23 Temmuz 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

23 Temmuz 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Temmuz 1938 . AKŞAMDAN AKŞAMA — —— a Osmanlı devletinin tarihine dair 9 Tariki kurultaylarında (dinleyici Kfatile bulundum. Neşriyatı da im- künm dahilinde takib ettim. Onun İçin biliyorum ki, tarih otedkikatile uğraşan muhterem kurul, tâ kablet- tarihten başlıyarak ; son zamanlarâ kadar, devir devir çalışmalarda bur hunmaktadır. Bu mesai, ilmiliği derecesinde milli olduğu için de bizim için kıymetli... Çinkü gözüme çarpıp, geçen gün bu sütunlara geçirdiğim misallerle an- lattığım gibi, bizim nokfai nazarımıza göre bir tarihe behemehal ihtiyaci Muz var, Garp ulemasının aleyhimiz- e uydurmadığı kalmamış... Ancak, bu muazzam iş, kül halinde başarıladursun, dikkatimi celbeden bâzı noktalara temas etmek istiyo- rum; Osmanlı devleti artık- ölmüştür. Son kısımlarını yaşadığımız bu dev- İletin tarihini, bütün tamamlığıyle görmek, o derece merakı ve alâkayı | mucib olmakladır ki, birşey yazılın- ca çok okuyucu buluyor, Gazatelerde kimi eğri, kimi doğru olarak boyuna çıkan yaslar meydanda... Bilhassa Abdülâziz, Abdiilhamid, İttihad ve Terakki, mütareke safhaları üzerin- de kalem yürütülüyor... Çok kısmına da maalesef hile karışıyor. Bunun sebebini izaha çalışsam acâ- ba yanılır mıyım? Elimde, muhterem bir tarihçimiz- den aldığım bir liste var; Hicri bin tarihinden evvelki klâsikleşmiş mü- verrihlerimizin şunlar olduğu yazılı- yer: Aşık paşazade, Hoca tarihi, Solakzade *eçevi İbrahim efendi, Selâniki Mustafa lendi, Âli tarihinin beşinci cildi. Bilhassa, bakınız, bin tarihinden sonraki ovak'anüvisler | biribirlerini zincirleme takib ediyorlar: Naima (1000 - 1070), Raşid Xüçük ( Çelebizade Asım ( 1135 - 1141), 1142 vakayii için evvelce mechul denir- miş; evrakı bulunmuğ; tarih encümeni mecmuasında basılmış. Suphi, Sami ve Jakir tarihleri (1143 - 1158), İzi (1157 - 165), Vasıf (1166 - 1188). Bu tarihten 1902 ye kadar küçk küçük tarihler vardır. asım (1202 - 1223), Şanizade (1273 - 1136), Cevdet (1188 - 1241) âradaki küçük ta- rihleri alır, Asım ve ğanimdeyi tedkik eder, Lüsfi (1241 - 1265). Görülüyor ki, bir zincirin halkaları gibi, sporcuların bayrak yarışı gibi, nesilden nesile intikal etmiş, sonra kesilmiş... İşte, bahsettiğim (son de- virlere umumun bir alâkasıda bu mercisizlik yüzünden değil midir? Ve ortalıkta yalan yanlış neşriyatın çal kanması da yine bu otoritesizlik de- layısile diye izah olunamaz mı? Cevdet paşanın intizamile vakalar seneden seneye ayrılarak, mazbut bir eser meydana gelirilse; bu zincir ta- mamlansa... Bir. Mevcud tarihlerin, bilhassa bu me- yanda Hammerin, haşiyelerinde, çi- kınlılarında, Avrupa kütüphanele- rinde bizden bahis eserler zikrolundu- ğunu ve türlü türlü sefaretnameler bulunduğunu okuyuruz » Bunlir sa» de oraya kadar zahmet ihtiyar ede- cek ve hattâ lâtince öğrenecek ülema- ya mi mahsus? Bu kadar mia işler yapan şimdiki rejim için ari nin aslına tıpatıp mutabık olara istinsalı ve yakm bir zaman içinde. toplu olarak türkçe basılması müşkül Sonra, bütün bu heyeti umumiye den bir çoklarının nüshaları pek 1-1, ilirken lokantalar bay Amca... n kisi İ y — Oteller islah edi nda unutmuyoruz Standardizasyon Yapağı için de b nizamname İbraç maddelerimizin standardiz8 edilmesi için yapılan çalışmaların en mühim kısımları dün bitirilmiştir. Bir müddettenberi ticaret odasında yapılan toplantılarda buğday, arpa Ve tiftik için birer standardizasyon nizamnamesi için de çalışmalara baş- Tanmıştı. Dün de yapağı nizamname- sine esas şekli verilmiştir. Bir müd- det sonra portakal için de bir nizam- name meydana getirilecektir. Yılık ihracatımızın 23 milyon İi- Taşını, yani takriben yüzde yirmisini teşkil eden fındık, çekirdeksiz üzüm, vumurta ve,palamut için evvelce bi- rer standardizasyon nizamnamesi hazırlanmış ve tatbikine O geçilmişti. Sonızamanlarda nizamnameleri ha- zırlanan buğday, ârpa, tiftik ve ya pağı da umümi ihracatımızın yüzde on sekizini teşkil etmektedir. Şu vaziyete göre yeni nizamnamo- lerin de bu sene tatbikine geçildikten sonra yıllık ihracatımızın takriben yüzde kırkı kontrol edilmiş olacaktır. m —— Amca ı katili Bir koyun yüzünden amca- sının canına kıymış Bir koyun meselesinden dolayı Si- livrinin Bekirli köyünde amcası Mah- mudu tabanca İle öldürmekten maz- nun Sezsinin muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Dünkü celsede dinlenen şahid Akif şunları söylemiştir: — Sezai sokakta bir af üzerinde olduğu halde amcasının çobanı Yu- nusla ağız kavgası ediyordu, O sırada amcası Mahmud evden çıktı ve bahçe- nin kenarından büyük bir sopa ala- rak Sezainin Kafasına fırlattı. Fakat Sezal atın üstünde başını eğdiği için sopa İsabet etmedi. Amcası Mahmud bu defa başka bir sopa alıp gene attı ve bunu da vüramadı. Sezai atını sü- rüp gideren amcası eline geçirdiği üçüncü bir sopa ile koşarak Sezainin önüne geçti ve alının başından tutup durdurdu. Fakat bizden uzaklaştık- ları için orada ne yaptıklarını iyice göremedik. Bir aralık iki el silâh sesi duyduk. Silâhı kimin attığını da far- kedemedik. Yanlarına gittiğimiz za man Mahmudun vurulmuş olduğunu gördük. Mamun karşı diyeceği Gelmiyen diğer şehi muhakeme başka güne Sezal bu şahidin ifadesine olmadığını söyledi. şahidlerin celbi için bırakıldı. i da bu- azalmıştır, Faraza İzci piyasada lunmuyor gibi... Öyleyse, cümlesi ye ni harflerle basılsa.. Hattâ iki türlü basılsa: Biri aynen, diğeri osmanlı cadan türkçeye şan edilerek... Zira, çoğu yeni neslin anlıyamıyacağı eriği Ve nihayet bütün bu vİ isa... devleti tarihi yazı vim) ——————, Bay LOKANTAF —— — — Gağ "buna pek de yeni bir iş det mez, islah kararı birkaç ay evvel iri ei eyer Haklı şikâyetler ir | | Haliçte canavar düdüğü Akay, Şirketi Hayriye ve Haliç vapurlarının ticareti bahriye ni- zamnamesinin gösterdiği lüzum zamanları haricinde (canavar düdüklerini çalmaları memüw dur. Ve çalan kaplanların teos yeleri icab etmektedir. Bu nizemnameye Akay ve Şir- keti Hayriye kaptanları tamami- ie riayet ettikleri halde Haliç va- purlarının. hepsi, hiç de lüzumlu olmadan stk sık canavâr düdüğü çalmaktadırlar. Haliç; bu düdük- re o kadar alışmıştır ki birgün maazallah canavar düdüğüle is- #mdad mecburiyeti hasıl olsa, işin cidi etrafı inandır mak bir fürlü kabil olamıyacak- tır. M.R ... Mecidiyeköyü tramvayları Akşamları saat yediden sonra Eminönünden Mecidiye köyüne giden tramvaylar, Şişli deposu önüne geldikleri sırada, diğer bir takım servis arabalarının hat üzerindeki manevraları dolayısila dakikalarca depo önünde bekle- mekte, hattâ bu bekleyiş o dere- ceyi bulmaktadır ki yolcular inip yürümeğe mecbur kalmaktadır. lar, Yolcuların kalabalık bir saa- tinde hat üzerindeki bu hareket- ler seyrüseferin inlizamı nokta- sından doğru olmasa gerektir. Alâkadarların nazarı dikkatini celbederiz. Fuad Şirketi Hayriyenin Sarıyar vapuru Bugün Haliçten çıkarılıyor Hailçte Hasköyde Şirketi Hayriye tezgâhlarında ikmal olunan 76 nü- marali Sarıyer vapuru bu sabah Ha- liçten çıkacak, İstanbul deniz ticaret müdürlüğü fen heyetince tecrübesi yapıldıktan sonra pazar günü sefere konacaktır. Bu suretle pazar günleri raslanan kalabalığın da önü alınmış olacaktır. 78 numaralı vapur evvelce yapılan 75 numaralı Kocataşın eşidir, Mim tezgânlarımızda yapılan bu ikinci vapurdan dolayı Şirketi Hayriyeyi tebrik ederiz. Haliç şirketi Vali ve Belediye reisi İktisad Vekilile görüştü Vali ve Belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ şehrimizde bulunan İkti- sad Vekili B, Şakir Kesebirle Haliç şirketinin vaziyeti hakkında görüş- müştür. Vekil ile Vali arasındaki görüşme- ler neticesinde bazı kararlar alındığı duyulmuştur, Haliç şirketinin hususi vaziyeti yakında tesbit edilecektir. ve “Babığli piyazcıları yanlış anla şılmasın, yani Babıâli caddesindeki lokantalar demek isiedimi.., - e iri Yolcu tarifeleri : Balkan demiryolu . . konferansı işini gi bitiriyor Üçüneti Balkan demiryolu konfe- ransı dün de toplanarak mesaisine devam etmiştir, Konferansın bugün dağılması kuvvetle muhtemeldir, Türkiye, Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan arasında tatbik edilmek üzere konferansın ilk” timamda yapılan yolcu tarifesi- kiben bagaj tarifesi dedün ha- mıştır. Aynı zamanda hususi komisyonlar teşkil edilmiş ve bunlar dünden itibaren (Balkanlar arasında şimdiden tesbit edilmiş olan demir- yollârı kolaylıklarının bir cedvelini hzaırlamağa başlamışlardır, Hususi komisyonlar da mesailerini bügün bitirmeğe çalışacaklardır. Bal- Kan demiryolu konferansı bugünkü içtimaında umumi hesaplaşma mev- zuu üzerinde görüşecektir. Konferansın mesaisi bugün niha- yet bulduğu takdirde murahhaslar yarın memleketlerine döneceklerdir. Hazırlanan tarifeler beş devletin de- miryolu idaresi tarafından tasdik | edildikten sonra meriyete girecektir. Küçük sahtekârlar Sahte bilet kullanan üç çocuk adliyeye verildi Sahtekârlik suçundan maznunen Haydar, Salâhaddin ve Kemal adla- rında üç çocuk yakalanarak dün ad- * e teslim edilmişlerdir. Vaka Şu- du Salâhaddin adındaki çocuk elinde damgasiz ve uydurma bir biletle Şeh- zadebaşında bir sinemaya girmek İs- terken nazarı dikkati celbetmiş ve bi iletinin sahte olduğu anlaşılarak po- ise haber verilmiştir. Polisler Salâhaddini yakalayıp sor- guya çekince bu bileti Kemal adında birinden on beş kuruşa satın aldığını söylemiştir. Bu ifade üzerine Kemal yakalanmış, oda ifadesinde bileti Haydar adında bir çocuktan aldığını söylemiştir, Bu defa da Haydar yaka lanmıştır. Haydar da verdiği ifade de bu bileti sinemanın arka tarafında bir arsada bulduğunu söylemiştir. Bunun üzerine bu üç çocuk hakla- rında sâhte bilet istimali suçundan dolayı evrak tanzim olunarak adli- yeye verilmişlerdir. Müddelumumi- lik tahkikata girişmiştir. Belediyede İstimlâk müdürlüğü Belediyede bir istimlâk müdürlü- gü kurulması için ağustos veya eylül sonlarında şehir meclisi fevkalâde olarak toplanacaktır. İstimlâk mü- dürlüğünün kurulması meclise tek- lif edilecektir. SOHBET: Kalemin gelişi ı SÖYLİYENE GÖRE... — Sahi) bilmediğimiz için dikkatimizi cell miyen, hatta pek alelâde, çirkin ol una hükmettiğimiz bir beyti, bir » zumeyi - onu kimin söylediğini öğ nince - #fevkalâde güzel bulmamız bildir, Elbette bunun aksi de olabi Bunun içindir ki bazı kimselerin | sevdiği imtihan oyununun, yani adama - samimi kanaatini anlan için - beğenmediği bir şairin yazıs beğendiği bir şairin diye gösterme hiç bir faydası yoktur, Bir sanatkârın bütün eserleri biri rini aydınlatır. Altında hiç bir in olmıyan bir manzume okuduğum ! man onun güzel olup olmadığını « kendinde ayırabilirim; fakat onun tında, başka yazıları hakkında kanı edindiğim bir şairin imzasını görürs €ski intibağın hiç bir tesiri olmam kabil midir? Ben onu beğendiğim küllün bir parçası diye beğeniyor ve hoşlanmadığım bir küllün bir parç diye atıyorum. Bunu samimiyetsiz diye karşılamak bir insanı, tanıdık rı hakkında tecrübe'si olmaktan ım etmeğe kalkmak olur. Zaten o imtihan oyunu, çoğu zam oynamağa kalkanı mahcub eder, Ki şısındaki biraz dikkat edince «Bu o değil» deyip işi bozuverir. Farketmiy sa bu belki de o manzumenin bir ta Hid, bir «pastiche» olmasındandır, O man da, işin aslını öğrenince, beğe memekte yerden göğe kadar haklıd taklidi niçin beğensin? “ AKROSTİŞ. — Hani ber musrağır ilk harfini alıp yanyana yazınca | isim, ekseriya bir kadın adı çıkan m. zumeler vardır, işte onların birincisi en eskisini görmek isterdim, Acal hangi dildedir? Onu belki bir âş sevgilisi için, belki de - her nedense | ihtimali daha kuvvetli. buluyorum) mutekif bir papas İsa (Jesus Cbriste için yazmıştır, O ilk akrostişte bir zelik bulunabileceğine inanırım. Fal sonrakiler... Bittaki alay için olani müstesna, edebiyatta şu akrostiş k. sinirime dokunan şey yoktur. Bir şai den akrostiş yazdığı için, sırf bu seb ie nefret etmem kabildir. Edgar Po nun akrestişleri olduğunu öğrenin fevkalâde sevindim. (Hem de ne kai şıklarını yazmış: birinci mısrağın ikincinin , üçüncünün üçüne harfleri). Çünkü Edgar Poe'ya, sevdiğim bazı şairlerin hayranlığı rağmen, pek tahammül edemem: fasında, hayalinde bir bayağılık dır. Akrostiş yazmış olması o bayağı Em, benee, en katği delilidir. Os Wilde'ın da bir iki akrostişini görsel memnuniyetime payan olmıyacak. ' ESKİ, YENİ, — Geçen asrın bilmel hangi garib Frenk muharriri yeni bir şey okumayıp eski okudukları| yeniden okuduğunu söylermiş, O, b nu ihtiyarlığında söylemiş; fakat çok insanlar gençliklerinde, hattâ çi cukluklarında onun gibi olurlar: ye (Devamı 4 üncü sahifede) Nurullah Af DEKORASYON Mağazasının malları hem piyasanın en ucuzudur, hem de mukayese kabul etmiyecek derecede en zevklisi ve en yenisidir. imca Turizm bürosunda |... Beyoğlu, İstiklâl Caddesi. kl AMİNE AAA ... Şimdi bütün lokantalar sınıf- lara ayrılacakmış deniyor!... B, A. — Bu seçimde yemek fiatları . İ mi ölçü olacak, yoksa vemek mefaseti — Bilmem, niye sordun?... B. A, — Fiat bakımından ikinci nıf, nefaset bakımından birinci sır lnkanta İlme e sim in —— 4 —

Bu sayıdan diğer sayfalar: