuş, pazar münasebetile tatilden istifade eden ziyaretçiler sergi bah- bea ve paviyonları doldurmuşlar. Bu sene bir paviyonda ilk defa ya- pılan hava cereyanı tesisatı çok be- genilmektedir. Bilhassa yazın açılan sergilerde bu tesisata çok lüzum var- dır. Gelecek sens bütün paviyonlar- da hava cereyanı tesisatının yapıl- ması temenni edilmektedir. Dün bilhassa akşam üzeri sergi, günün serin zamanından istifade et- mek istiyenlerle hıncahınç odolmuş- tur. Bu vaziyet, gece snat dokuza ka- dar değişmemiştir. Sergiyi dün 30.000 kişinin gezdiği tahmin olunuyor. 76 numaralı vapur bugün ilk seferini yapacak Şirketi Hayriyenin kendi larında yaptırdığı 76 numaralı «Sa- rıyer» vapuru yarından İtibaren se- ferlere başlıyacaktır, Vapurun İlk seferi gazeteciler ve deniz müesseseleri erkânından mü- rekkeb davetlilere tahsis edilmiştir. (6 numara bügün saat 16 da dâ- vetlileri hamilen Köprüden hareket ederek Boğaziçine gidecektir. Bo- | lerdir. Zaziçinde bir kaç saat süren bir ge- zinti yapıldıktan sonra tekrar Köp- gresi kral birinci Piyerin himayesin- rüye dönülecektir. Vapurda caz ve | de ve kraliçe Mariyan'ın riyasetinde Istanbulun mesire yerleri Kalabalık bir mecliste oturuyorduk. İstanbuldan, eğlencesizlikten, yaz gez melerinden bahsediliyordu, İçimizden — Seneler var ki, Sulara gitmedim, dedi, acaba Hünkâr suyu gene eskisi Bir bayan cevap verdi: di — Ben de üç senedenberi gidemes dim... ” Öteden yaşlıca bir zat: — Size tuhaf bir şey söyliyeyim mi? dedi, ben yirmi senedenberi Çumlıca- ya çıkmadım... Bu zatın genç oğlu atıldı: ; — Ya ben?.. Daha hiç Çamlıcaya gitmedim... Biri sordu: — Acaba Kâğıdhane ne âlemde? İhtiyar, hoş sohbet bir bayan gül dü: — En son kızlığımda çitmiştim... Big daha gitmek nasip olmadı... Onlar böyle konuşurken dikkat et- tim, Hepimiz aşağı yukarı bu vaziyet teyiz. Ben kendi hesabıma 10-12 sene denberi Çamlıca tepelerine çıktığımı, Sulara gittiğimi hatırlamıyorum. Hele gençler arasında İstanbulün meşhur mesire yerlerinden bazılarına hiç gitmemiş olanlar var. Yuşa tepesi: ne hiç çıkmamış, Çamlıcaya ayak bas- İ mamış, Kâğıdhaneye yolu düşmemiş gençlere sık sık raslıyorum. Bütün bunlarla beraber ikide bir İs- tanbuldan şikâyet eder, dururuz. Çoğu. muz oturduğumuz şehri, etrafındaki | mesirelerile birlikte tanımıyoruz. Şeh- | rin etrafındaki bu dünyanın en güzel mesire yerlerine karşı son derecede lâ- kayıdız. Ve bu yüzden hiç olmazsa yaz mevsimlerinde eğlenemiyoruz, Bizim lâkayidliğimiz ve bu mesire yerlerine gitmememizden oraları seneden sen& ye sönüyor ve ölüyor. * Etrafındaki bu mesire yerleri de s6 neden seneye söndükçe İstanbul büs- bütün eğlencesiz bir şehir haline geli. yor. İstanbulun mesire yerlerini geniş big belediye programı ile tekrar canlan- dırmak lâzımdır, Meselâ yazın her hafta bir mesire- nin günü olabilir. Faraza bir pazar. «Çamlıca günü», öteki pazar nin günü ise oralarda eğlenceler tertip | edilir. Meşhur ses sanatkârları bura- ya getirilir. ği Fakat İstanbulun bütün mesireleri | için geniş ve esaslı bir program lâzım- Hikmet Feridun Bs iie Balkan memleketleri çocuk- ları koruma kongresi i Teşrinievvel bidayetinde Belgrad- da toplanacak olan Balkan N ketleri çocukları koruma kongresine Türkiye namına iştirak için 'yâkındâ | hazırlıklara başlanacaktır. w| Türk murahhasları henüz seçilme miştir. Murühhaslar çöcuk bakımı hakkında birer konferans verecek» : ti toplanacaktır, vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: