27 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

27 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rmsi tice di gidi eder, and © Demek ki halk tutmadı.) Münevver- © AKŞAMDAN AKŞAMA yatlarımız ayrı düştü. Avrupanın yük- #ek mekteplerinde edebiyat tahsil et- © tiğinizi ve birkaç garp dilini iyi yaza- “cinız olmadığı, bizler tarzında günde- “lik gazeteci mesaisine kendinizi ver. © Sizin gibi yetişmiş bir münevverden © Gaki, FEET Bir dostuma kapalı mektup Siz benim çok eski dostumsunuz. Ço- cuklukta beraber oynardık. Sonra ha- cak derecede öğrendiğinizi haber al- dım Meşhur bir şairimizin beytidir: Ben bu haletle tenezzül mü ederim Neyleyim kurtulamam tab'ı hevesnikim- deni Siz de onun gibi, maddi bir ihtiya- mek mecburiyetinde bulunmadığınız halde, - tab'ı hevesnâkinizden kurtu- lamıyor - kitap yazıyorsunuz, Esaslı bir tahsil, görgü hamuleniz, müsaid zamanınınz ve bütün imkânla- Tınız var. Bütün bunlara sahip olarak çıkardığınız kitabı okudum ve hüsnü- niyetle okudum, emin olun... Lâkin Sırf size yüksek kıymet atfettiğim, o kıymetin sizde bulunduğuna emin ol- duğum için, eserinizi beğenmedim. Niçin mi? Hiç bir içlimai mânası yok da ondan... İşte mihekki: Çıkaralı hayli zaman oldu, kaç tane sattınız? İer arasında ne derece akis uyandır. | drnız? (Halbuki halk için değil de yük- sek edebiyat olarak yazılan bir eserin | hattâ ecnebi dillere edebiyatımızı tem- silen tercüme olunması lâzımdır.) — Kıymeti şimdi anlaşılamadı. , İle- riki nesiller farkeder belki... Kanaatimce böyle bir iddia da artık varid olamaz... Şöhreti gadre uğramış ve sonradan anlaşılmış sanatkârlar, €s- ki asırlara göreydi. Neşir vasıtaları- nm bu derece inkişaf ettiği ve miite- nevvi zevkteki münevverlerin bu dere- ce çoğaldığı asrımızda bir eserin lâyık Olduğu aksi tesiri uyandırmaması ka- bil değildir. Kabilse bile istisnanın İs- tisnasıdır, Sizin esere bu piyango Tas- lar mi bilemem... Muvaffakıyetsizliğin hatasını ken- dimizde aramalıyız... Kanaatime göre, Sizin sürçemeniz de çıkmaz bir yola Sapmanızdan ileri geliyor. Garpte bile meşkük olan bir tarzı model diye almışsınız... Sanki birim memleket mücerreb, klâsik eşkâle kas nıksamış gibi... Edebiyatın da ithalât ve ihracat di- ye iki şubesi var: Bu sizinkisi ithalât edebiyatı ise roman, hikye, piyes çe- Şidlerinin bütün dünyada muvaffakı- yet kazanmış tarzlarına bizim fakir kü- tiphanemiz bu kadar müştakken ne demeğe en az muhtaç olduğumuz nü- müneyi gelirmeli?.. Yaptığınız ehem ve mühim kaldesine uymuyor. Şayed ihracat malı ise, - yani kitapmızı bu memlekette doğmuş bir fikri mahsul diye göstereceksek - o da değil. Çün- kü, garp edebiyatını bilenler: — Filâncanın şeklinden alınma! - di- Binaenaleyh, olmadı! İ “Emek verirken, şunu düşünmeli: — Kimin için, niçin böyle yazıyo” rum? 5 — Kendim için? — Öyleyse kendin okursun... Halbuki, samimiyetle söylüyorum: Kıymetli şeyler çıkacağını katiyen bi- | si, bir bisiklet hırsızı yakalamıştır. imar İşi Kuledibinde yeşil bir saha vücude getirilecek Şehircilik mütehassısı B. Prost, İs- tanbulda bahçe ve parklar tesisi ile de | meşgul oluyor, Eminönünden Süle- maniyeye doğru açılacak yol güzel bir saha ile süsleneceği gibi şehrin içinde ve dışında bazı parklar ve bahçeler yapılacaktır. Karaköy meydanile Galata kulesi | arasında yeşil bir saha yapılacak, bu | münasebetle bazı binalar istimlâk edi- lecekir. Yeni Karaköy - Taksim cad- desi açılırken bu saha da vücude geti- rilecektir. B. Prost İstanbul ve Beyoğlu nazım plânlarına göre mufassal projeleri ha- zırlamaktadır. Bu arada Karaköy ile Kule arasında açılacak sahanın plâ nını da hazırlıyor. Bir bisiklet hırsızı yakalandı Emniyet direktörlüğü ikinci şube- Nusret ismindeki bu delikanlı, muh- telif bisikletçilerden bir saatliğine bi- siklet kiralamakta ve bir aralık fırsa- tına düşürerek savuşup gitmekte idi. Nsret, bu şekilde beş muhtelif yer- den bisiklet kaçırarak başkalarına Satmış, fakat sonunda Ali ismindeki bir bisiklelçiye bu işi yapraken yaka- lanmıştır. 30 mektep İnşaat cümhuriyet bayramma kadar bitecek Cumhuriyetin 15 incel yıldönümü- ne râslıyan önümüzdeki 20 ilkteşrin- | de 30 köy mektebinin açılacağını yazmıştık. Böy halkı, kendi köy mıntakasın- da yapılacak binanın temel, çatı kısımlarını ve dört duvarını kendi masrafı ve vesaidi ile yapacak, bina- nın dahili kısımları ve teferrüatı vi- lâyet bütçesile tamamlanacaktır. Vilâyet, bu otuz mektebi Cumhu- riyet bayramna kadar behemehal 'ye- tiştirmeğe karar verdiğinden kendi- lerine «id kısmın bir an evvel biti- rilmesi için mekteb inşaatile meşgul olan köylere tebliğat yapılmıştır. Mekteblerin inşası için bütçeye ko- nan 35 bin liralık tahsisat ile bir münakasa açılacak ve otuz mektebin imkali bir müteahhide verilecektir. Mekteblerin sıraları, ders levazımı Maarif müdürlüğünce temin edile cektir. adalar ve Anadolu yakası haritası Şehrin Boğaz, Adalar ve Anadolu yakasına aid mufassal haritaların bi- terek tasdik edilmek üzere Nafla Ve- kületine gönderildiğini yazmıştık. Na- fla Vekâleti bu haritaları tasdik ile Belediyeye iade etmiştir. Evvelce İstanbul, Beyoğlu haritala- rı yapılmış ve basılmıştır. Bu sefer tas- dik edilen paftalariz İstanbul şehri- nin bütün haritaları tamamlanmıştır. Haritalar bilhassa imar plânın tanzi- Boğaz, Tiyorum.. Biz de okuyalım, halk da se- (WA-NĞ) delil daha bay Amca: Herkes kırk yâ: Şına kadar spor yapmağa mecbur ola- — İşte, spora verilen ehemmiyete bir minde çok işe yaramaktadır. Tasdik edilen paftalar yakında Belediye ta- rafından bastırılacaktır. Haklı şikâyetler Kül yağmuru Eyübdo oturan bir kariimizden al- dığımız şikâyette çok dikkate değer bir noktaya temas edilmektedir. Bahariye semlinde bir fabrika bun- dan üç gün evvel herne sebeple ise imha etmeğe karar verdiği bezleri yakmış, ve bu yakıştan çıkan müt- hiş küllü bir duman üç gün Eyüb üzerine bir kül yağmuru yağdır- muştur. Bu imha işi, her halde fabrika ora- da, bulundukça gene tekerrür ede- cek... Bunun bir an crvcl önüne ge- çilmesi için alikadarların dikkak na- zarlarını celbederiz. Böyle eğlence olur mu? Balatta oluran B. Nazmi yaziyor” «Balatta Mollaaşki o mahallesinde Hoca Ali sokağında yer yer bir ta- kım çukurlar vardır. O cirardaki ba- m çocuklar - sözde o eğlence olsun diye - bu çukurlara manda tersi ve emsali gibi müzahrafat doldurmakta ve üzerini de mahirane bir şekilde örtmektedirler. Burdan © geçenler, bilmiyerek bu çukurlara batıp çıkım- ca fena bir manzara İle karşılaşıyor- lar, Mahalli belediye zabıtası bu işin önüne geçebilir zannındayım... » Tek mütevelli Rum ve Ermeni cemaatleri Şürayi Devlete müracaat vr iile Yeni vakıflar kanununun tatbiki- ni kolaylaşlıran nizanınamenin neş- ri üzerine İstanbul ve Beyoğlu evkaf i müdürlükleri kendi mıntakalarında bulunan bütün vakıf mütevellilerini vakfın vaziyeti, varidatı, vakfın te sis maksadı ve saire hakkında bir beyanname vermeğe davet etmişti. Beyannameler verildikten sonra evkaf idaresi, islim vakıflarının öte- | denberi mütevellilikle idare edlidiği- ni gözönüne almış ve yeni kanunda- ki hükümlere istinad ederek azlık vakıflarının tek mütevelli usulile ida- re edilmesi için birer imtihan açmış- tı. Mütevelliliğe talip olanlardan bu imtihanda muvaffak olanlar, tercih edileceklerdir. Fakat gerek Rum, gerek Ermeni cemaatleri Devlet şürasına müracaai ederek tek mütevellilik tayini hak- kının yeni vakıflar kanununa göre vakıflar idaresine aid olmadığını İle- ri sürmüşler ve evkaf idaresinin mü- tevelli tayini için açtığı imtihanın kanuna mugayir olduğunu iddia ey- lemişlerdir. Davacılar, evkaf tarafından açılan | imtihanın da tehir edilmesini İste- mişlerse de şürayi devlet bu talebi henüz kabul veya red etmediğinden evkaf müdürlüğü, açtığı imtihanla- Ta devam etmektedir. Beyoğlu semtindeki oekalliyet va- kıflarına tek mütevelli tayini için açıları imtihan bitmiş ve imtihan ne- ticesi evkaf umum müdürlüüğüne gönderilmiştir. Evkaf umum müdür- lüğü, imtihanda kazananların yeni vazifelerini tasdik edince yeni müte- velliler işe başlyacarklardır. Davacılar, yeni vakıflar kanununa göre ekalliyet vakıfları varidatının gayri safi hasılatından yalnız yüz- de beşinin evkaf müdürlüğüne aid olduğunu ve ancak bu varidatın tah- sili için &rkafın vakıf muamelât ve Sanatoryom 7100 yataklık paviyon eylülde açılacak Heybeliada sanatoryomunda yapıl- makta olan 100 yataklı yeni paviyo- nun haziran başında açılması evvelc6 düşnülmüştü. Fakat binanın inşası biraz gecikmiştir. Yeni binanın ta- mamlanması ve mefruşatınm hazır- lariması için iki aylık bir müddete da- ha ihtiyaç vardır. Yeni 100 yataklık paviyon ancak önümüzdeki eylül ba- şında açılabilecektir. Heybeliada sanatoryomunda teda- vi edilmek üzere müracaat eden has- talar, Sıhhiye Vekâleti tarafından müracaat tarihine göre, sıraya kon- maktadırlar, Fakat müessesedeki yar taklar çok mahdud, tedavi müddetleri de haylice uzun olduğundan, müraca- at eden hastaların sırası bazan beş, altı ayda bir gelmektedir. Yeni 100 yataklı paviyon açıldıktan sonra sıra bekleme müddetinin he- men hemen yârıya ineceği temin edil- mektedir. Bundan başka bazı hastalar resmi sanatoryomlarda ücreti mukabilinde tedavi edilmek istiyorlardı, Meccani yatak miktarı bu ihtiyaçlatı karşıla” mağa kâfi gelmiyordu. Bu mühim nokta göz önüne alınarak 100 yatak- lık yeni paviyonun 20 yatağı ücretli olarak ayrılmıştır . Ihlamur toplarken Bir kadın ağaçtan düşerek öldü Kartalda oluran 45 yaşlarında ba yan Muazzez ıhlamür toplamak üze- re merhum Hacı Ahmedin