o AKŞAMDAN AKŞAMA Halkımızın güzel sanat eserleri © Bakırköyünde küçük arabalar işli- yor. Öğle sıcağında bunlardan birine bindim... Oh, gölge, serin... Rüzgâr, bir İaraftan girip bir taraftan çıkıyor. i Beni hararetten gizliyen sakafa doğ” Fu zevkle başımı kaldırdım... Tavanda resimler: Sular akıyor, güneş doğuyor, kuzular otluyor... Kenarlarda dekora- tif kuşlar... Bilmem acaba mevzudaki rutubet de mi müessir oldu? Resim gözüme pek şirin göründü, — Kim yaptı bunu? Arabacı, iftiharla: — Ben yaptırdım! » dedi, — Kime? — Böyle iyi arabaları Kadıköy taraf- larında satıyorlar... Oradan aldım... Resmi için de ayrıca para verdim, — Ermeni miydi nakkaş? Tekrar baktım: Cidden fena değil... Arada sırada, Avrupa mecmualarında «Halk sanati» diye eserler görürüm... Bu da onlardan aşağı kalmaz... Hani köşk yahud kah- vehane duvar ve tavanlarına bazı man- zaralar boyanır; onların iyisi... Aklıma Peyaminin ve ondan naklen Cemal Nadirin bir fikri geldi: — Zenginler! Briç masalarının ba- şından ayrılarak, azıcık resim sergile- rine gidiniz... Ne mutlu şu arabacıya ki, - gerçi ip- tidai bir şekilde olmakla beraber - 0 lâkayıd müreffeh sınıfından ziya- de güzel sanatlar meraklısı... Para vermiş, satın almış, iftihar edi- yor. vr Onun devam ettiği kahvenin de du- varında resimler, süsler vardır... Karı- $ı kendisine bir saat kesesi örmüş... Örgünün inceliklerini ararsanız bu- Tursunuz... Kışın ayağına yün çorap- lar giyer: Renkler ve şekiller muayyen bir gustoya göre imtizaç ettirilmiş... Ve bu saydıklarım yalnız bir tek bi- çare arabacının -Amerikan otomobil sanayiinden darbe yemiş © bedbahtın - şahsına taallük eden güzel sanatler.. Halbuki halkımızın hayatında - yalnız İstaribulda değil, Anadolu ve Trakyada da » arıyacak olursanız, çesid çeşid halk sanayii nefisesi bulursunuz. Yazık ki bizler, buna lâyık olduğu ehemmiyeti vermeyiz. Lâkin vermek lâzımdır. Hem de: — A.. Ne güzel... Maşallah! Peh peh peh!. - diye turistik bir alâka kâfi değildir. Bu hüdainabit artistleri sistemli bir şekilde bulmak; onları teşvik, terfih etmek; kendilerine vesait vermek; yol göstermek icap eder, Eyüpsultanın oyuncakçısı mu olur; gergefcilik, halıcılık ve desticilik tez- yinatında teferrüd edenleri mi?.. Hep- sini, her türlüsünü himaye etmeli! Geçen seneler zarfında, memlekette mevcud küçük sanatkârları yükselt- mek emelile bir sergi yapılmıştı. Ayni hamleyi halkın ince sanatlerine de si- rayet ettirmeliyiz. Bakınız tezhibeiliğe! Fındıklı akade- misinde şerefli yerini buldu. Ölümden kurtuldu, teali ediyor. Beyaz sakallı bir üstad, genç talebeler yetiştiriyor. Ayni güzel bahta bütün halk sanat- leri de nail olmalı... Onların da kıyıda köşede kalmiş, nesilleri inkıraza yüz tutmuş, yahud rağbetsizlikten has talanmış üstadları veya heveskârları ortaya çıkarılmalı... Bu milletin zevki zaten yüksektir amma, daha da yüksetilmeğe ve ince zevk, güzelseverlik otamim edilmeğe — İstanbulu semt semt ayrı renk- lere boyamak meselesi gen? Ortaya çıktı bay Amca... Eminönü meydanı | Bugünlerde bir binanın daha hed- mine başlanacak Eminönünde yıktırılan Valide hani arsasının içine girmiş bir vaziyott? bu- iunan bir bina vardır. Bu bins, Balık- pazarı caddesinin sağ tarafındaki bi- rinci binasını teşkil ediyor. Bu binaya konan istimlâk kıymeti, bina sahibi tarafından kabul edilmediği için der- hal yıktırılmasına imkân bulunama- mıştır, Bunun üzerine belediye bina- nım takdir edilen istimlâk bedelini yüz- de yirmi fazlasile bankaya yatırmıştır. Bugünlerde mahkemeden alımacak ka- rar üzerine bu bina yıklırılacaklır. Eminönü istimlâk sahasında muame- lesi ikmal edilerek ilk örice yıktırıld- Cak bina budur. Bundan başka mua- meleleri ikmal edildiği halde tahmin edilen kıymete sahipleri tarafından riza gösterilmiyen daha 14 bina var- dır. Bunların da bedelleri yüzde yir- mi fazlasile bankaya yatırılacak ve bunlar da yıktırılmağa başlanacaktır. Adliyede bugün tatil başlıyor Kanun mucibince her sene olduğu gibi bu sene de bugünden itibaren ad- Jiyenin tatil devresi başlamıştır, Tatil 20 temmuzdan 5 eylüle kadar olmak üzere 45 gün devam edecektir. Tatil es- nasında nöbetçi kalan hukuk, sulh cezâ ve asliy eceza mahkemeleri, tatil ya- pan mahkemelerin müslacel işlerile kendi işlerine bakacaklardır. Namzed memurlar Dün gümrük işleri üzerinde tedkikler yaptılar İstanbul gümrükleri baş müdürlü- ğü teşkilâtına yüksek tahsil gönmüş memur namzedleri alınmıştı, Bu me- murlar staj devrelerini bitirmek üze- redir, Memurlar başlarında gümrük baş müdürü B, Mustafa Nuri, gümrük ve inhisarlar vekâleti gümrük işleri müdür muavini ve daha bazı zevat ol- duğu halde dün Haydarpaşa ve Sirke. ci gümrüklerile diğer bazı yerlerde gümrük işleri üzerinde tedkikatta bu- lunmuşlardır. Gümrük muamele ve muayeneleris nin ne suretle yapıldığını yakından gören memur namzedleri öğleden son- ra da bir motörle Büyükdereye gide- rek dün limanımıza gelen Romanya vapurunu karşılamışlardır. Memurlar vapurda yapılan mutad gümrük mu- amelelerini görmüşlerdir. Memür namgzedleri staj devrelerim bitirdikten sonrü memurluklara esa- leten tayin edileceklerdir. Bir kavas denizde boğuldu Balta imanında Hamid beyin yalısın- da Efgan sefâreti kavaslarından Çan- kırılı Niyazi Yaman dün öğle üzeri yüzmek üzere denize girmiş, yüzmek bilmediğinden boğulmuştur. Niyazinin cesedi muayene edildikten sonra gö- mülmesine ruhsat verilmiştir. tmm Mei evinde bir sanat aksi bü- lunmalı! Hepimizde lâakal o arabacı. nın zevki olmalı! (vâNü) Bay ... Bu mühim mesele evvelce de bir İ kaç kere tazelenmiş, hattâ sen bir de- İ fazında: (Bu işl kadın»belediye azala- rına havale etmeli!.) diye lâtile et, I Haklı şikâyetler Nakkaştepe elektrik istiyor | Dört tarafımız piril pırıl elek- trik olduğu halde biz Nakkaşte- peliler, medeni ziyaden mahru- muz. Halbuki semlimiz şehrin çok sevimli bir parçasıdır. Âlem burasını ziyaret eder. En hücra köşelere kadar elektrik giltiği bu devirde bizim nurdan mah- rumiyetimiz doğru mudur? Üzeri- mize dikkati celbediniz. Nakkaştepe sakinlerinden 32 numarada İhsan Ulus Ceza gören bir memur Bakırköy taraflarında bozulan telefon hattının ertesi gün tamir edilmesini münhaze eden bir kari mektubu neşretmişlik. P.T.T, Umum müdür vekili bay $. Karacan imzasile şöyle bir mek- tup aldık; Gazetenizin 3/7/938 tarihli nüshasının «Karilerimizin fikri» sütunundaki aYıldırım gibi sürat» başlıklı yazı münasebetile yapılan tedkikat neticesinde: Bahis mer- uu olan arsanın geçikme ile açılmasına sebebiyet verdiği anla- şilan Hat bakıcının 3 günlük yev- miyesi kesilmiş ve böyle nahoş du- rumlara meydan bırakılmaması çarelerinin lemini için alâkadar- lara tebliğat icra edilmiştir. Say gılarımla bildiririm, ... İhbarımız üzerine cöza gören memura taziyet ederiz. Fakat mensup bulunduğu idarenin bu derece uyanık ve cevval olmasın- dan herhalde müflehir olacak ve bu küçük cezanın maddi acısını unulacaktır Balkan demiryolu konferansı Müşterek yolcu tarifesi murahhaslar tarafından imzalandı Üçüncü Balkan demiryolu konfe- ransı mesaisine dün de devam etmiş- tir. Dün sabah yapılan toplantıda, esasları önce hazırlanmış ve beş dev- let arasında müştereken tatbik edile- çek olan yolcu tarifesi murahhaslar tarafından İmzalanmıştır. Dün ikinci bir toplantı daha yapıl- muş, bagaj tarifesinin hazırlanması için çalışmalara devam edilmiştir. Ba- gaj tarifesi hazırlıklarının bugün bi- tirilmesi muhtemeldir, Bundan sonra da umumi hesaplaşma mevzuu Üze- rinde konuşulacak ve bu suretle ko- misyonun mesaisi bitmiş olacaktır. .. Bir defasında da (Oldu olacak, Babıâli caddesini de haval renge boyamalı!.) diye taş alnıştın!... Eğlence yerleri Eylülden sonra fiatler yeniden tedkik edilecek Sinema, tiyatro ve diğer eğlence yerlerinin fiat listelerinde yapılan tenzilât önümüzdeki eylüle kadar muteber olacaktır. Sinemalar, eylül başinda kiş mevsimine başlıyacakla- rından fiatlerin o zaman değişmesi lâzımgeliyor. Bundan başka kışın eğlenceleri yaz mevsimindeki eğlence yerlerin- den farklı olduklarından bugünkü fiat esaslarının eylülden sonra mu- hafaza edilmesi doğru görülmemek- tedir, Eğlence yerlerinin fiat listelerini | henüz tasdik ettirmiyen pek az mü- essese vardır. Belediye iktissd mü- dürlüğü ve mahalli kaymakamlar her gün belediye zabıta memurları ve belediye mülettişlerile eğlence yerlerini tedkik ederek listelere ne dereceye kadar riayet edildiğini ted- kik etmektedirler. Listeye riayet etmiyenler şiddetle cezalandırılmaktadır. Manmafih bu suretle ceza gören müessese çok azdır, Balkan askeri heyetleri gittiler Bir müddettenberi şehrimizde bu- lunan Balkan Antantı erkânı harbi- ye heyetleri, dün memleketlerine av- det etmişlerdir. Kese kâğıdları Şiddetli bir kontrol yapılması kararlaştırıldı Esnafın kullandığı kese kâğtdların- dan bir kısmının tartıda ağır gelmesi için diplerine taş, toprak, çiriş, paçav- ra doldurulduğu görülmüştür. Bu hu- sustaki şikâyetler son zamanlarda art mışlar. Belediye, kese kâğıdlarımın bu suretle hileli olarak ve hiç bir sıhhi kaideye riayet edilmeksizin imal edil melerini doğru bulmamış, İktisad mü- dürlüğü vasıtasile kese kâğıdı imalât- hanelerini sıkı bir surette'murakabe- den geçirmeğe karar vermiştir. Bu maksada iktisad mürâkiplerinden ba- zıları bu işe memur edilmişlerdir Bu murakabe neticesinde hileli ola- rak piyasaya sürülen kese kâğıdları derhal toplatılacak, bunları kullanan- larla âmilleri cezaya çarptırılacaklar. | dır, Beynelmilel coğrafya kon- gresine murahhaslarımız gidiyorlar Beynelmilel coğrafya kongresi dört senede bir toplanmaktadır, Kongre, bundan dört sene evvel Moskovada İç- tima etmişti, Bu sene de Amsterdam- da toplanacaktır, Kongre bu ay sonun- da toplanacağından bü kongrede memleketimizi temsile edebiyat faxül- tesi doçentlerinden B. Ahmed Ardel ve B, Besim Darkut, Ankara dil ve coğ- rafya igkültesi doçentlerinden B, Ce- mal Alagöz memur edilmişlerdir. Bü üç genç, tahsillerini Fransada yapmışlardır. Murahhaslar, bugün va- Sr şehrimizden hareket edecekler- r. © Amca Belediyede .. Acaba semt semt halkın fikri sorulsa bu iş daha kolaylaşmaz mu?.., İ | i şapkaları. Birinin fiati kenarında, i fiat etiketine kocaman bir 20 yazar, - Sahife 3 Çsir çarpan | 6 lira, 95 kuruş Beyoğlundan geçerken dükkân ca- mekânlarına bakıyorum. Bir kundu- ra. Üzerinde fiati yazıyor: 6 lira 95 kuruş. İlerliyoruz. Bir kumaş. Met- resinin fiati de üzerinde: «7 lira 95 kuruş», İleride şapkalar var. Kadın Dört lira 95 kuruş... Bir kumaşçı dükkânından tanıdık bir bayana raslıyoruz — Kumaş aldım... diyor, hem de ucuz. 7 lira bilmem kaç kuruş. Dünyada bu kumaşı başka yerde se kiz liradan aşağı vermezler, Öğreniyorum ki tanıdık bayan kumaşın metresini 7 lira 95 kuruşa almış... Fakat o bu kumaşı, ucuz, ke lepir aldığına kail, Öyle ya, ayni ku- maşi başka yerde sekiz liradan aşağı vermiyorlarmış... Lâkin o arakadi farkın beş kuruş olmasını aklına getirmiyor. Beş ku- ruş, ona 7 lira İle 8 lira arasındaki fark gibi geliyor. Bu genç kadın için beş kuruşluk fark 1 lira fark haline gelmiş... Bu garib fiat usulü Avrupada ve Amerikada son derecede acalp bir şekle girmiştir Meselâ (Amerika da bir mal görürsünüz. Üzerinde fiati yazar 20 buçuk sent... Halbuki Amerikada yarım sent yoktur. Bunun için bu malı almak isterseniz nasıl olse 21 sent verecek» siniz. Fakat esnaf malının üzerindeki çıkan yanına da minimini bir kayd ilişti. rir: «Buçuk». Mer nedense biz insanlar ekseriya toparlak hesabdan, çok defa rakam- ların korkunç hakikatlerinden ürkü- yoruz. Yaş meselesinde de böyle değil mi? Bir çok gençlik meraklısı ka- dınlar otuz beşi geçtikleri halde 29 yaşında takılıp kalırlar... Eğer yaş- larını söylemeğe pek mecbur olur. larsa: — 29 yaşının içindeyim işte... der ler... Yirmi dokuzu Otamamlamağa bir kaç ay kaldı sanırım. Görüyorsunuz ya... 29 zu tamam- lamağa bir kaç ay kalmış... Yani 30 değil... Tıpkı 4 lira 95 kuruş, 6 lira doksan beş kuruş hesabi... Bazıları da gelirler, otuz dokuzda demirleyip dururlar, kırka basma yok. Çünkü 40, 50, 60 toparlak ve korkunç rakamlardır. Bunun için camekânlarında 6 lira doksan beş kuruş, yedi lira doksan beş kuruş gi- bi fiatleri gördükçe aklıma kadın yaşları geliyor. Biz insanlar garib mahlüklarız. Her şeyde, her meselede kendi kendi» mizi avutmağa bayılırız. 7 lira 95 ku- ruşa aldığımız bir mal için «başka yerde sekiz lira bu.. ucuz aldım» di- ye kendimizi avutur dururuz. Yer- yüzü esnafı bu zayıf damarımızı an- lamışlar da, nabzımıza göre şerbet veriyorlar. Hikmet Feridun Es Bir çocuk balkondan düşerek yaralandı Beykozda Yalı köyünde Eyübün se- kiz yaşındaki kızı Aliye dün evin üst katındaki balkondan düşerek ağır sü- relte yaralanmıştır. Aliye ifade vere- miyecek bir halde hastaneye kaldırı- larak kaza etrafında tahkikata girişil- miştir. B. A. — Evet, bütün reyler (sw, güneş, ağaç) renkleri üstünde top- pa için daha kolaylaşır sanı-