köşkünün bahçesine gitmiş ve ağaca çıkrmştır. Kadın ıhlamur toplarken ayağı kayar rak düşmüş ve ölmüştür. Aradan birkaç saat geçtikten son- r& o civarda oturanlar kadını ağaç altında ölü olarak görmüşler ve Kar- tal jandarmasına malümat vermişler- dir. Yapılan tahkikatta hüviyeti anla şılmış ve muayenesi yapıldıktan son- ra cesed morga gönderilmiştir. Bir kamyon bir tramvaya çarptı Şehremanetine aid vö şoför Yunu- sun idaresindeki kamyon, Bahçeka- pıdan Eminönüne gitmekte iken önü- ne çıkan bir ata çarpmamak için di- reksiyon kırmış, bu sırada bir Harbi- ye - Fatih tramvâyına çarpmış, hasa» ra . Beşiktaşta oturan Hasan isminde biri, caddenin bir tarafından diğer tarafına geçmekte iken şoför Mehme- din idaresindeki otomobilin sademesi- ne uğrâmış, yaralanmıştır. sanane aramama, sana hesablarını kontrol edebileceğini ile- ri sürmektedirler, Evkaf idaresi, bu iddiayı röddet- mekte mütevelli tayini hakkının doğ- rudan doğruya kendisine ald oldu- ğunu söylemektedir. Şürayi devletin bu hususta vereceği karar, alâkadar- larca merakla beklenmektedir. 'B, A, — Eyvah, desene ki bayanlar ölünciye kadar spordan baş kaldıramı- yacaklari... “ mma Bay Am — Hayır, maksadım kadınların bir türlü kırkı aşmadıklarını iyma etmek değil, spora verilen ehemmiyeti anlat maki, ca Akay iskelesinde!.. nız sıhhi değil, iktisadi, içtimai, hattâ beledi faydaları olacak!., Nevyorkta, meşhur «Enternasyonal kazino» da küçük bir revü seyretmiş- tim, Revüdeki komik oyunun sonunda üç çift âşığı evlendirir ve arkasından halka dönerek: — Burası Amerika... der, Amerikada aşk herşeyin üstündedir ve âşıklar dai- ma hürmet görürler, Geçen gün İstanbulun bir mesire yerinde bu Amerikan revüsü okluma geldi. Burası tenha bir çamlıktı. İki çift, iki gölgeli ağacın alına çekilmiş, birbirlerine dahp gitmişler. Bir aralık mesire yerine üç erkek gel- di, üç arkadaş... Sanki çamlıkta başka oturacak yer yokmuş gibi gittiler, Tam âşıkların arkasına, enselerinin diple- rine yerleştiler, Biraz sonra da keyif- keri kaçan biçare Âşıklar, kalktılar, tın tın iskelenin yolunu tuttular. Bizim halk muhakkak ki dünyanın en terbiyeli, en nazik insanıdır, Fakat bana öyle geliyor ki, bazılarımızda deh- şetli bir aşk ve âşık düşmanlığı var, genç adam, yanındaki sevgilisinden W- tanır ve İstenilen parayı verir... Bunu ben kendi gözümle de gördüm. Beyoğlunda, Galatasarayda bir gün ö- nümde iki âşık, sokaktaki bir çocuk- tan çiçek aldılar. Küçük cingene çocu» Zu, ufak bir karanfil demetini Aşıkla- ra yirmi beş kuruştan aşağı vermedi. Ayni karanfillerin hem de daha büyük bir demetini ben 15 kuruşa satın aldım. Birçok yerlerde saatle sandala binme» fe kalkışmız. Eğer âşıksanız ve yanı- nızda sevgiliniz varsa mutlaka sandaj. cının sizden istiyeceği bir saatlik kira Parası daha tuzluca olacaktır. Kışın sinemalarda daima görürdüm, Sinema salonunda birçok boş yerler olduğu halde bazıları giderler, otur- mak için âşıklar yanını tercih eder- ler. Halbuki yeni dünyada vaziyet ta Bizde aşk düşmanlığı Gi B. A. — Evet, madem ki bilet gişele-" rinde sıra usulünü öğrenemedik, bari pazılarımızı kuvvetlendirelimi., Ae MM

Bu sayıdan diğer sayfalar: